X

Kendindenmiş gibi sevmek: Üvey çocuğunuzla sağlıklı bir ilişki kurmak

Evlendiğiniz veya ilişki içerisinde olduğunuz kişinin halihazırda çocuğu olması hassas bir durum yaratabiliyor. Bu durum herkes için zor, stresli bir durum olup ve büyük ölçekli karmaşaya bile sebebiyet verebiliyor. Eşinizin veya partnerinizin çocuğuyla tanıştığınızda, ilk etapta onu tanımak için sorular sormak, sağlıklı ilişki kurmak adına olumlu bir hareket olacaktır. Elbette çocukla tanıştıktan sonra da kafanızda bazı sorular kalmaya devam edecektir: Onunla tanışmak için ne kadar süre geçmeli? Birlikte ne tarz aktiviteler yapmalısınız? Sizin bu ilişkide rolünüz ne olmalı?…vs.

Uzmanlar ve yapılan çalışmalar, üvey çocuğunuzla ilişkinizi yavaş yavaş geliştirmeniz gerektiğine inanıyor.

Bütün uzmanların söylediği ve yapılan çalışmalar ve anketlerin de desteklediği bir konu var ki, o da bu ilişkiye yavaş yavaş başlamanız gerektiği. Peki bu ne anlama geliyor? Çok hızlı, uygun ve durağan ilişkinin sınırlarını nasıl çizebiliriz? Herkesin bu konuda bir fikrinin olması ve herkesin kendini sizin yerinize koyarak cevap vermesi bazen doğruyu bulmanız konusunda yanıltıcı olabiliyor.

Gerçek hayattan örnekler

Yapılan araştırmalar ve üvey evlat sahibi olan kişilerle yapılan görüşmeler gösteriyor ki, bu konuda kesinlikle doğru yol budur diyebileceğimiz bir yol malesef yok. Herkes kendi yolunun en doğru yol olduğunu düşünüyor. İşte yapılan görüşmelerde ebeveynlerin söylediği bazı sözler:

‘Her şey saygıyla başlar. Sevgi ve bağlılık sonrasında gelir. İlişkiniz gelişmeden önce çocuklar size bir yetişkin olarak saygı duyma ihtiyacı hissederler.”

‘İlk başta arkadaş olmalısınız. Güzel anılar ve gelenekler yaratmalı, daha sonra ebeveyn ve otoriter rolü üstlenmelisiniz. Sizi böyle tanımalarına izin vermelisiniz.’

‘Yapmanız gereken bebek bakıcısıyla aynı prensipleri takip etmeniz olacaktır. Onlara bir arkadaşınızın çocuğuna bakmak durumunda kaldığınızda nasıl davranıyorsanız aynı şekilde davranmalısınız. Geri kalanı konusunda endişe etmeyin.’

‘Bence başlangıçta ne olarak bilinmek istiyorsanız onun rolünü oynamalısınız. Bu, ilk etapta zor olsa da bu şekilde davranarak çocuğa net bir mesaj vermiş olursunuz ve ilk başta farklı bir karakterde davranıp daha sonra farklı bir karaktere bürünerek çocuğu kandırmanızın önüne geçmiş olursunuz.’

‘Onun liderliğini takip edin. Çocuğun ilk etapta muhabbeti başlatmasına ve bir ilişki inşa etmesine izin verin.’

‘Yolundan çekilin! Eşinizle beraber ona biraz alan verin ve bu alana dahil olmaya çalışmayın.’

‘Eşim ve ben ağır ama emin adımlar attık ve şimdi üvey çocuğumla aramda güçlü bir ilişki var. Üvey kızımla her şeyi denedik. İyi ve güçlü bir ilişki bir anda kurulmuyor.’

Gördüğünüz üzere her ailenin üvey çocuğuna ya da üvey ebeveynine olan yaklaşımı birbirinden farklı ve tüm bu farklılıklara karşın her biri pozitif bir ilişki için yol almaya çalışıyor.

Size nasıl yardımı dokunur?

Üvey çocuğunuzla sağlıklı bir ilişki içerisinde olmanın yolu, ailenize odaklanarak kendi stratejinizi belirlemekten geçiyor.

Tüm bu yeni biriyle beraber olma hikayelerinde uygulanan farklı yöntemler bizi sonuçta tek bir noktaya yöneltiyor: Her aile birbirinden farklıdır! Bir üvey ailede başarılı olan yaklaşım başka bir ailede başarılı olmayabilir. Çocuğun mizacından kaynaklanan farklılıkların her ailede yansıması farklı olabiliyor ve bu durum da uyum sürecini etkileyebiliyor. Bu yüzden bir uzmandan ya da arkadaşınızdan fikir almak yerine, ailenize odaklanıp kendi stratejinizi belirlemelisiniz. Elbette kesin bir doğru olmadığı için bu süreç sizin için deneme yanılmayla geçecektir; ancak bu zorlu deneme yanılma sürecinin sonunda mutlu sona ulaşacağınızdan emin olabilirsiniz.

Bu stratejinin olumlu tarafı, tek bir yolu takip etmediğinizden dolayı tuzağa düşme ihtimalinizin olmamasıdır. Ailenizin ihtiyacına göre düzenlemeler yaparak, onları mutlu etmeyecek, sağlıksız bir ilişkiden kaçınmış olursunuz.

İlgili yazı: Güçlü bireyler yetiştirmek için çocukları kontrol altında mı tutmalı yoksa özgür mü bırakmalı?

Şimdi ne yapmalısınız?

Her şeyden önce, partnerinizle şu anda ilişkide olduğunuz yeri ve bu ilişkiden karşılıklı beklentilerinizi konuşmalısınız. Daha sonra düşüncelerinize ve beklentilerinize kulak verip doğru yolu bulmak için onlara sadık kalmalısınız. Eğer ortada bir anlaşmazlık veya problem varsa, bunu çözmeye yönelmelisiniz. Aileyi bir arada tutan en önemli bileşen ebeveynlerin ortak görüşe sahip olmasıdır. Ebeveynler rollerini bildikleri için kendilerini rahat hissederler ve bir ihtiyaç durumunda gerekli düzenlemeleri yaparlar. Başlangıçta sorunlu olan konulara dikkat etmek ve sınırları en baştan belirlemek oldukça önemlidir.

Tanımlamak, bu noktada en önemli unsurlardan biridir. En önemli amacı tanımlayamazsanız, bu konuda hareket etmeniz zorlaşacaktır. Eğer en önemli konunun üvey çocuğunuzla güçlü bir iletişim kazanmak olduğuna inanıyorsanız, onunla baş başa zaman geçirmeniz ve yaşına uygun konulardan konuşmanız gerekir. Eğer çocuğunuzun üvey anne/babasına saygı göstermesi gerektiğine inanıyorsanız, onunla beklentileriniz hakkında konuşun ve ihtiyaç durumunda konuyu masaya yatırıp tartışın.

Eğer ilişkinizin arzuladığını yerde olmadığını düşünüyor ve düzenlemelere girmek istiyorsanız, bunu adım adım gerçekleştirin. Çocuğunuzu bir sabah uyandırıp değişmesi gereken şeylerin listesini önüne koymayın. Bunun yerine ona ve size yardımcı olacak uygulamaları bölüm bölüm uygulayın.

Eğer yeni bir yolculuğa başlamak üzereyseniz, bu durum beklentileri baştan belirlemek için iyi bir fırsattır. Birbirinize destek olmayı unutmadan düzenli olarak ilişkinizin ne durumda olduğunu, nasıl gittiğini konuşabilirsiniz.

Rotanızı yeniden belirlemek konusunda korku duymayın. Eğer bir şeyler yolunda gitmiyorsa zorlamayın. Ayrıca şunu asla aklınızda çıkarmayın ki, bazen büyük bir adım atmak için geriye doğru küçük bir adım gitmeniz gerekebilir.

Günün sonunda, değer verdiğiniz kişilerin veya arkadaşlarınızın fikirlerini takip etmek konusunda endişelenmeyin. Aileniz için en uygun neyse onu yapın ve göreceksiniz ki, sonunda herkes mutlu olacak.

Kaynak:

psychcentral.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale