X

‘Hayatta ne yapmak istiyorsun’ sorusunun yanıtı, sandığınızdan çok daha farklı olabilir

“Hayatta ne yapmak istiyorsunuz?” Bu belki de herkesin kendisine sorduğu bir soru. Birçoğunun bu soruya verdiği yanıt ise “Ne yapmak istediğimi bilmiyorum ama bildiğim tek şey, yapmak istediğimin bu olmadığı” şeklinde oluyor.

Bu cümleyi söyleyen çevrenizden biri veya siz olabilirsiniz. Çok değil daha 20’li yaşlarının ortasında, akıllı, çalışkan ama bir yandan da iş dünyasının içinde sıkışıp kalmış pek çok insan kendine bu cümleyi söylüyor. Her yeni yıl başlangıcında yeni planlar yapılıyor ancak o planlar çoğu zaman gerçekleşmiyor. Peki, bunun nedeni ne? Yanıt, bu sorunun cevabını bilememekte gizli.

Birçok insan bu tuzağa düşüyor. Bir şeye başlamadan önce hayata dair büyük kararlar verme ihtiyacı hissetme tuzağına veya bir tutkuyla doğmuş olma ihtiyacı tuzağına, hiç olmadı mutlu olduğunuz şeylerle mesleğinizi birleştirmenin kolay olduğu tuzağına…

Her yeni yıl başlangıcında yeni planlar yapılıyor ancak o planlar çoğu zaman gerçekleşmiyor.

İnsanlar “Beş yıl veya on yıl sonra nerede olmayı planlıyorsun” diye sorduklarında, birçok kişi birbirinden farklı yanıtlar veriyor, planlarını sıralıyor. Oysa asıl mesele bu değil. Aslında beş yıl sonra veya on yıl sonra nerede olacağımıza dair hiçbirimizin bir fikri yok. On yıl önceki halinizi düşündüğünüzde, bugün burada olacağınızı hayal ediyor muydunuz?

Comcate’in 19 yaşındaki CEO’su Ben Casnocha “My Start Up Life” kitabında tutkularının zamanla evrildiğini ve sonuçta bugün olduğu yere geldiğini anlatıyor. Girişimcilikte ilgi alanları ve fark yaratma vardır. Ancak bu ilgi alanlarının ötesinde, tutkuların gerçeğe dönüşmesini sağlayan şey atılan ufak adımlardır. Yani hiçbir şey, hayatta ne yapmak istediğine karar vermekle başlamaz.

Karar vermenin yerine merakı koyun

Bir kariyer yolculuğuyla ilgili kesin kararlar almak yerine, merak duygusunu yerleştirmeyi deneyin. Dünyanın nasıl işlediğine dair merak duyun. Kendi ilgi alanlarınızın farkına varın ve bir konudaki tutkunuzu pratiğe dönüştürecek ufak yollar açın. Henüz bundan para kazanamasanız bile çabalayın.

Tutkuyu gerçekleştirmekten para kazanmaya giden yol hemen oluşmaz. Hatta bazen ilgi alanlarınızın dışına bile çıkmanız gerekir çünkü bir gelir kaynağıyla eşleştiremeyebilirsiniz. Bunun en güzel örneği blog yazarı olmak. Dünyada profesyonel olmak isteyen binlerce blog yazarı var. İlgi alanlarını gelir kaynağına çevirmek için çabalıyorlar. Ancak blog yazarlığından para kazanmak sanıldığı kadar kolay değil. En başarılı örneklerde bile buna yıllarını vermek gerekiyor. Hatta bu şekilde olan birçok blog yazarı, artık bunun bir hobi olmaktan çıktığını bile söylüyor.

Sahip olduğunuz tutkunun evrim geçirmesi için en önemli şeylerden biri de sabır. Bunun yanı
sıra diğer fırsatlara açık kapı bırakmak da gerekiyor.

Para kazanmayı düşünmek iyi bir başlangıç olmaz

Yeni iş kuranların yüzde 80’i ilk beş yıl içinde başarısız oluyor. Daha da ilginci, geri kalan ve başarılı olan yüzde 20’lik kesim ilk başta planladığı şekilde yola devam etmemiş olması. ABD’nin en ünlü web sitelerinden birinin kurucusu olan Steve Pavlina, ilk başladığında ürünler ve düzenlediği atölye çalışmalarından gelir elde edeceğini düşünüyordu ancak beş yıl geçtiğinde, gelirinin çoğunun reklam ve ortak çalışmalardan geldiğini gördü.

Bir tutkunun evrimini tamamlayıp maddi kazanca dönüşmesini sağlamanın 7 yolu:

1. Merak kıvılcımlarını bir araya getirin

Eylemlerinizi yönlendirecek tutku bombardımanına henüz sahip değil misiniz? Endişelenmeyin. Birçok insan zaten buna sahip değil. Eğer 30’unuzun altındaysanız, büyük ihtimalle siz de bu çoğunluğun içindesiniz.

Bunun için atmanız gereken ilk adım, merak ettiğiniz şeyler için enerji harcamak. Hani şu nasıl tutkuya dönüştüreceğinizi bilmediğiniz minik ilgi kıvılcımlarından bahsediyoruz. Bunun için size ilham veren şeylere yönelebilirsiniz. Kitap okumak, farklı etkinliklere katılmak, yeni insanlarla tanışmak sadece birer örnek. Gönüllülük esasına dayalı bazı etkinlikler de tutkularınızı harekete geçirmenizi sağlayabilir.

İsteklerinizi beslemek ve yeni tutkuları uyandırmak zaman ister.

2. İlginizi alevlendirin

Başarıya kavuşmak için önce onu beslemeniz gerekir. Kendi hayatınızın içinde zaten var olan minik ilgi alanlarını birleştirin. Eğer fizikle ilgili bir kitap okuduysanız ve sevdiyseniz, fizik dersleri almaya çalışın. Bilgisayar programlama ilginizi çekiyorsa, buna yönelin.

3. Dikkat dağıtıcı unsurları yok edin

İsteklerinizi beslemek ve yeni tutkuları uyandırmak zaman ister. Eğer ilgi alanlarınız üzerine gitmeye değecek nitelikteyse, gerekli olmayan şeyleri uzaklaştırmak çok da zor olmasa gerek. Televizyon, aşırı internet kullanımı, bilgisayar oyunlarından uzak durun. Bunu başardıktan sonra geri kalan vaktin ne kadar da çok olduğunu fark edeceksiniz.

4. Minimal yaşayın

Eğer tutku duymadığınız bir işte çalışıyorsanız, sadece hayatta kalmak için ihtiyacınız kadar olanını kazanmak için çalışın. Tutkularınızın paraya dönüşmesi için olgunlaşması ve zaman geçmesi gerekir. Borç içinde boğulan bir sanatçı olmak zorunda değilsiniz. Ancak tutkunuzu gerçekleştiremiyorsanız daha fazla para kazanmak için hayatınızdan ödün vermeyin.

5. Değer yaratan bir tutkuya sahip olun

Eğer sahip olduğunuz yetenek, sosyal açıdan bir değer yaratabiliyorsa, bundan her koşulda para kazanabilirsiniz. Yeteneğiniz varsa, herhangi bir tutkuyu maddi kazanca çevirebilirsiniz. Ancak meşru bir değer yaratmıyorsa, bu imkansız hale gelir.

Gelişen tutkularınızı yeteneğinize aktarmanız ve bu sayede insani ihtiyaçları karşılamanız gerekiyor. Bazı tutkuları dönüştürmek kolay, bazıları ise zordur.

6. Yarattığınız değerin maddi karşılığı olacak bir yol bulun

Bir kere sosyal değer yarattıktan sonra, bunu maddi gelir elde eden ve devamlılığı olan bir sürece dönüştürmeniz gerekir. Bu devamlı bir işe de dönüşebilir. Bilgisayar programlarıyla ilgileniyorsanız Google’da işe girmeyi düşünebilirsiniz. Ya da serbest çalışan veya girişimci de olabilirsiniz.

Yarattığınız değerin maddi bir karşılığının olması, çok da kolay bir şey değil. Bunun için pazarlama, satış ve insan ihtiyaçlarıyla iletişim kurmayı öğrenmeniz gerekiyor. Bir şirket için çalışsanız da kendi işinizi kursanız da bu değişmiyor. Kendi hayatınızın CEO’su olduğunuzu unutmayın. Bu yüzden tutkularınızı insanların ihtiyaçlarıyla nasıl buluşturacağınızı bilmeniz gerekiyor.

7. Birinci adıma geri dönün

Bu süreci aslında adım adım anlatmak bir şaşırtmacaydı. Adım adım anlatıldığında, bir varış noktası algısı ortaya çıkıyor. Oysa burada bir varış noktası yok. İsteklerinizin peşinden gitmek, tutkularınızı beslemek ve bunları maddi kazan yaratan bir değer dönüştürmek yaşam boyu devam eden bir süreç.

Tüm tutkularınız sırasıyla burada saydığımız tüm adımları tamamlayamayabilir. Hayatta ne yapmak istediğinize karar vermeniz gerektiği aslında bir efsane çünkü sadece tek bir yol olduğu algısını yaratıyor. Oysa hayatta yapmak istediğiniz birçok şey olabilir. Bu yüzden kendinizi tatmin eden ve keyifli bir profesyonel hayata erişmek için birçok yol bulunuyor. Bunlardan birini atladığınızda, takılıp kalmak yerine ileriye bakmayı tercih edebilirsiniz.

Kaynak:
Scott H. Young

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Başarının gerçek anahtarı: İşinize tutkun olmak

Yaşamınız boyunca yapmayı planladığınız her şeyi bir yıla sığdıran macera tutkununun 2 dakikalık öyküsü

Zamanınızı ve enerjinizi korumanıza yardımcı olacak 10 değerli öneri

Başarılı bir hayat için edinmeniz gereken 4 alışkanlık

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale