X

Düşüncesel enkazları birlikte kaldırmak için: Sevginin dönüştürücü etkisine kucak açın

Enkaz… Çöküntü, döküntü, yıkıntı demek. Bir doğal afet olan deprem ne zaman gündemimize gelip otursa, çok sık kullanılıyor bu kelime. Kendi beş harf ama etkisi kitaplarla dolu büyük bir kütüphanenin harf sayısı kadar büyük. Koca bir dünyanın çığlık sesi kadar gürültülü… Ne zaman cümle içinde kullanılsa içini acıtıyor insanın… Yıkılan bir ev geliyor akla mesela, kıvrılan demir çubuk ve beton yığınlarından dökülen tozun çok soğuk grisine bulanan… Mevsimden bağımsız olarak buz gibi… Ne emeklerle kurduğun o yuvanın eski haline bir daha gelemeyeceğinin yüzüne çarpan soğukluğu bu. Tarifsiz. İzlerken ürpertici, yaşarken kim bilir nasıl üzücü… Ya da çöken bir iş yeri, onlarca insanın emeğini sunduğu ekmek kapısı, uçuşan dosyalar, yıkılan masalar üzerinde hayal kurulan geleceği aklında tut diye koyulan takvimler… Ne üzücü, ne yıkıcı…

Belirsizlikle yaşamak zor geliyor hepimize çoğu zaman. Belirsizlik demek, planlayamamak demek, hayal kuramamak demek, geleceğe hiç ulaşamayacakmışsın gibi gelip içine oturan o his demek. İnsan nasıl altından kalkabilir ki?

Her gördüğümüz, duyduğumuz enkaz haberinde sadece o acıyı yaşayan insanlarla empati kurmuyoruz aslında, kendi enkazlarımızla da ışık hızında bağlantı kuruyoruz. İlk acı, ilk kalp ağrısı, atılan ilk kazık, haksız yere çıkartıldığın iş, seninle ilgili düşüncelerini gerçekmiş gibi yaşayan, dillendiren insanların yüzündeki sahtelik, merhametlisin diye içine itildiğin duygusal labirentler, aslen kısır döngü uzmanı olarak görev yapması gerekenlerin sözümona sunduğu seçenek adındaki seçeneksizlikler ve daha nicesi… Bunlar da enkaz değil mi?

ThetaHealing seanslarında şöyle sorarız: “Bu durumla nasıl başa çıktın?”, “Bundan ne öğrendin?”, “Bunun içinden nasıl geçtin?”, “Bu durum sende neyi geliştirdi?” Kendine sor bu soruları.

Zaman kavramı ile ilgili onca şey de bilsek, anda kalabiliyor bazı duygularımız. İnsan olmanın bir sonucu belki de. Metaforik anlamda kaç enkazdan çıktığını hatırla. Düşüncelerimiz öylesine etkili ki… Birimiz hepimiz için deyip, öğrenilmiş çaresizliğin üzerimize yıkılan enkazından kurtulmak için bir omuz verebiliriz birbirimize… Elini sımsıkı tutabiliriz bizden destek isteyen birinin. Hesapsız, sadece o huzuru yaşatmak için bile sarabiliriz yarasını. Şifa oluruz derdine. Bundan mutlu, bundan kutlu ne var sorarım sana… Bizi insan yapan da bu duyguların harmonisi değil mi?

Düşüncelerimizin yaratıcı ve bazen de yakıcı, yıkıcı özelliklerinin farkında olup, silkinip ayağa kalkmalıyız. Körleşen yaratıcılıklarımızı, baharda sandıktan çıkartılan naftalinli örtü gibi görüp havalandırmalıyız. Tam zamanı. “Daha güzel bir dünya için, batsın bu dünya” sözünden özgürleşip “Daha güzel bir dünya için, ben de varım” sözünü yürekten hissetmeliyiz…

Düşüncesel enkazlarımızı hep birlikte kaldıralım. Sevginin dönüştürücü etkisiyle hemhal olalım. Yerin, göğün titreşimi olan sevgiyle buluşalım. Metaforik enkazlarımızdan kurtulalım.

Sevgimle…

İlginizi çekebilir: Şifacının kalp pusulası: Hiss-i kable’l vuku

Özlem Güller Ünal: 1979 İstanbul doğumluyum. 2000 yılından beri iletişim sektöründe medya ve iletişim danışmanı olarak çalışıyorum. An'ı önemseyen, meraklı bir yaşam sevdalısıyım. Gözlem yapmayı, araştırmayı, öğrenmeyi ve bunları yazılı-sözlü paylaşmayı seviyorum. Kelimelerin etkisine inanan biri olarak İletişimde Kalbin Etkisi hesabımda motivasyon, thetahealing, şifa konularında içerikler üretiyorum. Aynı zamanda işini aşkla yapan, konusunda uzman isimlerle yaptığım röportajları yayınlıyorum. www.instagram.com/iletisimde_kalbin_etkisi Bilinçaltı terapi tekniği olan ThetaHealing’in birçok kategorideki eğitimlerinin uluslararası sertifikalı uygulayıcısıyım. İyileşen, değişen, dönüşen her şey kalbimi mutlulukla dolduruyor. Buna vesile olmak ise ayrı bir şükran kaynağı.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale