X

Kendinizi sevmenin mucizevi getirilerinin farkında mısınız?

Kendini sevmenin, kendini sevmeyi öğrenmenin temel derslerden, temel öğretilerden biri olduğunu düşünüyorum. Ve bu öğretiyi, küçük yaşlardan itibaren öğrenmemiz gerektiğini de.

Ne demek kendini sevmek? Böyle narsistçe, herkese yukarıdan bakarak, kendini üstün görmek, mükemmel görmek, ayrıcalıklı görmek değil elbette. Kendini sevmek, öncelikle aynada gördüğün kişiyi sevmek. Tüm fiziksel özelliklerinle sevmek kendini. Ne kadar özeliz aslında. Kimseye benzemiyoruz. Kaşımızla, gözümüzle, boyumuzla, posumuzla, yara izlerimizle, can simidi fazlalıklarımızla.

Fiziksel bedenimizi sevmek, sadece aynada gördüklerimizden ibaret değil aslında. Tüm organlarımızı sevmek mesela. Evet, evet, aynen, akciğerini, karaciğerini, bağırsağını sevmenden bahsediyorum. Saçının her telini, tırnağının ucunu, dişini, kirpiğini. Hiç düşündün mü? Tüm organların hücrelerden oluşuyor, o hücrelerin canlı. Canlılarla ne yapılır? Onlarla iletişim kurulur. Ve nasıl bir iletişim daha sağlıklı olur. Sevgi ve şefkat dolu tabii ki. Düşünün; annelerimiz nasıl çiçeklerle konuşurdu. Ve o çiçekleri hep coşku dolu açardı. İşte tüm organlarını, kaşını gözünü, sev diyorum ben de, konuş onlarla, Sanki bir bebeği sever gibi. Onlar da size karşılık versinler, çiçek açar gibi.

Şimdi birçok bilimsel araştırma bu çalışmaların ne kadar şifalandırıcı olduğunu açığa çıkartıyor. İnancın biyolojisi kitabında Bruce Lipton, hücrelerin nasıl değiştiğinden bahsediyor. Dr. Joe Dispenza, “Plasebo Sensin” kitabında bedendeki hücrelerin, dokuların, organların ve sistemi yöneten o görünmez bilinç alanının nasıl mükemmel bir etkileşim içinde olduğunu ve düşüncelerimizle ve sevgimizle o etkileşimi nasıl pozitif değiştirebileceğimizi anlatıyor.

Geçmişte ağır bir hastalık geçirip, bu konuda bir aydınlanma yaşayana kadar böylesi bir sevgiden haberdar değildim. Ölümün kıyılarında dolaşınca anladım insanın kendisi sevmesinin her şeyin, her iyiliğin, güzelliğin başlangıcı olduğunu. İstisnasız tüm zamanların en iyi stressavarı, kana karışan en hızlı ilacı, SEVGİ. Ben, bende doğuştan var olan bu kaynağı önce kendime kullansam acaba bende neler değişir? Denemeye değer.

Bilmem en ağır eleştirileri kendinize yapanlardan mısınız? Hani şöyle, kendinizi eze eze çalışıp, tüm yükleri omuzlara alıp, sürekli şikayet edip, hiçbir şeyin değişmediğini ve tüm zorlukların sizin hayatınızda olduğunu düşünenlerden misiniz? Önce kendinizi sevmekle başlayın. Benim hikayemde bu kendimi sevmemin karşılığı; şu anda sağ olmam.

Kendini sevmenin gerçek bir erdem olduğu bilincine varmamla hayatımın o evrensinden sonraki dönemine aydınlanma dönemi diyorum ben. Her şeyiyle; kaşıyla gözüyle, çizgileriyle, yara izleriyle, beğenmediğim ne çok yanım varsa hepsiyle kabule geçip pamuklara sardım sarmaladım kendimi. Şimdiye kadar kendime yüklendiğim her suçlamadan kendimi azat ettim.

Tüm hatalarımı, hassasiyetlerimi, zaaflarımı seviyorum. Elbette hayatta hedeflerim var, hayallerim var. Elbette, yaptığım iş her ne ise onu iyi yapmak için bir gayretim var. Ama nasıl ki bir başkasına yaptığı hatalar için anlayış, hoşgörü geliştiriyorum. Aynı şeyi kendime, alasıyla yapmaya alan açıyorum. Buna en çok benim hakkım olduğunu düşünüyorum. Çünkü böyle öğreniyorum. Hatalarımın omuzlarımda bir yük ve kambur oluşturması değil onların bana birer merdiven olması benim işime yarayan şey. İnsanların ne düşüneceğinden, kendime yarattığım beni desteklemeyen sınırlardan, inançlardan, işimde mükemmel performans sergileme kaygımdan kurtulmaya niyet ediyorum. Kendimi ezmeye başladığımı düşündüğüm her an fark edip, bir an için durup, hemen kendime ödüller hazırlıyorum. Doğaya çıkmak gibi, gözlerimin içine bakarak kendimle konuşmak gibi.

Bütün kalbimle önce kendimi seviyorum. Ve insan sevdiği bir şeye zarar verir mi? Örneğin insan kendi çocuğuna bile bile zarar verir mi? Hayır. Kendimi, kendi çocuğummuş gibi seviyorum ve ona zarar gelmemesi için iyi bakıyorum. Tırnağımdan saçımın teline kadar. Ben size, bizzat bir çocuğu, hatta bir kediyi sever gibi kendinizi sevin diyorum.

Dr. Brene Brown; “Mükemmel Olmamanın Hediyeleri” kitabında iç konuşmalarımızı değiştirerek de kendimizi sevmeyi kendimizi değerli bulmayı geliştireceğimizi söylüyor ve şöyle bir örnek veriyor.

Mükemmeliyetçi iç konuşma: Öff, hiçbir şey olmuyor. Şişman ve çirkinim. Görüntümden utanıyorum. Sevgiye ve aidiyete layık olmak için şu andaki halimden farklı olmam gerekir.

Sağlıklı çabayla iç konuşma: Bunu kendim için istiyorum. Daha iyi ve daha sağlıklı olmak istiyorum. Tartı, sevilip sevilmediğimi, kabul edilip edilmediğimi göstermez. Sevgiye ve aidiyete şimdi değer olduğuma inanırsam, cesaret, merhamet ve bağlantıyı kendi yaşamıma davet edeceğim. Kendim için bunu halletmek istiyorum. Bunu yapabilirim.

Kendini sevmek kendini değerli görmekten geçer, değil mi? Kendi hikayenize sahip çıkın ve kendinizi sevin. Göreceksiniz çok şifalanacaksınız ve hayat daha kolay akmaya başlayacak.

Sevgiler…

Kaynakça
1. İnancın Biyolojisi, Bruce Lipton, Kuraldışı Yayınevi
2. Plasebo Sensin, Dr. Joe Dispenza, Ray Yayıncılık
3. Mükemmel Olmamanın Hediyeleri, Dr. Brene Brown, Butik Yayıncılık

Fatma Yıldız: Merhaba, yetişkin eğitimi alanında lisans ve yüksek lisans okudum. ICF onaylı dünyanın en büyük koçluk okullarından Erickson International School’dan tüm koçluk eğitimlerimi ve NLP Practitioner ile NLP Master programlarını tamamladım. ICF (Uluslararası Koçluk Federasyonu) PCC seviyesi usta koçlarından biriyim. Şu an ağırlıkta yönetici ve takım koçluğu yapıyorum. Bununla beraber doğa ve yeni yerler görme tutkunu, çiçek, deniz, ağaç sevdalısı, hayvan dostu, kedi annesi ve yaşama coşkuyla bağlı biriyim. 2007-2008 yıllarında ağır bir kolon kanseri tedavisi gördüm. Sonrası hayatımın yeni bir dönemi başladı. Yaşam sanatını hakkıyla icra etmeye çalışıyor, tüm bilgi, beceri ve deneyimlerimi birçok kanalla insanlara ulaştırmaya çalışıyorum. Stres Yönetimi, Resilience, Yaşamı Güzelleştirmek, Potansiyelini Keşfet konularında programlar yaparken, iş dünyasını iyileştirmek ve insan odaklı hale getirmek için çalışmalar yapıyorum. Benimle ilgili detay bilgilere buradan ulaşabilirsiniz. https://www.fatmayildiz.com/hakkimda/

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale