X

Hamile pilatesinin faydaları nelerdir?

Her insanın güne dinç başlaması için düzenli olarak hareket etmesi gerekiyor. Bu kural, hamilelik dönemindeki bireyler için de geçerli. Düzenli fiziksel aktivite, hamilelik esnasında daha enerjik hissetmeyi ve doğum sonrası hızlıca toparlanmayı beraberinde getiriyor. Ayrıca, gün içinde fiziksel açıdan aktif kalmayı atlamayan hamileler gebelik diyabetinden korunduğu gibi aşırı kilo alımıyla da karşılaşmıyorlar. Bunlara ek olarak, düzenli egzersiz sayesinde hamilelik döneminde ortaya çıkan bacaklardaki ve ayaklardaki şişkinlik de giderilebiliyor. Bu nedenle, pek çok uzman hamilelere düzenli olarak hareket etmelerini öneriyor. Hamile pilatesi de bu önerinin arkasından gelen en etkili çözüm oluyor. Bu yazımızda, sizler için hamile pilatesinin ne olduğunu ve yararlarını kaleme aldık.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Lütfen doktorunuza danışın.

Hamile pilatesi nedir?

Vücudun esnekliğini artıran ve kasları güçlendiren pilates isimli fiziksel fitness sistemi, hamilelere yönelik dizayn edildiği zaman hamile pilatesi olarak anılıyor. Hamile pilatesi, hamilelik döneminde anne adaylarının vücutlarını güçlü, esnek ve dengeli tutmalarını sağlamak adına özel olarak tasarlanıyor. Bu egzersiz türü, nefes kontrolünü, zihinsel farkındalığı, esnekliği ve fiziksel gücü bir araya getiriyor.

Herhangi bir sağlık sorunu bulunmayan her hamile, doktor onayıyla birlikte hamileliğinin ilk üç ayından itibaren hamile pilatesine başlayabiliyor. Bu dönemde vücutta çeşitli değişiklikler yaşandığı için her trimestere özel bir pilates programı hazırlanabiliyor. Örneğin, ilk üç ayda mide bulantısı ve sabah yorgunluğu gibi belirtiler yaygın olduğu için bu süreçte nefes odaklı bir program tercih ediliyor. İkinci trimesterde ise anne adayları genellikle kendilerini daha enerjik hissettikleri için pelvik taban, çömelme ve postür egzersizleri öneriliyor. Son üç ayda ise yorgunluk durumuna bağlı olarak sadece nefes egzersizlerine başvurulabildiği gibi hafif esnemeler, uyluk egzersizleri ve pelvik taban egzersizleri de yapılabiliyor. İkinci ve üçüncü trimesterde sırtüstü uzanmayı ve tek ayak üzerinde durmayı barındıran pozisyonlar önerilmiyor.

Her hamilede farklı durumlar ağır bastığı için hamile pilatesinin bireye özel planlanması önem taşıyor. Bu nedenle, hamilelerin bu egzersizi uygulamaya başlamadan önce bir uzmana danışması ve ondan pilates programı alması gerekiyor.

Hamile pilatesinin faydaları nelerdir?

Hamilelik döneminde kilo alımı yaşandığı için vücudun ağırlık merkezi değişebiliyor. Bu değişiklik yüzünden de anne adayları dengelerini kaybedebiliyorlar. Hamile pilatesi de vücudun değişen dengesini düzeltirken postürü de iyileştiriyor. Buna ek olarak, bu egzersizin sırt kaslarını güçlendirerek bu zorlu dönemde sırt ağrılarını azalttığını vurgulamak istiyoruz.

Hamile pilatesi, pek çok anne adayının başına gelen kramp problemiyle de başa çıkıyor. Bu aktivite, bacak kaslarını geliştirdiği için kramp, acı ve ağrı gibi durumların daha iyi yönetilmesine yardımcı oluyor. Ayrıca, hamileler bu pilates aracılığıyla pelvik taban kaslarını güçlendirerek doğum sürecini kolaylaştırabiliyorlar; pelvik taban kaslarının geliştirilmesi sayesinde doğum esnasında bebek dışarıya daha kolay bir şekilde itilebiliyor.

Bu egzersiz esnasında düzenli olarak nefes pratikleri uygulandığı için anne adayları rahatlayabiliyorlar. Bu rahatlama, hamilelik sürecini kolaylaştırdığı gibi doğum esnasında da yardımcı oluyor. Pilates sayesinde nefes yönetimini geliştirmiş olan anne adayları, doğum sürecinde nefeslerini çok daha düzgün bir şekilde kontrol ediyorlar. Son olarak, bu egzersizin doğum sonrasında eski beden tipine dönüş yolunda da yardımcı olduğunu belirtmek istiyoruz.

Eğer hamilelik döneminde görülen alışılagelmiş durumlar dışında bir sağlık probleminiz yoksa ve doktorunuzdan onay aldıysanız hamile pilatesine başlayabilirsiniz. Aşağıdaki video aracılığıyla bu egzersizde ne tarz hareketlerin uygulandığını keşfedebilirsiniz. Her ne kadar videodaki pozisyonlar yönlendirici olsa da bir pilates uzmanına danışmadan kendi pilates planınızı çıkartmamanızı öneriyoruz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Lütfen doktorunuza danışın.

İlginizi çekebilir: Kardiyo yoga nedir, nasıl yapılır?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale