X

Ebeveynlere yol gösterecek özel okul seçme rehberi

Çocukların eğitimi, şüphesiz ki ailelerin hayatındaki en önemli konulardan biridir. Ebeveynler, çocuklarının en doğru ve onlar için en uygun olacak eğitimi almalarını sağlayarak geleceklerini güvence altına almak ve onlara kaliteli bir eğitim hayatı sunmak isterler. Bu nedenle, okul seçimi süreci oldukça önemlidir. Okulların eğitim programlarının yanı sıra takip ettiği müfredatlar, extracurriculum olarak adlandırılan akademik müfredat dışı sosyal, duygusal aktiviteler, fiziksel olanaklar ve daha nice kriter bu seçim sürecinde kritik rol oynar. Sağladıkları geniş olanaklar nedeniyle de bu kriterlere odaklanan özel okullar, pek çok ebeveynin tercih sebebidir.

Özel okul nasıl seçilir?

Özel okullar, eğitim kalitesi ve sunduğu imkanlar nedeniyle birçok ailenin tercih ettiği eğitim kurumları arasında olsa da özel okul seçimi yaparken dikkat edilmesi gereken daha birçok faktör vardır. İşte ebeveynlere yol gösterecek özel okul seçme rehberi:

1. Eğitimin kalitesi

Özel okul seçerken dikkat edilmesi gereken ilk faktör eğitim kalitesidir. Okulun eğitim programı, öğretmenlerin nitelikleri, öğrenci başarı oranları gibi göstergeler bu konuda yardımcı olabilir. Ayrıca farklı tür eğitim yaklaşımları konusunda da bilgi sahibi olmanız hangi tür okulu seçmeniz gerektiği konusunda da yol gösterebilir. Okul öncesi dönemden liseye kadar Montessori, International Baccalaureate (IB), Orman Okulları gibi pek çok farklı eğitim sisteminden çocuklarınız için en uygun olanı araştırabilir, seçimlerinizi yaparken kendi kriterlerinizi değerlendirebilirsiniz.

2. Fiziksel şartlar

Sınıfların genişliği, okulun bahçesi, küçük yaş grupları için ayrı oyun alanlarının olup olmaması, yemekhanenin büyüklüğü, koridorların genişliği gibi pek çok fiziksel kriter çocukların okul içerisinde geçirdiği zamanın kalitesini doğrudan etkiler. Dar, basık, karanlık sınıflar veya bahçesi olmayan tek bina okullar, doğru bir tercih olmayabilir. Çocukların okulda kendilerini rahat ve güvende hissetmeleri hem onlar hem de ebeveynler açısından oldukça önemlidir, bu nedenle okulun kalitesi kadar fiziksel şartlarını da mutlaka değerlendirmek, gidip yerinde görmek, sınıfları, bahçeyi, sosyal etkinlik alanlarını gezmek faydalı olacaktır.

3. Farklı olanaklar

Okullar eski zamanlardaki gibi artık yalnızca sınıflardan veya bahçeden ibaret değil. Çeşitli alanlarda çalışmalar yapmaya uygun laboratuvarlar, kütüphaneler, yüzme havuzu, spor tesisi, ortak paylaşım alanları ve benzeri pek çok farklı imkan çocukların akademik gelişimlerinin yanı sıra fiziksel, zihinsel, sosyal ve duygusal gelişimlerini de desteklemek için özel okulların önem verdiği kriterlerden birkaçı. Bu nedenle, fiziksel şartların yeterliliğini incelerken farklı imkanları da göz önünde bulundurmak isteyebilirsiniz.

4. Yabancı dil

Artık İngilizce, hemen hemen her okulun en çok önem verdiği uygulamalardan biri. Öyle ki pek çok özel okul İngilizce’ye yalnızca bir ders olarak değil, eğitim dili olarak da yer veriyor. Üstelik İngilizce’nin yanı sıra 2. 3. yabancı dil olarak Almanca, İspanyolca ve Fransızca gibi seçenekler de yer alıyor. Dünya vatandaşı olma konusunda çocuklarınızın iyi bir eğitim almasını önemsiyorsanız yabancı dil seçenekleri olan özel okulları da deneyebilirsiniz.

5. Güvenlik ve ulaşım

Özellikle büyük şehirlerde ve trafiğin yoğun olduğu semtlerde ulaşım en büyük sorunlardan biri. Her anne baba çocuğu okula gittikten sonra güvenli bir yerde olduğundan emin olmak ister. Okulun güvenliği var mı, bulunduğu konumda ve civarda olası tehlikeler var mı, gelişimini olumsuz etkileyebilecek sorunlu mekanlara yakın mı gibi soruların cevaplarının akıllarda soru işareti bırakmaması gerekir. Ayrıca, yine büyük şehirlerde okulun eve yakın olması veya yeterince yakın değilse de kolayca ulaşım sağlanabilecek bir rotada yer alması önemlidir. Çocuğunuzu siz okula bırakacaksanız evinize, kendi işinize yakın olup olmadığını veya servis güzergahının uygun olup olmadığını da mutlaka araştırın.

6. Okul saatleri

Çoğu özel okulda derslerin başlama ve bitiş saati aynı olsa da bu saatler dışında kalan zaman dilimlerinde de çeşitli aktiviteler, yüzme, dans gibi kurslar veya etüt sınıfı gibi uygulamaları da olabilir. Bu nedenle özellikle çalışıyorsanız çocuğunu okula bırakıp aldığınız saatlerin kendi iş saatinize de uygun olmasına dikkat etmek isteyebilirsiniz.

7. Ücretler

Tüm bu yukarıdaki kriterlerin yanı sıra bütçenize uygun bir okul seçmeniz de aile ekonominiz için oldukça önemlidir. Özellikle ileriki senelerde de memnun kalmanız halinde çocuğunuzun aynı okulda devam edebilmesi için sürdürülebilir bir ödeme planınızın olması şart. Ayrıca, yalnızca eğitim ücreti değil, geziler, yemek, servis, etkinlikler gibi farklı tür ödemeler hakkında da bilgi sahibi olmalı ve aylık veya yıllık okul giderlerini bu doğrultuda hesaplamalısınız. Pek çok özel okulun kardeş indirimi gibi bir uygulaması olduğunu da belirtmekte fayda var. Eğer birden fazla çocuğunuz varsa ve aynı okula göndermeyi düşünüyorsanız bu konuda da bilgi sahibi olmak isteyebilirsiniz.

Tüm bu kriterleri göz önünde bulundurmanın yanı sıra seçiminizi yapmadan önce:

  • Araştırmaya erken başlayın: Genellikle bir sonraki eğitim-öğretim döneminin kayıtları 1 yıl öncesinden başlar ve tamamlanır. Bu nedenle hem karar vermek hem de karar verdiğiniz okulda kontenjan bulabilmek için erkenden süreci başlatın.
  • Okulların tanıtım günlerine katılın: Pek çok özel okul, özellikle öğrenci kabul sınavlarının yapıldığı dönemlerde tanıtım günleri düzenler. Bu günlerde okulların imkanları, eğitim programları, sosyal olanakları, sınıf mevcudu, öğretmen sayısı, çeşitli branşlar gibi konularda detaylı paylaşımlar yapılır.
  • Mutlaka çevrenize sorun: Eğer etrafınızda çocuklarını özel okullara gönderen tanıdıklarınız varsa bu süreçte mutlaka onlardan destek alın. Hatta sadece ebeveynlere değil, çocuklarına da danışın. Veli ve öğrenci gözünden düşündüğünüz okulu dinlemek bakış açınızı genişletmeye yardımcı olabilir.

İlginizi çekebilir: Çocuklar için bir dönüm noktası: İlkokula geçiş süreci üzerine

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale