X

İstanbul’da sonbahar: Şehrin tadını güz etkinlikleriyle çıkarın

Şehrin güz zamanı başladı… Sıcak yaz günleri geride kalırken ve İstanbul, serin akşam üstleri ile gönlümüzü şimdiden çalarken, yağmurlu havalara da hazırlık yapıyor. Ayrıca, sanatseverler ve eğlence tutkunları için de şehirde harika bir mevsim başlıyor… Müzik, tiyatro, film ve çok daha fazlası İstanbul’un tarih kokan sokaklarından modern sahnelerine, eşsiz manzaralarından sakin köşelerine kadar uzanıyor. Hazırsanız, işte bu sonbaharda kaçırmamanız gereken İstanbul etkinlikleri:

Festibağ (23-24 Eylül)

Müzik, sanat ve lezzet dolu bir gün geçirmeye ne dersiniz? Hem de İstanbul’un en güzel manzaralarından birine karşı… Kültürel zenginliğimize modern yorumlar katarak benzersiz bir deneyim sunmaya hazırlanan Festibağ’da keyifli müziklerle eğlenebilir, lezzetli tadımlar yapabilir, eğlenceli atölye çalışmaları ile unutulmaz bir hafta sonu geçirebilirsiniz. Biletler için tıklayın.

Oscar and The Wolf (23 Eylül)

Ünlü Belçikalı grup Oscar and the Wolf’un başta ödüllü parçaları olmak üzere eşsiz eserlerini seslendirecekleri konser, İstanbul’da hayranlarını bekliyor. Belçika’da ve uluslararası düzeyde pek çok festivalde sahne almış ve geniş bir kitle edinmiş Oscar and the Wolf, alternatif müziği sevenler için sıra dışı ve çekici bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. Biletler için tıklayın.

33. Akbank Caz Festivali (23 Eylül-8 Ekim)

Caz severler buraya! Gelenekselleşen Akbank Caz Festivali’ne sadece günler kaldı. 23 Eylül-8 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek festivalde Al Di Meola, Alara Tütüncü Duo, Ayyuka, Gabi Hartman gibi birbirinden değerli sanatçılar sahne alacak. Siz de İstanbul’a en çok yakışan mevsim sonbaharın tadını caz eşliğinde çıkarmak isterseniz biletler ve detaylı program için hemen tıklayabilirsiniz.

Buika (25-26 Eylül)

Tüm dünyanın hayran olduğu en güçlü seslerden biri, Buika! İspanyol aşk şarkılarının tutkulu sesi Grammy Ödüllü Buika bir kez daha İstanbul’da. Kendinizi Buika’nın benzersiz sesiyle büyülemek ve romantik bir konser deneyimlemek için 25-26 Eylül’de Zorlu PSM’e davetlisiniz. Detaylar için tıklayabilirsiniz.

La Femme (29 Eylül)

Fransız müziğine ilgi duyuyor musunuz? Ya da şehrin en ‘Fransız halini’ görmek ister misiniz? Öyleyse La Femme konserine davetlisiniz. Hem görsel şölen tadında geçecek hem de kulaklarınızın pasını silecek Fransız grup, sonbaharda müziğe ve eğlenceye doymanızı sağlayacak. 29 Eylül’de gerçekleşecek etkinliğin detayları için hemen tıklayın.

Evgeny Grinko (4 Ekim)

Günümüzün en büyülü piyanistlerinden Evgeny Grinko, yeniden İstanbul’da! Rus müzisyen ve besteci olan ünlü piyanist Grinko, eşsiz besteleri ile sizi içsel bir yolculuğa çıkarabilir. Huzurlu, sakin, dinlendirici, duygusal ve deneysel ezgiler size harika bir müzik deneyiminin ötesinde bir gece yaşatacak. Daha fazlası için tıklayabilirsiniz.

Demonation Festivali No: 12 (5 Ekim)

Farklı müzik tarzlarından hoşlanıyor ve bağımsız sanatçıları dinlemek için heyecanlanıyorsanız, İstanbul’da harika bir festival sizi bekliyor! 5 Ekim’de gerçekleşecek Demonation Festival’de pek çok farklı enstrümanı dinleyebilir, özel şovları izleyebilir, Video Klip Ödülleri’ni yakalayabilirsiniz. Etkinliğin programı ve biletler için tıklayabilirsiniz.

Vintage Festival (7-8 Ekim)

Şehirde nostalji rüzgarları esecek! 7-8 Ekim’de gerçekleşecek Vintage Festival’e tüm nostalji severler davetli… Geçmişe unutulmaz bir yolculuk yapmak isterseniz rotanızı bu sonbaharda Kadıköy’e çevirebilirsiniz. Dönemin ruhunu, tutkusunu ve heyecanını yaşamak, benzersiz sahne gösterileriyle eğlenceye doymak, antika eşyalardan plaklara, ender bulunan kitaplardan lezzetli yemeklere aradığınız her şey bu festivalde. Hemen tıklayın ve keşfedin.

Filmekimi (13-22 Ekim)

Sinemaseverleri bir araya getiren, Türkiye’nin en önemli film festivali Filmekimi başlıyor! Dünya sinemasının önemli yapıtları, Oscar ödüllü filmler, bağımsız yapımlar ve çok daha fazlası sinemaseverler için sahneleniyor. 13-22 Ekim’de İstanbul’da gerçekleşecek Filmekimi’nin takvimini incelemek ve filmleri keşfetmek için tıklayabilirsiniz.

Resa Saffa Park (27 Ekim)

Netflix dizileri SKAM ve Ragnarok’ta çalan şarkılarıyla ünlenen Resa Saffa Park, Türkiye’deki ilk konseri için hazırlanıyor. Yumuşak ses tonu ile Norveçli Lana Del Rey olarak anılan Resa Saffa Park’ı dinlemek ve keyifli bir müzik dinletisi deneyimlemek için 27 Ekim’de yerinizi ayırtabilirsiniz.

MIX Festival (3-4 Kasım)

Seçkin sanatçılar ve özel performanslarla dolu, dünyanın dört bir yanına adeta müzikle seyahat edebileceğiniz harika bir etkinlik yaklaşıyor: MIX Festival. 7 yıldır müzikseverlerin kalbini fethetmeyi başaran festival, bu yıl da “çok sesli” mottosu ile benzersiz bir şov sunmaya hazırlanıyor. 3-4 Kasım’da gerçekleşecek etkinliğin detayları için tıklayabilirsiniz.

İstanbul Komedi Festivali (5 Kasım-3 Aralık)

Sonbaharı kahkahalarla geçirmeye ve kışa kahkahalar eşliğinde hazırlanmaya ne dersiniz? Şehrin en güldüren hali, İstanbul Komedi Festivali ile ayağınıza geliyor. 5 Kasım-3 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek olan etkinlikte Güldür Güldür Show, Berfu-Eser Yenenler çift, Kaan Sekban ve daha pek çok ünlü isim ve gösteri yer alacak. Etkinliğin detayları ve takvim için tıklayabilirsiniz.

Sanatın, kültürün, eğlencenin şehirdeki en canlı bu zamanlarını kaçırmamak için hoşunuza giden etkinliklerde yerinizi ayırtmayı unutmayın!

İlginizi çekebilir: Six Senses Kocataş Mansions, İstanbul’a yeni bir sağlıklı yaşam anlayışı getiriyorSix Senses Kocataş Mansions, İstanbul’

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Sürdürülebilir çözümlerin izinde: VitrA’dan dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu

‘Biricik’ dünyamız günden güne artan çevreler baskılar ve azalan doğal kaynak sorunları ile karşı karşıya. İklim krizi, küresel ısınma, atık sorunları, hava kirliliği ve daha nice çevresel sıkıntı, hem dünyamızın hem de insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarına sahip olmanın önemi her zamankinden kat ve kat daha fazla. Böylesi bir gerçekliğin farkında olan tüm endüstrilerde de yenilikçi ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi oldukça büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda VitrA, büyük bir adım atarak çevreye saygısını ve döngüsel ekonomiye olan katkısını gözler önüne seriyor.



VitrA’dan bir ilk; %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo

Çevresel ayak izlerini azaltma yolunda önemli adımlar atan VitrA, sektörün değişim öncülerinden biri olarak bizi yeni çevre dostu lavabosu ile tanıştırıyor. Dünyanın ilk ve tek %100* geri dönüştürülmüş seramik lavabosu özelliğini taşıyan bu lavabo, atık olarak kabul edilen malzemelere yeniden hayat veriyor. Yeni çevre dostu lavaboların içerik olarak yaklaşık %100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan oluşuyor.

VitrA’nın sürdürülebilirlik konusundaki vizyon ve öncülüğünü yansıtan bu yenilikçi ve çevre dostu lavabolarla, seramik sektöründe sürdürülebilir tasarım konusunda da yeni bir standart ortaya çıkıyor. Tasarım harikası ve fonksiyonel bir ürün olmanın ötesinde geri dönüştürülmüş seramik lavabolar, çevresel bilinç ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını da destekleyen güçlü bir mesaj taşıyor.

%30 oranında iyileşen küresel ısınma potansiyeli

ISO 14040:2006 ve 14044:2006 standartlarına uygun yapılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sonuçlarına göre, atıkların kullanılması çevresel etkilerden küresel ısınma potansiyelini %30 oranında iyileştiriyor. Geri dönüştürülmüş lavaboların üretilmesi sayesinde, ürün başına, daha az hammadde kullanılarak %36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kilogram hammadde tasarrufu ve %38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor.

Sadece bir lavabo olma işleviyle kalmayan, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik geniş bir vizyonu temsil eden bu ürün, çevreye duyarlı bir gelecek için atılmış çok büyük bir adım. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin çevre dostu lavabolarla benimsediği bu üretim yaklaşımı, döngüsel ekonomiye katkıyı da en üst seviyeye çıkarıyor.

Sürdürülebilir bir gelecek için hijyenik ve şık bir ilham kaynağı

Küresel ısınma potansiyelini iyileştiren, çevre dostu bir tasarım harikası olmasının ötesinde VitrA’nın geri dönüştürülmüş lavaboları, hijyen endişesini de ortadan kaldırıyor; çünkü bu lavabolar VitrA Hygiene teknolojisiyle kaplanıyor. Bakteri gelişimini %99,9 oranında önleyen VitrA Hygiene teknolojisi sayesinde, seramik lavaboların kullanımı sırasında yüzeye bulaşan bakteriler etkisiz hale geliyor. Böylece, bir numaralı önceliğimiz olan hijyenden ödün vermeden çevre dostu seçimler yapmak da kolaylaşıyor.



Ayrıca, her zevke, her alana uygun seçimler yapmak da yine VitrA ile oldukça kolay. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan bu çevre dostu çanak lavabolar, ilk olarak mat bej renkte ve 5 formda tasarlanmış olsa da VitrA’nın geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renklerin eklenmesi de planlanıyor.

VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabonun hikayesi, gelecekteki çevre dostu ürünler ve teknolojiler için de büyük bir ilham kaynağı. Daha sürdürülebilir bir dünya için gelecekte atılacak tüm adımlara şimdiden ilham olduğu kesin. Siz de yaşam alanlarınızı çevre dostu bir bilinç ile şekillendirmek ve bir eşi daha olmayan dünyamızın geleceği için önemli bir adım atmak istiyorsanız hemen tıklayıp VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo çeşitlerini keşfedebilirsiniz.

* İçerik olarak yaklaşık %100’ü üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretilmiştir.

* Bu içerik VitrA katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale