X

Kariyerinizde fark yaratmak için ustalaşmanız gereken 5 beceri

Belli başlı konularda uzmanlaşmak, hangi işi yaparsanız yapın veya nerede çalışırsanız çalışın, kariyerinizde daha hızlı ilerlemenize yardımcı olabilir. Bazı insanlar hakkında, “onlarla çalışmanın harika olduğu” yorumu yapılırken bazıları için bunun tam tersi söylenir. Peki, acaba neden? Hemen açıklayalım: Bu iki farklı yorum da, söz konusu kişinin “profesyonellik düzeyiyle” ilgilidir. Eğer siz de başkaları tarafından “birlikte çalışmanın harika olduğu biri” olarak tanımlanmak istiyorsanız, öncelikle aşağıdaki beş konuda uzmanlaşmayı düşünün. Çalıştığınız pozisyon fark etmeksizin, dikkatinizi kontrolünüzde olan bu faktörlere odaklamanız, potansiyelinizi en üst düzeye çıkarır.

1. Öz değerlendirme

Birçok kariyer mentoru, aynanın en iyi öğretmen olduğu görüşünde. Ancak gördüğünüz şeyi her zaman beğeniyorsanız, bir yerlerde bir sorun var demektir. Çünkü bu, iyileştirilecek hiçbir şeyin olmaması anlamına gelir -ki bu da doğal olarak çok gerçekçi bir bakış açısı değildir-. Aynayı bir öğretmen olarak kullanmak için kişinin nesnel bir standarda sahip olması gerekir. Bu nedenle düzenli öz değerlendirme yapmayı gerçekten alışkanlık haline getirmelisiniz.

Araştırmalar, öğrenmeyi ve büyümeyi sağlayan şeyin, nesnel standartlara göre ve düzenli olarak yapılan dürüst bir öz değerlendirme olduğunu gösteriyor. Herhangi bir beceriyi geliştirmek için temel yapı taşı budur. Eğer kendinizi düzenli olarak ölçmezseniz, hedeflerinize giden yoldaki ilerlemenizi fark edemez ve gelişiminiz için anlamlı somut hedefler belirleyemezsiniz. Öz değerlendirme, her türden bir gelişimin başı, ortası ve sonudur.

2. Kişisel sorumluluk duygusu

Söz konusu kişisel sorumluluk konusunda gelişmek olduğunda, yapmanız gereken şey, kontrolünüzde olan faktörlere odaklanmaya devam etmektir. Gelişim yolculuğunuzdaki her bir adımda kendinize şu soruları sorun:

  • “Şu anda benim kontrolümde olan şeyler neler?”
  • “Dikkatimi ve enerjimi nereye odaklayacağım?”
  • “Seçeneklerim neler?”
  • “Planım ne?”
  • “Sonraki adımlar neler olacak?”
  • “Sonraki düşüncelerim ve eylemler neler olacak?”

Tüm bu sorular, kişisel sorumluluk duygusunu artırmaya yardımcı olur. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, işinizdeki pozisyonunuz ne kadar yüksek -veya tam tersi- olursa olsun, enerjinizi kontrolünüzün dışındaki faktörlere harcarsanız daima “yetersiz” hissedersiniz.

Eğer çok az şeyin kontrolünüzde olduğunu fark ederseniz, endişelenmeyin. Bu durumda da en iyi versiyonunuza dönüşmenin yolu, aklınıza gelen her türlü düşünceye ve eyleme odaklanmaktır.

3. Olumlu bir tutum

Hayata karşı tutumunuzun içsel ve kişisel bir mesele olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Evet, duygular içeridedir. Gözlemlenebilir davranışlar ise dışarıdadır. Davranışlar görülebilir, duyulabilir ve hissedilebilir. Tutum konusunu, başlı başına bir kişisel performans meselesi olarak ele alırsanız, onu yönetmeniz daha kolay hale gelir.

Bu nedenle kariyer uzmanları, iş yerinde olumlu bir tutum sergilemeyi öğrenmenizi öneriyor. Bir insanın genel tutumunu tanımlamak ve onu “iyi, kötü, harika, ortalama” gibi sıfatlarla tarif etmek zor olabilir. Yine de önemlidir. Dünya genelinde, her seviyedeki liderler ve yöneticiler “tutum” meselesini, çalışan performansındaki en önemli faktörlerden biri olarak değerlendiriyor. Öyle ki bu konu, en yetenekli çalışanlar için bile “başarı” ile “başarısızlık” arasındaki farkı yaratabilir.

4. Verimli çalışma alışkanlıkları

Verimli çalışma alışkanlığı olarak değerlendirilebilecek şeyler, elbette herkes için geçerli olamaz. Peki sizin için;

  • Sağlık,
  • Zamanlama ve çalışma programı,
  • Hedefler ve son teslim tarihleri,
  • Düzenli kalabilmek için sistemleri kullanmak,
  • Ayrıntılara dikkat etmek,
  • İnsiyatif almak söz konusu olduğunda gerçekten önemli olan ne?

Bir şey gerçekten önemliyse, muhtemelen öğrenmeye ve uygulamaya değer. İşte bu yüzden daha iyi çalışma alışkanlıkları oluşturmaya önem vermelisiniz. Bunlar temel alışkanlıklar, kişisel tarz veya tercih meselesi gibi görünebilir. Ama aslında tüm bu gereksinimleri edinmek için güçlü nedenler vardır. İş yerinizde kendinizi nasıl tanıttığınız ve insanlara nasıl davrandığınız, performansınız ve etkileşimde bulunduğunuz herkes üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Daha da önemlisi, işteki itibarınız üzerinde direkt olarak etkilidir.

Verimli çalışma alışkanlıklarına sahip olmamak, sizi daha az olgun gösterir. Hatta bazı yöneticilerde, önemli işlerde size güvenmek konusunda endişe yaratabilir. Eğer iş hayatınızda ciddiye alınmak istiyorsanız yapabileceğiniz en iyi şey işiniz için gerekli uygulamaları öğrenmek ve verimli çalışma alışkanlıkları geliştirmektir. Böylece insanlar sizi “profesyonel” olarak görebilir.

İlginizi çekebilir: Uzaktan çalışma 101: Sistemin zorlukları ve çalışmayı verimli kılmanın yolları

5. Kişiler arası iletişim

Sizce de, sırf akıllı telefonlarımız elimizdeyken harika(!) zaman geçirdiğimiz ve yüz yüze iletişim kurma yeteneğimizi kaybettiğimiz için günümüzde giderek daha fazla sayıda insan kişiler araşı iletişimde zayıflamıyor mu?

Bu, büyük resmin bir parçası olsa da çoğumuz, yoğun sosyal medya kullanımı ve anlık mesajlaşma alışkanlığı nedeniyle diğerleriyle daha az “gerçek iletişim” kurma eğilimindeyiz. İletişim alışkanlıkları da diğer alışkanlıklar gibi değiştirilebilir, ancak kabul etmek gerekir ki bu hiç kolay değildir. İletişim konusuna daha fazla özen göstermek, etkileşimi daha profesyonel bir şekilde ele almaya olanak tanır. Zamanla, siz de birebir görüşmelerinizde giderek daha düzenli, net ve odaklanmış gündemler hazırlamayı öğrenebilirsiniz.

Özetle; söz konusu kariyer hedefleriniz olduğunda, yukarıda sıraladığımız tüm bu insani becerileri geliştirmeyi önemsemelisiniz. Diğer insanlarla etkileşimleriniz, kişisel bir tarz meselesi gibi görünse de iş hayatındaki iletişim noktasında kanıtlanmış faydaları vardır. İyi iletişim becerileri geliştirilmediğinde, işlerin ters gitme olasılığı daha yüksektir. Zayıf iletişim, iş hayatında hem büyük hem de gereksiz sorunların bir numaralı nedenidir.

Kaynak: psychologytoday

İlginizi çekebilir: Hassas karakterinizi profesyonel hayatta avantaja çevirmenin 5 yolu

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale