X

Kendinden şüphe etmeyi bırakmanın yolları

Yeni bir ortama girerken, ilk defa çalışma hayatına başlarken, sınavlarla dolu bir hafta geçirirken ya da benzeri birçok durumu yaşarken çoğumuz zaman zaman kendimizden şüphe duyarız. ‘Acaba üstesinden gelebilecek miyim, başarabilecek miyim, ya yapamazsam’ gibi olumsuz düşüncelerle zihnimizi meşgul ederiz. Bu duygu ve düşünceler her ne kadar normal olarak kabul edilip birçok insan tarafından deneyimlenmeye devam etse de pek fayda sağladıkları söylenemez. Belirli bir düzeyde öz eleştiri bir çeşit motivasyon kaynağı olsa da sürekli kendinden şüphe ederek yaşamak, kişiyi ‘gerçek potansiyeline’ ulaşmaktan alıkoyar ve özgüvenini, kendine olan inancını, bir şeyleri yapma isteğini zedeler. Bu nedenle kendinden şüphe etmek yerine benliği kucaklamak, özsevgiyi, özşefkati güçlendirmek gerekir.

Kendinden şüphe duymak nedir?

Kendinden şüphe duymak, temelinde kişinin kendisinin bir veya daha fazla yönü hakkında belirsizlik duyguları yaşamasıdır. Diğer bir deyişle kendinden şüphe duymak, kendiniz ve yetenekleriniz hakkındaki güven eksikliğidir; sizi başarılı olmaktan ve kendinize inanmaktan alıkoyan olumsuz bir zihniyettir. Shakespeare’in şu çarpıcı sözü öz şüpheyi çok iyi anlatır: “Şüphelerimiz haindir ve teşebbüs etmekten korkarak genellikle kazanabileceğimiz iyi şeyleri kaybetmemize neden olur.” Yani, şüphe bizi vazgeçirir, başarılarımızı daha denemeden engellerler ve daha fazlasına ulaşabilme imkanımız olsa da onu bizden alır götürür.

Bir kişinin kendinden şüphe etmesine neden olabilecek birçok faktör vardır. Önemli olan kendinden şüphe duymadan yaşamayı öğrenmek olsa da öz şüphenin nedenlerini keşfetmek de onu çözmek için kritik bir role sahiptir. Kendinden şüphe duyan insanların bu olumsuz duyguyla baş etmek zorunda kalmalarının nedenleri arasında genellikle şunlar yer alır:

  • Baskıcı ebeveynler
  • Öz şefkat eksikliği
  • Olumsuz geçmiş deneyimler
  • Aşırı öz eleştiri
  • Başarısızlık korkusu

Tüm bunlar kişinin kendinden şüphe duyma duygusunu besleyebilir ve kendini hırpalamasına, kendisini sabote ederek olası başarılarını engellemesine neden olabilir. Öyleyse yapılması gereken bu duyguyu serbest bırakmak, yani şüphe yerine güven dolu bir benlik iletişimi kurmaktır.

Kendinden şüphe etmeyi bırakmanın 10 yolu

Siz de zaman zaman bu olumsuz duygunun esiri olduğunuzu, kendinize şüpheyle yaklaştığınızı düşünüyor ve artık gerçek potansiyelinize ulaşmak istiyorsanız işte size benliğinizi kucaklamanıza yardımcı olacak ipuçları:

1. Sınırlayıcı inançlarınızı bulun

İnançlarınız, yaşam yolculuğunuzdaki haritanızdır; sizi yeni yerlere götürebilir ya da olduğunuz yerde bekletebilir. Eğer kendinizden şüphe ediyorsanız, inançlarınız yapıcı değil, yıkıcıdır, yani sınırlayıcıdır. Sınırlayıcı inançlar, başarılarınızla sizin aranıza girer ve onlara ulaşmanızı engeller. Bir düşünün ‘zaten denesem de yapamam, hiç şansım yok, daha önce yapamamıştım’ gibi düşünceler sürekli zihninizdeyse sizi sınırlayan bu inançları tespit edip onları değiştirmelisiniz. Böylelikle kendinizden şüphe duymak yerine gerçekten yapabileceğinize güvenmeye başlayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Kendinizi sabote etmenize neden olan sınırlayıcı inançlardan nasıl kurtulursunuz?

2. Öz şefkat pratikleri yapın

Kendinizden şüphe duymanız, kendinizi geri tuttuğunuz anlamına gelir ve çoğunlukla hata yapma korkusundan kaynaklanır. Ancak hatalar kendi yeteneklerinizi geliştirmek için harika fırsatlar yaratır. Bu yüzden hata yapmaya, deneyip yanılmaya kendinize izin vermeniz gerekir. Öz şefkat pratikleri ile hatalarınıza alan açabilir, onları kabullenerek öğrenmeye, gelişmeye devam edebilir ve kendinizi olumlamalarla besleyebilirsiniz.

3. Kendinizi kimseyle kıyaslamayın

Kendinizi bir arkadaşınızla, yakın bir aile üyesiyle, meslektaşınızla, ablanızla ve hatta bir ünlüyle kıyaslamaya eğiliminde olabilirsiniz. Ne yazık ki çoğumuz zaman zaman kendimizi başkalarıyla karşılaştırmanın zehirli etkisine kapılıp gidemiyoruz. Ancak, herkesin yaşamı, karşılaştıkları, deneyimleri, karakteristik özellikleri birbirinden çok çok farklı. O nedenle ortada kıyaslanabilecek bir şey de yok. Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmak yerine sadece kendinize odaklanın; böylece kendi yolunuzda emin adımlarla ilerleyebilirsiniz. Dilerseniz ‘Kendinizi başkalarıyla kıyaslamaktan vazgeçmenizi sağlayacak en etkili 3 mantra‘ yazımıza da göz atabilirsiniz.

4. Geçmiş başarılarınızı hatırlayın

Geçmişteki hatalarınızı değişmek, dönüşmek, gelişmek için bir araç olarak kullanabileceğiniz gibi geçmiş başarılarınızdan da kendiniz hakkındaki şüphelerinizi susturmak için faydalanabilirsiniz. Eğer sadece düşünerek verim alamıyorsanız elinize bir kağıt kalem alın ve yazmaya başlayın. Sizi en çok heyecanlandıran başarınız neydi, ona ulaşmadan önce hangi zorlukları aştınız, motivasyonunuzu kaybetmeden nasıl yola devam ettiniz tek tek bu soruları cevaplayın. Göreceksiniz, üzerinizdeki şüphelerin yeri azimle ve inançla dolacak.

5. Sizi destekleyen insanlarla zaman geçirin

Kendinizi başkalarıyla kıyaslamadığınız gibi başkalarının da sizi birileriyle kıyaslamasına müsaade etmeyin. Çevrenizde başarılarınızı sorgulayan, hatalarınıza odaklanan, sizi yetersiz hissettiren insanlar varsa öz şüphe duygunuzu besleyebilir. Onların sözlerine kulak asmamanız ve mümkün olduğunca uzaklaşmanız en iyisi olacaktır. Çevrenizde yalnızca sizi destekleyen, cesaretlendiren insanlara yer açın.

6. Düşüncelerinize dikkat edin

Olumsuz düşünceler bir kez belirmeye başladı mı tüm zihninizi hızlıca ele geçirebilir. Adeta hızla yayılan bir virüs gibi tüm benliğinizi karanlığa sürükleyebilir. Kendinizden şüphe duymanıza neden olan olumsuz bir düşünceyi fark ettiğinizde onun yayılmasına ve beraberinde diğer olumsuz düşünceleri de getirmesine izin vermeden hemen odağınızı olumluya çevirin. Sizi mutlu eden bir şeyler yapın, iyi hissettiren bir müzik açın, güzel anılar biriktirdiğiniz bir tatili hatırlayın. Düşüncelerinizin farkında olun ve onları size hizmet edecek şekilde yönetin.

7. Imposter sendromuna aldanmayın

Başarılarınıza layık olmadığınızı, onları şans eseri elde ettiğinizi düşünüyorsanız imposter sendromu ile karşı karşıya olabilirsiniz. Sahtekarlık sendromu olarak da kendine literatürde yer bulan bu olumsuz duygu, kendinizle gurur duymak yerine şüphe duymanıza yol açıyor olabilir. Zorlukların üstesinden gelebildiğiniz, ortaya güzel işler çıkardığınız için kendinizi tebrik edin, başarılarınızı sahiplenin, onları siz elde ettiniz, unutmayın.

İlginizi çekebilir: Imposter sendromu nedir: Başarılarınızı sahipleniyor musunuz?

8. Kendinizi onaylayın

Başkalarından aferin almak, tebrik edilmek, iyi iş çıkardığınızı duymak sizi çok iyi hissettiriyor olabilir; diğer birçok insan gibi. Dışarıdan gelen iltifatlar gurur ve mutluluk kaynağı olsa da daha önemli olan içsel onaylamadır. Yani, başkalarından önce sizin kendinize iyi iş çıkardığınızı söylemeniz gerekir. Aksi halde sürekli dışarıdan bir tepki, onay cümlesi, takdir bekler ve bu gerçekleşmediğinde olumsuz duygularla baş etmek zorunda kalabilirsiniz.

9. En sert eleştirmenin kendiniz olduğunu fark edin

Kimse sizi kendinizden daha yüksek bir standartta tutmaz. Çok sevdiğiniz bir akrabanızın ya da en yakın arkadaşınızın küçük bir başarısını dahi kutlarken ya da hatalarını şefkatle kucaklarken kendinize karşı nasıl sert bir tavır sergilediğinizi fark edin. Kendinize karşı bu kadar eleştirel olmak yerine, başkalarına karşı gösterdiğiniz şefkat ve anlayışı kendinize de gösterin.

10. Profesyonel yardım alın

Kendinizden şüphe ederek deneyimlediğini duygular günlük yaşamda çalışmanızı, yola devam etmenizi, anın tadını çıkarmanızı zorlaştıracak kadar devam ederse, kendinden şüphe duymanın üstesinden gelmek için bir ruh sağlığı uzmanından destek almak en iyi yöntem olabilir. Terapi sayesinde anlaşıldığınızı hissedebilir, şüphe duygularınızı hafifletebilir, zihninizdeki engelleri kaldırabilir, kendinizle, başarılarınızla gurur duymanıza yardımcı olacak işlevsel araçlar geliştirebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Özgüven kazanmak için vazgeçmeniz gereken 6 alışkanlık

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale