X

Duygusal yoksunluk şeması bize ne anlatıyor?

Şema denildiği zaman akla bir çizim ya da görsel bir plan gelse de bu kavram aynı zamanda farklı bir anlamla psikoloji dünyasında da varlığını gösteriyor. Bu dünyayı ele aldığımız zaman ‘şema’ kavramını temel duygusal ihtiyaçların karşılanmaması/karşılanamaması sonucunda oluşan kalıp şeklinde tanımlıyoruz. Bu kalıplar, bireylerin diğer insanlar başta olmak üzere her şey hakkındaki duygularını ve düşüncelerini değişikliğe uğratıyor. Çocukluk döneminde ortaya çıkan şemalar, yetişkinlik dönemine gelindiği zaman çeşitli faktörlere bağlı olarak ortadan kaybolabiliyor ya da yerini daha da sağlamlaştırıyor.

Duygusal yoksunluk şeması nedir?

Duygusal yoksunluk şeması, psikoloji alanında adından sıklıkla söz ettiren bir kalıp. Bu şema, çocukluk döneminde bireylerin korunma, bakım ve empati açısından doyurulmaması sonucunda varlığını göstermeye başlıyor. Şimdi, bu üç önemli boyutu duygusal yoksunluk şemasını ele alarak detaylandırmak istiyoruz.

Bakım, herhangi bir şey için harcanan emek olarak tanımlanabiliyor. Çocukluk dönemini baz aldığımız zaman bakım, ufak bir öpücükten ebeveynlerle oynanan keyifli oyunlara kadar uzanıyor. Çocukken annesinden/babasından ya da kendisine bakan yetişkinden/yetişkinlerden gerekli emeği göremeyen bireylerde duygusal yoksunluk şeması gelişmeye başlıyor. Örneğin, bir çocuk annesinden başının okşanmasıyla ya da büyük bir sarılmayla gelen şefkati göremiyorsa bu şemanın gelişme olasılığı artıyor.

Empati, bir kişinin davranışlarını, duygularını, düşüncelerini ve motivasyonunu anlama ve içselleştirme eylemi olarak biliniyor. Eğer bir çocuk kendisine bakan kişilerin empati yaptığını hissedemezse duygusal yoksunluk şeması gelişmeye başlayabiliyor. Örneğin, bir çocuğun duygularının ve düşüncelerinin babası tarafından asla dinlenmemesi onun bu şemaya sahip olmasına yol açabiliyor.

Koruma, temelde bir canlı veya cansız varlığı tehlikelerden uzak tutma eylemi olarak tanımlanıyor. Psikoloji dünyasında ise bu kavram bir insana rehberlik etme, onu yönlendirme ve onun için güç kullanma anlamına geliyor. Çocukken kendisine bakan kişiler tarafından uygun bir şekilde yönlendirilmemiş ve yardıma ihtiyacı olduğu zaman kendisine bir rehber bulamamış bireylerde duygusal yoksunluk şeması baş gösterebiliyor.

Yukarı bahsettiğimiz üç durum, çocukluk döneminde her iki ebeveyn tarafından da sergilenmediği zaman daha yoğun bir duygusal yoksunluk şeması ile karşılaşılıyor. Bir ebeveynin sergilemediği fakat öbür ebeveynin hem empati hem koruma hem de bakım gösterdiği durumda ise bu şemanın yoğunluğu daha düşük oluyor. Bu nedenle, bu şemanın farklı alanlarda farklı aktiflik seviyeleriyle var olabileceğini vurgulamak istiyoruz.

Duygusal yoksunluk şemasının belirtileri nelerdir?

Farkına varılması zor olan duygusal yoksunluk şeması, çeşitli belirtilerle kendisini göstermeye çalışabiliyor. Örneğin, bu şema insanların başkaları tarafından asla sevilmeyeceklerini ve sevilmediklerini düşünmelerine yol açabiliyor. Ayrıca, herhangi bir şeye ait hissedememe, yalnızlık duygusu, diğer bireyler tarafından anlaşılmadığını düşünme, sevgiye ve ilgiye aç olma durumu, insan ilişkilerinde sık sık hayal kırıklıklarıyla karşılaşma ve boşluk hissiyatı bu şemanın diğer belirtileri olarak biliniyor.

Yukarıda belirttiğimiz gibi, bir insanın duygusal yoksunluk şemasına sahip olup olmadığını fark etmesi çok zor. Bu şema, ilgi, şefkat, sevgi, empati ve aile sıcaklığı gibi faktörlerden kaynaklanarak ortaya çıkıyor. Bu faktörlerin hissedilip hissedilmediğini anlamak da bazı zamanlarda zor oluyor. Bir başka deyişle, bir insan karşısındaki insanın kendisine sevgi ve ilgi gösterdiğini düşünebiliyor ama ortadaki durum sadece bireysel menfaatlerden kaynaklanabiliyor. Bu şema, cinsel istismar ya da şiddet gibi bir duruma dayanmadığı için ancak onun üzerine kafa yorulduğu zaman fark edilebiliyor.

Duygusal yoksunluk şeması hangi şekillerde dışa vuruluyor?

Bazı insanlar, duygusal yoksunluk şemasına teslim olabiliyor. Örneğin, bir kişi her ne kadar karşısındakinin kendisine yeteri kadar ilgi ve sevgi göstermeyeceğini bilse de o insanla ilişki kuruyorsa bu kişinin şemaya teslim olduğunu söyleyebiliriz.

Ebeveynlerle kurulması gereken yakın ilişkiye benzer samimi iletişimlerden ve ilişkilerden sürekli uzak durmaya çalışan bireylerin ise duygusal yoksunluk şemasından kaçındığı belirtiliyor. Bu bireyler, bir nevi bu şemayı yok sayıyorlar ve insan ilişkilerinden olabildiğince uzak kalıyorlar.

Bir de şemaya karşı savaş ilan eden insanlar bulunuyor. Bu bireyler, kendilerini çok çaresiz hissediyorlar ve sürekli ilgiye muhtaç olduklarını düşünüyorlar. Düşünceleri doğrultusunda farklı insanlarla kısa süreli ilişkiler kuran bu insanlar, duygusal yoksunluk şemasını aşırı telafi ediyorlar.

Duygusal yoksunluk şeması yaşam standartlarını fazlasıyla etkileyen bir oluşum olduğu için bu şemanın varlığının keşfedilmesiyle şema terapiye başlanması gerekiyor. Bu terapiye ek olarak, çocukluk döneminde karşılaşılan yoksunlukların kabul edilmesi de büyük bir rol oynuyor bu şemayı yok etme sürecinde…

İlginizi çekebilir: Gerçekçi bir öz bakım rutini için karşılanmamış ihtiyaçlarınızın farkına varın

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale