X

Ev temizliğinde devrim: Sıkıcı işleri kolay ve keyifli hale getiren ‘junebugging’

Kabul edelim pek çoğumuz için ev işleri pek de favori bir boş zaman aktivitesi değil. Kitapları tek tek indir, tozlarını al, koltukları çek, altını süpür, kıyafetleri katla, karışmış rafları düzenle, ıvır zıvırları topla, yerlerine götür… Temizlik denince böylesi upuzun bir liste karşımızda. E zaman kısıtlı, işler çok ve yapması da sıkıcı ama yaşam alanlarımızın temiz ve düzenli olması önemli, hem beden hem de zihin sağlığımız için. Peki ne yapacağız? Temizlikte devrim niteliğinde bir konsept: Junebugging. Evet, size bu yazımızda yepyeni bir temizlik yaklaşımı olan junebugging nedir ve nasıl yapılır onu anlatacağız.

Bu yaklaşım kendinizi en ‘tembel’ hissettiğiniz, hiç modunuzun olmadığı, canınızın bir şey yapmak istemediği, dikkatinizin kolayca dağıldığı zamanlarda bile evinizi temiz ve düzenli tutmanıza yardımcı olacak. Üstelik, bu yaklaşım psikologların özellikle dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) yaşayan insanlara odaklanma konusunda yardımcı olmak için önerdikleri bir yöntem. Gelin, daha yakından bakalım.

Yeni bir temizlik ve zaman yönetimi yaklaşımı: ‘Junebugging’

Sıradanlaşmış temizlik rutinlerinin ötesine geçen junebugging, ev temizliğini çok daha kolay, pratik, erişilebilir ve yönetilebilir bir hale getiriyor. Dahası, odaklanma güçlüğü yaşayanların da hayatını kolaylaştırıyor. Haziran böceği olarak Türkçe’ye çevirebileceğimiz bir canlı türü olan ‘june bug’tan esinlenen bu yaklaşımın temelinde haziran böceklerinin ‘yer sadakati’ olarak bilinen davranış eğilimi yatıyor. Şöyle ki haziran böcekleri zaman içerisinde aynı bölgeye geri dönüyorlar, yani kendilerini belli bir çevreye ya da göreve dönmeye adamışlar.

Psikoloji literatüründe henüz bilimsel bir yer kazanmamış olsa da psikologlar bu yöntemin dikkat dağınıklığı ile mücadele eden kişilerde etkili bir temizlik ve düzen taktiği olabileceği konusunda hemfikir. Çünkü, bir yeri temizlerken ya da evinizi toplarken odaklanamayıp işinizi yarıda bıraksanız da asıl önemli olan göreve geri dönmek.

Birkaç yıl önce da dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yaşayan bir Tumblr kullanıcısı tarafından ilk kez ortaya atılan, son zamanlarda ise TikTok’ta oldukça yaygınlaşan bu konsept, #junebugging hashtagi ile 15 milyondan fazla görüntülenmiş. Üretkenlik araştırmacısı ve iş psikoloğu olan Nikka Pebbles, TikTok videosunda temizleyeceğiniz alanı spesifik olarak belirlemeniz gerektiğini ve örneğin tüm mutfak yerine yalnızca mutfak tezgahına odaklanarak seçiminizi yapabileceğinizi söylüyor. Ve ekliyor “Temizlik yaparken dikkatiniz dağılabilir, ancak tezgah sizin ankraj (anchor) yani odak noktanız olduğu için buraya geri dönüp tamamlayacaksınızdır.”

Uzmanlara göre bu yaklaşımın hızla benimsenmesinin nedenlerinden biri büyük temizliği odak noktasından çıkarıp yalnızca bir görevi tamamlamaya yönlendirmesi. Dr. Pebbles’a göre bu yöntem aynı zamanda düzenli ve temiz bir ev baskısını azaltmaya da yardımcı oluyor ve rahatlatıcı bir ortam oluşturuyor.

Diğer yandan, Kaliforniya Üniversitesi’nden Profesör Stephen Hinshaw da dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yaşayan kişilerin zayıf planlama becerileri ve kolay dağılan odakla problemi nedeniyle bu yöntemden faydalanmalarının zihinsel sağlıkları açısından yararlı olabileceği söylüyor.

Peki ya DEHB sorunum yoksa diye merak ediyor olabilirsiniz. Bu yöntem her ne kadar psikologların DEHB yaşayan bireyler için önerdikleri bir taktik olsa da herhangi bir zihinsel sağlık sorunu yaşamayanlar için de etkili. Uzmanlar, temizlik yapmayı sevmeyenler, sıkıcı bulanlar, zamanını iyi yönetemeyenler ya da mevcut temizlik yöntemleri ile istediği düzeni sağlayamayanlar için de denenmesi gereken bir yaklaşım olduğu görüşündeler. Yani, temizlik alışkanlıklarınızı değiştirmek istiyorsanız kesinlikle ‘junebugging’e bir şans verebilirsiniz. Peki, bunu nasıl yapacaksınız? Hemen bahsedelim…

Junebugging nasıl uygulanır?

İşte bu tekniği uygulayabilmek için size yardımcı olacak basit ama etkili adımlar:

1. Odak noktanızı seçin

Ankraj noktanız ne olacak karar verin, yani odaklanacağınızı yeri belirleyin. Mutfak masası mı, banyo rafları mı, gardırobunuz mu… Bir yer seçin ve dikkatinizi oraya kaydırın. Örneğin:

  • Banyo: Zemin, duş-küvet temizliği, dolap düzeni…
  • Mutfak: Çekmece düzeni, tezgah temizliği, bulaşıklar…
  • Salon: Zemin silme, eşyaları doğru yerleştirme, süpürme, minderleri düzenleme…
  • Ofis: Masa üstünü silme, gereksiz evrakları temizleme, kağıtları, notları düzenleme…

Daha fazla öneriye ihtiyacınız varsa temizlik uzmanı ve yazar Becky Rapinchuk’un Clean Mama’s Guide to a Healthy Home kitabını da inceleyebilirsiniz.

2. Bir tür zamanlayıcı ayarlayın

Nikka Pebbles, odak noktanızı seçtikten sonra bir zaman belirlemeniz gerektiğini söylüyor ve genellikle 10-20 dakikalık aralıklar öneriyor. Alarmınızı kurabilir, seçtiğiniz ve sıraya koyduğunuz birkaç şarkı bitinceye kadar devam edebilir ya da kulaklarınızı takıp sevdiğiniz bir arkadaşınızla konuşmaya başlayabilir ve bu sırada seçtiğiniz görev için hazır hale gelebilirsiniz.

3. İşe koyulun ve destek alın

Tüm ayarlamaları yaptıktan sonra sıra işe koyulmakta. Seçtiğiniz yerden başlayın ve belirlediğiniz zaman aralığı boyunca görevinizi tamamlamaya, yani odak noktanızı temizlemeye koyulun. Bu esnada birilerinden destek alabilir, eşinizle, partnerinizle ya da oda arkadaşınızla iş paylaşımı yapabilirsiniz.

4. Kabul edin

Eğer dikkat eksikliği ile mücadele ediyorsanız muhtemelen işe koyulduktan sonra durma ya da işi bırakma dürtüsü ile karşılaşabilirsiniz. Bu durumda uzmanlar kendinizi kabul etmeniz gerektiğini ve bu dürtüyle savaşmaya çalışmanıza gerek olmadığını söylüyor. Kendinize izin verin ve dikkatiniz dağıldıysa, devam edemiyorsanız bırakın.

5. Geri dönün

Bırakma dürtüsüne karşı koymayıp yaptığınız işi yarıda bıraktıktan sonra dikkatinizi geri yönlendirmeye çalışın. Buradaki kilit nokta görevinizden ayrıldığınızı, yarım bıraktığınızı fark etmek ve işinize devam etmek için geri dönmek. Görevinizden saptığınızda kendinize kızmayın, bu tekniğin güzelliği burada. Yarım kalsa da geri dönüp tamamlayacaksınız, o yüzden rahat olun. Bu bir sorun değil, tekrar başlayabilirsiniz. Gömlekleri katlarken sıkıldınız ve bıraktınız mı, ara verin, uzaklaşın ve sonra yeniden gömleklerin yanına gidin. Bu adımları ne kadar ihtiyaç duyarsanız o kadar tekrarlayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Evinizi 15 dakikada temizleyin: Evinizi temiz tutmanızı sağlayacak 7 ipucu

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale