X

Her şeyin çözümünü tek bir yerde aramayın

Bulunduğunuz bir durumdan memnun değilsiniz; mesela işinizden ya da yaşadığınız şehirden veya evinizden. Hatta o kadar memnun değilsiniz ki; orada kaldığınız her gün bir kader mahkumu gibi hissediyorsunuz. Bu yüzden çıkış yollarına gözünüzün ucuyla bakıyorsunuz. Çok iyi bir şirkette bir iş fırsatı görüyorsunuz. Hem şimdiki maaşınızdan daha fazla maaş vaat ediyor ve hem de senede beş hafta tatil. Hemen yüzünüzde bir tebessümle yeni işinizin hayatınızı değiştireceğine dair hayaller kurmaya başlıyorsunuz. Başvurunuzu yolluyorsunuz ve beklerken hem çok stres oluyorsunuz hem de şimdiki işinize, hayatınıza gereken dikkati vermiyorsunuz. Bu iş olursa süper, ama olmazsa hayalleriniz çöpe gidecek. Mutsuz masanızda oturmaya devam edip her şeyi daha da az seveceksiniz.

Hayallerinizin güzelliği gerçekleri olduğundan çirkin gösteriyor

Heyecanlı olmak ve hayal kurmak güzel, ama duruma böyle yaklaşmak tehlikeli ve zararlı. Nedenini açıklayayım: Birincisi, bu olabilecek pozisyonun üzerine ne kadar hayal kurup beklentiye girerseniz, cevap beklerken bir o kadar acı çekersiniz. Hayalleriniz o kadar güzel ki, gerçeklerinizi olduğundan çirkin gösteriyor. Hadi beklentiyi bir kenara bırakalım, düşünün ki negatif cevap aldınız; ‘Bir daha karşıma böyle bir şey asla çıkamayacak, kaldım bu işe’ diye düşünmeye başlayıp çok daha fazla üzüleceksiniz. Halbuki şunu kendimize hatırlatmamız lazım ki; bir işiniz var ve bu iş bizi şimdi etmese de bir noktada mutlu etti, bu işten kazandığımız deneyim sayesinde başka işlere bakabilme fırsatımız oldu. Kendinize şunu inandırmalısınız ki; durumunuz kötü olduğundan değil, durumunuzun daha iyi olabileceği farklı bir iş istiyorsunuz. Hayat standardınızı daha da iyi yapabilmek, daha yeni şeyler öğrenmek, daha size uygun bir iş ortamı arayışında olduğunuz için iş bakıyorsunuz. Böyle düşündüğümüz zaman beklentiler ve gerçekler bize zarar vermek yerine, yol gösterir.

Eğer bu kafa yapısıyla yaklaşabilirseniz duruma, bir başka ve çok önemli bir yararı daha var: O da karşınıza çıkan fırsatları daha az heyecanlanarak, daha aklınız yerinde değerlendirebilecek olmanız. Mülakata gittiğinizde, eğer bütün mutluluğunuz bu görüşmeye bağlıymış gibi düşünürseniz o zaman istediğiniz gibi konuşamamak, her lafın ağzınızdan aman iş kaçmasın diye hızlı hızlı dökülmesi çok muhtemel. Halbuki eğer bu durumu iyi ve kendinizi geliştirmeniz için gereken bir fırsat gibi düşünürseniz, sakince, kafanız başkasına ait değil de size ait gibi konuşabilirsiniz.

Tüm problemlerin çözümü için tek bir noktaya odaklanmak hem sizi yorar, hem de diğer olasılıkları görmenizi engeller.

Size yazıyormuş gibi yazıyorum; ama bilin ki bunları kendime de yazıyorum. En çok yaptığım şeylerden biri problemlerimin çözümünü tek bir yerde bulup her şeyimi ona adamak. Ama bu şekilde adamam yararlı bir yöntem değil. Hem kendimi yoruyorum, çünkü her şeyimi veriyorum, hem de bu sırada etrafımda çıkan başka olasılıkları görmüyorum. Her olasılığa açık davransam, bu olur veya olmaz, belki de başka bir şey olur diye devam edebilsem her şey ne kadar daha kolay olacak. O zaman fırsatların üzerine bütün hislerimle atlamayacağım.

İlgili yazı: Zorlukları fırsata çevirmenin yolları

Karşınızdaki insanı hayatınızda aradığınız her şeyin cevabı olarak görmeyin

Bu sadece iş için de geçerli değil, romantik ilişki olsun, arkadaşlık olsun, yetenek olsun, bir tatil fırsatı olsun kısaca her şey için geçerli. Başınıza gelmiştir emimin; beğendiğiniz biri var ve hep onu düşünüyorsunuz. Ortak arkadaşlarınızın doğumgünlerine koşarak gidiyorsunuz ve gözleriniz onu arıyor, gelmezse yıkılıyorsunuz. Kafanızın içinde p kadar düşünmüşsünüz ki onu, gerçek hayatta nasıl yaklaşacağınızdan tam emin olamıyorsunuz. Size her dediği şeyde ‘Evet bu insan benim hayallerimin insanı, o da beni severse dünyalar benim olacak’ diye düşünüyorsunuz. Ama aslında onunla ilgili pek de bir şey bilmiyorsunuz. Çoğu zaman bu aşık olmak değil, karşımızdaki insanı, hayatımızda çözüm aradığımız şeylerin cevabı gibi görmek ve bunu yaparak hem kendimize, hem de bu insanın her şeyin çözümü olmasa da belki iyi bir arkadaşımız, belki birkaç kere sohbet edip, bize uygun olmadığını anlayıp gülerek hatırlayacağımız bir insan olma ihtimallerini silip atıyoruz.

Zen Master Thich Nhat Hanh’ın kitabı ‘How To Love’ yani ‘Nasıl Sevmeli?’  bunu şöyle anlatıyor: “Çoğu zaman birisine aşık olduğumuzu düşündüğümüzde aslında onları gerçekten sevdiğimiz ve anladığımız için değil, kendi derdimiz ve ızdırabımızından dikkatimizi uzaklaştırmak için bunu yaparız. Ancak kendimizi sevmeyi ve anlamayı öğrendiğimiz zaman, başkasını gerçekten sevebilir ve anlayabiliriz.

Çoğu zaman birisine aşık olduğumuzu düşündüğümüzde aslında onları gerçekten sevdiğimiz ve anladığımız için değil, kendi derdimiz ve ızdırabımızından dikkatimizi uzaklaştırmak için bunu yaparız.

Ancak hayatımızı ve kendimizi anladığımız zaman karşımıza çıkan fırsatları gerçekten anlayabilir ve sevmeye başlayabiliriz. O zaman önce elimizdekileri, neyi değiştirmek istediğimizi, neyden memnun olmadığımızı anlamaya yönelmeliyiz. Sonra da bu değişiklikler için uygun olabilecek fırsatları değerlendirmeliyiz. Daha çok uğraş gerektiriyor evet, ama emin olun değecek. Yaptığınız şeyleri anlayarak yaptığınızda ancak hayatınıza gerçekten bir şey katıp, istek ve panikten öte anlamlı bir hale gelebilirler.

Zeynep Lokmanoğlu: Zeynep 26 sene önce Mersin'de doğdu ve simdi Brooklyn'de yasiyor. Boş zamanlarını düşünerek geçirmeyi çok seviyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale