Şifacının kalp pusulası: Hiss-i kable’l vuku

Birçok yerde duymuşsundur. Ağız dolusu söylenen bir sözcük: Hiss-i kable’l vuku. Hissi “his”, kable “önce”, elvuku ise “olma” anlamlarına geliyor. Kökeni Arapça olan bu kelimenin bir diğer anlamı; henüz gerçekleşmeden önce hissetme yani “önsezi.” Olmadan önce hissetmek diye de düşünebilirsin.

Hani bazen içine doğar, güneş gibi yükselir tüm bedeninden. Sanki olmuş gibi görünür olanlar. “Kalbini temiz tutana görünür” de derler büyüklerimiz. Çocukken ne çok söylenmiştir, hatırla… Gözdeki perde aralanınca gerçekle yüz yüze kalana ayan olandır. Hakikatı görmeye niyet edilen o adım, yol boyunca nice sihirlerle karşılar yolcuyu. Yolcu yolda olmaktan mutlu, yol yolcunun akışına hayran, yolculuk zaten hem yol hem yolcunun birleşimi. İşte şifaya giden yolda, şifa ile kolkola ilerleyen bir şifacı ve şifaya inananın yol arkadaşlığının resmidir bu. Nasıl bağlanır insan, teşekkür eder, şükreder… Kalbinden gelene şükran doludur…

Hiss-i kable’l vuku varsa, altıncı histen de bahsetmek mümkün. Zira şifacının altıncı hissi de kuvvetlidir. Gelmeden geleni hisseder. Bazen rüyalarından alır haberi, haberci rüyalarda bulur cevapları… Bazen yüzüne bakar kişinin ve akar bilgi şefkatle zihnine ve kalbine. Kabuldedir çünkü. Olmuşu, olanı, olacağı kabuldedir. Ne oluyorsa hayırlıdır diye baktığından belki de… Korkuyu silince insan kalbinden, yiğitlikle ilerliyor hayatında… Ve fısıldıyor kalplere ve zihinlere bunu aşkla…

Üçüncü göz çakrasını en aktif şekilde kullanandır şifacı… Sezgiseldir. Sezgiselden geleni okumaya açıktır. Farklı bir alfabenin harfleri gibi birleşir, kelimeler, cümleler ve anlamlar oluşturur. Hem de ne anlam… Herkes anlasın diyedir aslında o cümleler. Herkes idrak etsin diyedir. Olanı idrak etsin ki, ömrü anlamlı kılan erdemlerle hızla donansın.

Hiss-i kable’l vuku hali saf olma halinde mevcut olur, suyun hafızasına dokunmak ve onu hissetmek gibidir bir yandan da… Bir şifacının kalp pusulasıdır hiss-i kable’l vuku. Bağlantıda olduğunu bilir, tüm kainatla bir olduğunu bilir. Olanı kendinden gayrı düşünmez. Şifacı, olanı önceden hissettiğinde şifalananın hem kendi hem kendinden ötesi olduğuna aşinadır. Bu ne müthiş bir meziyettir. Kıymetini bilene harika bir armağandır. Kalplerimizi daha çok dinlememizi dilerim.

Sevgimle…

İlginizi çekebilir: Kendini anlamak, evreni anlamak, yaşamını anlamlandırmak için: Şifa sensin, aynaya bak!

Özlem Güller Ünal
1979 İstanbul doğumluyum. 2000 yılından beri iletişim sektöründe medya ve iletişim danışmanı olarak çalışıyorum. An'ı önemseyen, meraklı bir yaşam sevdalısıyım. Gözlem yapmayı, araştırmayı, öğrenmeyi ... Devam