X

Eğlenceli, etkili ve tüm vücudu çalıştıran bir egzersiz: Kondisyon küreği

Kondisyon küreği her bir harekette alt ve üst bedeninizin çalışmasını sağlar. Bu durum ise kaslarınızı güçlendirir ve onlara şekil verir, ayrıca dayanıklılığınızı da arttırır. Kürek çekmek aynı zamanda kalp ve akciğerlerinize de destek olur. Kondisyon küreğini kullanırken illaki bir mücadele içerisinde olmanıza da gerek yok. Onun faydalarına bir göz atalım.

Kürek çekmek tüm bedeni çalıştırır

Kürek çekmenin sadece kolları çalıştırdığı doğru değildir. Aslında tüm bedeni çalıştırmaya yardımcı olur. Hatta araştırmalara göre bir çekiş, %65 oranında bacakları, %35 oranında üst bedeni çalıştırır.

Hedeflediği kas grupları şunlardır:

  • quadriceps
  • kalfler
  • glutlar

Kürek çekmek aynı zamanda şu üst beden kaslarını da güçlendirir:

  • pecler
  • kollar
  • karın kasları
  • oblikler

Bacak kaslarınız özellikle itiş ve çekme kısımlarında etkili olur.

Tüm fitness düzeyine sahip insanlara uygundur

Kondisyon küreğiniz olduğu sürece onu egzersiz rutininize katabilirsiniz. Ayrıca görme problemlerine sahip olan insanlar için de güvenli olarak görülür. 2015 yılında görmesi zayıf 24 insanla yapılan ve 6 hafta boyunca 5 gün süren kürek çekme seanslarında, toplam yağ oranında ve yağ kütlesinde ciddi bir azalma görülmüş. Buna ek olarak katılımcıların kolesterol düzeyleri de azalmış, bunun yanında bel kuvvetleri ve esneklikleri ciddi şekilde artış göstermiş.

İlginizi çekebilir: Spor yapıyorum ama sonuç alamıyorum: Neden ve ne yapmalı?

Düşük etkilidir

Kürek çekmek ciddi şekilde kalori yakmanızı sağlamasına rağmen eklemlerinize çok yük yüklemez. Böylece hareketleri kontrol edebilirsiniz ve aktif dinlenme için uygundur. Bazen osteoartrit başlangıcı olan insanlar için de önerilen bir egzersizdir.

2014 yılında 24 kişiyle uygulanan 8 haftalık bir çalışmada, eklem gücünü ve esnekliğini özellikle dirsek, omuz ve dizlerde %30 oranında arttırdığı görülmüş. Koşmak gibi yüksek etkili egzersizlerde bunu söylemek zordur.

Meditatif olabilir

Kürek çekmekte beden ile zihin arasında bir bağlantı vardır. Kürek çekmek özellikle suda yapıldığında en sakinleştirici etkisini gösterir ancak iç mekanlarda kondisyon küreği cihazlarını kullanarak da benzer etkiler elde edilebilir. Bu durum yumuşak ve sürükleyici hareketten kaynaklanır ve ayrıca tekrar eden hareketlerin olması zihninizin otomatik pilota geçmesini sağlar. Ayrıca endorfin salgılamanızı da sağlar ve böylece stresi azaltan iyi hissettiren hormonlar sizin de iyi hissetmenize yardımcı olurlar.

Akciğerler ve kalp için iyidir

Kürek çekmek bir kardiyo egzersizi olarak kalp damar sistemini güçlendirir ve buna kalp, damarlar ve kan da dahildir. Bu sistem besinler ve oksijen gibi önemli materyallerin bedeninize ulaştırılmasına yardımcı olur. Kondisyon küreği yoğun bir egzersiz olduğundan kalbiniz bedeninize kan taşımak için iyi çalışmalıdır. Bu da kalp gücünün artmasını sağlayabilir. Ayrıca kalp problemleri riski olanlar için de faydalı olabilir.

Güç ve direnç kazanmanızı sağlar

Kondisyon küreğinde hem güç egzersizi hem de kardiyo yaparsınız ve bu nedenle güç ve direnç kazanmanıza yardımcı olur. Güç, kısa zamanda en yüksek kuvveti uygulama yeteneğinizdir. Buna zıplama, depara kalkma gibi işler örnek gösterilebilir.

Eğer doğru şekilde kürek çekerseniz, bacak kaslarınızı bedeninizi geriye itmek için kullanacaksınız ve kollarınız ise kürek çekecektir ve ikisi de güç gerektirir. Direnç ise bedenin aktiviteyi sürdürme yeteneğidir. Uzun süre kürek çekmek buna örnek olarak verilebilir. Kürek çekmek hem kardiyovasküler hem de kas direncinin artmasını sağlar.

İlginizi çekebilir: Tüm gün oturmanın olumsuz etkilerini 5 dakikada tersine çevirin

Kısa zamanda etkilidir

Zamanınız az olsa bile kürek çekmek hedeflerinize erişmenize yardımcı olabilir. Tüm bedeni çalıştıran bir spor olduğundan temel kas gruplarını çalıştırır ve hem kardiyo hem de güç egzersizi yapmış olursunuz. Ayrıca kısa süreli yoğun egzersizler, yani HIIT egzersizleri gibi egzersizlerin kardiyak işlevleri iyileştirdiği ve spor sonrası oksijen tüketimini arttırdığı biliniyor. Yani spordan sonra daha fazla kalori yakacaksınız.

Düşük hacimli HIIT üzerine yapılan yeni çalışmalardan bir tanesinde, seans başına 15 dakikadan az şekilde yapıldığında, fitness düzeyinde, glukoz kontrolünde, tansiyonda ve kardiyak işlemlerde devamlı egzersizler kadar fayda sağlayabildiği görülmüş.

Koşu bandı veya eliptik bisiklete iyi bir alternatiftir

Spor salonundaki spor aletleri söz konusu olduğunda, kondisyon küreğini ilk başlarda es geçebilirsiniz. Ancak diğer aletlere baktığınızda bu durum değişiklik gösterebilir. Örneğin koşu bandı temel olarak alt bedeni hedefler, kondisyon küreği ise tüm bedeni çalıştırır. Kondisyon küreği aynı zamanda eliptik bisiklet ile benzer kasları hedeflese de üst bedende daha fazla efor gerektirir. Ayrıca bir apartmanda yaşıyorsanız, kürek makinesi koşu bandından daha sessiz olacaktır.

Evde çalışmaya uygundur

Koşu bandı veya ağırlık seti evde çok yer kaplayabilir. Kondisyon küreği ise genelde kullanılmadığında katlanabilir ve saklanabilir. Güç egzersizleri için kullanmak bile mümkündür.

Kondisyon küreği ile ne kadar kalori yakılır?

56 kilogramlık bir kişi 30 dakika kondisyon küreği kullandığında 255 kalori yakar. 83 kilogram birisi ise 440 kalori yakacaktır. Eliptik bisiklette ise bu değerler 270 ve 378 olacaklardır. Günlük kürek çekmeye dengeli bir beslenme eklemek aktif kalmak ve sağlıklı olmak için iyi bir yöntemdir.

İlginizi çekebilir: Sabah kahveniz demlenene kadar yapabileceğiniz 5 dakikalık mobilite egzersizleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler

Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.

Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

İlgili Makale