X

‘İklim Sözlüğü’ yayınlandı: Çevre ve sürdürülebilirliğe dair hayatımıza hangi terimler girdi?

Dünya genelinde küresel ısınma, sürdürülebilirlik, doğayı koruma, karbon ayak izi, atıksız yaşam, iklim krizi gibi kavramlar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Yaşadığımız dünya, her geçen gün daha da karmaşık hale gelen iklim değişikliği gerçeği ile karşı karşıya. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar, eriyen buzullar, sel baskınları ve daha çok sayıda olumsuz gelişme, iklim krizinin ne kadar ciddi boyutlara geldiğinin habercisi. Dolayısıyla dünya üzerinde yaşayan her insanın bu durumun farkına varması ve bireysel olarak neler yapabileceğinin farkına varması kritik öneme sahip.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) da bu konuda önemli bir adım atarak ‘The Climate Dictionary’i yani İklim Sözlüğü’nü yayınladı. Bu sözlük, karmaşık görünen bilimsel terimleri daha anlaşılabilir ve herkes tarafından kolayca kavranabilecek halde açıklıyor ve iklim krizinin daha iyi anlaşılmasına yönelik bir kılavuz görevi görüyor. Bu sayede hem toplumsal farkındalığı artırmak hem de bireylerin iklim krizine dair neler olup bittiğini ve neler yapabileceklerini anlamaları için önemli bir adım atılmış oluyor.

Peki sözlükte hangi terimler yer alıyor? İşte İklim Sözlüğü’nde yer alan ve son yıllarda çokça hayatlarımıza dahil olmuş ve daha da çok karşılaşacağız gibi duran o terimler:

Adaptasyon (Adaptation): İklim değişikliğinin yol açtığı aşırı hava olayları ve deniz seviyesi yükselmesi gibi etkilere karşı hassasiyeti azaltma eylemleri.

Mavi Ekonomi (Blue Economy): Sürdürülebilirliği teşvik eden, okyanus ve denizlerle ilgili ekonomik faaliyetleri ifade eder. Balıkçılık ve deniz biyoteknolojisi gibi geleneksel ve yeni sektörler bulunur.

Karbon Çıkarma ve Yakalama (Carbon Removal vs. Capture): Atmosferden sera gazlarını çıkarma teknikleri ve kaynaklardan çıkan emisyonların depolanması için yakalama yöntemleri arasındaki farkları vurgular.

Karbon Ayak İzi (Carbon Footprint): Bireylerin, kuruluşların, ürünlerin veya etkinliklerin ürettiği toplam sera gazı miktarının karbondioksit eşdeğeri.

Karbon Piyasaları (Carbon Markets): Karbon kredilerinin ticaretinin yapıldığı sistemler; CO2’nin azaltılması, muhafaza edilmesi veya engellenmesi.

Karbon Yutağı (Carbon Sink): Ormanlar, okyanuslar ve toprak gibi, saldığından daha fazla karbondioksit emen doğal veya yapay rezervuarlar.

Döngüsel Ekonomi (Circular Economy): Atığı ortadan kaldırmayı ve kaynakların sürekli kullanımını hedefleyen ekonomik sistem; malzemelerin geri dönüştürülmesi, yeniden kullanılması ve azaltılması üzerine kuruludur.

İklim Krizi (Climate Crisis): Küresel iklim değişikliğinin yol açtığı ciddi ve acil ilgilenilmesi gereken zorluklar, aşırı hava olayları, biyoçeşitlilik kaybı ve sosyoekonomik bozulmalar.

İklim Finansmanı (Climate Finance): İklim değişikliğinin hafifletilmesine ve adaptasyon çabalarına adanmış finansman, çeşitli kaynaklardan sağlanır.

İklim Adaleti (Climate Justice): İklim değişikliğiyle mücadelenin adil, eşitlikçi ve insan haklarına saygılı bir şekilde ele alınması gerektiğini vurgular.

İklim Aşımı (Climate Overshoot): Küresel ısınmanın geçici olarak 1,5°C hedefini aşması, ancak daha sonra bu seviyenin altına inmesi senaryosu; acil emisyon azaltımlarının gerekliliğini vurgular.

İklim Güvenliği (Climate Security): İklim değişikliğinin güvenlik endişeleri ile kesiştiği alan, iklim etkilerinin çatışmaları ve istikrarsızlığı şiddetlendirebileceğini öne çıkarır.

COP (Taraflar Konferansı) (Conference of the Parties): Ülkelerin Paris Anlaşması da dahil olmak üzere küresel iklim politikalarını müzakere ettiği ve ilerlettiği yıllık BM konferansı.

Karbonsuzlaştırma (Decarbonization): Ekonomi genelinde sera gazı emisyonlarını azaltma, yenilenebilir enerjiye ve sürdürülebilir uygulamalara geçişe odaklanma.

Geri Besleme Döngüsü (Feedback Loop): İklim sistemi içinde, iklim değişikliklerinin etkilerini ya artırabilecek (pozitif geri besleme) ya da azaltabilecek (negatif geri besleme) süreçler.

Küresel Isınma ve İklim Değişikliği (Global Warming vs. Climate Change): Küresel ısınma, özellikle Dünya’nın yüzey sıcaklığının artmasına atıfta bulunurken; iklim değişikliği, sera gazı seviyelerinin artmasının etkilediği her şeyi, yani yağış değişikliklerini, okyanusların artan asiditesini veya aşırı hava olaylarını içerir.

Yeşil İşler (Green Jobs): Çevresel kalitenin korunmasına veya iyileştirilmesine önemli ölçüde katkıda bulunan sektörlerdeki istihdam.

Sera Gazı Emisyonları (Greenhouse Gas Emissions): Karbon dioksit, metan ve nitroz oksit gibi, atmosferde ısıyı tutan ve küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine yol açan gazlar.

Yeşil Yıkama (Greenwashing): Şirketlerin ürünlerinin veya politikalarının çevre dostu olduğu algısını yaratmaya yönelik uygulamaları.

Yerli Bilgi (Indigenous Knowledge): İklim değişikliğiyle mücadelede ve adaptasyonda katkıda bulunan yerel halkın içgörülerini ve uygulamalarını, karar alma süreçlerine dahil etmenin önemi.

IPCC (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) (Intergovernmental Panel on Climate Change): İklim değişikliğiyle ilgili bilimi değerlendiren, hükümetlerin iklimle ilgili politikalar geliştirmesi için bilimsel bir temel sağlayan kurum.

Adil Geçiş (Just Transition): Düşük karbonlu ekonomiye geçişin adil ve kapsayıcı olmasını sağlamak, işçiler ve topluluklar üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirmeye çalışmak.

Kayıp ve Zarar (Loss and Damage): Mitigasyon veya adaptasyon yoluyla önlenebilecek olmayan iklim değişikliğinin etkilerini ele alan kavram.

Uzun Vadeli Stratejiler (Long-term Strategies): Ülkelerin 2050 yılına kadar önemli emisyon azaltımları gerçekleştirmek ve sürdürülebilir, düşük karbonlu bir gelecek elde etmek için geliştirdiği planlar.

Hafifletme (Mitigation): Sera gazı emisyonlarını azaltma veya önleme, karbon yutaklarını güçlendirme, küresel ısınmayı sınırlama çabaları.

Ulusal Belirlenmiş Katkılar (Nationally Determined Contributions – NDCs): Paris Anlaşması kapsamında, ülkelerin ulusal emisyonları azaltma ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlama taahhütleri.

Ulusal Uyum Planları (National Adaptation Plans – NAPs): Ülkelerin iklim değişikliğine uyum ihtiyaçlarını ve stratejilerini belirlemek için geliştirdiği planlar.

Doğa Tabanlı Çözümler (Nature-Based Solutions): İklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik zorluklarına doğal süreçleri kullanarak yaklaşan, ekosistemi korumaya odaklanan uygulamalar.

Net Sıfır (Net Zero): Atmosfere salınan sera gazları ile çıkarılanların arasında bir denge sağlama

Paris Anlaşması (Paris Agreement): Ulusal iklim eylemleri aracılığıyla küresel ısınmayı 2°C’nin, tercihen 1,5°C’nin çok altında tutmayı taahhüt eden uluslararası antlaşma.

Ormanlandırma ve Ağaçlandırma (Reforestation vs. Afforestation): Ormansızlaşmış alanlara ağaç dikme ve daha önce ormanlık olmayan alanlarda ormanlar oluşturma yoluyla iklim değişikliğiyle mücadele.

REDD+: Gelişmekte olan ülkeleri ormansızlaşma ve orman bozulmasından kaynaklanan emisyonları azaltmaya, sürdürülebilir yönetim ve orman karbon stoklarının geliştirilmesini teşvik etmeye yönelik bir mekanizma.

Yenileyici Tarım (Regenerative Agriculture): Toprak sağlığını restore eden, biyolojik çeşitliliği artıran ve karbon ayak izini azaltan tarım uygulamaları.

Yenilenebilir Enerji (Renewable Energy): Rüzgar, güneş ve hidro gibi doğal olarak yenilenen kaynaklardan elde edilen enerji.

Direnç (Resilience): Toplulukların ve ekosistemlerin iklim etkilerine karşı dayanıklılığını, uyum sağlama ve iyileşme kapasitesini gösteren kavram.

Yabanileştirme (Rewilding): Ekosistemlerin doğal durumlarına geri dönüştürülmesi.

Dönüm Noktası (Tipping Point): İklim sisteminde, geçilmesi durumunda çevreye geri dönülemez ve potansiyel olarak felaket getirebilecek değişikliklere yol açan kritik eşikler.

Şeffaflık (Transparency): Paris Anlaşması kapsamında, iklim eylemleri üzerine net ve doğru raporlama gerektiren ilke.

UNFCCC (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi) (United Nations Framework Convention on Climate Change): İklim değişikliği ve etkileriyle mücadele etmeyi amaçlayan uluslararası antlaşma.

Hava Durumu ve İklim (Weather vs. Climate): Kısa vadeli atmosfer koşulları ile bir bölgede uzun vadeli sıcaklık ve yağış desenleri arasındaki fark.

Sonuç olarak, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından hayata geçirilen ‘The Climate Dictionary’, iklim değişikliğini ve bu doğrultuda önemli olan terimleri herkes için daha anlaşılabilir hale getirmek için harekete geçmiş durumda. Bu sözlük sayesinde iklim krizine karşı mücadelede her birimizin üstlenebileceği rolü daha iyi anlayabilir ve bireysel adımlarımızı atmaya başlayabiliriz.

Sözlüğü indirmek ve incelemek isterseniz tıklayabilirsiniz.

Kaynak: undp.org

İlginizi çekebilir: İklim krizine ve şehirlerin stres kaynaklarına alternatif çözüm: 15 dakikalık şehirler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Gelenekten geleceğe: 20 yıldır değişmeyen Türk kahvesi lezzeti, Arçelik Telve’de

Şüphesiz ki en keyifli sohbetlerimizin, en duygusal anlarımızın, en unutulmaz kavuşmalarımızın en güzel eşlikçisi olan Türk kahvesinin yeri, kültürümüzde olduğu kadar, gönlümüzde de ayrı. Her yudumunda ya nostaljik bir hikaye saklayan ya da misafirperverliğin, samimiyetin, sıcak sohbetlerin simgesi olan ve geçmişten günümüze her gün daha da anlamını katlayarak hayatlarımızda yer edinen Türk kahvesi, pek çoğumuzun vazgeçilmezi. Mükemmel köpüğü ise hepimizin gözdesi. Çünkü kabul edelim Türk kahvesi dendiğinde hepimizin gönlünden geçen bol köpüklü ve tam kıvamında hazırlanmış olması.



Neyse ki bize 20 yıldır değişmeyen bir lezzet sunan Arçelik Telve, her defasında damaklarımızda mükemmel bir tat bırakmayı başarıyor. 20 yıldır hiç bitmeyen bol köpüklü ve tam kıvamında Türk kahvesi lezzeti, Arçelik Telve’de!

Telve, 20 yaşında!

Arçelik, yıllardır mutfaklarımızda yeniliği ve dönüşümü, yüksek kalite standartlarıyla buluşturarak getiren ve ilk otomatik Türk kahvesi makinesini üreten bir marka olarak geleneksel Türk kahvesi lezzetini de en üst seviyeye taşımayı başarıyor. Üstelik, bunu 20 yıldır değişmeyen mükemmel sunumu ile yapıyor. Ve her fincanda aynı lezzeti yakalamamızı sağlıyor. İşte bu yüzden 20 yıldır “Türk kahvesi” dendiğinde akla ilk Arçelik Telve geliyor. Tüm kahve severlerin vazgeçilmezi olan Arçelik Telve, köpükten ve kıvamdan asla ödün vermiyor.

Su püskürtme ile karıştırmayı sağlayan Spinjet Teknolojisi sayesinde Türk kahvesi, en mükemmel haliyle hazır oluyor. 1,5 litre kapasiteli su tankı ve otomatik su alımı pratik bir kullanım sunarken, her fincan için ayrı ayrı su doldurma zahmetinden de bizi kurtarıyor. Ayrıca, İndüksiyon Isıtma Teknolojisi, geleneksel ısıtma yöntemlerine kıyasla kahvenin en ideal derecede pişmesini sağlıyor. Ne de olsa bu kadar hassasiyet, ancak geleneksel bir lezzetimize yakışırdı.

Kalabalık sohbetler, ideal köpük ve tam kıvam

Samimi ve sıcak sohbetlerin en güzel eşlikçisi olan Türk kahvesinin, kalabalıkları birleştiren bir gücü olduğu da kesin. Bazen kendimizle baş başa geçirdiğimiz keyifli anlara eşlik etse de bazen de birlikte olmanın tadına varmamızı sağlayan en lezzetli eşlikçi. Neyse ki 6 Fincan Kapasitesi ile herkese yetecek kadar lezzet Arçelik Telve’de.



Üstelik, Cooksense teknolojisi; her fincanın ideal ve tam kıvamda olmasını sağlayarak tüm damaklarda eşsiz bir tat yaratmayı da başarıyor. Kalabalık dost buluşmalarında bile Arçelik Telve ile herkesin kahvesi tam istediği gibi, tam kıvamında.

İlklerin unutulmaz olduğunu hepimiz biliyoruz… Arçelik’in de ilk otomatik Türk kahvesi makinesinin mucidi olarak, en az Türk kahvesinin kendisi kadar gönlümüzdeki yeri bambaşka. Siz de yıllara meydan okuyan ve geçmişten günümüze aynı mükemmel lezzeti her fincanda korumayı başaran Arçelik Telve ile kahve keyfinizi ikiye katlamak istiyorsanız hemen tıklayın.

En mutlu, en keyifli, en duygulu anlarımızda, iyi ki varsın Telve!

*Bu yazı Arçelik katkılarıyla hazırlanmıştır.



Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler



Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.



İlgili Makale