X

İnsanın kendini ve hayatını izleyebilmesi için müthiş bir araç: Yoga

Her gece yatmadan iki poz da olsa yoga yapmaya çalışıyorum. Hem bedenime iyi geliyor hem zihnime. Bunlar dışında da bedenim aracılığıyla kendimi gözlemlemeye fırsatım olmuş oluyor.

Geçen akşam matın üzerindeyken bedenimin bu aralar ne kadar kapalı ve kasılmış bir şekilde var olduğunu fark ettim. Yoga yapsam da bedenim öyle rahatça açılmıyor, günler geçiyor ve bir ilerleme kaydetmiyordum sanki. “Neden yapıyorum ki o zaman?” diye sorgulamaktan kendimi alamadım, biraz da umutsuzca sıkkın hissettim. Ve bam! O an yine bir aydınlık etrafımı kapladı! Önce, bu aralar gündelik hayatımın içerisinde de aynen bu şekilde aceleci ve sabırsız tepkiler verdiğimi fark ettim, hemen ardından da kendimden, bedenimden ne kadar haksız beklentiler içerisinde olduğumu gördüm.

Hiçbir şey bir günde olmuyordu. Bence son dönemlerde gezegenimizde insan hastalığı bu: Her şeyin hemen olmasını istemek ve beklemek! Emek, sabır, sebaat, disiplin; bunlar artık insan için eski moda gibi duran fakat hala hayatımızda ilerlememiz için en kilit noktalar. Unuttuk, unutuyoruz. Hatırlıyorum, sonra yine unutuyorum. Sonra aynı döngü yine ve yine. Hep söylediğim gibi: İnsan olmak da tam olarak böyle bir şey değil miydi zaten?

Hele o koca koca yüksek kale duvarları gibi gökyüzüne sonsuz uzanıyormuş gibi duran beklentilerimize ne demeli kendimizden?

Bu işi hemen halletmeliyim, yoksa aptalım” inancı altlardaki artık çok sıkmadı mı yahu? Artık yetmedi mi? Vallaha bana yetmemiş herhalde ki, her defasında yakalıyorum o koskoca duvarları ve altında ezilme hissimi. Ezildiğim an eğer gözüm, kalbim açıksa, hatırlamam çok uzun sürmüyor neyse ki. Fakat eğer ki bambaşka zihinsel mevzularla meşgulsem o sıra, vah halime. Sonrası bildiğiniz gibi… Gelsin kendime karşı öfke, hayal kırıklığı vb.

Neyse geçmişe göre bu döngüden çok daha hızlıca çıkıyorum çok şükür ki bu çok iyi bir şey!
Aferin Gamze!
Ne yapıyorduk? Yolumuza dolu dolu, bol bol aferinler serpiştiriyorduk. Aman ha, bunu atlamayalım. Ben bunu size fırsat buldukça her defasında bize hatırlatacağım.
O akşam poz içerisinde aceleciliğimi fark ettiğim gibi bir nokta daha fark ettim. Pozun içerisinde dururken bağ dokularımın esnemesinden dolayı o germe işlemi canımı yakıyordu bazı anlarda. O can yanmasından bazen aynı hızda “kaçıyor”, bazen “inat” ettiğim için duruyor, bazense o hissi “kapsamaya” çalışıyordum. O sırada verdiğim tepki ne ise birebir hayatın içinde verdiğim tepkiyle eşleşiyor oluyordu. Bu defa da yine paralel gitmişti. Çılgınca kaçma isteği her yerimi kaplamıştı! İşte yine! Bu aralar hayatımda da tam olarak zor gelen anlardan aynen bu hızda kaçmak istemiyor muydum? Nasıl bir aynaydı bu an?

Şu yoga matı garip yer. Hocam Berivan Aslan Sungur yoga matını hayata benzetir. “O matın üzerinde kendinde ne görüyorsan, unutma ki aynısını hayatının içerisinde de yapıyorsun” der.

Tüm bunlar neden mi önemli? Hayatı daha bilinçli yaşamak için. Bir şeyleri değiştirmek istiyorsak eğer, şikayet ve kurban rolleri yerine yapılacak daha yararlı şeyler var: Öncelikle kendi tepkilerini, hislerini fark etmek gibi. Sonrası malum. Fark ettikten sonra ancak insan onun kendisine hizmet edip etmediğine bakıp ona göre daha sağlıklı, kaliteli hayat yaşamak adına elinde o aydınlık anıyla ilgileniyor.

Tüm bu anlarım, yazdıklarım iki poz içinde çıkıyorsa gerçekliğime, yoga insanın kendi hallerini izleyebilmesi için müthiş bir araç, bunu söylemek isterim.

Sonra da “Kendinize bir iyilik yapın ve şans verin, deneyin” derim. Hele ki şu an hayat bu anlamda çok kolayken ve her şey online’ken.

Berivan’ın online dersleri yakında Salı akşamları başlayacak sanırım. Ben tüm hevesimle beklemedeyim. İlgilenenlere, merak edenlere çokça tavsiye ederim.

Belki bu satırların dışında yogada derslerde de kesişir yollarımız.
Neden olmasın?
Nice aydınlık yollara.
Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Merkezlenmek neden önemlidir: Zihin, ruh ve bedenin aynı hizada olduğu anlar yaratmak

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale