X

İnsan psikolojisini konu alan ilginç, eğlenceli ve düşündürücü 8 TED konuşması

Kimi zaman şaşırtıcı ve “garip” davranabilen ve kimi zaman mucizevi beceriler gösteren insan, üzerine tartışmalar yaratan bir psikolojiye sahip. Öyle ki birçoğumuz yaşadığımız gelgitlerle ve psikolojik değişimlerle başa çıkamıyoruz.

Her geçen gün, hayatlarını insan psikolojisinin ve zihninin içinde dönen şeyleri açıklamaya ve anlamaya çalışarak geçiren psikologlar, bu kompleks yapıya dair oldukça çarpıcı sonuçlara ulaşıyor. İnsan zihni hakkında her geçen gün edindiğimiz yeni bilgiler, iş, aşk, ilişkiler, aile bağları gibi pek çok konuda etkileyici kolaylıklar sağlayabiliyor. Biz kendimizi ne kadar yakından tanırsak, hayatımızın kontrolü de bir o kadar elimizde oluyor. İşte psikolojiyi en eğlenceli ve kolay şekilde anlamanıza yardımcı olacak TED konuşmaları:

Birbirimizin zihnini nasıl okuruz?

Rebbecca Saxe – How we read each others mind?

MIT’de nörobilim uzmanı olan Rebbecca Saxe’a göre, bir insanın zihnini okumak için tarot kartlarından faydalanmamıza gerek yok. Konuşmasında insan zihninin istemsiz bir şekilde başka insanların duygularını, düşüncelerini ve motivasyonunu sezme yetisini ele alan Saxe, bunun için sağlam bir sağ temporoparietal kavşağa sahip olmanın yeterli olduğunu söylüyor. Eğer psikolojiye daha bilimsel bir açıdan bakmak istiyorsanız, bu konuşma ilginizi çekecek!

Denim ve hafıza bilmecesi üzerine

Daniel Kahneman – The riddle of experience vs. memory

Eğer gerçek anlamda etkileyici bir TED konuşmacısı dinlemek istiyorsanız Kahneman’ın konuşmaları sizi hayal kırıklığına uğratmayacak. Nobel ödüllü psikolog ve aynı zamanda başarılı yazar Daniel Kahneman, 20 dakikalık konuşmasında mutluluğun iki özü olduğunu savunuyor; deneyimlediğimiz mutluluklar ve zihnimizde yaşadığımız mutluluklar. Kahneman’a göre bu iki özün dengesini sağladığımızda, gerçek mutluluğa ulaşabiliyoruz.

Tercih paradoksu

Barry Schwartz – The paradox of choice

Daha çok seçeneğin her zaman daha iyi olduğunu düşünürüz. Ancak psikolog Barry Schwartz’a göre durum pek de sandığımız gibi değil. Ona göre ne kadar çok seçeneğimiz varsa, o kadar mutsuz ve tatminsiziz. “Mutlaka izlenmesi gereken psikoloji konulu TED konuşmaları” listesinde yer alan Barry Schwartz, psikolojiye dair yaptığı etkileyici tespitlerle size yeni bakış açıları kazandıracak. 

Kendi düşüncelerimize ne kadar hakimiz?

Dan Airely – Are we in control of our own decisions?

TED konuşmalarının “en iyi” listelerine baktığınızda, başarılı ekonomi uzmanı Dan Ariely’nin adına sık sık rastlarsınız ve asıl etkileyici olan şey her listede başka bir konuşmasından bahsediliyor olması. Yaptığı her konuşmayla TED seyircisini hayretlet içinde bırakan Airely, bu kez “kararlar” üzerine yaptığı bir araştırmayla karşımıza çıkıyor. Dan Airely’nin konuşmasına göre insanoğlu sanıldığı kadar mantıklı canlılar değil…

Yaptığımız işte biz mutlu eden şey ne?

Dan Airely – What makes us feel good about our work?

Business Insider’ın üst düzey muhabiri Chris Weller, Dan Airely konuşmaları arasından en sevdiğinin bu konuşma olduğu söylüyor. Dan Airely’nin bu konuşmasında savunduğu düşünce ise, insanların takdir edildiklerinde daha motive oldukları. Airely savunduğu konuyu, yaptığı ilginç bir araştırmayla destekliyor. Araştırmada ise çalışanların kendilerine yeni bir görev verilmeden yaptıkları işin sonlandırılmasıyla, çalışmayı bıraktıkları gözlemleniyor. Peki bizi iş yerinde ne motive ediyor? Neyse ki Dan Airely konuşmasında iş motivasyonuna dair tüm sorularımızı cevaplıyor.

Mutluluğun sırrı: Akış

Mihaly Csikszentmihalyi – Flow, the secret of happiness

Efsanevi psikolog Csikszentmihalyi hayata oldukça iddialı bir soruyla meydan okuyor ve diyor ki “Bizi gerçekten mutlu eden şey ne?”

Başarılı psikolog konuşması boyunca cevabın para ya da ün olmadığına emin olduğunu vurguluyor ve gerçek mutluluğun “akış”ın ta kendisi olduğunu savunuyor. Daha da detaylandırmak gerekirse Mihaly, insanın sevdiği bir şeyi yaparken zaman algısını kaybetmesi ve yaptığı şeye odaklanmasının gerçek mutluluğu getirdiğini söylüyor.

İncinebilir olmanın gücü

Brene Brown – The power of vulnerability

TED konuşmaları arasında şimdiye kadar en popüler olan konuşmalardan birine geldi sıra. Amerikalı yazar Brene Brown, yaptığı 12 yıllık araştırmasından bahsettiği konuşmasında gerçek anekdotlarla beraber insanın sahip olduğu “utanç” duygusundan bahsediyor. Brown’a göre incinebilir olduğunu kabul etmek, en büyük cesaret örneği. Ünlü yazar konuşması boyunca, incinebilir olmanın insanı ne kadar güçlendirdiğinden ve böylece kontrolü nasıl ele alabildiğinden bahsediyor. Yani adım atmak için ilham ve cesaret arıyorsanız, Brene Brown’un bu TED konuşması ilginizi çekecek.

Kötülüğün psikolojisi

Philip Zimbardo – The psychology of evil

Psikoloji sadece iyi olana ulaşmak demek değil, içerisinde insanın en karanlık yanlarını da barındırıyor. Başarılı psikolog Philip Zimbardo, konuşmasında insanın en karanlık yönlerini ele alıyor ve

Irak’ta bulunan Abu Ghraib hapishanesinden elde edilen grafik verilerini, işlenen suçların altında yatan nedenlerle birlikte paylaşıyor. Ancak konuşmanın geneli o kadar da negatif değil, psikolog aynı zamanda kahraman olmanın ve zorlu bir mücadeleyle başa çıkmanın aslında ne kadar kolay olabileceğine dair tüyo veriyor.

İlginizi çekebilir: Mutluluk ve mutlu olmak üzerine 10 etkili TED konuşması

Kaynaklar:
inc.com
ted.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler



Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.



Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



İlgili Makale