X

Kendine hizmet eden önyargı: Başarı sizden, başarısızlık dış mihraklardan mı?

Bir mülakata giriyorsunuz ve mülakatınız çok iyi geçiyor, sorulan her soruya anlamlı cevaplar veriyor ve karşı tarafı etkilediğinizi hissediyorsunuz. Sonunda da iş sizin oluyor. Bu sonucun ardındaki başarının tamamen sizin eseriniz olduğunu biliyorsunuz.

Ancak mülakatınızın kötü geçmesi ya da elenmeniz durumunda hemen bir dış sebep arıyor, sorulan sorulara, mülakatı yapan kişilere veya sizin dışınızdaki herhangi başka bir şeye suç atıyor, tüm sorumluluğu dış faktörlere yüklüyorsunuz. Çoğu insan başarının mimarının kendi olduğunu kolaylıkla kabul ederken, başarısızlık ya da hatalarına diğer insanların, koşulların ya da dış mihrakların neden olduğunu savunur. İşte bu, bilişsel sistemimizdeki “self serving bias” yani “kendine hizmet eden önyargı”dan kaynaklanır. Kendine hizmet eden önyargıda kişi başarıları ile övünürken, başarısızlık ya da hatalarını dış faktörlere yükler. Kendi eksiklerini ya da hatalarını görmemeyi tercih ederek, bunlardan öğrenme ve gelişme şansını da kaçırır.

Bu davranışımızın altında yatan en büyük neden özsaygımızı korumaktır. Özsaygı kişinin kendine ne kadar değer verdiği, kendini ne kadar onayladığı ve takdir ettiğinin ölçüsüdür. Kişinin başarılarını sürdürebilmesi için çok önemlidir. Özsaygı düştüğünde kişi yenilmiş, güçsüz ya da depresif hissedebilir. Hatta özsaygısı düşükken kötü kararlar verebilir, ilişkilerini çıkmaza sokabilir, böylece içinden çıkılamaz bir döngüye hapsolabilir. Özsaygı şişmesinde ise kişi narsisist özellikler gösterir, empati yeteneği azalır ve ilişkileri zarar görmeye başlar. Her konuda olduğu gibi denge burada da önemlidir.

İşte kendine hizmet eden önyargı bizim özsaygımızı yüksek tutmamızı ve değerli hissetmemizi sağlayan faktörlerden biridir. Bu bir anlamda başarılarımıza başarı katmamızı sağlarken, bir noktayı gözden kaçırmamıza da sebep olabilir: Başarısızlığın altında yatan nedenler…

Başarısızlıklarının nedenini dış dünyaya yükleyen insan, hatanın kendisinde olduğunu göremez. Hatasını göremediği için bunun altında yatan faktörleri anlayıp kendini geliştirme fırsatını da yakalayamaz. Her insan hata yapar ancak modern toplum insanların hatasız olabileceği yanılgısını yaratmıştır. Çocukluğumuzda okulla yerleştirilen bu bilinç, hem sosyal ortamımızda hem de iş hayatımızda karşımıza çıkar. Okulda düşük not alan öğrenci cezalandırılır ya da kötü muamele görür, arkadaşına karşı hata yapan kişi gruptan dışlanır, sevgilisine hata yapan kişi terk edilir, işyerinde hata ise asla kabul edilemez.

Halbuki insanın doğası ve sınırlı fiziksel kapasitesi, hatanın doğamızda olduğunun temel göstergesidir. Gündelik hayatınızı düşünün, yanınıza almayı unuttuğunuz bir eşyanız, eki koyulmadan gönderilen e-postalarınız, yanlış otobüse binmeniz, eve giderken bile yolu şaşırmanız… Her insanın hayatında bu hatalardan onlarcasını görebilirsiniz. Hata yapmaya bu kadar açıkken hata yapmayacağımızı varsaymak da aslında kendi kendimize hazırladığımız bir kandırmacadır.

Peki ne yapabilirsiniz?

Başarılarınızın haklı sevincini yaşayarak özsaygınızı korumanın yanında başarısızlık ya da hatalarınızı da bu gözle bir değerlendirebilirsiniz. Bir başarısızlık sonucunda öncelikle ‘’kendine hizmet eden önyargınızın’’ farkına varın. Örneğin o mülakatta seçilmemiş olmanızın nedenleri arasında sizin değiştirebileceğiniz neler var? Daha iyisini yapabilmek için neye ihtiyacınız var? Bu yenilgi size ne öğretti? Bundan sonra neyi farklı yapacaksınız?

Farkına varmak, başarısızlığı ya da hatayı kabullenmek ve üzerine düşünmek ilk başlarda iyi hissettirse de, bunları iyileştirmek için harekete geçmemeniz bir süre sonra özsaygınızı zedeleyecektir. Hatalarınızı irdelerken, gerçekçi dersler çıkarmanız, yapabileceğiniz aksiyonlar belirlemeniz ve bu aksiyonları tamamlamanız da özsaygınızı korumanız için çok önemlidir.

Depresyon

İnsanlar kendilerini ve durumlarını olumlu yönde görme ihtiyacındadır ancak bu durumun istisnaları da yaygındır. Yukarıda bahsettiğim ‘’kendine hizmet eden önyargı’’ denklemi depresyonda olan ya da karamsar insanlarda tam tersine işler. Yani bu kişiler başarısızlığın tek sorumlusunun kendileri olduğunu düşünürken başarının da tamamen şans ile geldiğini söylerler. Başarısızlığın sorumluluğunu alsalar da onu düzeltecek gücü bulamayabilirler. Bu durum onların içinde bulundukları durumu daha da zorlaştırarak depresyonlarını besler. Bilişsel psikoloji terapisi yardımıyla bu döngüden kurtulabilirler.

 

İlginizi çekebilir: İçimizdeki potansiyeli açığa çıkarmak için kendimizle nasıl konuşmalıyız?

Ayşe Nazar Çoban: ODTÜ Kimya Mühendisliği bölümünden 2008 yılında mezun olduğumdan beri petrol sektöründe çalışıyorum. 3 yaşında başladığım spor ise hayatımın merkezinde. Bugün hala aktif olarak antrenman yapıyor ve rüzgarı yakaladığım her an büyük bir tutkuyla uçurtma sörfü (kitesurf) yapıyorum. Öğrenmek, kendimi geliştirmek ve öğrendiklerimi çevremdekilerle paylaşmaktan oldukça keyif alıyorum. Peki, Upwind hikayem nasıl başladı? Çalışmakta olduğum şirketin yetenekli kadınlar programına seçildim ve bu programda bir koç ile çalışma fırsatı bulduğum zaman, bu işi profesyonel olarak yapmaya karar verdim. ICF onaylı koçluk, NLP eğitimlerinin yanı sıra Toronto Üniversitesi ve Yale Üniversitesi Psikoloji bölümünden eğitimler aldım. Şu an kurucusu da olduğum Upwind çatısı altında yaşam, kariyer ve nefes koçluğu desteği veriyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale