X

Yeni yıla girmeden geride bırakmanız gereken 10 düşünce

İyisiyle, kötüsüyle koskoca bir yılı daha geride bırakırken, 2022 yılının nasıl sürprizlerle geleceği hepimiz için bir merak konusu. Pandemiyle birlikte gelen zorlukların etkisini hala hissetmeye devam ettiğimiz ve belirsizlik ortamı nedeniyle umudumuzu ve iyimserliğimizi korumakta zorlandığımız için çoğumuzun bu yılı endişeli karşılayacağı ve zihinlerimizin bir köşesinde ‘Acaba gelen gideni aratacak mı?’ sorusunun yankılandığı kaçınılmaz bir gerçek. Ancak yeni bir yıla yeni başlangıçlarla ‘merhaba’ demeden önce, 2021 yılının size öğrettiklerini, hayatınıza getirdiklerini ve götürdüklerini gözden geçirmek; size yaşattığı tüm duyguları kucaklayarak ona teşekkür etmek; keyifli bir kapanışı yaparak bir yılı daha geride bırakmış olmanın mutluluğunu hissetmek daha umutlu ve huzurlu bir başlangıç yapabilmeniz için son derece önemli.

Hayat karşımıza birçok olumsuzluk, kabullenemediğimiz değişiklikler ya da çaresizlik anları çıkarabiliyor. Ancak geçmişi geride bırakıp ilerleyebilmek istiyorsanız, yeni yılla birlikte bakış açınızı değiştirmeniz ve olumsuz düşüncelerinizi zihninizden uzaklaştırmanız şart. Sizi geçmişe bağlayan ve yeni bir başlangıç yapmak için harika bir fırsat olan yeni yılla birlikte kurtulmanız gereken tüm düşünce kalıplarını yazımızda bir araya getirdik. Unutmayın, bakış açınızı ve zihniyetinizi değiştirmek yaşamınız için hedeflediğiniz büyük ya da küçük tüm değişimlerin anahtarı olacak. İşte eski yılla birlikte geride bırakmanız gereken 10 düşünce kalıbı:

1. “Başka seçeneğim yok.”

Geleceğinizi şekillendiren, yaptığınız seçimlerdir. Kişiliğiniz, düzenli olarak yaptığınız şeyler üzerine kurulu. Hayat yolunda hangi yöne ve nasıl gittiğiniz ise, oraya hızlı şekilde varmaktan çok daha önemli.

Benzer problemlerle karşılaştığınızda, benzer şekilde karşılık vermeniz çok doğal. Ancak alacağınız sonuçları değiştirmek istiyorsanız, bakış açınızı ve davranışlarınızı da değiştirmeniz gerekiyor. Bu noktada cevap bulmanız gereken soru, “geçmişte takılı kalmak mı, yoksa geleceğe bakmak mı?” olmalı. Sizin için önemli olan geleceğinizi şekillendirmek ve geçmişi geride bırakıp bembeyaz bir sayfa açmaksa her zaman verdiğiniz tepkiler yerine alternatifleri değerlendirmek, davranışlarınızı ve düşünce yapınızı değiştirmek ve yeni seçimler yapmak için adım atmayı öğrenmelisiniz. Seçenekleriniz sınırsız, yapmanız gereken tek şey bu seçenekler arasından yaşamınızı güzelleştirebilecek olanlar bir şans vermek.

İlginizi çekebilir: Kişisel gelişimin anahtarı: Büyüme odaklı zihniyet

2. “Hayat çok kolay.”

Hayat kolay değil, aksine oldukça zor. İlerlemek ise, ancak bu gerçeği kabullendiğiniz zaman mümkün. Hayatın kolay olmadığı düşüncesini kalbinizde ve beyninizde kabul ettiğiniz zaman, problemlerinizi çözmeniz daha kolay olacaktır. Çünkü zorlukları kabul etmek, şaşırma, hayal kırıklığına uğrama ihtimalinizi azaltarak, kolay kolay pes etmemenize yardımcı olur. Yaşamınızda kontrol edemeyeceğiniz pek çok olayla, durumla ya da tepkiyle karşılaşabilirsiniz. Önemli olanın kontrol edebileceklerinizi değiştirmeye çalışmak, kontrol edemeyeceklerinizi ise kabul ederek yolunuza devam etmek olduğunu unutmamalısınız. 

İlginizi çekebilir: Radikal Kabul: Kendinizi olduğunuz gibi kabul ederek değişebilmenin formülü

3. “Hiçbir şey değişmiyor.”

Ünlü filozof Herakleitos’un da dediği gibi ‘Değişmeyen tek şey değişimin kendisi.’ İlerlemek istediğiniz yolu, kaderinizle karıştırmamalısınız. Şu an yaşadığınız zorluklar, gelecekte de devam etmek zorunda değil. Önemli olan, sabırlı olmak. Çünkü hedefinize ulaşmak ne kadar zaman alırsa alsın, sonunda yaşayacağınız mutluluk yaşadığınız zorlukların tümüne değecek. Yeter ki değişimin varlığına, yaşamdaki her şeyin değişebileceği gerçeğine ve kendi yaşamınızı dönüştürebileceğinize olan inancınızı kaybetmeyin. Değişimi kabul ettiğiniz anda yaşamınızda bazı şeylerin kendiliğinden dönüştüğünü göreceksiniz. 

İlginizi çekebilir: Değişim nasıl gerçekleşir: Kendinize sorabileceğiniz 5 soru

4. “Her şey çok kötü gidiyor.”

Hayatınızda her şey yolundayken, her şeyin bir sebebi olduğu düşüncesine tutunmak kolaydır. Ancak işler kötü gittiğinde, aynı düşünceye tutunmak ve güçlü kalmak birçoğumuz için oldukça zor. Yaşam inişlerle ve çıkışlarla dolu bir yolculuk ve tıpkı her şey yolunda gittiğinde bunu kolaylıkla kucaklayabildiğimiz gibi, olumsuz deneyimleri de yaşam yolculuğunun ayrılmaz bir parçası olarak kabul etmemiz son derece önemli. Nasıl bir durumun içinde kalırsanız kalın, umudunuzu canlı tutun, cesur ve güçlü durmaya çalışın. Her şeyin bir nedeni olduğunu, her kötülükte bir iyilik olabileceğini kabul edin ve yolunuza devam etmekten hiç vazgeçmeyin.

İlginizi çekebilir: Zor zamanlardan geçerken unutmamanız gereken 10 gerçek

5. “Herkes benden daha iyi.”

“Şu fotoğrafın güzelliğine bak. Ben ona kıyasla fotoğraflarımda ne kadar ezik görünüyorum. Hayatın her alanında nasıl kazanabilir insan, her şeyi nasıl bu kadar mükemmel olabilir? Harika bir işi var, özgürce seyahat ediyor, evinin dekorasyonu ne özenli, belli ki çok para kazanıyor. Kendine de bakmayı ihmal etmemiş. Ne kadar fit bir vücudu var. Benim gibi göbeği, selülitleri falan yok.” Bu cümleler size de bir yerlerden tanıdık geliyor mu? Hepimizin içinde bir ‘Herkes benden daha iyi.’ diye var gücüyle bağıran bir ses var ve ne zaman bu nitelemeleri karşılayan biriyle karşılaşsak, hemen bu cümleler zihnimizde yankılanıveriyor. O düşüncesiz, eleştirel, nezaketten uzak ses yargılamaya, yorumlar yapmaya başlıyor. Size kendinizi içten içe değersiz hissettiriyor. Ancak siz güvensizliğinizi ne kadar beslerseniz, güvensizlik de sizi o kadar tüketecek. Bazen güvensiz hissetmenizin nedeni, kendi koşullarınızı başkalarının “görünen” hayatlarıyla kıyaslamak; kendi iç sesinizi değil, çevrenizdekilerin ne söylediğini dinlemek olabilir.  Bu noktada yapmanız gereken, karşılaştırma yapmayı bırakarak içinize dönmek ve kendi ruhunuzu dinlemek. Unutmayın, herkesin hayatı, deeyimleri ve kişiliği biricik ve olduğunuz halinizle yeterince değerlisiniz!

İlginizi çekebilir: Kendinizi başkalarıyla değil ‘kendinizle’ kıyaslayın

6. “Gerçekçi olmalıyım.”

Başarılı olabilmek için, bazen gerçekçiliği bir kenara bırakıp biraz hayalperest olmanız ve koşulların değişebileceğine inanmanız gerekiyor. Bilimsel araştırmalar, hayal kurmanın hafızayı güçlendirdiğini, yaratıcılığımızı ve empati yeteneğimizi geliştirdiğini gösteriyor. Dünyadaki çoğu bilim insanın en büyük keşiflerini çoğunlukla hayal kurmanın sonucu olarak ortaya çıkarmış olması da hayal kurmanın yaşamımıza sağladığı getirilerin en somut örneği. Gerçekçi olmak hiçbir şeyi değiştiremse de, hayal kurmak çok fazla şeyi değiştirebilir. Thomas Edison’un, Albert Einstein’ın, Steve Jobs’ın ya da nice başarılı insanının yaptığı gibi…

İlginizi çekebilir: Hayal etmek bedava: Hayal kurmanın faydaları ve hayal gücünü geliştirmenin yolları

7. “Keşke”

‘Keşke geç kalmasaydım.’, ‘Keşke daha dikkatli olsaydım.’, ‘Keşke bu adamı hiç tanımasaydım.’, ‘Keşke daha güzel bir evim olsaydı.’, ‘Keşke daha zayıf olsaydım.’, ‘Keşke 10 yıl öncesine dönebilsem.’… Bu ve benzeri cümleleri gün içinde kaç kez kurduğunuzu hiç düşünmüş müydünüz? Peki şimdi okuduğunuzda, keşke içeren cümlelerin yaşamınızı değiştirmek için bir fayda sağladığını düşünüyor musunuz? Kendiniz için yeni yılda atacağınız en olumlu adımlardan biri, “keşke” demeyi bırakmak. Sonrasında ise kendinizi “yapacağım ve olacak” diyerek motive etmek ve harekete geçmek. Hoşunuza gitmeyen durumları, değiştirmek için kararlı olmanız şart. Değişmek ve değiştirebilmek, ‘iyi ki’lerinizi çoğaltmak için keşke demeyi bırakın ve harekete geçin. 

İlginizi çekebilir: Uzun ve dolambaçlı bir yol: “Keşke”leri “iyi ki”lere dönüştürme yolculuğu

8. “Artık çok geç.”

Yapmak istediğiniz şeylerin zamanının geçtiğini düşünmek, yolun sonudur; kendinize inanmak ise sonsuz bir yolculuk. Herkes kendi zamanında yaşar ve beklenen başarılar, gelecek hedefleri, yapmak istedikleriniz koşulların uygun olduğu zamanlarda çok daha az çaba harcayarak istediklerinizi elde etmenizi sağlayabilir. Kendinize inanın ve zincirlerinizi kırın. Hata yapmaktan korkmayın. Sizden şüphe duyanlara kulak asmayın. Ve en önemlisi, hiçbir şeyi denemek, değiştirmek, başarmak için hiçbir zaman geç olmadığını unutmayın.

İlginizi çekebilir: Her şey zamanını bekler: Sen cesaretle beklemeye hazır mısın?

9. “Yapamam.”

Hayat bazen sizi hazırlıksız yakalayarak, dibe vurmanıza neden olabilir. Ancak siz izin vermedikçe, orada tutabilmesi mümkün değildir. Yetersizlik hissi, kendimize olan inancımızı kaybetmemize neden olan ve herkesin hayatının bir döneminde mutlaka yaşadığı bir durum. Fakat bu his ve beraberinde gelen öz saygı eksikliği, kendini beceriksiz ve güçsüz hissetme, hatta utanç duygusu ilişkilerinizi sürdürmenize, okulda veya işte başarı elde etmenize, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürdürmenize engel olabilir. Unutmayın, önemli olan hayatın size ne kadar sert bir darbe vurduğu değil, sizin hayatın olağan akışı içinde darbelere karşı ne kadar dayanıklı olduğunuzdur. Hayat mücadelesinde sizi öne geçirecek olan gerçek güç kendinize olan inancınız ve kararlılığınız.

İlginizi çekebilir: Başarının en önemli anahtarı: Her zaman kendine inan

10. “Daha iyisi olamaz.”

Bir şeyi iyi ya da kötü yapan, sizin bakış açınızdır. Bakış açınızı sürekli olarak olumsuza çevirdiğinizde ‘her şey çok kötü gidiyor’ diyebileceğiniz gibi, aynı durumun içinde pozitif olan şeyleri görmeye odaklandığınızda pek ala umudunuzu ve mutluluğunuzu güçlendirebilmeniz mümkün. Hangi durumda olursanız olun, mutlu ve neşeli olmak için kararlı olduğunuzda, felaket senaryolarını ve ‘neden kötü olan her şey üst üste geliyor’ ya da ‘neden ben’ söylemlerini bir kenara bıraktığınızda yaşamınızda çok daha fazla güzelliğin yeşerdiğini göreceksiniz. Ve şunu aklınızdan çıkarmayın; mutluluk ya da mutsuzluk yaşadığınız koşullarla değil, karakteriniz ve bakış açınızla şekillenir.

İlginizi çekebilir: “Sen ne düşünürsen O’sun”: İrrasyonel inançlarınızın farkına varın

Koskoca bir yılı geride bırakırken, hem hayatınızda belki hiç olmadığı kadar derin izler bırakan zorlukları bir anda unutmanın ve düşünce yapınızı tamamen değiştirmenin o kadar da kolay olmadığının farkındayız. Ancak önünüzde değişim için upuzun bir yol var ve yeni bir yıla yepyeni bir sayfa açarak, keyifli bir başlangıç yapabilmek için önce biten defterinizin kapağını kapamanız gerekiyor. Yaşamınızdan çıkarmanız ve geride bırakmanız gereken düşüncelerle öğretici bir veda; yeni hedeflerinizle ve umutlarınızla ise keyifli bir başlangıç yapabilmeniz dileğiyle.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale