X

Kendinizi tüketmeden dünyayı kurtarmanın yolları

Dünya bizi kaçınılmaz olarak hayal kırıklığına uğratır. En trajik durumların pek çoğunda -çocuklukta- mükemmel bir dünya hayalimiz vardır ancak bunun hakkında pek konuşmayız. Fakat yetişkinliğe doğru geçiş yaparken işlenilen kötü eylemleri de görmeye başlarız.

Bu hayal kırıklıkları bizi rahatsız eder ve “Bu neden oluyor?” diye sormaya başlarız. Bu soru bir tepkiyi hak eder: “Biri bu konuda bir şey yapmalı!” Bu “biri”nin pek belirsiz bir tanım olmasından dolayı bir görev hissi bize dünyada olan yanlışları düzeltmek için vakit, nakit ve bazen bir kariyere mal olur. Ve başkalarına yardımcı olmak için yapılan bu eylemler, sonuçta bize de fayda sağlayabilir.

Yapılan bir araştırmaya göre altruizm, yani başkalarına yardımcı olmak için yaşamak, öznel iyilik hissinde artış sağlıyor. Bu nedenle kamu hizmetlerinde çalışan insanların kariyerlerinde özel sektörlerde çalışanlara göre daha fazla tatmin elde ettikleri belirtiliyor. Ancak yardımcı olacak çok fazla insan ve bunla birlikte yetersiz zaman, para gibi unsurlar ile bunun yanlış olduğunu düşünen insanlar ise bu tatminin azalmasına sebep oluyor.

Fakat elbette her şey bu kadar siyah ve beyaz değil. Genelde kendimizi tükenmiş hissediyoruz çünkü kendimize yeterince vakit ayırmıyoruz. Pek çok araştırmada çalışanların tatil günlerinin azlığı ve kişilerin kendilerine boş zaman yaratmamaları üzerine çalışmalar mevcut. Genelde daha fazla tatil yapılmasının sorunu çözeceği düşünülüyor. Ancak yetişkinlikte artık daha az arkadaşımız var ve kişiliğimiz de çoğunlukla işimizle bütünleşmiş durumda. Bize verilecek fazladan bir zaman olsa, bu zamanda yapacak bir şey bulamayabiliriz veya birlikte yapacak bir insan bile ortada olmayabilir. Bu nedenle sosyal medyada pek çok ilgi alanı grubu var.

Tükenmişlik kelimesi sadece tatil ihtiyacı anlamına gelmiyor. Araştırmacılar kötü çalışma ortamını da tükenmişliği tanımlarken kullanıyorlar. Düşük moral, çalışanların sürekli değişmesi gibi şeyler de duygusal ve fiziksel tükenmişliğe katkı sağlayabiliyorlar. Ayrıca müşterileri küçük görmek ve kişisel başarı hissinin azalması da diğer faktörler arasında. Tatil yardımcı olabilir ancak kaynaklar müsaitse işinizde yardımcı olacak insanları almak da önemli.

Tek sorun fazla çalışma değilse, kişinin daha zorlayıcı veya anlamlı bir iş bulması gerekiyor da olabilir. Bu yeni bir pozisyon anlamına gelebilir. Hatta yeni bir şirkette yeni bir iş de olabilir.

Bunların hiçbiri de olmayabilir. Tükenmişlik genelde sekonder travmatik stres ile alakalıdır ve bu iş ortamından değil işin kendisinden köken alır. Bu sekonder travmatik streste anksiyete, anksiyeteden kaçınmak gibi travma sonrası stres bozukluğu belirtileri görülür ancak başkalarının travmalarına karşı empatik bir gelişim gösterilmez.

Birisinde sekonder travmatik stres olup olmadığının en büyük işareti başkalarının travmaları ile temasa geçme sıklığı ve oranıdır. Bu durumda bir şirket çalışanlarının departmanlar arasında rotasyonunu sağlayarak bir destek sağlayabilir.

Kişisel yaşamda bir travmaya maruz kalmış olmak da sekonder travmatik stresin öncüllerinden birisidir. Özellikle kamu işleri yapan pek çok insan kişisel geçmişinde böyle şeyler bulur çünkü kendileri ile aynı süreçlerden geçen insanlara yardımcı olmaya çalışırlar. Bazı organizasyonlar bu işi yapmak için özellikle bu tür insanlar ararlar. Bu dinamiğin pek değişme ihtimali yok ve bu nedenle hem bireyler hem de organizasyonlar bu tür hayır işlerinde çalışanlar için destekleyici bir ortam oluşturmak zorundalar.

Bu belirtiler hiç ortaya çıkmayabilir veya çok nadiren ortaya çıkabilir. Yetişkinlerin sadece yüzde beşinde travma sonrası stres bozukluğu görülür. Bu nedenle sekonder travmatik stresin de bu oranlardan daha yüksek oranda görülmesi pek beklenmez. Peki toplum hizmeti görevlerinde çalışanlara rahatsızlık verebilecek başka neler var?

Tahmin edebildiniz mi? Bu şey gerçekliktir.

Bir sorunla ilk defa karşılaştığımızda çözüm kolay görünür. Ancak sorun üzerinde uzun zamandır çalışanların ne yaptıkları konusunda bir fikirleri yok gibidir. Bizim dediğimizi yapsalardı, sorun birkaç gün içinde çözülürdü. Örneğin bir finans eğitimi aldığınızı düşünelim. Bileşik faizin hesaplamasının çok kolay olduğunu öğrendiniz ve bunu arkadaşlarınıza anlattığınızda muhteşem olduğunu düşündüler ve böyle hesaplayacaklarını söylediler. Fakat sonrasında söylediklerinizi anında unutmuş gibi olurlar ve siz de onları ikna etmek için daha fazlasını öğrenmeye çalışır durursunuz.

Bu noktada hesabı kitabı bir kenara bırakabilir veya öğrendiklerinizi kendinize saklayabilirsiniz çünkü kimse dinlememiş gibidir. Ancak şanslıysanız 10 sene sonra birisi sizi arayarak bilgi için teşekkür edebilir. Dikkat etmediklerini düşünmüş olabilirsiniz ancak sizi dinlemeleri hayatlarının bir noktasında onlara fayda sağlayabilir.

Eğer bunu bilirseniz, yani istediğiniz herkese yardım edemeyeceğinizin ancak beklenmedik kişilere yardımcı olmuş olacağınızın farkına varırsanız, motivasyonunuzu sağlayacak ateşi yanık tutabilir ve tükenmişlikten kaçınabilirsiniz.

Kaynak: psychologytoday

İlginizi çekebilir: Kendimizi iyileştirerek dünyayı iyileştirebilir miyiz?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale