X

Kendinize şifa olun: Dr. Nicole LePera’dan iyileştiren alıntılar

Dr. Nicole LePera, kişisel gelişim ve iyi yaşam alanında dünya çapında tanınmış bir psikolog ve yazar. Bütünsel psikoloji yaklaşımıyla, bireylerin zihinsel ve fiziksel sağlıklarını kendi başlarına iyileştirebilecekleri yöntemler sunan Dr. LePera, bu konuda yazdığı kitaplarıyla da adından sıkça söz ettiriyor.

Holistik psikolojinin önemli isimlerinden biri olan ünlü doktor, herkesin kendi kendini iyileştirebilecek güce sahip olduğunu, bunun da yolunun önce kendimizle olan ilişkimizden, sonrasında ise başkalarıyla olan ilişkilerimizden ve hayata karşı tutumumuzdan geçtiğini söylüyor. Elbette geçmiş deneyimlerimiz, travmalarımız, düşünce kalıplarımız, inanç sistemimiz de bu konuda çok önemli, çünkü çoğu zaman iyileşmeye ihtiyaç duymamızın nedenleri, bunlar.

Görsel: shepersistedpodcast

Dr. Nicole, Kendini İyileştirme İşi Nasıl Yapılır?: Kalıplarını Öğren, Geçmişini İyileştir ve Kendini Dönüştür isimli kitabında bireylerin kendi kendini iyileştirme süreçlerinde aktif bir katılımcı olmaları gerektiğini anlatıyor. Geleneksel terapi yöntemlerinin ve tek seferlik dönüşüm deneyimlerinin iyileşme yolunda sınırlı bir etkiye sahip olabileceğini belirten Dr. LePera, gerçek ve kalıcı değişim için günlük olarak yeni seçimler yapmanın önemini vurguluyor ve bireylerin günlük yaşamlarında aktif olarak kendi iyileşme süreçlerini yönetmeleri gerektiğini anlatıyor.

Kendini iyileştirmek nasıl mümkün?

LePera, iyileşme sürecinin ilk adımının kendini tanıma ve farkındalık olduğunu; bireylerin kendi düşünce ve davranış kalıplarını fark ederek duygusal yaralarını tanımaları ve bu yaraların kökenine inmeleri gerektiğini savunuyor. “Düşüncelerinizi ‘siz’ olarak etiketleyebilirsiniz, ancak onlar siz değilsiniz. Siz düşüncelerinizin düşünürüsünüz, düşüncelerin kendisi değil.” öz farkındalığın ve düşünceleri benliğimizden ayırt edebilmenin önemini de anlatıyor. “Bireyler, geçmiş travmalarını anlayarak ve bu travmaların etkilerini fark ederek duygusal yaralarını iyileştirebilirler.” diye de ekliyor ve kitabında travma konusunu oldukça detaylı bir şekilde ele alıyor.

Diğer yandan, bedenin ve zihnin bir bütün olduğunu, meditasyon, nefes egzersizleri, farkındalık pratiği gibi mind-body tekniklerinin iyileşme sürecinde önemli olduğunu aktarıyor. Ayrıca, uyku düzeni, doğru beslenme, düzenli egzersiz gibi sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmenin de çok önemli olduğunu paylaşıyor.

LePera, bireylerin iyileşme süreçlerinde bir topluluk ve destek sistemine sahip olmalarının önemini de vurguluyor. Destekleyici bir topluluk içinde bulunmak, bireylerin duygusal yaralarını paylaşmalarına ve iyileşme süreçlerinde yalnız olmadıklarını hissetmelerine yardımcı olarak iyileşme sürecini hızlandırabilir, diyor. Ancak şunu da savunuyor: “İnsanların sorunlarına tepki vermenize veya sorunları çözmenize gerek olmadığını öğrendiğinizde tüm ilişkileriniz iyileşecektir. İnsanlar sadece duyulmak ve kabul görmek isterler.” Yani, siz de başkalarına destek olurken başkaları da size destek olurken önemli olan anlaşılma ihtiyacının giderilmesi, duygusal destek sağlanması; sorunların çözüme kavuşması değil.

Ünlü doktor, Future Self Journaling (Gelecekteki Kendinle Günlük Tutma) adında bir metottan da bahsediyor. Bu yöntemin bireylerin yeni sinirsel yollar oluşturarak, istenen düşünce, duygu ve davranışları geliştirmelerine yardımcı olduğunu, günlük olarak küçük ve sürdürülebilir değişiklikler yapmalarını olanak sağladığını savunuyor. Ve herkese -kendini iyileştirmek isteyen herkese- bu yöntemi hayatına katmalarını öneriyor.

Son ve en önemli olarak da “Herkesin sizi sevmesi gerekmiyor. Yaptığınız bütün seçimlerde sizinle aynı fikirde olmaları ya da sizi yol boyunca desteklemeleri de gerekmiyor. Bu sizin işiniz.” diyen Dr. Nicole Le Pera, kendimizi sevmemiz, desteklememiz gereken en önemli kişinin yine ‘kendimiz’ olduğuna dikkat çekiyor.

Siz de kendi iyileşme yolculuğunuzu bahsetmek istiyorsanız Dr. LePera’nın kitaplarını okuyabilir, sosyal medya paylaşımlarından ilham alabilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale