X

Kelimelerin gücü: Sorunlarla başa çıkmak için sihirli bir cümleniz var mı?

Yazın gelmesiyle beraber havanın da getirdiği sıcaklık ile hem bedenen hem de ruhen birazcık rehavete kapılıyorum itiraf etmeliyim.

“Bedenen rehavete kapılmayı anladık da ruhen rehavete nasıl kapılır insan?” sorularınızı duyar gibiyim.

Açıklamaya çalışayım; yazılarımı okuyanlar bilir, genel yapı itibarıyla gereğinden fazla mükemmeliyetçi oluşum, her konuyu, her olayı ince eleyip sık dokumam ve her şeye çok fazla anlam yüklememle meşhurumdur. Tüm bu özelliklerimin pek çok alanda faydasını görmemle beraber, zaman zaman benim parazitim olduğunu, adım atmamı çokça kez zorlaştırdığını da vurgulamak isterim.

Tabi tüm bunlar benim için geçerli. Peki ne oldu da duygularım rehavete kapıldı yaz ile beraber?
Bir konuyu defalarca enine boyuna düşünürüm genelde, özellikle de gerilimli bir süreç yaşamışsam. “Karşımdaki kişi ne dedi, nasıl tavır sergiledi, ben bundan kendime nasıl bir ders çıkardım, bir daha bu durumla karşılaşmamak için ne yapmalıyım?” ve bunun gibi onlarca soru dolaşır durur kafamda… Çoğu zaman bir dersle ayrılırım bu kafamdaki açık oturumlardan. Ancak yaz ile beraber, pek enine boyuna sorgulayacak gücüm ve zamanım olmuyor nedense… Zihnimdeki mahkeme de tatile çıkmak, birazcık rahatlamak istiyor sanırım. Hal böyle olunca duygularıma biraz dinginlik gelmesine de izin vermiş oldum.

Sadece bu da değil tabi ki… Bu zihin mahkemesine izin vermemle, olaylar karşısında gösterdiğim tutumun beni ne kadar yorduğunu da fark ettim. Sadece yorulmak da değil çoğu zaman benim bu sorgulamamla konunun gereğinden fazla büyüdüğünü, benim aşırı sorgulayıcı tavrımın, olayların derinine inerek “asıl konudan” beni genellikle uzaklaştırdığını fark ettim.

O kadar zorluyormuşum ki kendimi şöyle sakin kalıp, derine inmeden manzaraya tepeden baksam çok daha fazla keyfine varacakmışım, anladım. Deepak Chopra’nın dediği gibi; “Herhangi bir şeye sıkı sıkıya tutunmak, nefesini tutmaya benzer. Sonunda boğulursun. Madde evreninde bir şeyi elde etmenin tek yolu onu serbest bırakmaktır. Bırakın, o sonsuza dek sizin olsun.

İşte ben de bu kadar derine inmeden bazen bir sorun karşısında nefesimi de serbest bırakarak, kendime bir seyir tepesi yaptım ve oradan bakıyorum manzaraya. Detaya inmeme gerek kalmadan, yukarıdan keyfine varacağım ne çok durum varmış onları seyrediyorum böylece.

Böylece, yaz ile gelen rehavet benim içimdeki suların da durulmasını sağladı. Artık daha sakinlikle, kendimi yormadan bakabiliyorum hayatıma. Çok da keyif alıyorum, neden ben, neden böyle oldu soruları yerine… Böyle olduysa mutlaka benim iyiliğime bir durum var, teşekkür ederim bunu yaşadığım için diyorum ve bırakıyorum onu sonsuzluğa karışsın diye.

Kelimelerin gücü de böyle zamanlarda bana çok iyi gelir. Bazen uzun uzadıya kafamızı yorduğumuz bir konuyu sadece basit bir kelime ile çözebiliriz. Bunu da çok yakınlarda yaşadığım bir örnekle anladım. Yine, bir olay karşısında uzun uzun düşünürken soruları bu sefer sesli sordum. Zihin mahkemem yerine, yanımdaki insanların da yargılamalarını istedim. Konuyu anlattım ve daha sorguya geçemeden, 11 yaşındaki tatlı yeğenim, “hala olur öyle” dedi… El ele tutuşmuş yürüyorduk. Bir anda durdum. “Olur öyle” bana o kadar güçlü geldi ki, sindirmek istedim.

İşte benim büyülü cümlem bana gelmişti, hem de bir çocuğun gözünden bakma şansını bana vererek.
Sahi neden bu kadar düşünüp kendimi yormalar? Bırakmalı bazen bizi yoran her varsa…
Neden mi? Hayat bu, olur öyle… 

Peki sizin var mı böyle sihirli kelimeleriniz? Yoksa, “olur öyle” deyip geçin sizi yoran her ne varsa, nasıl hafiflediğinize inanamayacaksınız.

Sevgimle…

İlginizi çekebilir: Bir yanım bahar bahçe, bir yanım fırtına: Yolumuzu kaybettiğimizde bize ne yol gösterir?

Pınar Tümkaya: Selamlar, ben Pınar Tümkaya. 1984 senesinde sevimli bir Akdeniz kenti olan İskenderun’da doğdum. Çukurova Üniversitesi İktisat Bölümünden 2007 senesinde mezun olmadan hemen önce hep hayalini kurduğum İK alanında İşe Alım Uzmanı olarak çalışmaya başladım. Ama maalesef, kısa bir süre sonra rüzgar beni Mersin’e getirdi. Şuanda Mersin’de, uluslararası bir şirkette Finansal Kontrolör olarak görev almaktayım. Kendimi bildim bileli sıkıntımı, derdimi en çok yazarak anlatmayı sevdim. Ancak, yazar olmak hiç hayalim olmadı. Hayalim her zaman, insanlarla etkileşimde olarak, onların sorunlarına destek ve çözüm ortağı olmak oldu. Her ne kadar çalışmakta olduğum alan insanlardan çok rakamlarla ilgili olsa da kişisel gelişim aşkım hiç bitmedi. Geçtiğimiz Mart ayında bunu artık daha profesyonel bir hale getirmem gerektiğine karar vererek House of Human’dan Profesyonel Yaşam Koçluğu programını tamamlayarak Yaşam Koçu oldum. Bu platform sayesinde yaşayıp aştığım, her tökezlediğimde kendimce ürettiğim çarelerin başka insanların da çözümü olmasına vesile olmak, yazılarımla sesimi duyurabilmek en büyük mutluluğum olacaktır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale