X

2021 Wellness trendleri: Zihin-ruh-beden sağlığı konularında öne çıkan başlıklar

Covid-19 nedeniyle dünya genelinde yaşanan pandemi, beden sağlığımızla ilgili endişelerin yanı sıra ruh sağlığı ve zihinsel iyi oluş üzerinde de önemli etkiler bıraktı. Her geçen gün daha da artan vaka sayılarıyla ilgili haberlere maruz kalmak, yaşanan bilgi kirliliği ve pandemi nedeniyle yaşadığımız kayıpların üzerimizde bıraktığı duygusal ağırlıkla başa çıkmaya çalışırken; bir taraftan da gelecekle ilgili belirsizliğin, ekonomik sıkıntıların ve hiç bitmeyen kaygı ve endişe duygularının arasına sıkışıp kalmak hepimizin ruh sağlığı üzerinde derin yaralar bıraktı.

Tüm bu belirsizlik ve kaygı ortamı devam ederken, en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanda yüz yüze ruh sağlığı hizmetlerinin kesintiye uğraması; ailemiz ve dostlarımız gibi sosyal destek mekanizmalarından uzak kalmak, yalnızlık ve izolasyon hissinin çoğalmasına, yaşamın karşımıza çıkardığı zorluklarla baş etmeye çalışırken çok daha savunmasız ve kırılgan hale gelmemize sebep oldu.

Ruh sağlığının desteklenmesine, koruyucu sağlık hizmetlerinin artırılmasına ve zihin sağlığının korunmasına yönelik artan ihtiyaç ve talepler, 2021 yılında ve sonrasında özellikle tele-sağlık hizmetlerinin, online terapilerin ve uzaktan eğitim araçlarıyla kurgulanan psiko-eğitim aktivitelerinin hızla yükselmesine aracı olacak. Pandeminin beraberinde getirdiği yeniliklerin yanı sıra, psikedelik maddelerin kontrollü kullanımıyla ruh sağlığını iyileştirdiğine ve bazı psikolojik rahatsızlıkların tedavisine destek olabileceğine yönelik araştırma sonuçları da, psikedeliklerin önümüzdeki dönemde ruh sağlığı alanında kullanımının artacağına dair sinyaller veriyor. Tüm bunların yanı sıra metabolizmanın bütünsel sağlığının desteklenmesi, özellikle uyku kalitesi önümüzdeki dönemde wellness dünyasında en çok konuşulacak konular arasında geliyor. 

Tele-sağlık uygulamaları ve uzaktan koruyucu sağlık hizmetleri

Pandemi döneminde hastaneler ve sağlık kuruluşları yoğun olarak pandemiyle ilgili hizmetlere yöneldikleri için sağlıkla ilgili diğer sorunlarda hastaneye gitmek hepimiz için endişe kaynağıydı. Ancak önümüzdeki dönemde beden ya da ruh sağlığınızla ilgili konularda destek almak istediğinizde uzaktan hizmet verecek tele-sağlık uygulamalarının hızla artması bekleniyor. Her hastalık için söz konusu olmasa da, dermatoloji gibi bazı spesifik alanlarda çeşitli rahatsızlıkların tedavisi ve izlenmesi gereken prosedürler oldukça benzer süreçleri içeriyor. Tele sağlık uygulamalarında semptomlarınızı hastaneye gitmeden, dijital platformlar aracılığıyla, uzmanlar tarafından önerilen protokolleri izleyerek tedavi edebileceğiniz gibi, uygulamaya bağlı olarak bire bir uzaktan uzman desteği ve danışmanlık da alabiliyorsunuz.  

Özellikle bu dönemde sağlık hizmetlerine ulaşmakta zorlanan yaşlılar, kronik rahatsızlıkları olanlar, sosyo-ekonomik durumu ya da coğrafi koşullar nedeniyle ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetine ya da uzmanlara fiziksel olarak ulaşması mümkün olamayan dezavantajlı gruplar diledikleri hizmete bulundukları yerden bir tıkla ulaşabilecek avantaja sahip olacaklar. Dünyada özellikle sağlık hizmetlerinin yüksek ücretlere tabi olduğu ABD gibi ülkelerde sağlık hizmetlerine ulaşmayı herkes için daha mümkün kılacak tele-sağlık uygulamalarının artış göstermesiyle birlikte hem beden hem de koruyucu ruh sağlığı hizmetlerine erişim artık çok daha kolay hale gelecek. Mobil uygulamalarla ve web tabanlı programlarla oluşturulan, sayısı her geçen gün artan tele-sağlık uygulamaları önümüzdeki dönemde sağlık konusunda öne çıkan wellness trendlerinin başında geliyor.

Metabolizmayı güçlendirmeye yönelik yaşam alışkanlıkları

 

Özellikle pandemi döneminde vücudun kendini koruma mekanizması olan bağışıklık sistemi uzun bir süre gündemdeki yerini korudu ve pandemi devam ettiği sürece de konuşulmaya devam edecek. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için yapılması gerekenler konusunda yaşanan bilgi kirliliği bir yana, bağışıklık sistemini güçlendirme konusuyla ilgili, özellikle bu dönemde yapılan bilimsel araştırmalar, metabolizmanın genel sağlığının korunmasının bağışıklık sistemiyle doğrudan bağlantısının olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla bundan sonraki dönemde de, virüsten korunmak için metabolizma sağlığını doğrudan etkileyen tüm iyi yaşam alışkanlıkları revaçta olacak. Bütünsel sağlığı destekleyen iyi yaşam uygulamalarının yeniden araştırılması; beslenme, uyku, egzersiz ve spor gibi sağlıklı ve iyi yaşama dair doğru bilinenlerin yeniden gözden geçirilmesi ve bütünsel sağlıkla ilgili bilgilerin güncellenmesi bekleniyor. Sirkadiyen ritim, sağlıklı beslenme, kaliteli uyku, zihniyet değişimi, stres azaltma, hareket ve aktivite gibi bütünsel sağlığı iyileştirmeye yönelik yaşam tarzı değişiklikleri gelecek dönemde daha fazla konuşulacak.

İlginizi çekebilir: Metabolizmanızı yeniden düzenlemek mümkün mü?

Ruh sağlığı ve psikoterapi hizmetlerinde dijital dönem

Bazı bedensel rahatsızlıkların semptomları ya da ruh sağlığını korumaya yönelik iyi yaşam uygulamaları genelde benzerlik gösterdiği için, tele-sağlık uygulamalarıyla sunulan prosedürler bu alanlarda etkili olabilse de, söz konusu psikolojik rahatsızlıkların tedavisi ve psikoterapi olduğunda her uygulama herkeste aynı sonucu vermeyebiliyor. Dolayısıyla psikoterapi uygulamalarında ve psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde kişiye özel şekilde oluşturulmuş prosedürlerin izlenmesi önem taşıyor. Bu dönemde dijital ortama taşınan terapi uygulamalarında, online ortama özel terapi protokolleri geliştiren terapi ekollerinin sayısında hızlı bir artış yaşanıyor. Online terapinin yanı sıra koruyucu ruh sağlığına ve zihinsel iyi oluşa yönelik mobil uygulamaların, online içerik platformlarının ve farklı uzmanlık alanlarına sahip uzmanların bir arada yer aldığı dijital platformların sayısının da gelecek dönemde hızla artması bekleniyor. Ayrıca pandemi döneminde ruh sağlığı hizmetleri de dahil olmak üzere pek çok sağlık hizmetine ulaşmakta zorluk çeken, travma geçmişi olan, sağlık hizmetlerine erişimde dezavantajlı konumda bulunan gruplar için önemli adımlar atılması; ruh sağlığı hizmetleri başta olmak üzere pek çok sağlık hizmetinin herkes için daha erişilebilir hale gelmesi için de önemli girişimlerde bulunulması bekleniyor.

İlginizi çekebilir: Online terapi hakkında bilmeniz gereken her şey: Online terapi ve online psikolog nedir, faydaları nelerdir, nasıl uygulanır?

Psikedelik maddelerin terapi uygulamalarında kullanılması

Psikedelik maddelerin psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılması ve ruhsal iyi oluşu güçlendirmesi bilim tarafından yeni araştırılıyor olsa da, bazı toplumlarda yıllar boyu kullanıldı, kullanılmaya devam ediliyor. Yapılan son çalışmalar psikedelik maddelerin terapötik bağlam içinde, uygun dozlarda, bir uzmanın kontrolü eşliğinde kullanıldığında depresyon ya da şizofreni gibi psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde etkili olduklarını gösteriyor. Psilosibin, DMT gibi doğada kendiliğinde bulunan bilşenlerin yanı sıra MDMA ve LSD gibi laboratuvar ortamında üretilmiş kimyasal psikedeliklerin de uygun ve kontrollü dozlarda, uzman kontrolünde terapiye destek olarak kullanılması, önümüzdeki günlerde daha fazla konuşulacak gibi görünüyor. Bu alanda uygulamaların ve araştırmaların yaygınlaşması, psikedelik kullanımıyla ilgili yasal düzenlemelerin de önünü açabilir.

İlginizi çekebilir: Peru’dan bir hatıra: Kutsal Vadi’de Ayahuasca deneyimi

Kenevirin iyi yaşam uygulamalarındaki yükselişi

Doğal kenevir bitkisinin bileşenlerinden olan CBD gibi bazı maddelerin sağlık için destekleyici olabileceğine dair araştırma bulguları, özellikle kenevir kullanımının yasal olduğu ülkelerde, kenevirin sağlık alanında gittikçe yükselen ve popülerleşen bir trend haline gelmesine sebep oldu. Yapılan araştırmalar, kenevirin antienflamatuar özelliği olduğunu, dolayısıyla vücutta enflamasyonu azaltıcı etkisinin olabileceğini gösteriyor. Antienflamatuar etkisinin yanı sıra kenevirde bulunan bazı maddelerin uzman kontrolünde kullanılmasının uyku kalitesini düzenlediğinearaştırma bulguları, özellikle kenevir kullanımının yasal olduğu ülkelerde, kenevirin sağlık alanında gittikçe yükselen ve popülerleşen bir trend haline gelmesine sebep oldu. Yapılan araştırmalar, kenevirin antienflamatuar özelliği olduğunu, dolayısıyla vücutta enflamasyonu azaltıcı etkisinin olabileceğini gösteriyor. Antienflamatuar etkisinin yanı sıra kenevirde bulunan bazı maddelerin uzman kontrolünde kullanılmasının , serotonin hormonu salınımını artırdığına ve stresin bağışıklık sistemi üzerindeki olumusuz etkilerini azalttığına dair bilimsel bulgular var. Ayrıca kenevirde bulunan CBD (psikotropik olmayan kannabidioler) bileşeninin cilt üzerinde olumlu etkilerinin bulunması, güzellik ve kişisel bakım sektöründe CBD içeren kişisel bakım ürünlerine olan talebi artırıyor. Bilimsel olarak önerilen dozlarla hazırlanan kenevir ürünleri wellness dünyasında yeni dönemde adını sıkça duyacağınız şeyler arasında.

İlginizi çekebilir: Kenevirin mucizesi CBD yağı ve vücuda olumlu etkileri

Akıllı teknolojilere sahip hava temizleyiciler

Teknolojik gelişmelerle birlikte bütünsel sağlığı desteklemek için kullanılan cihazlar arasında öne çıkan ürünlerden biri de akıllı teknolojilere sahip hava temizleyiciler. HEPA filtreli ya da tıbbi cihazlarda kullanılan hava temizleme teknolojisine sahip hava temizleyicilerin grip ve nezle gibi üst sorulunum yolları enfeksiyonlarına ya da mevsimsel alerjilere sebep olan virüslerin ve zararlı mikroorganizmaların temizlenmesine yardımcı olması; evde kullanılabilen boyutlardaki hava temizleme cihazlarının sayısında ve talebinde bir artışa neden olacak. Bulunduğu alandaki havayı filtreleyerek evde soluduğunuz havanın kalitesini artıran hava temizleyiciler, özellikle zamanımızın neredeyse tamamını evde zaman geçirdiğimiz şu günlerde iç mekan hava kalitesini artırmaya yönelik çözümler sunuyor. Evdeki tozları da filtreleyen hava temizleme cihazları, daha uzun süre temiz kalabilen, hijyenik ve tozdan arınmış evler için önümüzdeki dönemin olmazsa olmaz wellness trendleri arasında.

İlginizi çekebilir: Sağlık için derinlemesine temizlik: İç mekan hava temizliğinin önemi

Giyilebilir teknolojilerde stres ölçümü dönemi

Akıllı saatler ya da giyilebilir teknolojiler hayatımıza ilk girdiğinde sadece adım sayabildikleri için bile heyecan uyandırmışlardı. Adım sayısını egzersiz takibi, uyku kalitesi, kandaki oksijen seviyesi, nabız hızı ölçümleri gibi pek çok farklı sağlık parametresi izlerken bu dönemde giyilebilir teknolojiler artık stres seviyesini takip etme özelliğiyle ön planda olacak. Stres seviyesini ölçen ve buna uygun şekilde kişiselleştirilmiş çözüm önerileri sunan akıllı cihazlar, özellikle pandemi döneminde daha da artan yoğun stresle başa çıkmak konusunda en büyük yardımcımız olacak gibi görünüyor. Cardiology dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmanın sonuçları, pandeminin sadece stres seviyesini artırmakla kalmayıp strese bağlı kardiyovasküler sistem hastalıklarının görülme oranını da önemli derecede yükselttiğini gösteriyor. Çağımızın en büyük problemlerinden olan stresin kontrol altına alınması konusunda harekete geçen giyilebilir teknolojinin öncülerinden Garmin, Samsung, Apple, Oura gibi markalar ürettikleri akıllı saatlere artık stres ölçüm özelliğini de ekledi. Nefes alma hızıyla bağlantılı olarak kandaki oksijen seviyesini ölçen ve bu ölçümle anksiyete krizleri ve panik atak gibi strese bağlı psikolojik rahatsızlıkların önlenmesine yardımcı olan, ciltteki elektrik aktivitesiyle stres seviyesini ölçebilen teknolojiler son dönemin öne çıkan wellness trendleri arasında. 

İlginizi çekebilir: Yanımızdaki akıllı asistanlar: Akıllı saatlerin hayatımıza kattığı faydalar

Uyku kalitesi ve sağlıklı uyku alışkanlıkları

Bağışıklık sisteminin desteklenmesi ve metabolizma sağlığının iyileştirilmesi konularında öne çıkan başlıklardan biri de uyku kalitesi oldu. Uyku kalitesinin, sağlıklı ve dengeli uyku alışkanlıklarının bu dönemde çok daha fazla konuşulmasının önemli bir sebebi bağışıklık sistemi sağlığının korunması olsa da, pandemi döneminde uyku düzeni bozulanların ve uyku problemleri yaşayanların sayısında gözle görülür bir artış yaşandı. Uyku/uyanıklık döngümüz daha önceleri çalışma saatlerimize bağlıyken, iş yaşamının eve taşınması esnek çalışma saatlerini, dolayısıyla uyku saatlerinin de esnek olmasını beraberinde getirdi. Uyuma ve uyanma saatlerimizin düzensiz olması, uyku kalitemizi olumsuz etkiledi. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde daha düzenli ve daha dengeli uyku alışkanlıkları için yardımcı olacak teknolojiler ve iyi yaşam alışkanlıkları revaçta olacak. Uyku döngülerini ve uyku kalitesine dair nabız, vücut ısısı gibi parametreleri ölçümleyen ve ihtiyaca uygun çözümler sunan uyku takip teknolojileri (akıllı saatler gibi) önümüzdeki dönemde daha fazla hayatımızda olacak.  

Uyku takip teknolojilerinin yanı sıra, uyku konusundaki öne çıkan bir başka konu da sirkadiyen ritme uygun yaşam alışkanlıkları ve sirkadiyen uyku olacak. Bedenin biyolojik ritmi olan sirkadiyen ritme uygun yaşam alışkanlıklarını sürdürmek, spesifik olarak gün ışığının olduğu saatlerde uyanık kalıp gece saatlerinde uyumak, her akşam aynı saatte uyuyup aynı saatte uyanmak; melatonin hormonunun salgılandığı akşam saatlerinde yoğun aktiviteden kaçınmak, beslenme saatlerini uyku rutinine uygun şekilde düzenlemek, uyunan odanın ısısı ve ışığı gibi çevresel faktörlere dikkat etmek gibi rutinleri içeren sirkadiyen ritim ve sirkadiyen ritme uygun uyku alışkanlıkları önümüzdeki dönemin popüler wellness trendleri arasında yer alıyor. Sirkadiyen ritimle ilgili daha detaylı bilgi edinmek için aşağıdaki yazılarımıza mutlaka göz atmanızı öneriyoruz. 

Kaynaklar: Well + Good, Byrdie, Mind Body Green

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Cildimiz bizden ne ister: Almond Shower Oil ile cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım

Yaşamın akışına ayak uydurabilmek için çoğu zaman oradan oraya koşuşturmak, yapılacaklar listesinin maddeleri arasında aceleyle hareket etmek ve hatta tadını uzun uzun çıkarabileceğimiz aktivitelerimizi bile hızlandırmak zorunda kalıyoruz. Ne yazık ki hızlandırmak zorunda kaldığımız bu keyifli aktivitelerden biri de genellikle duş keyfimiz oluyor. Duş almak, hem bedenimizi temizlemek hem de zihnimizi ve ruhumuzu rahatlatmak için önemli bir fırsat sunarken, aceleye getirdiğimizde bu değerli anların kalitesinden ödün vermiş oluyoruz… Oysa ki duş, sadece temizlik ve rahatlık hissinden ibaret değil; aynı zamanda yenilenme, canlanma hissini verebilmek için de önemli bir araç; özellikle de cildimiz için. Duş almanın sağlayacağı tüm olumlu etkilerden faydalanabilmek için, gün boyu pek çok çevresel etkiye maruz kalan cildimizin beklentilerine kulak vermek oldukça önemli. Peki, cildimiz bizden ne ister?



Vücut bakım ritüelinizde ilk sırada, temizlik!

“Cildimiz bizden ne ister?” sorusuna pek çoğumuz gibi cildimizin ilk vereceği cevap temizlik. Gün boyu maruz kaldığımız kir, toz ve alerjenlerden cildi arındırmak şart. Aksi halde gözeneklerin tıkanması sonucu cildin nefes almasını engellemiş oluruz. Bu da farklı cilt problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Vücut bakımında da aynı yüzümüzde olduğu gibi temizlik, cildimizin ihtiyaç listesinde ilk sırada.

L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’in altın renkli yağ dokusu, duş sırasında su ile birleştiğinde süt kıvamına dönüşerek hafifçe köpüren yapısı ile cildimizi nazikçe temizler ve arındırır. Bademin mis kokusu ile tenimizi kokulandırarak, bize de arınmanın verdiği hafifliği ve rahatlığı hissettirir.

Yoğun nem

Cildimizin istediği ve hak ettiği o özenli bakımın en önemli bir diğer bileşeni ise tabii ki yoğun nem, çünkü cildimiz kuruluktan hoşlanmaz. Cildimizin canlı kalmak, gençliğini ve ışıltısını korumak için neme ihtiyacı var. Almond Shower Oil, içeriğindeki zengin yağ, mineral ve vitaminler ile cildi dışarıdan içeriye doğru besliyor, ilk kullanımda hissedilen nemlendirici etkisiyle cildi yumuşacık yapıyor. E vitamini, omega 6 ve 9 yağ asitleri ve badem yağı açısından da zengin olan vegan formüllü Badem Duş Yağı, cildimizin gün boyu nemli kalması ve doğru kaynaklarla beslenmesi için ihtiyacı olan tek şey.



Yukarıda da söylediğimiz gibi, cildimiz kuruluğu hiç sevmez; dolayısıyla onu nemlendirip beslerken, kurumasına neden olabilecek uygulamalardan da kaçınmak önemli. Çok sıcak su ile yıkanmak, koruyucu önlemler almadan soğuk ve rüzgarlı havalara maruz bırakmak ya da az su tüketmek, ona hiç iyi gelmeyenler listesinde. Ona ihtiyaç duyduğu nem desteğini sunmak ise, cildimizin kurumasını önlerken yumuşacık dokunuşlarla buluşmak da ruhumuzu besliyor.

Güzel kokmak

Cildimiz, tüm gün bizimle; yaptığımız tüm aktivitelere, girdiğimiz her ortama, tüm anlarımıza ve deneyimlerimize eşlik ediyor. Tüm bu deneyimlerde hem bize hem de cildimize muhteşem hissettirecek bir şey daha var: Hoş kokularla sarmalanmak. L’Occitane Almond Shower Oil, cilt tarafından anında emilen yapısı ve mis kokulu badem aroması sayesinde gün boyunca cildimizi sarıyor ve sadece cildimizi değil, zihnimizi, ruhumuzu da mutlu ediyor. Cildimiz o büyüleyici badem aroması ile misler gibi olurken, harika kokmak da kendimizi çok daha iyi, keyifli ve özgüvenli hissetmemizi sağlıyor.



Narin dokunuşlar

Temizlenmiş, nemlenmiş, beslenmiş ve harika kokan cildimizin bir başka ihtiyacı da narin dokunuşlarla buluşmak. Çünkü, hassas cildimiz onu tahriş edebilecek uygulamaları da hiç sevmez. Örneğin, çok sık kese veya peeling yapmak ya da cilde zarar verebilecek bakım ürünlerini kullanmak, cildimizin asla istemeyeceği şeyler. Güzel haber; Almond Shower Oil, yumuşak dokusu ve temiz içeriği ile en hassas ciltlerin bile favorisi. Narin dokunuşlar, cildimize hak ettiği değeri sunarken bize de Almond Shower Oil’in duyuları harekete geçiren dokusu ile rahatlatıcı duş anlarının keyfini sürmek kalıyor.

Duyusal bir deneyim

Cildimiz biraz da şımartılmayı hak etmiyor mu? Elbette. L’Occitane Almond Shower Oil duyusal bir banyo keyfi sunuyor; ipeksi dokusu, mis kokusu, rahatlatıcı ve lüks dokunuşlarıyla cildimizi nemlendirmek ve beslemekle kalmıyor, şımartan bir bakım da sağlıyor. Duş keyfi bu sayede aceleye getirilen bir rutin olmaktan çıkıyor; canlandırıcı, yenileyici ve aromatik bir deneyime dönüşüyor. 

Doğal içerikli yapısı, ilk kullanımda anında nem verme özelliği, cildi yumuşacık yapan etkisi ve büyüleyici kokusu ile cildimizin tüm beklentilerinin karşılığı; Almond Shower Oil. Cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım için siz de hemen tıklayın ve L’Occitane Almond Shower Oil ile tanışın.

*Bu yazı L’Occitane katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale