X

Kendinizi düzenli olarak ziyaret ediyor musunuz: İhtiyaçları tanımak neden önemlidir?

“Kendini düzenli olarak ziyaret ediyor musun?”
Mevlana

İçinizde sizden ilgi bekleyen küçük bir çocuk olduğunu düşünün. Bu sizin hayalinizde kaldığı haliyle kendi çocukluğunuz da olabilir. Arada bir ona “Her şey yolunda mı, bir şeye ihtiyacın var mı?” demek ise aslında kendinizi ziyaret etmek demektir. Nasıl hissediyorsunuz, aklınızdan neler geçiyor, bedeninizde neresi canlı, neresi size bir şey söylüyor?

Kendinizi ziyaretiniz ne kadar rutin haline gelirse bedeninizin ya da ruhsal durumunuzun içinde bulunduğu hali anlamak o kadar kolaylaşır ve hızlanır. Böylece kendi ihtiyaçlarınıza gereken cevabı başkalarında değil, öncelikle kendinizde ararsınız. Bunu yaparak da kendinizle bağlantınızı, dostluğunuzu güçlendirmiş olursunuz. Buna ister öz sevgi, ister öz nezaket ya da öz şefkat deyin, sonunda hepsinin bulunduğunuz anda kendinizle bağlantıda olmaya açılan birer yol olduğunu düşünebilirsiniz. O yolu kendiniz için bulduğunuzda ardından sevgi, nezaket ve şefkat gibi hisler de size kendiliğinden eşlik edecektir.

Her insanın görülmeye, duyulmaya, sevilmeye, anlaşıldığını hissetmeye, ait olmaya, değer görmeye, saygı görmeye ihtiyacı vardır. Bunlar tüm insanlığın evrensel ihtiyaçlarıdır. Bu ihtiyaçları çoğunlukla kurduğumuz ilişkilerle, bağlantılarla karşılama eğilimindeyizdir. Çünkü ilişkilerden beklentilerimiz vardır. Bu ihtiyaçlar karşılıklı olarak karşılandığı zaman ortada bir sorun yoktur. Ancak karşı taraftan düzenli olarak karşılanmadığında ise bu, problem haline gelmeye başlar. İlişkide dengeler sarsılır. Bu noktada insanın kendi ihtiyaçlarının farkında olması ve onlara sahip çıkması önemli bir rol oynar. Bunu düzenli olarak yapabilen biri, ilişki içerisinde dengelerin bozulduğu anlarda da bunu kendi için yapabilecek durumda olur. Konuyu bir de ilişkisel düzlemde ele alırsak, kişinin kendini düzenli olarak ziyaret etmesi, ihtiyaçlarının farkında olmasına ve bunu sağlıklı bir yoldan dile getirebiliyor olmasına da yardımcı olacaktır.

Peki kendinizi nasıl ziyaret edebilirsiniz?
Aslında bunun için çok basit birkaç soru var. Kendinize, 

  • Nasıl hissediyorum?
  • Bedenimdeki hisler ne?
  • Aklımdan hangi düşünceler geçiyor?
  • Şu anda neye ihtiyacım var?

gibi soruları düzenli olarak yöneltebilirsiniz. Bunlara cevap verdikçe fark ettiğiniz duygu, düşünce ve ihtiyaç ile ne yapacağınızı seçebilirsiniz. Yani onların sorumluluğunu alıp ihtiyacınız olanı kendinize verebilirsiniz.

Örneğin; cevaplarınız şöyleyse: Yorgun, bitkin ve mutsuz hissediyorum. Omuzlarım ağrıyor ve çenemde gerginlik var. Yarınki toplantının nasıl geçeceğini düşünüyorum ama bir yandan da evde yemek yok yemek hazırlamam gerektiğini düşünüyorum. Dinlenmeye ve yemek yemeye ihtiyacım var. Bu cevaplarda ihtiyacınız dinlenmek ve karnınızı doyurmaksa, yemek için pratik bir çözüm bulup sonra da kendinize dinlenmek için zaman ayırabilir ve belki de hiçbir şey yapmamak için kendinize izin verebilirsiniz. İşte bunu bilinçli olarak seçip yapıyorsanız, tam olarak farkındalıkla hareket edip ihtiyacınıza sahip çıktınız demektir! Bunun gibi örnekleri gündelik hayatta çok yaşıyoruz, bunu ilişkisel ihtiyaçlar için de düşünüp değerlendirip verdiğiniz cevaplara göre harekete geçebilirsiniz. Yeter ki kendinizi ziyaret etmeyi ve ihtiyaçlarınız için sorumluluk almayı unutmayın!

Kendinizi ziyaret ederken şunu hatırlayın, her duygu ve her düşünce gelip geçicidir. Niyetinizin onları fark etmek ve kabul etmeye yönelik olması önemlidir. Onları size uğramış birer misafir gibi düşünebilirsiniz. Yazımı Mevlana’nın sözüyle başladığım gibi çok sevdiğim bir Mevlana şiiri ile bitirmek istiyorum. Kendinizi ziyaret ederken bunu aklınızda bulundurmanız dileğiyle…

Misafirhane

Bir misafirhane insan dediğin.
Her sabah varır bir yenisi.

Neşe, hüzün, zulüm,
Anlık bir farkına varış bazen,
Gelir sanki beklenmedik misafirler gibi.

Herkesi hoş karşıla!
Evini darmadağın edip
Tüm eşyalarını yerle bir eden
Bir keder seli olsa bile,
Yine de saygıyla misafir et geleni.
Olura, yeni bir sevinç için
Silip süpürmüştür seni.

Karanlık düşünceler, utanç, garez
Ne olursa,
Herkesi kapıda gülerek karşıla ve buyur et içeri.

Ne gelirse gelsin minnet duy.
Çünkü her gelen, yol gösterici olarak gönderilmiştir
Öteden.

Mevlana

İlginizi çekebilir: Ruh sağlığınızı korumak için neler yapabilirsiniz: Duygusal bağışıklığınızı güçlendirecek 5 öneri

Dilara Güner: 2015 yılında Özyeğin Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden onur derecesi ile mezun oldum. Çocuk psikolojisi ve ebeveynlik davranışlarına karşı lise yıllarından beri süren ilgim beni çeşitli projelerde gönüllü çalışmaya ve stajlar yapmaya sevk etti. Davranış Bilimleri Enstitüsü'nün Çocuk ve Ergen Bölümü'nde yaptığım staj sırasında çocuklarla çalışırken aileyi göz ardı etmemenin ne derece önemli olduğunu fark ettim. Böylece, Aile Terapisi alanında ilerlemeye karar vererek, 2015’te Satir İnsan Gelişimi ve Aile Terapisi Enstitüsü’nde başladığım Çift ve Aile Terapisi Eğitim Programı’nı 2018’de tamamladım. Aynı zamanda, Enstitü’nün kurucusu Uzm. Lisanslı Evlilik/Aile Terapisti Sibel Erenel'in eğitim asistanlığını yürüttüm. Bir yandan meslek hayatıma okul psikoloğu olarak başladım ve BÜMED Merak Eden Çocuk Okulları, Ütopya Okulları ve İMİ Koleji gibi özel okullarda çalışmaya devam ettim. 2017 yılında Mindfulness (Bilinçli Farkındalık) ile tanışmamla birlikte hayata bakışımda ve yaşayışımda büyük değişimler ve farkındalıklar oldu. Bununla birlikte, öğrencilerimle yürüttüğüm çalışmalarda meditasyon ve farkındalık öğretilerinden de yararlanmaya başladım. 2019 yılında ise İstanbul’un yoğunluğu ve kalabalığından kaçarak hayalim olan; denize, ormana, doğal ve sade bir hayata daha yakın olabileceğim Ege’ye göçmeye karar verdim ve Milas’a yerleştim. Şu anda online ve yüz yüze olarak bireylere, çift ve ailelere danışmanlık vermekteyim. Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, Çift ve Aile Terapileri Derneği, Türkiye Vegan Derneği ve Türk Psikologlar Derneği üyesiyim. Doğayı, hayvanları, seyahat etmeyi, yoga ve meditasyon yapmayı, bol bol okumayı ve yazmayı severim.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale