X

İrade Gücü: Neden Zayıflıyor?

Her insan hayatının bir döneminde belli bir konuda kendine hakim olmayı istemesine rağmen başaramamıştır. Örneğin, iradeniz daha güçlü olsaydı belki kalan son beş kiloyu verebilirsiniz. Veya daha güçlü bir iradeyle düzenli olarak egzersiz yapabilir, alkol ve sigara gibi kötü alışkanlıkları bırakabilirdiniz.

İrade gücü, kişinin uzun vadeli hedeflerine ulaşması için eylemlerini kontrol edebilme yeteneğidir. İrade gücü aynı zamanda öz kontrol, disiplin ve kararlılık gibi kavramlarla ilişkilidir. Pek çok eylem ve davranış irade gücüne bağlı olduğundan dolayı iradenizi güçlendirmek için neler yapabileceğinizi merak ediyor olabilirsiniz.

İrade gücünün ne olduğunu, insan davranışlarını nasıl etkilediğini ve iradenizi nasıl güçlendirebileceğinizi bu yazıda okuyabilirsiniz.

İrade Gücü Nedir?

Sinirbilime göre insanların davranışlarından beynin ön kısmı olan prefrontal korteks sorumludur. Prefrontal korteks, dikkatimizi verdiğimiz ve düşündüğümüz şeyleri, hatta yaşadığımız duyguları bile yönlendirebilir. Yani işlerimizi yapmayı erteleyip televizyon izlememizin nedeni prefrontal korteksimizdir.

Bununla birlikte beynimiz prefrontal korteksten çok daha fazlasıdır. Beynin sol bölgesi sıkıcı olan görevleri dahi yerine getirmemizi sağlarken sağ tarafı ise dikkatimizin dağılmasını engellemeye yardımcı olur. Beynin orta kısmı ise hedeflerimizi yerine getirebilmemiz için bizi motive etmeye yardımcıdır.

Beynimizin farklı bölümleri arasındaki bu rekabet bazen başarısız olmamıza neden olur. Örneğin, irade gücümüz bazen diyet yapmamıza ya da spor salonuna gitmemize yetmeyebilir. Bazense dikkat dağıtan şeylere rağmen irademiz daha güçlü olduğu için aklımıza koyduğumuz şeyi yapmaya devam ederiz.

Amerikan Psikoloji Derneği’ne (APA) göre irade, uzun vadeli hedeflere ulaşmak için kısa vadeli dikkat dağıtıcılara direnme yeteneğidir. İstenmeyen düşünceleri, duyguları ve dürtüleri görmezden gelmek, aşırı duygusal davranmak yerine soğukkanlı olmak, hayatını bilinçli bir şekilde ve çaba göstererek düzenlemek irade gücüyle ilişkilidir.

İrade Gücü Neden Zayıflar?

İrade gücünün zayıflamasının ya da artamamasının pek çok nedeni olabilir. Ancak engeller ve zorluklar hayatın birer parçasıdır ve irade gücünüzü sınamak için sık karşınıza çıkacaktır.

İrade gücünüzün zayıflamasına ve artamamasına neden olabilen engellerden bazıları şu şekildedir:

  • Öz eleştiriniz çok fazla olabilir. Başarılı olmak için çalışırken içinizdeki eleştirmenin acımasız eleştirilerine maruz kalabilirsiniz. Bu da en sonunda pes etmenize neden olabilir.
  • Kendinizi sabote ediyor olabilirsiniz. Her şey harika giderken birisi nedeniyle tüm planlarınız alt üst olabilir. Bu nedenle hedeflerinize ulaşamayacağınızı düşünebilirsiniz. Ancak yeterince motiveyseniz, bunların sizi etkilemesine izin vermeyebilirsiniz.
  • Enerjiniz olmayabilir. Hedeflere sahip olmak ve bunlara ulaşması istemek ile bunları yapacak enerjinin olması farklı şeylerdir. Bu nedenle işiniz ve özel hayatınız arasındaki dengeyi gözden geçirin ve daha fazla enerjiniz olmasını sağlayacak yollar olup olmadığını düşünün.
  • Gerçekçi olmayan hedefleriniz olabilir. Hedefleri gerçekleştirmek emek istese de bazı hedefler ulaşılamaz olabilir. Bu nedenle hedeflerinizi kontrol edin ve bunların gerçekçi olup olmadıklarına bakın.
  • Etrafınızda çok fazla ayartıcı olabilir. Telefonunuzun çaldığını duymak gibi basit bir şey bile dikkatinizin dağılmasına neden olabilir. Bu durumda ortamdaki ayartıcıları ortadan kaldırmayı deneyebilirsiniz.
  • Motivasyon eksikliğiniz olabilir. Hedefleriniz olabilir, peki ya bu hedeflere ulaşmak için yeterince motive misiniz? Bunları başarmaya hazır mısınız? Motivasyon eksikliği, belli bir eylem planına sahip olmadığınızı gösteriyor olabilir. Eylem planı, hedeflerinizi gerçekleştirmek için tamamlamanız gereken işlerin yer aldığı basit bir listedir. Eylem planı hazırlayarak hedefinize ulaşmanız için gerçekleştirmeniz gereken şeyleri planlayabilir ve bunları sırayla gerçekleştirirken kendinizi daha motive hissedebilirsiniz.

İrade Gücü Nasıl Arttırılır?

Pek çoğumuz irade ve öz kontrol konusunda zorluk yaşasak da irade gücünü arttırmanın bazı yolları bulunuyor. İradenizi güçlendirmek ve öz kontrolünüzü arttırmak için başvurabileceğiniz stratejilerden bazıları şu şekildedir:

İrade gücünüzün gelişmeye açık olduğunun farkına varın

İrade gücünüzün adeta bir kas gibi gelişmeye ihtiyacı vardır. Tıpkı vücuttaki diğer kaslar gibi irade gücü de zaman içinde ve çaba göstererek güçlendirilebilir. İrade gücünüzü geliştirmek için basit ancak çaba gerektiren görevler belirleyebilirsiniz. Örneğin, kapıyı açmak için sağ eliniz yerine sol etlinizi kullanın veya odadan her çıktığınızda ışığı kapatın. Birkaç hafta boyunca bu basit görevleri yerine getirerek iradenizi güçlendirebilirsiniz.

Yeteri kadar uyuyun

Çok az uyumak ya da çok fazla uyumak gibi kötü uyku alışkanlıkları hem fiziksel hem de zihinsel olarak yıpranmanıza neden olabilir. Bu da dikkatinizi dağıtan ayartıcı durumlara karşı direnme yeteneğinizi etkiler. Araştırmalar, yeteri kadar uyumayan insanların dürtülerine daha fazla yenik düştüklerini, daha az odaklandıklarını ve riskli kararlar aldıklarını göstermektedir. Her insanın uyku ihtiyacı farklıdır. Bununla birlikte araştırmalar, çoğu yetişkinin günde 7 ila 9 saat uykuya ihtiyacı olduğunu göstermektedir.

Meditasyon yapın

Meditasyon, irade gücünü arttırmanın en iyi yollarından biridir. Araştırmalara göre düzenli olarak bilinçli farkındalık egzersizleri yapmak, meditasyon yapılmadığı zamanlarda dahi odaklanmayı ve öz kontrolü arttırmaktadır. Meditasyon, her zaman ve her yerde yapabileceğiniz bir şeydir. Sabah uyandığınızda ilk iş olarak ya da öğle molanızda beş dakika ayırarak meditasyon yapmaya başlayabilirsiniz. Beyninizin başka şeyler düşünme dürtüsüne ne kadar direnmeye çalışırsanız, hayatınızdaki diğer dikkat dağıtıcılara ve ayartıcılara direnmeniz o kadar kolay olacaktır.

Dikkat dağıtıcı ve ayartıcı şeylerden uzak durun

Yeme, içme veya para harcama arzusu uyandıran ayartıcılara maruz kaldığınızda bunları gözünüzün önünden kaldırın. Ayartıcıları ortadan kaldıramıyorsanız kendinizi bunlardan uzaklaştırın. Amerikalı psikolog Walter Mischel’in ünlü marshmallow deneyinde bir grup çocuğun, içi marshmallow’la dolu bir tabak bulunan odada beklemeleri istenmiştir. Dikkatini tabağa vermeyen çocuklar, gözlerini tabaktan ayırmayan çocuklara göre daha uzun dayanabilmişlerdir. Bunun için bazı çocuklar gözlerini kapatmış bazıları ise başka tarafa bakmışlardır. Gözlerini tabaktan ayırmayan çocukların ise pes etme süreleri diğerlerine göre daha kısa olmuştur. Bu nedenle iradenizi güçlendirmek için ayartıcıları ortadan kaldırarak işe başlayabilirsiniz.

Rutinlerinize bağlı kalın

Sabah ya da gece fark etmeksizin rutinlerinize bağlı kalmaya çalışın. İrade gücü, belli bir rutinle birlikte arttırılabilir. Bunun nedeni düzenli bir programa sahip olmanın, daha az iradeye ihtiyaç duymaya yol açmasından kaynaklanmaktadır. Örneğin, her sabah sağlıklı kahvaltı yapmayı alışkanlık haline getirdiyseniz, iş arkadaşlarınızın ikram ettiği böreklere direnmek için irade gücüne dahi ihtiyacınız olmadığını görebilirsiniz. Bu sayede irade gücünüzü gerçekten ihtiyaç duyduğunuz zamanlar için saklayabilirsiniz. Her gece yatmadan önce yüzünüzü yıkamak gibi bir davranışı hatırlamanız dahi hayatınızda daha zor durumlarla karşılaştığınızda bunların üstesinden gelmenize yardımcı olabilir.

İlginizi çekebilir: İrade neden önemlidir: İradenizi kuvvetlendirmek için neler yapabilirsiniz?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Sürdürülebilir çözümlerin izinde: VitrA’dan dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu

‘Biricik’ dünyamız günden güne artan çevreler baskılar ve azalan doğal kaynak sorunları ile karşı karşıya. İklim krizi, küresel ısınma, atık sorunları, hava kirliliği ve daha nice çevresel sıkıntı, hem dünyamızın hem de insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarına sahip olmanın önemi her zamankinden kat ve kat daha fazla. Böylesi bir gerçekliğin farkında olan tüm endüstrilerde de yenilikçi ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi oldukça büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda VitrA, büyük bir adım atarak çevreye saygısını ve döngüsel ekonomiye olan katkısını gözler önüne seriyor.



VitrA’dan bir ilk; %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo

Çevresel ayak izlerini azaltma yolunda önemli adımlar atan VitrA, sektörün değişim öncülerinden biri olarak bizi yeni çevre dostu lavabosu ile tanıştırıyor. Dünyanın ilk ve tek %100* geri dönüştürülmüş seramik lavabosu özelliğini taşıyan bu lavabo, atık olarak kabul edilen malzemelere yeniden hayat veriyor. Yeni çevre dostu lavaboların içerik olarak yaklaşık %100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan oluşuyor.

VitrA’nın sürdürülebilirlik konusundaki vizyon ve öncülüğünü yansıtan bu yenilikçi ve çevre dostu lavabolarla, seramik sektöründe sürdürülebilir tasarım konusunda da yeni bir standart ortaya çıkıyor. Tasarım harikası ve fonksiyonel bir ürün olmanın ötesinde geri dönüştürülmüş seramik lavabolar, çevresel bilinç ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını da destekleyen güçlü bir mesaj taşıyor.

%30 oranında iyileşen küresel ısınma potansiyeli

ISO 14040:2006 ve 14044:2006 standartlarına uygun yapılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sonuçlarına göre, atıkların kullanılması çevresel etkilerden küresel ısınma potansiyelini %30 oranında iyileştiriyor. Geri dönüştürülmüş lavaboların üretilmesi sayesinde, ürün başına, daha az hammadde kullanılarak %36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kilogram hammadde tasarrufu ve %38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor.

Sadece bir lavabo olma işleviyle kalmayan, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik geniş bir vizyonu temsil eden bu ürün, çevreye duyarlı bir gelecek için atılmış çok büyük bir adım. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin çevre dostu lavabolarla benimsediği bu üretim yaklaşımı, döngüsel ekonomiye katkıyı da en üst seviyeye çıkarıyor.

Sürdürülebilir bir gelecek için hijyenik ve şık bir ilham kaynağı

Küresel ısınma potansiyelini iyileştiren, çevre dostu bir tasarım harikası olmasının ötesinde VitrA’nın geri dönüştürülmüş lavaboları, hijyen endişesini de ortadan kaldırıyor; çünkü bu lavabolar VitrA Hygiene teknolojisiyle kaplanıyor. Bakteri gelişimini %99,9 oranında önleyen VitrA Hygiene teknolojisi sayesinde, seramik lavaboların kullanımı sırasında yüzeye bulaşan bakteriler etkisiz hale geliyor. Böylece, bir numaralı önceliğimiz olan hijyenden ödün vermeden çevre dostu seçimler yapmak da kolaylaşıyor.



Ayrıca, her zevke, her alana uygun seçimler yapmak da yine VitrA ile oldukça kolay. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan bu çevre dostu çanak lavabolar, ilk olarak mat bej renkte ve 5 formda tasarlanmış olsa da VitrA’nın geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renklerin eklenmesi de planlanıyor.

VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabonun hikayesi, gelecekteki çevre dostu ürünler ve teknolojiler için de büyük bir ilham kaynağı. Daha sürdürülebilir bir dünya için gelecekte atılacak tüm adımlara şimdiden ilham olduğu kesin. Siz de yaşam alanlarınızı çevre dostu bir bilinç ile şekillendirmek ve bir eşi daha olmayan dünyamızın geleceği için önemli bir adım atmak istiyorsanız hemen tıklayıp VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo çeşitlerini keşfedebilirsiniz.

* İçerik olarak yaklaşık %100’ü üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretilmiştir.

* Bu içerik VitrA katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale