X

Unutulmaz bir yılbaşı deneyimi için İstanbul’un en gözde otellerindeki programları keşfedin

Yedi tepeli muhteşem şehir İstanbul’da unutulmaz bir yılbaşı deneyimi yaşamaya hazır mısınız? Öyleyse enfes manzaralarıyla kendine hayran bırakan, dünya mutfağının en güzel lezzetlerini sunan, lüks konfor deneyimleri ile büyüleyen İstanbul’un en harika otellerinin yılbaşı programlarını keşfetmelisiniz. Göz alıcı boğaz manzarasına karşı, İstanbul’un kalp atışlarını duymak, tarihi ve kültürü birleştiren dokunuşların arasında dolaşmak, unutulmaz partiler ve lezzetli ziyafetlerle yeni yılı kucaklamak için tercih edebileceğiniz en iyi otelleri sizler için derledik. İşte İstanbul’un 2024 yılbaşı programları ile ön plana çıkan en seçkin otelleri:

Çırağan Palace Kempinski İstanbul

İstanbul’un en harika manzaralarından birine sahip Çırağan Palace Kempinski İstanbul, unutulmaz bir yılbaşı deneyimi sunmaya hazırlanıyor. Görkemli tarihi saray atmosferi, yenilenen otel odaları ve restoranlarıyla misafirlerine yeniliklerle dolu bir gün sunacak. Eğer eğlenceye ve yeni yıl coşkusunu yaşamaya erkenden başlamak istiyorsanız, yılbaşına özel lezzetlerle dolu Çırağan Brunchı’na ya da Gazebo’da yeni yıl temalı akşamüstü beş çaylarına katılabilirsiniz.

31 Aralık gecesi içinse Michelin Ödüllü Tuğra Restoran’ın ihtişamında Yeni Yıl Gala Yemeği ile yeni yıla hoş geldin diyebilirsiniz. Osmanlı ve Türk mutfağının dünyaya açılan ödüllü kapısı Tuğra, 31 Aralık gecesi yeni yıl için oluşturduğu özel menüsünü canlı müzik eşliğinde lezzet tutkunlarına sunacak. Şef Emre İnanır’ın özel tariflerinden oluşan menüde açılışı enfes bir “amuse bouche” yapacak. Portakallı havuç püresi, siyah havyar ve mandalina soslu Çanakkale Deniz Tarağı; kerevit ile doldurulmuş baklava böreği ve ekşi erikli oruk; sıcak humus, mini kumpir, kurutulmuş el yapımı pastırma ve nar pekmezinde armut ile servis edilen dana pöç gibi eşsiz lezzetleri, acı badem kurabiyesinde manda yoğurdu, zerde ve kızılcık soslu Türk kahvesinde çikolata gibi enfes tatlılar takip edecek. Hem damaklardan hem gözlerden silinmeyecek bir deneyim olacağı kesin! Dilerseniz yılbaşına özel konaklama paketlerini de değerlendirebilir, 1 Ocak sabahına da Yeni Yıla Özel Çırağan Brunch’ı ile başlayabilirsiniz…

Detaylı bilgi ve rezervasyon için tıklayın.

Swissôtel The Bosphorus

İstanbul’un ve boğaz manzarasının tadını çıkarabilmenin en iyi adreslerinden biri olan Swissôtel The Bosphorus, birbirinden özel deneyim sunan mekanlarında yeni yıl coşkusunu karşılamaya hazırlanıyor. Sabrosa, Madhu’s, Chalet, Gabbro ve Café Swiss gibi farklı konseptli mekanlarında geceye özel menü ve eğlence alternatifleri sunan Swissôtel, şehirde en çok tercih edilen ‘yeni yıl brunch’ı ile yılın ilk kahvaltısını da en özel hale getiriyor.

Rafine tatlar, muhteşem boğaz manzarası, dünya mutfaklarından özel lezzetler, Su Soley Orkestrası, Purple Hand Band’in muhteşem canlı performansı ve DJ performansları ile Swissôtel The Bosphorus, yeni yıl coşkusunun tadını çıkarmak isteyenlerin ortak buluşma noktası olacak. Lüks detaylara önem verenler ve İstanbul en şahane görüntülerine tanıklık etmek isteyenler için daha iyi bir seçim olamaz. Hem yılbaşı gecesini hem de yeni yılın ilk gününü unutulmaz bir şekilde geçirmek istiyorsanız, tercihiniz Swissôtel The Bosphorus olabilir.

Detaylı bilgi ve rezervasyon için tıklayın.

Raffles İstanbul

Enfes lezzetli yemekler, imza kokteyller, şahane bir manzara, müzik ve dansın muhteşem buluşması ile coşku dolu bir kutlamanın adresi: Raffles İstanbul. Üstelik, tüm yılın yorgunluğunu geride bıraktıracak lüks bir arınma da sunuyor.

31 Aralık 2023 akşamına ilk adım ismini yüzyılın edebi dehalarından esinle alan Writers Bar’da damaklarda hoş bir tat bırakacak imza kokteyllerle atılacak. “Fine dining” tarzıyla kişiye özel servis sunulacak gecede şefin özenle hazırladığı yedi aşamalı yılbaşı menüsü sınırsız premium yerel şarap çeşitleri eşliğinde damakları şenlendirecek. Hem et hem balık tutkunları düşünülerek hazırlanan, “Sous Vide” Süt Dana Bonfile ve Fırınlanmış Karadeniz Kalkan Balığı ile iki aşamalı ana yemek ayrıcalığı sunan yılbaşı menüsü tadılırken gece Emir Ersoy Orkestrası’nın muhteşem performansı ile taçlanacak. Yeni yıl coşkusu, yılbaşı gecesi yemeği sonrası Writers Bar’da gerçekleşecek partide, canlı DJ performansıyla devam edecek. Küçük misafirlerin de daima düşünüldüğü Raffles İstanbul’da, çocuklar için hazırlanacak özel alanda, çocuk büfesinden enfes lezzetler, aktiviteler ve sihirbaz performansı ile yılbaşı gecesi minikler için de eğlenceye dönüşecek.

Ayrıca, Lüksün huzurla birleştiği ve derin bir arınmaya dönüştüğü Raffles SPA, yeni yılda yeni teklifleriyle misafirlerine arınmanın tanımını baştan yaptıracak. Raffles İstanbul, 2024’ün ilk günü 1 Ocak’ta ise Raffles Teras’ta efsanevi Raffles Brunch’ını yeni yıl konsepti ile gerçekleştirecek. Ata Marin Band’ın canlı performansının eşlik edeceği Brunch keyfiyle yeni yıla neşeli ve leziz bir başlangıç yapabilirsiniz.

Detaylı bilgi ve rezervasyon için tıklayın.

Hilton İstanbul Bomonti

İstanbul’un en gözde yerlerinden biri olan Hilton İstanbul Bomonti, misafirlerini yılbaşı gecesine özel programları ve eforea Spa’nın tazeleyici bakımlarıyla yeni yılı karşılamaya davet ediyor. Globe Restaurant ve Cloud34’te unutulmaz bir yeni yıl programı gerçekleştirmeye hazırlanan Hilton İstanbul Bomonti, özel yılbaşı menüsü ve DJ performanslarıyla mükemmel bir gece sunmak için misafirlerini bekliyor.

eforea Spa’nın yılbaşı özel paketlerinden faydalanarak yeni yılı yenilenerek karşılayabilir, gerçek bir rahatlama deneyimi yaşayabilirsiniz. Ardından lezzetli yemekler için Globe Restaurant’ı tercih edebilir, lezzetli bir yemek keyfinin ardından salt eğlence için Cloud34’teki yılbaşı partisine katılabilirsiniz. Kendinizi müzik ve dansla şımartabilir, İstanbul’un harika manzarasına karşı unutulmaz bir gece yaşayabilirsiniz.

Detaylı bilgi ve rezervasyon için tıklayın.

Elite World Grand İstanbul Küçükyalı

Anadolu yakasının en güzel lokasyonlarından Küçükyalı’da konumlanan Elite World Grand İstanbul Küçükyalı, yılbaşı özel programında enfes deneyimler sunmaya hazırlanıyor. Elite World Grand İstanbul Küçükyalı’da 19.30’da kokteyl ile başlayacak olan gece 02.00’de DJ performansının sonlanmasıyla tamamlanacak. Yeni yılı Türk pop müzik sanatçısı Altay’ın sevilen performansı, coşkulu yorumuyla karşılamaya hazırlamaya hazırsanız, rotanız belli diyebiliriz!

Yılbaşı özel menüsü ile 31 Aralık gecesi harika bir ziyafet deneyimi yaşayabilir, 1 Ocak sabahına harika bir brunch ile başlayabilirsiniz. Ayrıca, Elite World Grand İstanbul Küçükyalı minikleri de unutmamış! Yeni yılı karşılarken küçük misafirleri için de oluşturduğu özel Kid’s Club programıyla hem çocukları hem de yetişkinleri mutlu ermeye hazırlanıyor.

Detaylı bilgi ve rezervasyon için tıklayın.

JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea

Alternatifleri sevenler için harika iki program, JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea’de! Otelin ana restaurantı Ceres’de Executive Chef Faruk Yardımcı konuklarına rafine tatlardan oluşan özel bir menü hazırlayacak. Canlı performans sunacak Burçin ve grubunun yumuşak ve eğlenceli şarkıları ile renklenecek gecede; Ceres’in mutfağından çıkan her tabak konukların hem gözlerine hem damaklarına bir şölen yaşatacak. Gecede kaz ciğeri terin, ördek ravioli, dana Wellington’ın ardından tatlı olarak kristal kestane ikram edilecek. Gecenin sonunda ise konuklar “En İyisini Sona Sakladık” tabağı ile 2024’ün ilk saatlerine tatlı bir başlangıç yapmış olacak.

Dünyanın en prestijli gastronomi rehberi Michelin Guide’ın 2024 öneri listesine girerek çok büyük bir başarı elde eden Akira Back İstanbul ise; her zamanki gibi konuklarına modern Japon mutfağının en iddialı ve ayrıcalıklı lezzetlerini sunacak. Gecede DJ performansı da olacak. Yılbaşı gecesini JW Marriott Hotel Istanbul Marmara Sea’nin restoranlarında karşılamayı tercih ederseniz eğlenceye otelin sofistike barı Vitola’da devam edebilirsiniz.

Detaylı bilgi ve rezervasyon için tıklayın.

Sofitel Istanbul Taksim

Şehrin merkezinde yeni yılı karşılamaya ne dersiniz? Limitsiz eğlence ve İstanbul’un nabzını tutmak için Sofitel Istanbul Taksim’e davetlisiniz… Boğaz’ın büyüleyici manzarasına sahip The Oven Restaurant’da Executive Şef Matteo Bertuletti’nin yılbaşına özel özenle hazırlayacağı menü, geceye farklı bir tat katacak. Gastronomik deneyimin yanı sıra DJ performansıyla gecenin atmosferi eğlence dolu olacak. Diğer yandan, Misafirlerini zihinsel ve bedensel yeniliğe davet eden Sofitel SPA, otantik Türk ritüellerini Fransız kozmetolojisinin incelik ve kalitesiyle buluşturacak. Bütüncül bir yenilenmeye ve coşku dolu bir kutlamaya hazırsanız, yılbaşı gecesi için yerinizi ayırtmayı unutmayın.

Detaylı bilgi ve rezervasyon için tıklayın.

The Peninsula Istanbul

Geçtiğimiz günlerde Begüm Ballı, Jülide Berkman, Ayşe Tolga, Başak Dizer Tatlıtuğ gibi isimlerin katıldığı özel bir davetle yeni yıl dönemini karşılayan The Peninsula Istanbul, otelin ikonik lobisinde kurulan görkemli yılbaşı ağacını ışıklandırmıştı, şimdi ise yılbaşı ruhunu yansıtacak birbirinden çekici programlar ile misafirlerini ağırlamaya hazırlanıyor.

The Peninsula Istanbul, 24 Aralık’ta açık büfe ve canlı caz performansı eşliğinde gerçekleşecek olan Noel Brunch’ıyla misafirlerini ağırlayacak. Yılbaşı gecesini eşsiz bir deneyimle unutulmaz kılmak adınaysa, 31 Aralık akşamı, 20. yüzyılın başlarından kalma tarihi yolcu terminali binasının yüksek tavanlı ikonik mekanı The Lobby’de özenle hazırlanmış Yılbaşı Gecesi Gala Yemeği ve manzarasıyla büyüleyen GALLADA ve Topside Bar’da özel menü ve eğlence seçenekleriyle The Peninsula Istanbul’un her köşesine yeni yıl ruhu hakim olacak…

Detaylı bilgi ve rezervasyon için tıklayın.

Unutulmaz bir yılbaşı deneyimi için şehrin en gözde noktalarından İstanbul’un eşsiz manzarasını seyredebilir, lezzetli ziyafetleri deneyimleyebilir, müzik ve dans eşliğinde yeni yılı kucaklayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Türkiye’den vizesiz gidilebilecek ülkeler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Hayatın küçük tatlı sürprizlerini L’Occitane Almond Shower Oil ile yakalayın

Hayat, beklenmeyen güzelliklerle dolu bir dans gibi; eğer görmeyi, fark etmeyi bilirsek hayatın şaşırtıcı güzellikteki tatlı anlarını sık sık yakalayabiliriz. Bazen uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızla yolda karşılaştığımız, bazense tatlı bir yağmurun ardından çıkan gökkuşağını gördüğümüz o ‘an’da gizli olabilir mutluluk. Bu, beklenmedik ama her zaman iyi hissetmemizi sağlayan hoş sürprizler, hayatın şaşırtıcı güzellikteki anlarından yalnızca birkaçı olsa da tüm gün yüzümüzü güldürmeye yetebilir.



Yakalamak için istekli olursak hayatın monoton akışına biraz olsun ara vermemizi sağlayan ve yaşamın ne kadar büyüleyici olduğunu hatırlatan pek çok tatlı sürpriz bulabiliriz. Tıpkı L’Occitane Almond Shower Oil’in su ile buluştuğunda yağ kıvamından köpüğe dönüşen sürprizli formu gibi.

Sürprizlerle dolu keyif veren bir deneyim

Mutluluk veren, keyif dolu ve sürprizli anlar dediğimizde şüphesiz ki kendimize ayırdığımız zamanların önemi ve yeri çok büyük. Çünkü, günlük hayatın koşturması içerisinde kendimizi şımartabildiğimiz, bedenimizin ve zihnimizin ihtiyaçlarını karşılayabildiğimiz bu özel anlar, monotonluğun içinden bize göz kırpan küçük sürprizler gibi. Özellikle de kişisel bakım ritüellerini taçlandıran L’Occitane Almond Shower Oil ile sürprizlerin hiç sonu yok. Bu özel duş bakım yağı, suyla buluştuğu anda değişen formu ile bize sıradan görünen anları bile özel kılan küçük sürprizler sunuyor.

Almond Shower Oil’in içeriğindeki badem yağı, su ile birleştiğinde anında yoğun keyif verici bir köpüğe dönüşüyor, bize de tatlı küçük sürprizlerle dolu dokunuşların cildimizde bıraktığı o yumuşacık etkinin keyfini sürmek kalıyor. Tabii, o tatlı ve küçük sürprizler Badem Duş Yağı’nın yalnızca köpüren özel formülünde saklı değil, kokusu da bambaşka bir heyecan.

Kokuların duyuları harekete geçiren büyülü dünyası

Bazen sizin de bir kokunun esintisiyle geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıktığınızı hissettiğiniz oluyor mu? Kabul edelim, hayatın içindeki tatlı sürprizli anlarda kokuların da etkisi oldukça büyük. Belki çocukluğunuzdan keyifli bir anı hatırlatan nostaljik bir koku, belki gençliğinizde kullandığınız eski bir parfümün rüzgarla karışmış hali, belki de taze biçilmiş çimlerin havada dağılan dansı… Kokular da sürprizli anların başrol oyuncusu olabiliyor.



Tıpkı, Almond Shower Oil’in tatlı bademin mis kokusunu cildimizde bırakması gibi. Üstelik vegan içeriği ile tüm cilt tiplerine de uygun olan bu bakım yağı, duyuları harekete geçiren büyülü bir dünyanın da kapısını aralıyor. Hayatın bitmeyen telaş ve karmaşasında her şeyden biraz da olsa uzaklaşıp, o büyülü dünyaları keşfetmek hepimizin ihtiyacı değil mi? Daha fark edilmeyi bekleyen onca tatlı sürpriz varken…

Şaşırtıcı üçlü etki

Köpüren özel formül, büyülü dünyalara açılan mis badem kokusu, tabii bir de şaşırtıcı üçlü etki. L’Occitane Almond Shower Oil ile hayatın sürprizlerle dolu anlarını yakalamak çok kolay. Özel vegan formülü, cildi hem temizliyor hem nemlendiriyor hem de onarıyor. Bu üç etkiyi bir arada bulabilmek de en tatlı sürprizlerden biri.

Badem Duş Yağı, özel köpük yapısı ile cildi temizliyor, içeriğindeki omega 6 ve 9 bakımından zengin tatlı badem yağı ve üzüm çekirdeği yağı ile ilk kullanımda nemlendirme etkisi sağlıyor ve cildi besleyerek ışıl ışıl bir görünüme kavuşturuyor.

Elbette, hayatta daha yakalanmayı bekleyen pek çok şaşırtıcı tatlı an var. Bazıları, bir anda karşımıza çıksa da bazen de bu anları biz yaratabiliriz. Bakım rutinlerimize L’Occitane Almond Shower Oil’i eklemek, tanımadığımız birine iltifat etmek ya da sevdiğimiz birine uzun zamandır istediği bir şeyi satın almak, hayatımızda o tatlı sürprizleri artırmaya ve yaşamın keyfini doyasıya çıkarmaya yardımcı olabilir.

Hiç vakit kaybetmeden birinden başlamak istiyorsanız hemen tıklayıp sürprizlerle dolu L’Occitane Almond Shower Oil dünyasını keşfedebilirsiniz.

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Sürdürülebilir çözümlerin izinde: VitrA’dan dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu

‘Biricik’ dünyamız günden güne artan çevreler baskılar ve azalan doğal kaynak sorunları ile karşı karşıya. İklim krizi, küresel ısınma, atık sorunları, hava kirliliği ve daha nice çevresel sıkıntı, hem dünyamızın hem de insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarına sahip olmanın önemi her zamankinden kat ve kat daha fazla. Böylesi bir gerçekliğin farkında olan tüm endüstrilerde de yenilikçi ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi oldukça büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda VitrA, büyük bir adım atarak çevreye saygısını ve döngüsel ekonomiye olan katkısını gözler önüne seriyor.



VitrA’dan bir ilk; %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo

Çevresel ayak izlerini azaltma yolunda önemli adımlar atan VitrA, sektörün değişim öncülerinden biri olarak bizi yeni çevre dostu lavabosu ile tanıştırıyor. Dünyanın ilk ve tek %100* geri dönüştürülmüş seramik lavabosu özelliğini taşıyan bu lavabo, atık olarak kabul edilen malzemelere yeniden hayat veriyor. Yeni çevre dostu lavaboların içerik olarak yaklaşık %100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan oluşuyor.

VitrA’nın sürdürülebilirlik konusundaki vizyon ve öncülüğünü yansıtan bu yenilikçi ve çevre dostu lavabolarla, seramik sektöründe sürdürülebilir tasarım konusunda da yeni bir standart ortaya çıkıyor. Tasarım harikası ve fonksiyonel bir ürün olmanın ötesinde geri dönüştürülmüş seramik lavabolar, çevresel bilinç ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını da destekleyen güçlü bir mesaj taşıyor.

%30 oranında iyileşen küresel ısınma potansiyeli

ISO 14040:2006 ve 14044:2006 standartlarına uygun yapılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sonuçlarına göre, atıkların kullanılması çevresel etkilerden küresel ısınma potansiyelini %30 oranında iyileştiriyor. Geri dönüştürülmüş lavaboların üretilmesi sayesinde, ürün başına, daha az hammadde kullanılarak %36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kilogram hammadde tasarrufu ve %38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor.

Sadece bir lavabo olma işleviyle kalmayan, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik geniş bir vizyonu temsil eden bu ürün, çevreye duyarlı bir gelecek için atılmış çok büyük bir adım. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin çevre dostu lavabolarla benimsediği bu üretim yaklaşımı, döngüsel ekonomiye katkıyı da en üst seviyeye çıkarıyor.

Sürdürülebilir bir gelecek için hijyenik ve şık bir ilham kaynağı

Küresel ısınma potansiyelini iyileştiren, çevre dostu bir tasarım harikası olmasının ötesinde VitrA’nın geri dönüştürülmüş lavaboları, hijyen endişesini de ortadan kaldırıyor; çünkü bu lavabolar VitrA Hygiene teknolojisiyle kaplanıyor. Bakteri gelişimini %99,9 oranında önleyen VitrA Hygiene teknolojisi sayesinde, seramik lavaboların kullanımı sırasında yüzeye bulaşan bakteriler etkisiz hale geliyor. Böylece, bir numaralı önceliğimiz olan hijyenden ödün vermeden çevre dostu seçimler yapmak da kolaylaşıyor.



Ayrıca, her zevke, her alana uygun seçimler yapmak da yine VitrA ile oldukça kolay. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan bu çevre dostu çanak lavabolar, ilk olarak mat bej renkte ve 5 formda tasarlanmış olsa da VitrA’nın geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renklerin eklenmesi de planlanıyor.

VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabonun hikayesi, gelecekteki çevre dostu ürünler ve teknolojiler için de büyük bir ilham kaynağı. Daha sürdürülebilir bir dünya için gelecekte atılacak tüm adımlara şimdiden ilham olduğu kesin. Siz de yaşam alanlarınızı çevre dostu bir bilinç ile şekillendirmek ve bir eşi daha olmayan dünyamızın geleceği için önemli bir adım atmak istiyorsanız hemen tıklayıp VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo çeşitlerini keşfedebilirsiniz.

* İçerik olarak yaklaşık %100’ü üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretilmiştir.

* Bu içerik VitrA katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale