X

En iyi halinize ulaşmanıza yardımcı olacak iyi yaşam rutinleri

Zamanını çok daha üretken ve dengeli kullanabilen kişilerin aslında sanılanın aksine kısa sürede çok iş yapabilen değil; bir günün tüm saatlerini en etkili şekilde kullanabilen kişiler olduğunu biliyor muydunuz? Belirli rutinleri izlediğinizde ve daha da önemlisi kendi ihtiyaçlarınızın ve isteklerinizin ne olduğunu keşfettiğinizde zamanınızı çok daha iyi kullanabildiğinizi göreceksiniz. İster ev yaşantınızı düzene sokmak, ister işlerinizden daha fazla verim almak, ister partnerinizle olan ilişkinizi güçlendirmek için size gerçek anlamda yardımcı olacak tek bir sihirli sözcük var: Rutinler.

Evet, günlük rutinlerin önemini artık hepimiz biliyoruz; peki hayatımıza tam anlamıyla uyarlayabiliyor muyuz? ‘Ne yaparsam olmuyor, bir türlü rutinlere sadık kalamıyorum…’ diye düşünüyor olsanız bile hala bir şeyleri değiştirecek gücünüz var. Yaşamınızın her alanında sizi en iyi halinize ulaştıracak; adeta Sevgili Sertab Erener’in ‘Kendime yeni bir ben lazım’ şarkısındaki gibi kendinizi ve hayatınızı yeniden keşfettirecek şey; teoride olduğu gibi şans ve kader değil; pratikteki rutinler. İşte sizi en iyi halinizle güncelleyecek iyi yaşam rutinleri:

Daha düzenli olmanıza yardımcı olacak rutinler

Temiz, düzenli, tertipli, her şeyin yerli yerinde olduğu; dağınıklığın içinde bunalıma sürüklemeyen bir hayat şüphesiz ki hepimizin arzusu; peki ama nasıl?

Yatağınızı toplayın: Güne yatağınızı toplayarak başlayın. Bu sayede hem beyninize küçük bir başarı sinyali verebilir hem de yaşam alanlarınızı düzenli tutmak için motive olabilirsiniz.

Giysilerinizi ve eşyalarınızı bir gece önceden hazırlayın: Ertesi gün spora gidecekseniz, ofiste önemli bir toplantınız varsa ya da evden online bir sunum gerçekleştirecekseniz ihtiyacınız olan her şeyi geceden hazır edin. Kıyafetlerinizi seçin, gerekli notlarınızı, ekipmanlarınızı bir araya getirin. Böylece hem zaman kazanabilir hem de ne nerede diye ararken ortalığı birbirine katmak zorunda kalmazsınız. Ayrıca evden çıkarken her gün yanınıza almanız gereken eşyaların (matara, cüzdan, anahtar vb.) küçük bir listesini yapıp kapının kenarına asarsanız özellikle sabah telaşında bir şeyleri unutmazsınız.

Küçük temizlikler yapın: Her şeyi aldığınız yere koyun, böylece dağınıklığın ve kaybolan eşyaların önüne geçebilirsiniz. Her gün küçük temizliklere zaman ayırın; kabaca bile olsa günlük temizlik yaparak büyük zaman kayıplarını önleyebilirsiniz. Tüm gününüzü alacak derin bir hafta sonu temizliğindense hafta içi her gün çok kısa zaman ayırarak evinizi temizleyin. Geniş yüzeyleri silin, dağınıklığı ortadan kaldırın, çamaşırlarınızı katlayın, her gün bir odayı süpürün. Böylesi daha kolay ve eğlenceli gelecek. Daha fazla fikir almak için Evinizi 15 dakikada temizleyin: Evinizi temiz tutmanızı sağlayacak 7 ipucu başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

Yapılacaklar listenizi hazırlayın: Görevlerinizi önceliklendirerek işe başlayın. Acil mi, önemli mi, hemen halledilmesi gerekiyor mu, o gün tamamlamanız gereken ya da tamamlamasanız da sorun yaratmayacak işleriniz neler, hepsini yazın. Bu sayede hem zamanınızı daha etkili bir şekilde yönetebilir hem de işlerin sizin kontrolünüzde olduğunu hissederek daha özgüvenli hareket edebilirsiniz. Planda olmayan olası acil işler için de küçük de olsa boşluk bırakarak kendinizi rahatlatın. Yapılacaklar listesi hazırlarken rehber görevi üstlenecek Etkili ve stressiz bir yapılacaklar listesi nasıl hazırlanır? yazımızdan faydalanabilirsiniz.

Akşam yemeği planınızı önceden yapın: Akşam yemeği için ne hazırlamayı düşünüyorsunuz; tarifinizde eksik neler var, eve girmeden önce marketten bir şeyler almanız gerekiyor mu, bir kenara not edin. Böylece eve gittiğinizde üşenmez, eksik malzeme var diye fikrinizden caymaz, dışarıdan hazır yemek yerine düzenli olarak her akşam yemeğinizi hazırlayabilirsiniz.

Gün sonunda masanızı temizleyin: İster evde ister ofiste çalışıyor olun; her gün işinizi sonlandırmadan önce masanızı temizlemek için birkaç dakika ayırın. Bu sayede ertesi gün işinizin başına döndüğünüzde daha organize ve motive hissedebilirsiniz.

Kişisel bütçenizi kontrol edin: Günlük rutininizin bir parçası olarak her gün mali durumunuzu gözden geçirin. Ne için ne kadar harcadınız kontrol etmek için her gün birkaç dakikanızı ayırın. Bu sayede hesaplarınızdan haberdar olabilir, ay sonunda beklenmeyen sürprizlerle karşılaşmazsınız.

‘Beyin dökümü’ yapın: Ertesi gün yapacaklarınız konusunda endişelenmemek ve rahat bir uyku uyumak için yatmadan önce aklınızdakileri yazıya dökün. Yarın ne yapmanız, nereye gitmeniz gerekiyor, bugün atladığınız, unuttuğunuz bir şey var mı hepsini düşünün ve bir kenara not alın.

Daha verimli çalışmanıza yardımcı olacak rutinler

Gün boyunca verimli işler ortaya çıkarmak, üretkenliğinizi artırmak, konsantrasyonunuzu korumak istiyorsanız işte size yardımcı olabilecek rutinler:

Her gün aynı saatte uyanın: Her gün aynı saatte uyuyup uyanmak bütüncül sağlığınızı desteklemenin yanı sıra üretkenliğinizi de artırır. Ertesi güne nasıl başlayacağınız bir gece önce uykunuzu alıp almadığınızla doğrudan ilgilidir. Bu yüzden aynı saatte uyuyup uyanmayı alışkanlık haline getirerek daha sağlıklı ve düzenli yaşayabilir, her gününüzü bu saatlere göre planlayabilir; üretkenliğinizi artırabilirsiniz.

Besleyici bir kahvaltı yapın: Son zamanlarda kahvaltı öğününün atlandığı, aralıklı oruç (intermittent fasting), beslenme tarzı yaygın olsa da birçok uzman güne iyi bir başlangıç için kahvaltının önemli olduğuna dikkat çekiyor. Sizi tok tutacak ve enerjinizi artıracak sağlıklı bir kahvaltı, günün geri kalanında daha verimli çalışmanıza yardımcı olabilir.

Çalışma ortamınızdan dikkat dağıtıcıları uzaklaştırın: Çalışma masanızda, karşınızdaki duvarda ya da odanızın etrafında çok fazla görsel uyaran varsa dikkatiniz dağılabilir ve odağınızı kaybedersiniz. İster evden ister ofiste çalışın masanızdaki dağınıklıktan kurtulun. Az ve gerçekten gereken ekipmanları etrafınızda bulundurun.

Maillerinizi çok sık kontrol etmeyin: Uyanır uyanmaz maillerinize bakmayın; çünkü günün ilk dakikaları motivasyon için harika zamanlardır; beyninize yanlış mesajlar vermeyin ve kendinizi strese sokmayın. E-postalarınızı işlerinize dalmadan önce kontrol ederek yapılacaklar listenizi güncelleyin ve öncelikli yapılması gerekenleri listenizde üst sıralara taşıyın. Daha sonra dikkatinizi dağıtmamak için sıklıkla değil, belirli geniş aralıklarla mail kutunuza bakın. Her dakika başı e-postalarınıza bakarsanız işlerinize odaklanmakta ve verim almakta zorlanabilirsiniz.

En zoru en önce yapın: ‘Kurbağayı ye’ tekniğini daha önce duymadıysanız hemen hayata geçirmeye başlayabilirsiniz. Bu teknik, basit ve daha az zaman alıcı işlere sona bırakıp ilk önce en zor olan işi yapmak gerektiğini söylüyor. Siz de çoğu insan gibi en zorlayıcı görevi en sona bırakıyorsanız kurbağayı ye tekniğini hatırlayarak onu ilk önce yapmaya çalışabilirsiniz. Böylece, en önemli ve zihninizde çokça yer kaplayan işinizi hallettiğinizde başarı duygunuzu tetikleyerek kalan işleri çok daha kolay bir şekilde tamamlayabilirsiniz.

Ara verin: Çok çalışmak verimli çalışmak demek değil. Tıpkı bir ormancının baltasını bilemesi için ara vermesi gibi siz de zihninizi bilemek için durun. Bedeninizi, zihninizi dinlendirin; derin nefesler alın, yenilenin ve taze bir zihin ile işlerinize geri dönün. Göreceksiniz ki her şey daha kolay ilerleyecek. İhtiyaçlarınızı göz ardı etmeyin; her fırsatta kısa molalar verin ve mümkünse meditasyon yapın.

Hayır demeyi öğrenin: Bu madde iş yaşamında çok zor görünüyor olabilir ancak imkansız değil. Gününüze ekstra görevler ve işler eklemek, rutininizin dengesini anında bozabilir ve gününüzün verimliliğini olumsuz yönde etkileyebilir. Makul ve mümkün ricaları elbette değerlendirebilir, ihtiyaç halinde başkalarına yardımcı olabilirsiniz ama mantıksız ve sürekli tekrar eden taleplerle karşılaşıyorsanız hayır diyerek veriminizin düşmesini önleyebilirsiniz. Hayır demek: Nasıl daha kolay ve kırıcı olmadan hayır diyebilirsiniz? yazımıza göz atarak bu konuda kendinizi geliştirebilirsiniz.

Çalışmalarınızı optimize edin: İşlerinizi, görev ve sorumluluklarınızı periyotlara bölün. Örneğin, 45 dakika bir iş üzerinde çalıştıktan sonra farklı türde bir göreve odaklanın; sunum hazırladıysanız sonrasında maillerinize dönün. Farklı işler dikkatinizi toplamanızı, veriminizi artırmanızı sağlayacaktır.

Daha enerjik kalmanıza yardımcı olacak rutinler

Modunuz düşmesin, enerjiniz hep yüksek olsun istiyorsanız sağlığınıza özen göstermeniz şart. Bunun için günlük hayatınızda takip edeceğiniz bazı rutinler size yardımcı olabilir:

Güne limonlu su ile başlayın: Güne harika bir başlangıç yapmak için suyunuzun içine birkaç damla limon sıkın. Limonlu su içerek bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir, vücudunuzdaki toksinlerin atılmasını destekleyebilir ve güne daha enerjik başlayabilirsiniz.

Egzersiz yapın: Tüm gece kasılmış ve gerginleşmiş kaslarınızı açmak için esneme hareketleriyle güne başlayın. Kısa bir yürüyüş ya da kardiyo egzersizleri ile dolaşımınızı hızlandırarak enerji seviyenizi artırabilirsiniz.

Yeterli miktarda su tüketin: Sabah limonlu suyunuzla güne başladıktan sonra gün içinde de mutlaka yeterli miktarda su tüketmeye özen gösterin. Susuzluk, ruh halinizi olumsuz etkileyerek konsantrasyonunu kaybetmenize ve enerjinizin düşmesine neden olabilir. Eğer su içmeyi unutuyorsanız telefonunuza hatırlatmalar kurarak günlük su tüketiminizi artırın.

Gün içinde bedeninizi esnetin: Özellikle saatlerce masa başında hareketsiz çalışıyorsanız kaslarınızı rahatlatmak ve kan dolaşımınızı hızlandırmak için mutlaka oturduğunuz yerden kalkın ve bedeninizi esnetin. Esneme hareketleri nasıl yapacağınızı merak ediyorsanız Kolayca uygulayabileceğiniz esneme hareketleri yazımızı inceleyebilirsiniz.

Takviyeleri ihmal etmeyin: Gün içerisinde enerji düşüklüğü yaşamamak ve bütüncül sağlığınızı desteklemek için mutlaka gerekli takviyeleri alın. B, C ve D vitaminleri açısından zengin besinleri öğünlerinize eklemeyi unutmayın.

Öğle yemeğinizi hafif geçirin: Öğle yemeklerinde midenizi yoracak ve sindirim sorunlarına neden olacak ağır ve yağlı yiyecekler tüketmekten kaçının. Mümkün olduğunca doyurucu bir salata ve çeşitli protein kaynaklarıyla öğle yemeklerinizi zenginleştirin.

Kafein tüketimine dikkat edin: Gün içinde çok fazla kahve veya kafeinli içecek tüketmekten kaçının. Özellikle öğleden sonra ve akşam saatlerinde kahve içmemeye çalışın. Çünkü, günün sonuna doğru aldığınız kafein, gece uykunuzu olumsuz etkileyecek ve kaliteli bir gece uykusu yaşamanıza engel olarak ertesi güne yorgun başlamanıza neden olabilir.

Yatağa çok geç gitmeyin: Uykunuzu iyi almak ve ertesi güne hem bedensel hem de zihinsel olarak hazırlanmak için yatağa çok geç gitmemeye özen gösterin. Günde en az 6-7 saat uyuyabileceğiniz bir saat seçin ve mümkün olduğunca aynı saatte uyuyup uyanmaya özen gösterin.

Daha güçlü bir ilişki kurmanıza yardımcı olacak rutinler

Modern dünyanın koşturmasında, stresli iş yaşantısında ve aciliyet kültüründe ilişkilerimizi daha az zaman ve ilgi ayırabiliyoruz… Oysa ki küçük birkaç değişiklikle harikalar yaratmak mümkün:

Sevgi sözcüklerini atlamayın: Partnerinizi çok seviyor ve bunu belli ettiğinizi düşünüyor olabilirsiniz; peki ne kadar sıklıkla dile getiriyorsunuz? Seni seviyorum demeyi unutmayın; merak etmeyin ne kadar sık söylerseniz etkisi o kadar az olmaz, aksine her seferinde katlanarak artar.

Anlamlı ve ortak eylemler planlayın: İkinizin de keyif alacağı ortamlar yaratmaya özen gösterin. Ortak zevkinizi yansıtan bir filmi izlemek için sinema gecesi planlayın ya da birlikte katılacağınız bir dans kursuna kayıt yaptırın. Hem birlikte zaman geçirmek hem de ikinizin de hoşuna gidecek bir şeylerle uğraşmak ilişkinizi güçlendirmenize yardımcı olabilir.

Jestleri unutmayın: Partnerinizin en sevdiği kahveyi alıp onu ziyaret edin ya da iş yerine küçük bir hediye gönderin. Beklemediği bir anda sürpriz yapın ve keyif alacağı bir etkinliğe davet edin. Minik heyecanlar ilişkileri canlı tutmak için birebir.

Küçük notlar bırakın: Gün içinde göndereceğiniz romantik bir mesaj ya da evden çıkmadan önce masanın üzerine bırakacağınız komik bir not, aranızdaki bağı güçlendirmenin yanı sıra hem sizin hem de partnerinizin kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir.

Randevu gecesi planlayın: Haftada ya da en az ayda bir kez partnerinizle baş başa olacağınız bir randevu gecesi planlayın ve çok önemli bir pürüz çıkmadıkça bu günlere sadık kalmaya çalışın. Yalnızca birbirinize odaklanabileceğiniz, başka hiçbir şeyi ya da hiç kimseyi düşünmeyeceğiniz romantik bir yemek ilişkinizi güçlendirmenize yardımcı olabilir.

Romantik anlara zaman yaratın: Gün içinde veya gün sonunda hem sizin hem de partneriniz için uygun olan bir zaman aralığı belirleyin ve yalnızca birbirinizle ilgilenin. Bir şeyler izlemek, romantik bir akşam geçirmek, birbirinize masaj yapmak ya da yalnızca sarılıp mum ışığında hayaller kurmak için özel zamanlar yaratın. Romantizmi dahil etmeyi de unutmayın.

Hoşça kal öpücüğünü unutmayın: Partnerinizin yanağına ne sıklıkla bir öpücük konduruyorsunuz? Yalnızca özel zamanlarda ya da içinizden geldiğinde mi? Öyleyse, onlara bir de hoşça kal öpücüğünü ekleyin. Partnerinizin yanından her ayrılışınızda sevgi dolu bir hoşça kal demek için zaman ayırın.

Peki, “Tüm bunlar güzel ama hepsini uygulayacak motivasyonu nasıl bulacağım?” diyorsanız size sihirli bir soru soralım: Sizi her gün yataktan kaldıran şey ne? İşiniz, aileniz, okulunuz, dersleriniz, para kazanma isteğiniz, yeni bir araba hayaliniz, hedefleriniz, sosyal çevreniz ya da tüm bunların hepsi… Sizi mutlu eden; hayatınızı daha yaşanası kıldığını düşündüğünüz, içinizdeki heyecanın veya tüm olumlu duyguların ana kaynağı ne ise, rutinlerinize sadık kalmanızı ve her gün uygulamanızı sağlayacak şey de o olabilir. ‘O’nu bulduktan sonra rutinleri nasıl alışkanlık haline getireceğim diye soruyorsanız size küçük bir ipucu daha verelim:

Hayatınızı değiştirmek, daha iyi yönde dönüştürmek için çok istekli, heyecanlı ve motive olsanız da tüm bu değişimleri bir anda yapmak ve hepsini kalıcı hale getirmek zorlayıcı olabilir. Bu nedenle, rutinlerinize yavaş yavaş eklemeler yapabilir, her gün ya da haftada bir gibi aralıklarla bir yenisi hayatınıza dahil edebilirsiniz. Bu sayede hem geçiş hem de alışma süreci daha yumuşak atlatabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Günlük rutin oluşturma ve günü planlama rehberi: Üretken bir günün formülü

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale