X

Gerçekten aç mısınız: Fizyolojik açlık ile psikolojik açlığı nasıl ayırt edebilirsiniz?

Pek çok insan, gerçekten aç olmasa bile yemek yer veya yemek yemek için istek duyar. Aslında, can sıkıntısından yeme ve diğer duygusal yeme atakları başta aşırı kilo alımı olmak üzere gereksiz ve sağlıksız besinlerin tüketiminden kaynaklı hastalık riski oluşturabilir.

Bu yazı aç olup olmadığınızı nasıl anlayacağınızı anlatır, açlık tetikleyicileri için bir rehber sunar ve can sıkıntısından ve duygusal yemekten kurtulmanıza yardımcı olacak stratejiler sunar.

Açlık nedir?

Hormonlar, biyokimyasal süreçler ve fiziksel reaksiyonların karmaşık bir etkileşimini içerdiğinden, açlığın tanımlanması zor olabilir. Genel olarak iki tür açlık vardır: Fiziksel ve psikolojik. Fiziksel açlık, vücudunuzun hayatta kalmak için yemek yeme dürtüsü olarak tanımlanabilirken, psikolojik açlık daha çok istek veya dış işaretlere dayanır.

Fiziksel açlık

Vücudunuzun daha fazla enerji yaratabilmesi için yiyeceğe ihtiyaç duyması, gerçek açlıktır. Bu tür bir açlıkla mideniz boş hisseder ve guruldayabilir. Ayrıca açlık sancılarınız da olabilir. Yemek yemiyorsanız, düşük kan şekeri seviyeleri yaşayabilir ve kendinizi zayıf, odaklanmamış veya yorgun hissedebilirsiniz.

Psikolojik açlık

Psikolojik açlık, yemek yeme isteğiniz olduğunda, ancak vücudunuzun yemeğe ihtiyacı olduğuna dair hiçbir fiziksel işaret hissetmediğinizde ortaya çıkar. Tok hissetmesine rağmen tatlı isteği veya belirli bir öğe veya yiyecek türü için istek olarak ortaya çıkabilir.

Psikolojik açlığı tetikleyiciler

Fiziksel açlık boş bir mide tarafından tetiklenirken ve vücudun daha fazla enerji sağlama ihtiyacından kaynaklanırken, psikolojik açlığa birçok faktör neden olur. Can sıkıntısından yemek yeme, sadece can sıkıntısının bir sonucu olarak değil, aynı zamanda aşağıda özetlenen çeşitli tetikleyicilerin bir sonucu olarak da ortaya çıkabilir. Örneğin stres, az uyku, hızlı ve abur cubur yiyeceklere kolay erişim, can sıkıntısından yemek yeme olasılığını artırır.

İşte en yaygın psikolojik açlık tetikleyicilerinden bazıları…

Stres

Kronik zihinsel stres, açlık hormonlarınızı tetikleyerek yemek yeme isteğini tetikleyebilir. Bu tür hormonal değişiklikler, fazla kiloya sahip kişilerin stres kaynaklı gıda isteklerine daha duyarlı olmasına neden olabilir.

Sosyalleşme

Çevrenizdeki insanlarla yemek yerken veya içerken, aç olmasanız bile birlikte ortak bir paylaşım adına yemek yeme olasılığınız daha yüksek olabilir.

Reklam

Bir televizyon reklamıyla tetiklenen bir yemek özlemi yaşadıysanız, reklamın psikolojik açlık için güçlü bir tetikleyici olabileceğini bilirsiniz. Bu konudaki bazı araştırmalar, yemek yiyen insanları gösteren reklamların, yiyecekleri reklamlarda sergilemek için kullanılan diğer yöntemlere göre daha fazla istek tetiklediğini öne sürüyor.

Uykusuzluk

Uykunun yeme alışkanlıklarınız üzerinde güçlü bir etkisi vardır. Özellikle iştah hormonlarının kaliteli bir uyku ile daha iyi regüle edildiği, son zamanlarda birçok araştırma tarafından desteklenmekte olup bazı araştırmalar, yeterince uyumayan kişilerin daha fazla kalori aldığını, daha fazla atıştırdığını ve kilo alma olasılıklarının daha yüksek olduğunu göstermektedir.

Hızlı yenilen yiyecekler

Patates cipsi, bisküvi, gofret, çikolata gibi yiyecekler ve fast food gibi bazı yüksek oranda işlenmiş ürünler çok lezzetli kabul edilir. Bu da, lezzetli bir tada sahip olmak ve beyninizi hemen ödüllendirmek için tasarlandıkları anlamına gelir. Bu nedenle, birçok insan, fiziksel olarak aç olmasa bile bu yiyeceklerin tüketimini azaltmakta zorlanır.

Gerçekten aç olup olmadığınızı nasıl anlarsınız?

Gerçek açlık ve susuzluk, can sıkıntısından kaynaklı açlıktan farklıdır.

Sağlığınızı korumak için vücudunuzu düzenli olarak beslemeniz ve günlük aktiviteleriniz için enerji sağlamanız gerektiğini unutmayın.

Bazı insanlar kilo vermeye çalışırken öğün atlar, ki bu genellikle ters etki yapar çünkü öğünler arasında çok uzun açlık sürelerinin olması, bir sonraki öğünde aşırı yemeye neden olabilir. Bu nedenle, acıktığınızda yemek yemek önemlidir; eliniz, ayağınızın titremesi veya mide bulantısı gibi çok fazla açlık hissini duyana kadar beklemeyin.

Yakın zamanda yeterli ve dengeli bir yemek yediyseniz ve daha fazla yemek yemek istiyorsanız, muhtemelen psikolojik bir açlıktır. Bununla birlikte, 3-4 saattir yemek yemediyseniz ve fiziksel açlık belirtileri yaşıyorsanız, muhtemelen açsınızdır ve bir yemek veya atıştırmalık gibi ara öğün yemeniz gerekebilir.

Açlık ve susuzluk ipuçları

Gerçek açlığın erken belirtileri arasında midenizde boşluk hissi ve mide gurultusu olabilir. Ancak bu işaretler kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Ayrıca da gerçek fiziksel susuzluğa genellikle ağız kuruluğu veya boğazınızda hafif bir kaşıntı eşlik edebilir ve ayrıca su dahil, herhangi bir içecek içme arzusu da olabilir. Öte yandan, psikolojik susuzluk, maden suyu gibi belirli bir içeceğe duyulan özlem olarak ortaya çıkabilir.

Aynı şekilde, belirli bir yiyeceği arzuluyorsanız, muhtemelen psikolojik bir açlık değil, psikolojik bir istek yaşıyorsunuzdur. Gerçek fiziksel açlık, özellikle acil bir açlık noktasına ulaşırsanız, çok daha az yemek ayırt edicidir.

Gerçekten aç olup olmadığınızı belirlemek için aşağıdaki yöntemlerden deneyebilirsiniz.

1) Zihinsel bir check-in yapın

Gerçekten aç olduğunuzda vücudunuzun nasıl hissettiğini bilmek için kendinize güvenin. İsterseniz kendinize şu soruları sorun:

  • Hangi duyguları hissediyorsun?
  • Sıkıldın mı, endişeli misin, yoksa üzgün müsün?
  • En son ne zaman yemek veya atıştırmalık yedin?

2) Bir bardak su için

Bazen susuzluk hissi fiziksel açlık gibi hissedilebilir.

Gerçekten aç olup olmadığınızı ikinci kez anlamak istiyorsanız, bir bardak su içmeyi deneyin. Daha sonra hala aç hissediyorsanız, sağlıklı bir yemek veya atıştırmalık hazırlayabilirsiniz.

Özetle, aç hissetmediğinizde, özellikle sıkıldığınızda bile yemek yemek kolaydır. Alışkanlıktan kaynaklanan, can sıkıntısından yemek, istenmeyen kilo alımına yol açabileceğinden kilo problemi yaratabilir. 

Yemek yeme sıkıntısını önlemek için, yemekten önce gerçekten fiziksel açlık yaşadığınızı doğrulamak için zihinsel bir kontrol yapın.

Ek olarak, günlük yemek planını bir gün öncesinden planlama, yemekten sonra yürüyüşe çıkma, duygusal açlık hissi geldiğinde 30 dakika bekleme gibi yöntemler psikolojik açlığı yönetmenize ve can sıkıntısını veya diğer duygusal yeme türlerini azaltmanıza yardımcı olabilir.

İlginizi çekebilir: Yemek yedikten sonra neden aç hissederiz ve ne yapabiliriz?

Diyetisyen Müge Bozok: 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarı ile mezun oldu. Türkiye’nin ilk Tıp Merkezi İntermed’de kariyerine başladı, bu merkezde çeşitli branşlarda doktorlar ile hastalıklarda beslenme tedavisi, sağlıklı beslenme, obezite tedavisi, adölesan çağı beslenme eğitimleri, hamile ve emzirme döneminde beslenme gibi birçok alanda çalıştı. 2011 - 2017 yılları arasında Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun kurucusu olduğu Yaşasın Hayat! Kliniğinde mesleğine devam etti. Diyetisyenlik mesleğinin yanı sıra sağlıklı yaşamın yapıtaşları olan beslenmenin ve egzersizin vazgeçilmez olduğunu düşünerek, uluslararası çeşitli eğitimlerden geçerek profesyonel olarak pilates eğitmeni oldu. 4 senelik profesyonel pilates eğitmenliğinin yanı sıra çok sevdiği yoga seanslarının ileri seviyesine giderek çeşitli yoga eğitimlerinde katılıp “Yoga Alliance” sertifikasını almaya hak kazandı. 2017 yılında ise mesleki bilgi ve tecrübesiyle danışanlarına ve öğrencilerine daha kapsamlı hizmet verebilmek için “Revita” isimli kendi beslenme danışmanlık ve pilates - yoga stüdyosu yaşam merkezini kurmuştur.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale