X

Finansal bahar temizliği: Adım adım bütçe yenileme

Bahar mevsiminin son ayı olan mayıs ayındayız. Kışlıklar yıkanıp kaldırıldı, yazlık kıyafetler gün yüzüne çıkarıldı, giyilmeyenler bağış için ayrıldı. Evlerimizde dip köşe temizlik yaptık, tarihi geçenleri attık… Fakat ben bugün pek kimsenin el atmadığı bir konu olan finansal bahar temizliğinden bahsedeceğim.

Bir soru; aranızda kaç kişinin yeni yıl hedefleri arasında finansal hedefler de vardı? Borçlarımı kapatacağım, daha az harcayacağım, daha fazla biriktireceğim… Beşinci aydayız. Peki, geçtiğimiz dört ay boyunca bu hedeflere ne kadar yaklaşıldı? Yeni yılda alınan kararların üç aşağı beş yukarı %80’i daha Şubat ayına gelmeden unutulur. Bahar mevsimi, unutulan hedefleri hatırlamak ve kontrolü yeniden ele almak için harika bir fırsattır.

Gelin, birlikte adım adım mali durumumuzu gözden geçirelim.

Mevcut durumunuzu belirleyin

Şu an ne durumdasınız? Ne kadar kredi kartı borcunuz var? Taksitle bir şeyler aldınız mı ve aldıysanız, kaç taksiti kalmış? Terfi veya maaş artışı aldınız mı, yatırımlarınız istenen miktarda değer kazanmış mı? Bundan sonraki günlerde nasıl aksiyon alacağınızı planlayabilmeniz için anlık durumunuz hakkında her şeyi bilmeniz oldukça önemli. Gelir ve giderlerinizi, varlık ve borçlarınızı önünüze koyun.

Bütçe planı yapın

Mevcut durumunuz, yılbaşında aldığınız kararı artık uygulayamayacağınız duruma gelmiş olabilir. Anlık mali durumunuza uygun yeni bir planlama yapın. Harcamalarınızı hangi kalemden kısarak daha fazla birikim yapabilirsiniz? Her ay ne kadar kenara koyarak yıl sonunda hedeflediğiniz tutara ulaşabileceksiniz? Yeni yıl hedefinize ulaşmanız için gereken rakamları yeniden belirleyerek bütçe planınızı tazeleyin.

Güvence planlarınızı gözden geçirin

Kasko, deprem, özel sağlık veya hayat sigortanızın yenileme zamanı gelmiş olabilir. Hayatta başımıza gelebilecek risklere karşı yaptırdığımız bu gibi güvence poliçeleri yenileme veya güncelleme gerektirebiliyor. Ek olarak, yenileme dönemi yaklaştığında size bunu hatırlatacak ve size en uygun planlamayı sunacak bir güvence danışmanı ile çalışmıyorsanız, siz fark etmeden ödemeleriniz aksamış ve poliçeniz geçersiz olmuş bile olabilir. Poliçelerinizin aktif olup olmadığını kontrol edin, zamanı geldiyse yenileyin ve poliçeniz yoksa, bütçeniz doğrultusunda mutlaka kendinizi güvence altına alın.

Harcamalarınızı kontrol edin

Farkında olmadan ihtiyaç dışı harcamalar yapıyor olabilir misiniz? Yıl sonunda otomatik yenilenen ücretli uygulamalar, işten güçten fırsat bulamadığınız için aylardır girmediğiniz dijital platformlar, bir hevesle kaydolup toplam beş kez bile kapısından girmediğiniz spor salonları gibi otomatik ödemede olduğu için fark etmediğiniz hatta unuttuğunuz harcamalarınız olabilir. Eğer gerçekten kullanmıyorsanız ve (kendinize karşı dürüst olun) gelecekte de kullanmaya pek niyetiniz yoksa, finansal bahar temizliği yaparken bu otomatik ödenen üyeliklerden de çıkıp, harcamalarınızı temizleyin.

Borçtan kurtulun

Kredi çektiyseniz, kredi kartı borcunuz varsa, taksitleriniz devam ediyorsa ya da bir yakınınızdan borç aldıysanız, birikim ve yatırım yapmaya başlamadan önce yapılacak ilk iş o borçtan kurtulmak olmalıdır. Borç, paranızı bağlar. Paranızı özgürce kullanabilmeniz için kimseye borçlu kalmamalısınız.

Bahar temizliğini paraya dönüştürün

Kırık, kirli veya yırtık olmayıp yine de son bir yılda hiç kullanmadığınız eşyaları bahar temizliğinde kenara ayırdıysanız, bu eşyaları ikinci el platformlarında satışa çıkararak ek kazanç elde edebilirsiniz. Bu ek kazancı, finansal hedefinize daha hızlı ulaşmak için kullanabilirsiniz.

Portföyünüzü yeniden yapılandırın

Zamanında, o zaman için mantıklı olan yatırımlar yapmış olabilirsiniz. Portföyünüzdeki hisseler, fonlar ve emtialar günümüz şartlarında da hala iyi bir yatırım mı? Belki bazılarını elden çıkarma vakti gelmiştir, belki de portföyünüze eklemek isteyeceğiniz yeni potansiyel fırsatlar doğmuştur. Varlık portföyünüzü gözden geçirin ve kendi mali durumunuza ve piyasa şartlarına uygun biçimde yeniden düzenleyin.

Emeklilik planınızı iyileştirin

Yaşlı nüfus artıyor, ortalama ömür beklentisi eskisinden çok daha yüksek. Gelecekte yaşlı nüfusu desteklemek sadece bizde değil, dünyanın her yerinde çok daha zor olacak. Sadece devlete sırtımızı dayamak, tüm ümidimizi ileride alacağımız tek bir emekli maaşına bağlamak yeterli değil. Gençken, çalışıyor ve kazanıyorken ilerisi için bireysel emeklilik birikimimizi de mutlaka başlatmalıyız. Zaten bir BES’iniz varsa, finansal danışmanınızla konuşarak katkı payı arttırma ve fon dağılımını düzenleme ile var olan planı iyileştirebilirsiniz.

Plana sadık kalın

Disiplin, öz sevginin en güçlü formudur. Sizin hayalinizi gerçekleştirmek, sizi hedeflerinize ulaştırmak için sizin yapmış olduğunuz bir bütçe planı var ortada. Kısa vadeli zevkler için ihtiyacınız olmayan şeylere para saçıp uzun vadeli kazancınızdan olmayın. Kendi menfaatiniz için kendinize verdiğiniz sözleri tutun.

Kendinize kontrol noktaları belirleyin

Doğru yolda devam ettiğinizden emin olmak için mevcut durumunuzu düzenli aralıklarla kontrol edin; örneğin, üç ayda bir veya her ayın ilk iş günü. İşler planlandığı gibi gitmediğinde erken teşhis, paranızı kurtarır, çok geç olmadan portföyünüzde veya planlamanızda değişiklik yaparak kayıp yaşamanıza engel olur.

Kaynaklar:

Spring Clean Your Finances – Succession Wealth

8 Tips Spring Clean Your Budget – Save Live Thrive

İlginizi çekebilir: Temelde sadece para tuzağı olan 5 çevre dostu alışkanlık

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

Alin’in seçtikleri: Geçmişten günümüze teknoloji ütopya/distopya dizileri ve filmleri

Teknolojinin sonsuz olanaklar ve sınırsız hayal gücü ile dolu dünyasından yeniden merhaba! Daha önce sizlere Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler ve Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor? yazılarımda bu dünyanın kapılarını aralamıştım, şimdi ise teknoloji dünyasının başka bir boyutunu birlikte ele alacağız; teknoloji ütopya/distopya dizileri ve filmleri.



Teknoloji, hayatımızın her köşesine sızmışken, yaratıcı zihinler bu ilerlemeleri hem umut verici hem de uyarıcı birer hikayeye dönüştürme konusunda oldukça başarılılar. Etkileyici ve sürükleyici bu yapımlar, bizlere ‘olası’ gelecekler sunarken, aynı zamanda bugün üzerinde düşünmemiz gereken pek çok konuyu da beraberinde getiriyor. Ama şunu kesinlikle söylemeliyim ki en büyük ilgi alanlarımdan biri olan teknolojiyi konu alan ütopya ve distopya yapımları benim favorilerim. Gelin, birlikte bu sıra dışı ve teknolojinin sınırlarını zorlayan hikayeleri yakından keşfedelim:

Star Trek: The Next Generation (1987–1994)

Biraz gerilere gidip 90’lı yıllara doğru uzanacak olursak; 1987’de yayınlanmaya başlayan Star Trek: The Next Generation serisini listemizin başına alabiliriz. Dizi, diplomatik misyonlarını yerine getirirken yeni keşifler yapan bir uzay gemisi mürettebatının maceralarını anlatıyor. Ayrıca, teknolojinin insanlığın sosyal ve etik sınırlarını nasıl genişletebileceğini ve farklı ırkların, farklı kültür ve toplumların bir arada nasıl uyumlu bir şekilde ilerleyebileceğini de gösteren bu dizi, döneminin en popüler yapımlarından biri.

Truman Show (1998)

Eğer siz de benim gibi başarılı oyuncu Jim Carrey’in filmlerini çok seviyorsanız ve Truman Show’u henüz izlemediyseniz, yine kendi dönemine damgasını vuran yapımlardan biri olan bu film, mutlaka listenizde yer almalı. Jim Carrey’in canlandırdığı baş karakter Truman, tüm dünya tarafından izlenen bir televizyon şovunun yıldızı ama bunun farkında değil. Film, teknolojinin ve medyanın, insan yaşantısı üzerindeki etkilerini eleştirel bir şekilde ele alırken gerçeklik ve kurgu arasındaki algı üzerinde gidip geliyor. Filmin teknolojinin kontrol edilebilir bir ütopya yaratma potansiyeline karşı en çarpıcı örneklerden biri olduğunu da söylemek mümkün.

Matrix (1999)

Elbette ki teknoloji ve distopya kelimelerinin geçtiği bir yerde adını anmazsak olmaz bir yapım: Matrix. Geçmişten günümüze etkisini, seyircisini kaybetmeden gelen ve gelecekte de daha çok konuşulması beklenen bu başarılı yapım, 1999’da serinin ilk filmi ile kalbimizde, zihnimizde derin bir yer edinmeyi başardı. Matrix, yapay zekanın yönettiği bir düzende kurulu, gerçekliğin hemen hemen her an sorgulandığı, özgürlük arayışının ise asla bitmediği bambaşka bir dünya. Her şey bir simülasyondan mı ibaret yoksa ‘gerçek’ bir dünya var mı, varsa ona açılan kapı nerede, hala Matrix dünyasında cevaplanmayı bekleyen sorular arasında. Üstelik, sinema sektöründen yükselen sesler, serinin yeni ve hiç beklenmedik gelişmelerle dolu bir filminin daha yolda olduğu yönünde…

Black Mirror (2011-)

Aklınızın size oynayacağı oyunlara ne kadar hazırsınız? Teknoloji, daha ne kadar ileriye gidebilir? Her şey daha iyiye mi yoksa daha kötüye doğru mu yol almakta? Her bölümünde bambaşka hikayelerle, teknolojinin bambaşka yönleriyle karşımıza çıkan Black Mirror, modern dünyanın potansiyel tehlikelerini en çarpıcı şekilde ele alan distopya serilerinden biri. Bir an bile olsun düşünmeyi bırakamayacağınız ve etkisinden uzun süre çıkamayacağınız bir dizi arayışındaysanız, Black Mirror’ı kesinlikle tavsiye ediyorum.

In Time (2011)

Sizce para mı daha değerli, yoksa zaman mı? Ya da sorumu şöyle değiştireyim; ya zaman da para gibi harcanan bir şey olsaydı, dünyada neler olurdu? İşte In Time, tam da bunu anlatıyor. Öyle bir dünya düşünün ki, yaşamak için ne kadar zamanınızın kaldığı, bileğinizde yazıyor ve zamanınız tükendiğinde dünyada size ayrılan sürenin de sonuna gelmiş oluyorsunuz. Ama bir önemli detay daha var; yaşam süresi satın alabiliyor, kendi ömrünüzden başkalarına verebiliyorsunuz. Teknolojinin ve gücün, sosyal adaletsizlikleri nasıl pekiştirebileceğine ve zaman kavramının bir toplumsal baskı aracı olarak nasıl kullanabileceğine çok şaşıracaksınız.



Tomorrowland (2015)

Teknolojinin gücü ve yetenekli insanların bir araya gelmesi, daha iyi bir dünya yaratabilir mi? Usta oyuncu George Clooney’in başrolünde yer aldığı Tomorrowland, bizi geleceğe doğru sürükleyici bir yolculuğa çıkarıyor. Geleceği iyimser bir bakış açısıyla ele alan film, seçilmiş kişilerin daha iyi bir dünya yaratma potansiyeli taşıyan gizemli bir yere yaptıkları yolculuğu konu alıyor.

Westworld (2016-2022)

Yine yapay zekanın başrolde olduğu, geleceğe dair pek çok düşünceyi ve endişeyi de beraberinde getiren distopik bir dünyanın kapısını aralayan sürükleyici bir yapım: Westworld. Oldukça gelişmiş Androidlerle dolu bir tema parkında, insanların fantezilerini yaşayabildikleri, sınırların ortadan kalktığı yapay bir dünya, sözde eğlence dolu androidlerin bilinç kazanmaya başlamasıyla alt üst oluyor. Yapay zeka ile yaratılan androidler, kendilerine biçilen rollerin ötesine geçiyor ve kendi kimliklerini sorgularken gerçek insanlarla da akıl almaz etkileşimler kurmaya başlıyorlar. Etkisinden uzun süre çıkamayacağınız bir dizi arayışınız varsa, Westworld’ü kaçırmayın derim.

Blade Runner 2049 (2017)

Tıpkı Westworld dünyasında olduğu gibi, yüksek teknolojik özelliklerle geliştirilmiş androidler ve gerçek insanlar arasındaki ilişkilere dikkat çeken bir başka yapım; Blade Runner. Film, teknolojinin önlenemez gelişimine ve bunun doğurduğu etik sorunlara odaklanırken, yapay zeka taşıyan varlıkların ‘insansı’ yönlerinin ne tür endişelere yol açabileceğine de dikkat çekiyor. Sürükleyici bir bilim kurgu distopyası arıyorsanız, bu film tam size göre.

Upgrade (2018)

Teknolojinin, insan bedeniyle entegre olması, nasıl bir dünya yaratabilir hiç merak ettiniz mi? Otonom özelliklerle donatılmış arabasının ihanetine uğrayan ve hayatını kaybeden bir kadının eşi, bu dünyadan intikamını almaya kararlıdır, ancak geçirdikleri feci kaza sonrasında pek çok yetisini kaybetmiştir. Yapay zeka ve teknolojiyi harmanlayan küçük bir çip ise ona yardımcı olacaktır, ancak hiç hesapta olmayan bir şey daha vardır; o da STEM adındaki o küçük çipin kendi bilincinin de olması. Upgrade, her sahnesi ile sizi ekrana kilitleyecek ve hayal gücünüzün sınırlarını zorlayacak bir yapım.

Upload (2020- )

‘Dijital bir cennet’ kulağa nasıl geliyor sizce? Güldüren, şaşırtan ama en çok da düşündüren popüler yapımlardan biri; Upload. Dizi, insanların bilinçlerini öldükten sonra dijital bir ‘öteki dünya’ya yükleyebildikleri dönemi anlatıyor. Bir nevi dijital ölümsüzlüğü konu aldığını da söyleyebiliriz. Bu yeni varoluş biçimine adapte olmaya çalışan, dizinin başrol karakteri Nathan’ın ise günden güne kafası daha çok karışıyor, tıpkı izlerken benim de kafamın sık sık karıştığı gibi 🙂 Ama yine de her sahnesi ile Upload, içine çekmeyi başarıyor. Teknolojinin önlenemez gelişiminin yaratabileceği potansiyel bir ütopya ile olası bir distopyanın arasındaki ince çizgi, bu dizi ile daha da belirgin bir hal alıyor.

Eğer ütopik ve distopik dünyalar ilginizi çekiyorsa ya da teknolojinin bu hızlı ilerleyişinin gelecekte ne gibi olası etkiler doğurabileceğine dair merak duyuyorsanız, bu yapımları mutlaka izlenecekler listenize ekleyebilirsiniz. Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.



İlgili Makale