X

İşinizde daha başarılı olmak için iş yerinde meditasyon yapın

 

Dünyadaki bazı şirketler, iş yerinde meditasyon ve farkındalığın nimetlerini övmekle bitiremiyor. İş yerinde meditasyonu bu kadar övmelerinin nedeni aslında oldukça basit: Meditasyon hafıza ve odaklanmayı güçlendiriyor, duygu kontrolü sağlıyor, stresi azaltıyor. Böylelikle iş yerinde başarı sağlıyor.

Uplifers olarak biz de iş yerinizde yapılan meditasyonun nasıl başarı sağladığını araştırdık:

1. Detayları gözden kaçırmamanızı sağlar

Bir iş toplantısındasınız, önünüzde bilgisayar açık, masanın üstünde telefonunuz duruyor. E-mail uyarı sesini duyuyorsunuz, hemen gelen maili açıp, okuduktan sonra “uygun olduğunuzda” cevap vereceğinizi düşünerek kapatıyorsunuz. Ama aklınızdan bir türlü atamıyorsunuz. Gelen mail o akşamki yemek hakkında da olabilir, sizi bekleyen bir sonraki sunum hakkında da. Maili çabucak açıp kapatmanıza rağmen, o hala zihninizi meşgul ediyor. Belki toplantı odasındaki kimse bunun farkında değil ama siz tümüyle o odada değilsiniz.

Aradan 45 dakika geçiyor, masanıza dönüyorsunuz ve iş arkadaşınızla toplantı hakkında konuşmaya başlıyorsunuz ve ikinizin de birbirinizden tamamen farklı şeyler duyduğunu fark ediyorsunuz. O e-mail sadece sizin dikkatinizi dağıtmakla kalmamış, aynı zamanda iş akışınızı da yavaşlatmış oluyor.

Farkındalık meditasyonu sayesinde bunu iki şekilde çözebilirsiniz:

Kazandığınız farkındalık sayesinde potansiyel dikkat dağıtıcı unsurlara karşı daha bilinçli olabilir ve odaklanmak istediğinizde onları uzaklaştırabilirsiniz. Örneğin toplantılara girerken deftere not alabilir, bilgisayarınızı masanızda bırakabilirsiniz.

Uzun süreli odaklanma yeteneğinizi geliştirebilirsiniz ve uzun süren toplantılarda size sunulan bilgileri daha rahat kavrayabilirsiniz.

İlgili yazı: 5 dakikalik meditasyonlarla ruhunuzu harekete geçirin

Farkındalık sizlere önyargılardan, beklentilerden, hükümlerden arındırılmış, masum bir bakış açısı sunar.

2. Daha iyi kararlar vermenizi sağlar

Bir sürü iş arkadaşınızla birlikte bir başka toplantıdasınız ve bir projeyi gözden geçiriyorsunuz. Aniden birisi araya giriyor ve sizin sorumluluk alanınızdaki bir konuyla ilgili yaşanan bir tersliğe dikkat çekiyor. Odanın geri kalanı da bu konuda fikir birliğine varıyor.

İş arkadaşınız sadece şirketin çıkarlarını düşünmesine rağmen bu davranışını kişisel algılıyorsunuz ve onun sizi göz göre göre uçurumdan aşağı yuvarladığını düşünüyorsunuz. Kafanızın içinde “Neden bunu gelip sadece bana söylemedi ki? Neden herkesin içinde beni bu duruma düşürüyor? Neden her seferinde benim yaptığım işte bir sorun çıkıyor” soruları dönmeye başlıyor.

Kendimizi tehdit altında hissettiğimizde, ilkel insandan gelen doğamız bizlerdeki “savaş ya da kaç” dürtüsünü harekete geçirir. Eğer ormanda yırtıcı bir hayvandan kaçıyorsanız bu harika bir çözüm olabilir. Ancak toplantı odaları için pek de iyi bir çözüm olduğunu söylemek mümkün değil.

Farkındalık ise dikkatinizi yoğunlaştırarak herhangi bir zamanda etrafınızda olup bitenlerle daha yoğun bir ilişki kurmanızı sağlar. Olayların her zaman kişisel olmadığını, öyle olsa bile bununla daha verimli bir şekilde mücadele edebileceğinizi görmenizi sağlar. Aşırı tepki gösterdiğinizde bir an durup kendinizi gözlemleyebilir ve daha bilinçli bir şekilde devam edebilirsiniz.

İlgili yazı: Stresten arınmak için “Meditasyon”

Kazandığınız farkındalık sayesinde potansiyel dikkat dağıtıcı unsurlara karşı daha bilinçli olabilir ve odaklanmak istediğinizde onları uzaklaştırabilirsiniz.

3. İş arkadaşlarınıza güç verebilirsiniz

Yakın zamanda gerçekleştirmeyi planladığınız bir projenin stratejisini tartıştığınız bir toplantıdasınız. Yönetim, belli roller ve sorumluluklar dağıtmaya başlıyor. Bu işin nasıl sonuçlanacağını o an anladınız, kime daha enteresan görevler verilecek, kim görevinden şikayet edecek, kim daha çok çalışacak.

Hepimiz kendi kafamızda bir şeylerin nasıl sonuçlanacağına inanıp duruyoruz. Belli bir bakış açısına sıkışınca da başka fırsatlara dikkat etmiyoruz. Bu hem kişisel ilişkiler hem de iş ilişkileri için geçerli. Başkalarının söylediklerini duyuyor olabilirsiniz ancak bu onları gerçekten dinlediğini anlamına gelmeyebilir. Konuşmanın nasıl biteceğini bilen “uzmanlar” olmak yerine, söylenenleri taze bir bakış açısıyla dinlemeyi tercih edebilirsiniz.

İlgili yazı: Çalışma hayatınızın kişisel yaşamınızı olumsuz yönde etkilediğini gösteren 7 kritik işaret

Farkındalık sizlere önyargılardan, beklentilerden, hükümlerden arındırılmış, masum bir bakış açısı sunar.

Kaynak:
Mindbodygreen

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale