X

Kısa sürede daha pozitif bir iletişim kurmanın 10 etkili ve basit yolu

Kabul edelim hepimiz başkalarının bizim hakkımızdaki düşüncelerini çoğu zaman önemsiyoruz ve insan olmanın getirilerinden biri olan kabul görme, sevilme ihtiyacımızın karşılanmasını istiyoruz. Diğer insanlarla birlikteyken iyi bir izlenim bırakmayı ve bizi sevmelerini umuyoruz. Biriyle ilk karşılaşmamızda gülümsemenin ve göz kontağı kurmanın bizi bir adım öne çıkardığını çoğumuz biliyoruz, peki ya sonrasında? Yeni tanıştığınız insanlar kadar halihazırda ilişkinizin bulunduğu kişilerle de iletişimlerinizde dikkat edebileceğiniz birkaç nokta kalpleri fethetmenizi, insanlarla daha pozitif ilişkiler sürdürmenize yardımcı olabilir. Yazımızda yer alan ipuçları ile ilk izlenimden sonra da karşınızdaki kişi ile pozitif bir bağ kurmaya, sıcak bir iletişim yaratmaya devam edebilirsiniz. İşte kısa sürede daha pozitif bir iletişim kurmanın 10 etkili ve basit yolu:

1. Gülümseyin

Evet, tüm sevgi dolu ilişkilerin en temel bileşeni kocaman ve içten bir gülümse. İç ısıtan bir gülümsenin karşısında birini sevmemek neredeyse imkansızdır. Genellikle çok sevilen insanlar, kahkahalarıyla tanınanlardır. Sadece şaka yaptığınızda ya da bir espriye karşılık verirken değil, her zaman gülümsemeyi alışkanlık haline getirerek karşınızdaki kişi ile sıcak bir iletişim kurabilir, aranızdaki bağı güçlü tutabilirsiniz.

2. Sorular sorun

Yardım etmek, insanın doğasında vardır ve hepimiz bildiklerimizi paylaşmak için büyük bir istek duyarız. Bu nedenle biri bize bir şeyler sorduğunda cevap veren kişi olmaktan hoşlandığımız için karşımızdaki soruları soran kişiyi daha fazla sevme eğiliminde oluruz. Ancak, sorular sorarken aşırıya kaçmamakta ve mantıktan uzaklaşmamakta fayda var. Sorularınızı seçerken gereğinden fazla kişisel alanlara girmemeye, iletişimi doğal akışında ilerletecek ve sohbeti koyulaştırmanıza yardımcı olacak sorular sormaya özen gösterin. Aksi halde pozitif bir izlenim yaratmak yerine rahatsız edici bir ortamın oluşmasına zemin hazırlayabilirsiniz.

3. İyi bir dinleyici olun

İnsan olmanın en önemli bileşenlerinden biri de şüphesiz ki anlaşılma ihtiyacı. Karşınızdaki kişiler, gerçek anlamda onları dinlediğinizi hissettiklerinde kendilerini size daha yakın hissederek daha fazla sevgi duymaya başlayabilirler. Çünkü kabul edelim; çoğumuz konuşmayı seviyor olsak da en çok dinlendiğimizi hissettiğimizde mutlu oluyoruz.

İlginizi çekebilir: Güçlü bir iletişim için daha az konuşmanın ve daha çok dinlemenin 6 faydası

4. Zaman ayırın

Başkalarına zaman ayırmak için koşulsuz bir yaklaşım sergilemeniz şüphesiz ki sizi onların gözünde çok daha sevimli yapar. En çok sevdiğiniz kişiyi düşünün; genellikle, size ihtiyaç duyduğunuzda yardım eden, ödevinizi ya da bir projenizi okuyup kontrol etmeye en istekli olan ya da bir kahve içmeye çıkmak istediğinizde teklifinizi kabul eden kişidir. İnsanlara zaman ayırdığınızda onlara verdiğiniz değeri hissettirebilir, önemsediğinizi gösterebilir ve size duydukları sevgiyi artırabilirsiniz.

5. Zayıf yönlerinizi saklamayın

Zayıflıklarımızı kabul etmek bizi daha sevimli kılar. Hata yaptığınızda ya da kendinizi eksik hissettiğiniz konularda bu durumları gizlemeyerek diğer insanlarla paylaştığınızda, onların size daha yakın hissetmelerini sağlayabilirsiniz. Kibirli ya da her zaman mükemmeli oynayan tavırlar itici olabilir. Bakınız: Kusursuz olmamanın getirdiği güzellik ‘pratfall etkisi’. Ancak, zayıflıklarınızı kabul etmekle mağduru oynamayı birbirine karıştırmamalısınız.

6. İsimleri kullanın

Hepimiz özümüzde insan olarak biraz narsistik özelliklere sahibiz ve kabul edelim çoğumuz ismimizi seviyoruz. İnsanlara isimleriyle seslendiğinizde sizi daha çok sevmelerini sağlayabilirsiniz. Dale Carnegie’nin How to Win Friends and Influence People adlı ünlü kitabında bir klasik olarak yer alan bu teknik, hayret bir şekilde etkili. Üstelik, çok basit. Tek yapmanız gereken etkilemek ve sizi sevmelerini istediğiniz insanların isimlerini aklınızda tutmak.

7. Samimi övgüler söyleyin

Olumsuz eleştiriler söz konusu olduğunda istemsizce ne kadar cömert davranıyorsak övgüler konusunda da ne yazık ki bir o kadar cimri olabiliyoruz. Ancak, takdir edilmeyi ve dolayısıyla takdir etmeyi bilen insanları herkes sever. Boş iltifatlar değil ama gerçekten samimi övgüler sizi sevdirebilir. İçten bir takdirle kalpleri kazanabilirsiniz.

8. İyi bir hikaye anlatıcısı olun

Herkes hikaye dinlemeyi sever; hele ki ilgi çekici ve kendilerinden bir şeyler bulabildikleri harika hikayelerse… Harika hikayeler de harika anlatıcıları gerektirir. Etkili bir sanatsal iletişim yolu olan hikaye anlatımı ile insanların kalbine dokunarak kendinizi sevdirebilirsiniz. Bunun için dilinizi, anlatımı becerilerinizi ve jest-miniklerinizi geliştirmeniz şart.

9. Beden dilinde ustalaşın

Gülümsemek, göz kontağı kurmak, elbette ki önemli ancak yeterli değil; daha fazlasını yapmalısınız. Örneğin, insanlar sizinle konuşurken onlara doğru eğilmeniz, vücudunuzu kısmen onlara doğru çevirmeniz, ilginizin tamamen onlarda olduğunu hissettirecektir ya da kollarınızı çapraz bağlamaktan ya da bacaklarınızı sallamaktan vazgeçmeniz gerekir. Aksi halde endişeli ya da sıkılmış izlenimi verebilirsiniz. Olumlu beden dilini kullanmayı öğrenerek karşınızdaki kişinin gözlerinden sevgi dolu kalpler çıkmasını sağlayabilirsiniz. Daha fazlası için: “Karşınızdaki kişinin beden dilini okumanıza yardımcı olacak ipuçları“.

10. Tavsiye isteyin

Evet, şaşırtıcı gelebilir ama doğru. İnsanların sizi sevmesini sağlamak için harika bir strateji; tavsiye istemek. Çünkü, tavsiye istemek karşınızdaki kişinin görüşüne değer verdiğinizi ve saygı gösterdiğinizi hissettirir. Herkes de önemli hissetmekten hoşlandığı için bu durum sizi daha fazla ön plana çıkararak sıcak bir ilişki kurmanıza, pozitif bir imaj yaratmanıza yardımcı olabilir.

İlginizi çekebilir: Çekicilik dış görünüşte değil, duygularınızı nasıl ifade ettiğinizde gizli

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale