X

Kompülsif egzersiz: Bağımlılık mı alışkanlık mı?

Egzersiz, kalori yakımından hafızayı güçlendirmeye kadar pek çok fayda sunuyor. Bazı bireyler ise egzersiz yapmanın fiziksel ve psikolojik katkılarından yeteri kadar yararlanamıyor. Bu durumun altında da ‘’kompülsif egzersiz’’ denilen bir anlayış yatıyor. Bu yazımızda, sizler için kompülsif egzersizin ne olduğunu kaleme aldık.

Kompülsif egzersiz nedir?

Egzersiz bağımlılığı olarak da bilinen kompülsif egzersiz, aşırı derecede spor yapma şeklinde tanımlanıyor. Bu faaliyet ilk başlarda sağlıklı bir alışkanlık gibi gözükse de zaman geçtikçe kompülsif egzersizin faydadan çok zarar getirdiği fark ediliyor.

Kompülsif egzersiz, alkol veya madde bağımlılığı kadar kolay bir şekilde tespit edilemiyor. Bu durum ise egzersiz yapmanın sunduğu faydalara dayanıyor. Bir başka deyişle, egzersiz hastalıkları önleyen ve insan bedenine iyi gelen bir aktivite olduğu için bu aktiviteye bağımlı olunamayacağı düşünülüyor. Bu düşünce sonucunda da insanların egzersiz yapmaya karşı geliştirdiği bağımlılığın tespiti zor bir hal alıyor.

Araştırmacı Hausenblas ve Down, kompülsif egzersizin çeşitli evrelerden oluştuğunu belirtiyor. İlk evre olan toleransta yapılan egzersiz miktarı kilo kaybı gibi hedeflere ulaşmak adına aşırı artırılıyor. Bu evrede yapılan egzersizin faydaları insana geçemiyor ve aşırı egzersiz bireye zarar vermeye başlıyor. Niyet evresinde egzersizin miktarı ve süresi iyice artırılıyor. Kontrol kaybı evresinde ise kişi egzersiz yapmayı bırakmaya çalışıyor fakat bu bağımlılıktan kopamıyor. Temelde bu evrelerle bir bütün haline gelen kompülsif egzersiz, egzersizin bir arınma aracı veya yemek yemeye izin çıkartan bir aktivite olarak görülmesinden doğabiliyor.

Kompülsif egzersiz kimlerde görülebilir?

Anoreksiya nervoza ve bulimia nervoza gibi yeme bozukluklarına sahip bireylerde bu duruma rastlanabiliyor. Bu insanlar, çoğu zaman kilo alma endişesinden ötürü yediklerini kusmaya çalışıyorlar ve uzun süreler boyunca kendilerini aç bırakıyorlar. Daha sonra, bu eylemlerini desteklemek adına fazlasıyla egzersiz yapmaya başlıyorlar. Bir süre sonra bu egzersiz anlayışı bağımlılığa dönüşüyor.

Sadece kilo vermek ve dış görünüşünü istediği seviyeye getirmek isteyen bireylerin de bu anlayışa sahip olabileceği düşünülüyor. Bahsi geçen insanlar, egzersizin psikolojik boyutuna odaklanmayıp sadece fiziksel görüntüyle yola çıktıkları için egzersizi yalnızca kalori yakma/kilo verme aracı olarak görüyorlar. Bu algı, egzersiz aracını fazla kullanmanın daha fazla kilo verdirtebileceği düşüncesini doğuruyor zaman içinde. Bunun sonucunda da kilo verme isteğiyle dolup taşan bireyler egzersiz bağımlılığı geliştirmeye başlıyorlar.

İlginizi çekebilir: Ruh haline göre egzersiz seçimi

Kompülsif egzersizin belirtileri neler?

Kompülsif egzersiz, uygun olmayan vakitlerde ve yerlerde egzersiz yapılmaya başlanmasına neden oluyor. Bununla birlikte, bu bağımlılığa sahip insanlar egzersiz sonucunda ciddi şekilde yaralanmış olsalar da bu aktiviteye devam ediyorlar. Ayrıca, bu insanların egzersiz yap(a)madıkları zamanlarda sadece egzersiz yapmayı düşündüklerini de belirtmek istiyoruz.

Egzersiz bağımlılığına sahip insanların çevrelerinde bulunan bireyler çoğu zaman bu konuda onlara yardım etmek istiyorlar. Bunu bir yardım olarak değil de bir ceza olarak gören bağımlı insanlar ise bu kişilerden saklanarak egzersiz yapmaya başlıyorlar. Gizli egzersize ek olarak, bu bağımlılığın anksiyete gibi çeşitli psikolojik sorunları da doğurduğunu vurgulamamızda fayda var.

Kompülsif egzersizle nasıl mücadele edilir?

Egzersiz bağımlılığını yenmenin ilk aşaması kişinin zihninde başlıyor; ilk olarak, bu aktivitenin bir ödül ya da ceza olmadığı anlaşılmalı. Daha sonra, dinlenmek başta olmak üzere farklı aktivitelerle ilgilenmenin de egzersiz kadar önemli olduğu fark edilmeli. Bunlarla birlikte, kişinin bedenini ve ruhunu dinlemesi ve ihtiyaçlarını anlaması da büyük bir önem taşıyor. Bu bağımlılıkla başa çıkma sürecinde atılan bireysel adımlar istenilen sonuca ulaştırmıyorsa hiç vakit kaybetmeden bir uzmana danışılması gerekiyor.

İlginizi çekebilir: Mikro egzersiz: Spor salonuna gitmeye vakit bulamayanlar için alternatif teknik

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale