X

En yaygın 5 tip baş ağrısı ve tedavi önerileri

Dünya Sağlık Örgütü‘ne göre baş ağrısı, tüm dünyada en yaygın şikayetlerden biri. Bazılarımız için arada bir ortaya çıkan önemsiz bir durumken, bazılarımız için şiddetli ve daha zorlayıcı olabiliyor ama  hemen hemen hepimiz, hayatımızda en az bir kere baş ağrısının yarattığı sıkıntıyla başa çıkmak zorunda kalabiliyoruz. Bu sorunu çözerken doktorunuzla her zaman işbirliği içinde olmanız gerekse de, baş ağrınızı yakından tanımak yaşadığınız anlık sıkıntılara hızlıca çözüm bulabilmek için en etkili yöntemlerden biri olarak düşünülebilir. Vereceğimiz ipuçlarıyla, ağrıyı oluşma aşamasında engellemek için önlem alabilir, oluştuktan sonra ise ilaçla tedaviye ek görevi gören destek yöntemleri yaratabilirsiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Migren

Migren, genellikle başın bir tarafında zonklayıcı bir ağrı olarak hissedilen orta veya şiddetli bir baş ağrısıdır. Birçok insanda ayrıca hasta hissetme, ışığa, sese karşı aşırı hassasiyet gösterme gibi belirtileri olabilir. Migren, her 5 kadından birinde ve her 15 erkekten birinde görülebilir. Genellikle erken yetişkinlik döneminde migren baş gösterebilir. Stres, yorgunluk ve adet dönemi migreni tetikleyen önemli etkenler arasında yer alır.

Belirtiler: Bu şiddetli baş ağrısının tüm belirtileri 4 aşama halinde seyreder. Bunlar; hassasiyet, yorgunluk, azalan ya da artan iştahtan oluşan ön belirti aşaması, ışığa duyarlılık, hissizlik ve konuşma bozukluklarının meydana getirdiği Aura aşaması, yorgunluk ve konsantrasyon bozukluklarıyla devam eden çözümleme aşaması ve ciddi oranda hissedilen zonklamayla gelen baş ağrısı aşamasıdır.

Sebepler: Migren genellikle metabolik süreçlerin bozulması ve beyindeki kan damarlarının genişlemesinden kaynaklanır. Ayrıca, migren sahibi kişilerin bu hastalığa genetik olarak yatkınlığı bulunabilir. Hormonal değişimler, endişe, heyecan, depresyon, aşırı kafein tüketimi, şiddetli kokular, parlak ışıklar gibi etmenler de migrenin sebepleri arasında gösterilir.

Tedavi: Migrenin kesin bir tedavisi olmasa da, hafifletmeye yardımcı olacak tedaviler mümkündür. Tetikleyicilerden uzak durmak ve doktorunuzla doğru ilacı seçmek yardımcı olabilir. Ek olarak, düzenli egzersiz sağlığınızı önemli ölçüde iyileştirecektir. Stres yönetimini ele almak da migrenin etkileriyle savaşmayı destekler.

Sinüzit kaynaklı baş ağrısı

Bu tip baş ağrısının sebebi, adından da anlaşılacağı üzere sinüzittir. Genellikle; ateş, yüzde şişme, alında ve elmacık kemiklerinde baskıyla birlikte seyreder. Üst solunum yolu enfeksiyonu ya da soğuk algınlığından sonra ortaya çıkabilir. Özellikle alnın tamamında ve yanaklarda ağrının daha şiddetli hissedilmesine neden olabilir.

Belirtiler: Alın ve kaş bölgenizde şiddetli basınç hissedersiniz. Ağrı, genellikle başınızı sertçe hareket ettirdiğinizde artar. Aynı zamanda, tıkalı bir burun ve yorgunluk hissi bu ağrıya eşlik eder.

Sebepler: Mevsimsel alerjiler veya üşütme, sinüzit kaynaklı baş ağrılarını tetikler.

Tedavi: Neye alerjiniz olduğunu belirlemek ve ihtiyacınız olan ilacı yazdırmak için elbette doktorunuzdan yardım almalısınız. İlaç haricinde ise bahar aylarında camları sık açmamak, tozlu ortamlardan uzak durmak ve ıslak saçlarla hava akımına maruz kalmamak; yapabileceklerinizin başında geliyor. Bunların dışında tuzlu suyun geniz açıcı etkisinden faydalanabilirsiniz.

Tansiyon kaynaklı baş ağrısı

Kan basıncının yükselmesi, yani yüksek tansiyon, başın her iki tarafına da etki eder ve özellikle hareket halindeyken şiddeti artma eğilimi gösterebilir. Tansiyon kaynaklı baş ağrısı, genellikle ayda 1-2 kez tekrar edebilir ve kronik olabilir.

Belirtiler: Genellikle; zonklama hissi yaşatmayan, orta şiddette seyreden bir ağrıdır. Tansiyon kaynaklı baş ağrıları, sıklıkla alın kısmında sıkı bir bant varmış hissi yaratarak baskılama yapar. Ağrılar, sabah daha hafifken akşama doğru artış gösterir.

Sebepler: Tansiyon kaynaklı baş ağrılarının sebepleri arasında yoğun stres, yorgunluk, duruş bozuklukları ve kafayı uzun süre kötü bir pozisyonda tutmak sayılabilir. Kronikleşmiş tansiyon kaynaklı baş ağrılarına pek rastlanmamakla beraber, görüldüğü takdirde kafa ve boyun sakatlıkları sebep olarak gösterilebilir.

Tedavi: Öncelikle doktorunuza görünerek size en uygun ağrı kesiciyi yazdırabilirsiniz. Eğer baş ağrılarınız sık sık ortaya çıkıyorsa, tansiyon ve stres arasındaki bağlantıyı düşünerek kendinizi hafif boyun esnetici egzersizlerle ve meditasyonla rahatlatmayı deneyebilirsiniz. Temiz hava almak ve yürüyüş de tansiyonunuzu düşürmeye yardımcı olacaktır.

Küme baş ağrısı

Küme baş ağrısı, başın bir tarafında, tipik olarak gözler çevresinde tekrarlayan şiddetli ağrılar olarak tanımlanır. Çoğunlukla nüfusun %1’ini etkiler, erkeklerde daha sık görülür.

Belirtiler: Bu ağrılar, göz arkası veya çevresinde bıçak gibi bir saplanma hissi yaratır ve başın bir tarafında görülür. Sıklıkla uyku sırasında ortaya çıkar. Belirtiler arasında göz kırmızılığı, ışığa karşı hassasiyet ve göz yaşarması yer alır. Ağrı, 15 dakika ile 1 saat arası sürebilir.

Sebepler: Bilim insanları küme baş ağrılarının sebeplerini tam olarak bilememekle beraber, vücudun biyolojik saatinin bozulmalarını ana sebep olarak gösterirler.

Tedavi: Küme baş ağrısı tedavileri kafa karıştırıcı olabilir. Çünkü, bu ağrı bir ortaya çıkıp bir kaybolabilir. Yalnızca doktorunuz tam tedavi uygulayabilir. Gözleri yoran aktivitelerden uzak durmak; örneğin televizyon izlememek, ağrı esnasında bilgisayar ekranına bakmamak, gözlere soğuk kompres yapmak ve ılık bir duş almak rahatlatıcı olabilir.

Alkol sonrası baş ağrısı

Alkol aldığınız gecelerde, bazen hemen o anda birden bastıran bir zonklama hissi, bazen de yüklü miktarda alkol aldığınız gecelerin sonrasında uykunuzdan uyanmanıza sebep olacak kadar şiddetli bir zonklamayla kendini gösterir.

Belirtiler: Şiddetli bir zonklama hissine ve konuşmakta zorlanma durumuna, mide bulantısı ve aşırı susuzluk eşlik eder.

Sebepler: Bu konuda çeşitli teoriler duyarız. Bunlardan bir tanesi ise alkolün kan damarlarının genleşmesine sebep olması ve serotonin seviyesini etkilemesiyle açıklanır. Bunun yanında, alkol su kaybına ve dehidrasyona sebep olur. Bunlar da migreni tetikleyen etkenlerdendir.

Tedavi: En iyi tedavi yöntemi; ağrı kesici almak, bol su içmek ve iyi bir uykudur. Bu ağrı çeşidini ciddiye almalısınız. Eğer az miktarda alkol almanıza rağmen başınız ağrıyorsa, Migreniniz olması muhtemel.

Baş ağrısına hızlı çözümler

Ağrının kaynağını bilmek, sizi iyileştirme sürecine yaklaştırmanın ilk adımı olsa da, hızlı aksiyon almak söz konusuysa pek yeterli olmayabilir. Hafif ile orta derecede bir baş ağrısı, genellikle evde yapılabilecek birkaç uygulama ile iyileştirilebilir. Hemen hemen her baş ağrısı türüne iyi gelecek birkaç uygulama ile kendi kendinizin acil durum doktoru olabilirsiniz. Mayo Clinic’in doktoru Nörolog Rashmi Halker Singh, ‘hafif ila orta derecede bir baş ağrısı sizi rahatsız ediyorsa, evde basit çözümler ve doğal yaklaşımlar genellikle yardımcı olabilir’ diyor ve şu yöntemleri öneriyor:

Soğuk ya da sıcak kompres uygulayın: Bütün gün bilgisayar başında kambur oturmaya alıştıysanız, stres seviyeniz arttıkça omuzlarınızın yukarı doğru çıktığını fark etmeye başlayabilirsiniz. Bu kas gerilimi -tahmin ettiğiniz gibi baş ağrısını tetikleyebilir. Bu yüzden ağrıyla savaşmanın bir yolu, başınıza, boynunuza veya omuzlarınıza sıcak veya soğuk kompres uygulayarak bu gerilimi azaltmaktır. Bu hem kas hem de baş ağrınızı hafifletmek için yeterli olabilir.

Su için: Dehidrasyon, baş ağrısının önemli bir tetikleyicisidir. Su tüketiminizi artırmak, semptomlarınızı hafifletmek için yardımınıza koşabilir. Gün boyu düzenli aralıklarda yeterli miktarda su tüketmek, dehidrasyon kaynaklı olası baş ağrılarınızı da önleyebilir.

Bir şeyler atıştırın: Uzun süreli açlığın baş ağrısıyla sonuçlandığını daha önce deneyimlemiş olabilirsiniz. Bunun nedeni, vücudunuzda kan şekeri düşük olduğunda, yani kanda enerji için yeterli glikoz bulunmadığında, baş ağrısı tetiklenmesidir. O yüzden kendinizi aç bırakmamanız önemli. Ana öğünlerinizin arasında taze meyveler, çiğ kuruyemişler ya sebzeli atıştırmalıklar tüketerek kan şekerinizi dengeleyebilir, baş ağrılarınızı hafifletebilirsiniz.

Bedeninizi esnetin: Özellikle tüm gün masa başında çalışıyorsanız, vücudunuzdaki tüm kasların gergin olması ve ağrıya sebep olması muhtemel. Kaslarınızın üzerindeki baskıyı azaltmak, gevşeterek rahatlamak için esneme egzersizlerine günlük rutininizde mutlaka yer vermelisiniz.

Ara verin: Stres, sağlığımızın en büyük düşmanı, fakat peşimizi bıraktığı söylenemez. Günlük yaşantımızda içinde bulunduğumuz birçok durum, yaşadığımız olaylar, hissettiğimiz duygular strese neden olabilir.

Ara ara ortaya çıkan, hafif-orta şiddette değişen ya da belli başlı olaylara bağlı olarak ortaya çıkıp daha sonra kaybolan baş ağrıları çoğu zaman normal karşılansa da, şiddetli ve uzun süre devam eden baş ağrıların altında farklı sağlık problemleri yatıyor olabilir. Bu nedenle en doğru tanı ve tedavi için bir uzmandan mutlaka destek alınması gerekir.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kaynak: Brightside, Headaches , Mayoclinic, NHS, Healthline

İlginizi çekebilir: Histamin baş ağrısıyla mücadele etmenin yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Cildimiz bizden ne ister: Almond Shower Oil ile cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım

Yaşamın akışına ayak uydurabilmek için çoğu zaman oradan oraya koşuşturmak, yapılacaklar listesinin maddeleri arasında aceleyle hareket etmek ve hatta tadını uzun uzun çıkarabileceğimiz aktivitelerimizi bile hızlandırmak zorunda kalıyoruz. Ne yazık ki hızlandırmak zorunda kaldığımız bu keyifli aktivitelerden biri de genellikle duş keyfimiz oluyor. Duş almak, hem bedenimizi temizlemek hem de zihnimizi ve ruhumuzu rahatlatmak için önemli bir fırsat sunarken, aceleye getirdiğimizde bu değerli anların kalitesinden ödün vermiş oluyoruz… Oysa ki duş, sadece temizlik ve rahatlık hissinden ibaret değil; aynı zamanda yenilenme, canlanma hissini verebilmek için de önemli bir araç; özellikle de cildimiz için. Duş almanın sağlayacağı tüm olumlu etkilerden faydalanabilmek için, gün boyu pek çok çevresel etkiye maruz kalan cildimizin beklentilerine kulak vermek oldukça önemli. Peki, cildimiz bizden ne ister?



Vücut bakım ritüelinizde ilk sırada, temizlik!

“Cildimiz bizden ne ister?” sorusuna pek çoğumuz gibi cildimizin ilk vereceği cevap temizlik. Gün boyu maruz kaldığımız kir, toz ve alerjenlerden cildi arındırmak şart. Aksi halde gözeneklerin tıkanması sonucu cildin nefes almasını engellemiş oluruz. Bu da farklı cilt problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Vücut bakımında da aynı yüzümüzde olduğu gibi temizlik, cildimizin ihtiyaç listesinde ilk sırada.

L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’in altın renkli yağ dokusu, duş sırasında su ile birleştiğinde süt kıvamına dönüşerek hafifçe köpüren yapısı ile cildimizi nazikçe temizler ve arındırır. Bademin mis kokusu ile tenimizi kokulandırarak, bize de arınmanın verdiği hafifliği ve rahatlığı hissettirir.

Yoğun nem

Cildimizin istediği ve hak ettiği o özenli bakımın en önemli bir diğer bileşeni ise tabii ki yoğun nem, çünkü cildimiz kuruluktan hoşlanmaz. Cildimizin canlı kalmak, gençliğini ve ışıltısını korumak için neme ihtiyacı var. Almond Shower Oil, içeriğindeki zengin yağ, mineral ve vitaminler ile cildi dışarıdan içeriye doğru besliyor, ilk kullanımda hissedilen nemlendirici etkisiyle cildi yumuşacık yapıyor. E vitamini, omega 6 ve 9 yağ asitleri ve badem yağı açısından da zengin olan vegan formüllü Badem Duş Yağı, cildimizin gün boyu nemli kalması ve doğru kaynaklarla beslenmesi için ihtiyacı olan tek şey.



Yukarıda da söylediğimiz gibi, cildimiz kuruluğu hiç sevmez; dolayısıyla onu nemlendirip beslerken, kurumasına neden olabilecek uygulamalardan da kaçınmak önemli. Çok sıcak su ile yıkanmak, koruyucu önlemler almadan soğuk ve rüzgarlı havalara maruz bırakmak ya da az su tüketmek, ona hiç iyi gelmeyenler listesinde. Ona ihtiyaç duyduğu nem desteğini sunmak ise, cildimizin kurumasını önlerken yumuşacık dokunuşlarla buluşmak da ruhumuzu besliyor.

Güzel kokmak

Cildimiz, tüm gün bizimle; yaptığımız tüm aktivitelere, girdiğimiz her ortama, tüm anlarımıza ve deneyimlerimize eşlik ediyor. Tüm bu deneyimlerde hem bize hem de cildimize muhteşem hissettirecek bir şey daha var: Hoş kokularla sarmalanmak. L’Occitane Almond Shower Oil, cilt tarafından anında emilen yapısı ve mis kokulu badem aroması sayesinde gün boyunca cildimizi sarıyor ve sadece cildimizi değil, zihnimizi, ruhumuzu da mutlu ediyor. Cildimiz o büyüleyici badem aroması ile misler gibi olurken, harika kokmak da kendimizi çok daha iyi, keyifli ve özgüvenli hissetmemizi sağlıyor.



Narin dokunuşlar

Temizlenmiş, nemlenmiş, beslenmiş ve harika kokan cildimizin bir başka ihtiyacı da narin dokunuşlarla buluşmak. Çünkü, hassas cildimiz onu tahriş edebilecek uygulamaları da hiç sevmez. Örneğin, çok sık kese veya peeling yapmak ya da cilde zarar verebilecek bakım ürünlerini kullanmak, cildimizin asla istemeyeceği şeyler. Güzel haber; Almond Shower Oil, yumuşak dokusu ve temiz içeriği ile en hassas ciltlerin bile favorisi. Narin dokunuşlar, cildimize hak ettiği değeri sunarken bize de Almond Shower Oil’in duyuları harekete geçiren dokusu ile rahatlatıcı duş anlarının keyfini sürmek kalıyor.

Duyusal bir deneyim

Cildimiz biraz da şımartılmayı hak etmiyor mu? Elbette. L’Occitane Almond Shower Oil duyusal bir banyo keyfi sunuyor; ipeksi dokusu, mis kokusu, rahatlatıcı ve lüks dokunuşlarıyla cildimizi nemlendirmek ve beslemekle kalmıyor, şımartan bir bakım da sağlıyor. Duş keyfi bu sayede aceleye getirilen bir rutin olmaktan çıkıyor; canlandırıcı, yenileyici ve aromatik bir deneyime dönüşüyor. 

Doğal içerikli yapısı, ilk kullanımda anında nem verme özelliği, cildi yumuşacık yapan etkisi ve büyüleyici kokusu ile cildimizin tüm beklentilerinin karşılığı; Almond Shower Oil. Cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım için siz de hemen tıklayın ve L’Occitane Almond Shower Oil ile tanışın.

*Bu yazı L’Occitane katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale