X

Mikro yönetim nedir, mikro yöneticilerle nasıl başa çıkılır?

İş hayatında kurulan ekiplerin verimli çalışabilmeleri ve istenilen başarılara imza atmaları için yöneticilik büyük bir önem taşıyor. Farklı yönetim tarzları benimsenerek iş süreçlerinin optimize edilmesi sağlanıyor. Bazı yönetim tarzları ekip üyelerinin motivasyonunu yükseltirken bazıları da çalışanların performansını düşürüyor. Performansı ve motivasyonu aşağıya çıkan yönetim tarzlarının başında mikro yönetim bulunuyor. Bu yazımızda, mikro yönetimin ne olduğunu ve bu yönetim tarzıyla nasıl başa çıkılabileceğini sizler için kaleme aldık.

Mikro yönetim ve mikro yönetici nedir?

Mikro yönetim, çalışanların yaptığı her şeyi kontrol etmeye dayanan bir yönetim tarzı olarak karşımıza çıkıyor. Bu tarzı benimseyen yöneticilere de mikro yönetici deniyor. Bu yöneticiler, çalışanlarını aşırı derecede kontrol etme eğiliminde olup onlara gereğinden fazla müdahale ediyorlar. En küçük detayı bile kontrol altında tutmaya çalışan mikro yöneticiler, ekip üyelerine yeteri kadar serbestlik tanımıyorlar.

Etkisiz bir yönetim tarzı olmasına rağmen günümüz iş dünyasında sıklıkla tercih edilen mikro yönetim, temelde diğer insanların kaliteli işler ortaya koyamayacağı düşüncesine dayanıyor. Ayrıca, döngü dışında kalma korkusu da bu yönetim tarzını tetikleyebiliyor.

Çoğu zaman ofise çalışanlarından daha erken gelip ofisi daha geç terk eden mikro yöneticiler, çalışanlarının yaptığı her işi denetliyor ve sık sık geri bildirim veriyor. Aynı zamanda, bu yöneticiler görevlerini devretmek yerine her zaman kendileri yapmayı tercih ediyorlar. Bunlarla birlikte, bu yöneticiler çalışanlarının acil durumlarda bile inisiyatif almasına izin vermiyorlar ve ufak detaylara fazlasıyla takılarak büyük resmi kaçırıyorlar.

Mikro yönetimin olumsuz etkileri nelerdir?

Kontrolcü ve mükemmeliyetçi bir zihni somutlaştıran mikro yönetim, arkasında iyi niyet barındırsa bile uzun vadede hem çalışanları hem de şirketleri olumsuz etkiliyor. Şimdi, bu yönetim tarzının yaygın negatif etkilerinden bahsetmek istiyoruz:

  • Çalışanlarda motivasyon düşüklüğü: Mikro yöneticiler, uyguladıkları yönetimle çalışanlarının kendilerine güvenilmediğini hissetmelerine yol açıyor. Bu hissiyat doğrultusunda da çalışanların işlerine olan bağlılıkları azalıyor ve motivasyon kaybı gözlemleniyor.
  • Üretkenlikte azalma: Mikro yönetim, çoğu zaman karar alma süreçlerini yavaşlatıyor ve çalışanların kendi başlarına çözüm üretme becerilerini köreltiyor. Bu durum sonucunda da çalışanların performansı hasar alıyor ve üretkenlikleri azalıyor.
  • İş yeri stresinde artış: Mikro yöneticiler, çalışanlarını sürekli denetleyerek onlara çalışmak isteyecekleri bir ortam yerine baskının yoğun olduğu bir iş yeri sunuyorlar. Baskı altında çalışmak zorunda kalan çalışanlar, tükenmişlik yaşayarak iş hayatı kaynaklı yüksek bir stres seviyesiyle karşı karşıya kalıyorlar.
  • Yaratıcılığın sıfırlanması: Mikro yönetim, özgür bir çalışma ortamının önüne geçerek çalışanların yenilikçi fikirler ortaya çıkarmasını engelliyor. Bu durum, çalışanların yaratıcı olmalarına ve tam potansiyellerini kullanmalarına izin vermeyerek onların sadece yöneticilerinin beklentilerini karşılamaya odaklanmalarına yol açıyor.
  • Yüksek işten ayrılma oranı: Çalışanlar, mikro yönetimin benimsendiği şirketlerde uzun süre kalmak istemiyorlar. Bu eğilim de bu tarz şirketlerde yüksek devir oranının ortaya çıkmasına neden oluyor.

Mikro yöneticilerle başa çıkma stratejileri

Her ne kadar mikro yöneticilerle çalışmak çok zor olsa da bu durumu yönetmek için çeşitli stratejiler uygulanabiliyor. Şimdi, bu strajileri sizlerle paylaşmak istiyoruz:

  • Açık ve düzenli iletişim kurmak: Mikro yöneticiler, kontrolü kaybetmekten korktukları için müdahaleci davranıyorlar. Bu nedenle, bu tarz bir yöneticinin güvenini kazanmak ve bir miktar da olsa özerk bir çalışma alanına sahip olmak için iş süreçleriyle ilgili bahsi geçen yöneticiye düzenli güncellemeler sunmak faydalı olabiliyor.
  • Beklentileri netleştirmek: Mikro yöneticilerden sürekli geri bildirim almamak adına onların tam olarak ne beklediğini anlamak büyük bir önem taşıyor. Herhangi bir görevden önce bir mikro yöneticinin o görevle ilgili hedeflerini ve başarı kriterlerini somut bir şekilde algılamak gerekiyor.
  • Sınırları korumak: Mikro yöneticiler, mesai saatleri dışında email ya da mesaj atarak çalışanlarını takip etmeye devam edebiliyorlar. Bu durumun uygun olmadığını bu tarz bir yöneticiye belli etmek adına belirli saatler dışında iletişim kurmamak önemli bir rol oynuyor. İletişim saatleri gibi belirli sınırların çizilmesi sayesinde ve özel hayat dengesi de korunabiliyor.
  • Proaktif olmak: Çalışanların sorumluluk almasından korkan mikro yöneticilere çalışanların düzgün kararlar verebileceğini belli etmek gerekiyor. Bunun için de çalışanların herhangi bir işi önceden planladıklarını ve çeşitli görevleri yönetebildiklerini mikro yöneticilerine göstermeleri öneriliyor.

Eğer yöneticinizin mikro yönetim uyguladığını düşünüyorsanız yukarıdaki stratejileri göz önünde bulundurarak iş hayatınızı daha verimli bir hale getirebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Süper yönetici nasıl olunur?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale