X

Sağlıklı ve güçlü tırnaklara sahip olmanızı sağlayacak bakım ipuçları

Cilt bakımı ya da kişisel bakım dendiğinde pek çoğumuz aklına yüz bakımı, el bakımı veya saç bakımı gelebiliyor. Oysa ki tırnak bakımı da oldukça önemli ve ne yazık ki çoğu zaman bunu ihmal edebiliyoruz. Güzel ve sağlıklı tırnaklara sahip olmak, kişisel bakım rutinlerimizin önemli bir parçası olmalı, çünkü güçlü, bakımlı tırnaklar da bütüncül sağlığın kritik bir göstergesi.

Çevresel faktörler, genetik etmenler, yanlış bakım ve müdahaleler, beslenme alışkanlıkları gibi pek çok değişken tırnak sağlığını etkileyebilir. Dolayısıyla söz konusu tırnak bakımı olduğunda bakış açımızı genişletmemiz ve yalnızca tırnak bakım ürünleri ile sınırlı kalmamamız gerekiyor. Beslenmemize, su tüketimimize ve tırnaklarımıza yaptığımız/yaptırdığımız işlemlere de çok dikkat etmemiz şart. İşte güçlü ve sağlıklı tırnaklara sahip olmak için bazı ipuçları:

Dengeli ve besleyici bir diyet sürdürün

Tıpkı cildimiz, saçlarımız gibi tırnaklarımızın da sağlığı, genel sağlığımıza bağlı, bir nevi yediklerimizin yansıması olarak da düşünebiliriz. Vitamin ve mineral eksikliğimiz olursa, tırnaklarımız da zayıflar, güçsüzleşir. Bu nedenle sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenmek çok önemli. A, C, E vitaminlerini, biotin, demir, kalsiyum, magnezyum, çinko gibi bileşenleri içeren taze meyve ve sebzelerden, protein kaynaklarından oluşan bir yeme planı oluşturmalyız; böylece hem bütüncül sağlığımızı hem de tırnak sağlığımızı koruyabiliriz. Yeterli ve doğru beslenmiyorsanız, bunu tırnaklarınızdan da anlayabilirsiniz. Örneğin, tırnaklarınız kolay kırılıyor, soyuluyorsa veya beyaz lekeler varsa bunun nedeni magnezyum, kalsiyum, demir, çinko gibi minerallerin yetersizliği olabilir.

Biyotin takviyesi alın

H vitamini ve B7 vitamini olarak da bilinen biyotin, B vitaminlerinden biri. Suda çözünebildiği için vücut tarafından depolanmaz, dolayısıyla her gün tüketmek önemli; özellikle saçların ve tırnakların güçlenmesi için. Sardalya, yumurta, baklagil gibi besinlerden biyotin alabileceğiniz gibi doktorunuz uygun görüyorsa takviye olarak da tüketebilirsiniz.

Tırnaklarınızı suya çok fazla maruz bırakmayın

Evet, muhtemelen bu biraz zor olabilir. Bulaşık yıkarken, yemek hazırlarken, duştayken, ellerimizi yıkarken tırnaklarımız sürekli suyla buluşuyor, ancak çok fazla su, tırnakların zayıflamasına ve kırılmasına neden oluyor. Dolayısıyla suyla teması mümkün olduğunca azaltmayı deneyebilirsiniz. Bulaşık yıkarken eldiven takmak, bu konuda size destek olabilir ve hem ellerinizi hem de tırnaklarınızı korumanızı sağlayabilir.

Tırnaklarınızı hor kullanmayın

Antep fıstıklarını açarken, yapışkan bir etiketi kazırken, tencere, tavalardaki lekeleri yağ ile ovalarken veya camdaki bir lekeyi tırnağınızla çıkarmaya çalışırken tırnaklarınıza ne kadar zarar veriyor olabileceğinizi hiç düşündünüz mü? Cevabınız hayırsa, biraz daha farkındalıkla hareket etmeniz şart. Tırnaklarınızı küçük el aletleri gibi kullanmayı bırakın, aksi halde kırılmasına ve yıpranmalarına neden olabilirsiniz. Güçlü ve sağlıklı tırnaklar için tırnaklarınıza hassas davranmanız gerektiğini unutmayın.

Dehidrasyona dikkat edin

İnsan vücudunun yarısından fazlası su ve vücudumuzdaki her organ, her sistem, her hücre su ile çalışıyor, işlevselliğini sürdürüyor. Yeteri kadar su tüketmediğimizde hem organlarımız hem de cildimiz bundan hızlı bir şekilde etkileniyor ve tabii ki tırnaklarımız da. Nemsiz kalan tırnaklar çok daha kolay kırılır, soyulur ve yıpranır. Tırnaklarınızı güçlendirmek ve sağlıklı bir görünüme kavuşturmak istiyorsanız her gün en az 1.5-2 litre su tüketmeye özen gösterin.

Tırnaklarınızı ve tırnak yanı etlerini ısırmayın

Ne yazık ki pek çok insan tırnak yeme veya tırnakların yanındaki küçük etleri ısırarak koparma alışkanlığına sahip. Ve bu hem hastalıklara davetiye çıkaran hem de tırnak sağlığına zarar veren kötü bir alışkanlık. Ellerinizi düzenli yıkıyor, dişlerinizi düzenli fırçalıyor olsanız da ellerinizi, tırnaklarınızı ağzınıza götürmemelisiniz, aksi halde hem tırnaklarınıza zarar verebilir hem de mikrop kaparak farklı hastalıklara yakalanabilirsiniz. Böyle bir alışkanlığınız varsa müdahale için bir uzmana danışabilir, alışkanlığın altında yatan sebep stres, kaygı ve benzeri durumlar ise psikolojik destek alabilir, ağzınızı meşgul etmek için sakız çiğneyebilir, tırnaklarınızın ısırılabilecek uzunlukta olmaması için kısa manikür yaptırabilirsiniz.

Oje sürmeye zaman zaman ara verin

Rengarenk, sade, parlak, French veya nail art yapılmış tırnakların harika göründüğü konusunda hepimiz hemfikir olabiliriz, ancak tırnak sağlığı için zaman zaman tırnaklarımızın nefes almasına izin vermemiz ve onları ojesiz bırakmamız şart. Sürekli oje sürmek veya tırnaklarınızı yaptırmak gibi bir alışkanlığınız varsa tırnaklarınızın güçlenmesi ve kendini toparlayabilmesi için zaman zaman oje molası vermenizde fayda var.

Tırnaklarınızı aşırı uzun bırakmaktan kaçının

Çok uzun tırnaklar, daha kolay kırılabilir ve bu da tırnaklarınızın daha fazla zarar görmesine neden olabilir. Ayrıca, uzun tırnaklar çok daha fazla bakım gerektirir, bu da fazladan zaman ve enerji kaybına yol açabilir. Dolayısıyla, tırnaklarınızı çok uzun olmayacak şekilde, ideal kısalıkta tutarak koruyabilirsiniz.

İleri geri törpü yapmayın

Tırnaklarınızı ileri geri hareketlerle hızlı hızlı törpülüyorsanız, bunun tırnaklarınıza zarar verdiğini öğrenmenizde fayda var. Tırnaklarınızın daha güçlü olması ve kırılmaması için, tek yönlü törpülemeye özen göstermelisiniz. İleri geri törpülemeye alıştıysanız bu alışkanlığı kırmak zor olabilir ama küçük bir hatırlatıcı olarak törpünüzün üzerine bir ok işareti koyarak tek yöne törpülemeye kendinizi alıştırabilirsiniz.

Ellerinizi ve tırnaklarınızı nemlendirin

Özellikle soğuk kış aylarında cildimiz kurumaya, çatlamaya, pul pul dökülmeye daha yatkındır. Bu nedenle içeriden nemlendirmek için bol su tüketmek kadar dışarıdan nemlendiriciyle beslemek de büyük öneme sahip. Ellerinizi nemlendirmeyi, tırnaklarınız için de özel tırnak kremlerini kullanmayı ihmal etmeyin. Ellerinizi nemlendirirken tırnaklarınızı da bakım yapmayı hatırlayabilirsiniz, ancak ayak tırnaklarınızı unutabilirsiniz. Bunun için dilerseniz kremin üzerine küçük bir not yazabilir veya ayak resmi çizebilirsiniz. Böylece her gördüğünüzde ayak tırnaklarınız için de nemlendirme zamanı olduğunu hatırlayabilirsiniz.

Tırnak hastalığınız varsa mutlaka bir uzmana danışın

Başta tırnak mantarı olmak üzere tırnak batması, liken, tırnak egzaması gibi tırnak hastalıklarına karşı dikkatli olmalı, tırnağınızda çukurlaşma, lekelenme, siğil ve benzeri belirtiler varsa vakit kaybetmeden doğru tanı ve teşhis için bir dermatoloji uzmanına danışmalısınız.

Kullandığınız tırnak ürünlerine dikkat edin

Ne yazık ki çoğu oje çıkarıcı, tırnaklara zarar veren, zayıflatan kimyasallar içeriyor. Ve bunlara piyasadaki pek çok aseton da dahil. Bu nedenle aseton içermeyen oje çıkarıcıları kullanmaya özen göstermenizde fayda var. Ayrıca, pek çok el dezenfektanı veya temizlik ürünü de alkol bazlı olduğundan yine tırnakların zarar görmesine neden olabiliyor. Bu tür ürünleri kullanırken tırnaklarınıza değdirmemeniz önemli. Keratin, biotin gibi tırnakları besleyici içeriklere sahip olan, akrilik gibi toksik kimyasallar içermeyen, tırnaklarınızı kurutmayan tırnak bakım ürünlerini tercih edebilirsiniz. Dışarıda, bir güzellik salonunda veya kuaförde tırnaklarınıza işlem yaptırırken de kullandıkları ürünler hakkında bilgi sahibi olmanızda fayda var. Ayrıca yine bu tür işlemleri de sık sık yaptırmamanız, tırnaklarınızın güçlenmesine destek olabilir.

Sonuç olarak sağlıklı, güçlü ve güzel görünen tırnaklara sahip olmak için doğru ürünleri kullanabilir, sağlıklı beslenme alışkanlıklarını sürdürebilirsiniz. Yukarıdaki ipuçlarını takip ederek, tırnaklarınızın güçlenmesine ve sağlıklı kalmasına yardımcı olabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Gündüz koruyun, gece onarın: Cilt bakımında mutlaka bilmeniz gereken ipuçları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale