X

‘Durdurulamaz’ olmanız için doğanın muhteşem tasarımından 5 tüyo

Ne olağanüstü bir dünyada yaşadığımızın farkında mısınız?

Evde hayvan besleyeniniz vardır kesin aranızda. Hayvanlar muhteşem yaratıklar ve bu dünyayı daha iyi anlamamız için de olağanüstü hediyeler sunan öğretmenler gibiler! İstisnasız her hayvandan öğrenecek bir şeyler var ve tüm bu bilgiler insanın kişisel gelişimi için elzem. Doğanın mesajlarını vermek için seçtiği yollar hem tuhaf hem de gerçekten olağanüstü!

Kizzy, Jedi, Leon, Karam, Löket, Jerry ve AuLait

Kizzy; 1981’de tek kanal olan TRT’de yayınlandığında efsane olan ve Afrika’da yakalanıp ABD’ye köle olarak getirilen Kunta Kinte isimli isyankâr bir kölenin hikâyesini anlatan, dönemin meşhur dizisi “Kökler”in ana karakteri Kunta Kinte’nin kızıydı. Babam, daha birkaç aylıkken ailemize katılan bu siyah beyaz, gözleri sürmeli, dişi Seter’e Kizzy’nin adını vermişti. Onu gezdirirken herkes durdurup, şaşkınlıkla “Gözüne sürme mi çektiniz?” diye soruyordu. Gerçekten gözleri doğuştan sürmeli gibiydi.

Jedi; benim ilk kedim. Müthiş bir öğretmendi; bana sevginin nasıl koşulsuz olabileceğini, empatiyi, sabırlı olmayı ve anda kalmayı öğretti. Çok da iyi bir arkadaştı.

Leon, Yeliz’in babasının köpeği, Karam da babamın. Löket ve Jerry bizim kediler, AuLait de kardeşimin kedisi. Hepsi olağanüstüler, her birinin kendine özgü bir karakteri var ve herkesle farklı iletişim kuruyorlar. Aynı zamanda hepsi kişisel anlamda gelişmek için derslerle dolu. Bu başka bir yazının konusu olarak kenarda dursun.

İlgili yazı: Her çocuğun mutlaka evcil hayvan sahibi olması gerektiğini kanıtlayan 25 fotoğraf

Evdeki hayvanlar kadar doğadakilerden de öğreneceğimiz çok şey var. Öyle ki; bununla ilgili bir kitap bile çıkarılabilir! Ve bugün hayranlık duyduğum birçok muhteşem canlı arasında ilk sırayı benzersiz bir tasarım harikasına vermek istiyorum: Köpek Balığı

Müthiş bir hidrodinamiği olan köpek balıkları benzersiz anatomilerinin de yardımıyla inanılmayacak kadar ani hamleler yapabiliyorlar. Testere gibi dişlerini taşıyan çeneleri tonlar basabiliyor.

İşte durdurulamaz olmak için muhteşem köpek balıklarından 5 tüyo:

1. Algıların sürekli açık olsun

Köpek balıkları 1 damla kanı 5 kilometreden koklayabilir ve en ufak bir sesi 250 metre uzaklıktan duyabilirler.

Köpek balıkları 1 damla kanı 5 kilometreden koklayabilir ve en ufak bir sesi 250 metre uzaklıktan duyabilirler. Profesyonel ya da özel; hedeflediğiniz şey ne olursa olsun hedefinizle ilgili gelebilecek işaretlere açık olun. Bu işaretler, bazen 5 kilometre ötedeki bir damla kan gibi çok az koku bırakabilirler ama mutlaka bir koku bırakırlar!

Toplantıda bir bakış, ilişkide bir göz pırıltısı, olmadık bir yerde tam da okuduğun kitapta etkilendiğin bölümü anlatan tanımadığın biri ya da tesadüf dediğin herhangi bir şey. Algını, hayatının her anında işaretlere açık tut. Bunu yapmak için farkında kalmanın yollarını kalıcı bir şekilde yaşantına sok. Sıkı bir koçtan “Mindfulness” seansları alabilir, meditasyon yapabilir, ibadet edebilir, yogaya gidebilirsin. Sana ne iyi geliyorsa onu yap, ama mutlaka “bağlantıda kal” ve her gün sana gelecek işaretleri görmeye niyet et.

2. Kaybetmekten korkma

Köpek balıkları ömürleri boyunca BİNLERCE diş kaybetseler de sadece 24 saat içinde yerine yenisini koyarlar. Eğer dişlerini kaybetmekten korksalardı sonunda açlıktan ölürlerdi. Bazen öyle imkansız zamanlarda öyle muhteşem fırsatlar geliyor ki önümüze, konfor alanımızdan çıkmaktan korktuğumuz için kaçırıyoruz ve her seferinde kaçan balık daha da büyük oluyor.

KORKMA! Sonuçta kaybedeceğin birkaç diştir ve onları yerine koyabilirsin. Hatırla: Daha önce neler kaybettin ve nasıl da hepsini yerine koydun. Bunu daha önce defalarca yaptın!

3. İnatçı ol ve uyum sağla

Sen de inatçı ol. Hedefine kilitlen ve ne olursa olsun ayakta kal!

Köpek balıkları 400 milyon yıldır okyanustalar. Bu, daha dinozorlar yokken onlar vardı anlamına geliyor. Bunun tek nedeni şans olamaz değil mi? Bu değişen dış koşullara ayak uydurabilecek aksiyonları hızla almak anlamına geliyor. NE OLURSA OLSUN hayatta kalmak. İnada bak!

Sen de inatçı ol. Hedefine kilitlen ve ne olursa olsun ayakta kal! “Şartlar ne olursa olsun ayakta kalmak” için direnip güçlü duracağın zamanların yanında, bazen esneyip şartlara uyum sağlaman gerektiğini de hatırla.

4. Daima aksiyonda kal, daima!

Köpek balıkları hareket etmezlerse ne olur, biliyor musun? Ölürler! Bu yüzden uykuda bile hareket halindedirler. Hareketsiz kaldığında ölen tek canlı köpek balıkları değil; bu biz insanlar için de geçerli. En azından mecazî anlamda:

  • Bir işte çalışıyorsan ve hiçbir şey yapmıyorsan ay sonunu beklemeden kapının önünü gösterirler.
  • Kendi işini yapıyorsan zaten bu söylediğimi bizzat yaşıyorsun demektir: Durursan bitersin!
  • İlişkinde de bir şeylerin değişmesini bekliyorsan, bil ki sen değiştirmediğin sürece hiçbir şey değişmeyecek.

Harekete geç, Hemen, şimdi! Küçük ya da büyük fark etmez, yalnızca hedefine doğru bir adım at ve harekette kal. Gerekirse sürün ama harekette kal. Bu dünyada hiç kimse durarak ya da bekleyerek bir yere varmadı.

5. Başkalarının söylediklerini fırlat at!

Köpek balıklarının saldırgan ve vahşi oldukları söylenir.

Yılda ortalama köpek balığı saldırısına uğrayan insan sayısı kaç sence?

10. Sadece on! Buna karşılık her yıl en az 100 köpek balığı insanlar tarafından öldürülüyor.

Hayatının her alanında ağzınla kuş tutsan da seni çekiştirecek insanlar olacak. Hep oldu! İyi de yapsan kötü de yapsan; evde, işte, okulda birilerinin seninle ilgili söyledikleri mutlaka sıkmıştır canını. Sıkmasın!

Senin hakkında söylenen ıvır zıvıra kulağını tıka. Ve dikkat! Fazla övgüye de kaptırma kendini.

Sen kendine dürüst olduğun sürece seni, senden daha iyi bilen biri yok!

Hayvanlar alemini bir kurcalayın bakalım siz de. Bakalım başka hangi öğretmenlere rastlayacağız?

Bana ulaşmak isterseniz tolga@powercoaching.us adresine bir mail atmanız yeterli. Görüşmek üzere!

V. Tolga Hancı: Doğma büyüme İstanbul'lu Tolga, 20 yıllık reklamcılık kariyerini danışmanlığa, ve oradan da koçluk ve eğitmenliğe dönüştürmüş bir yüksek performans stratejisti. Çalıştığı kişi ve kurumların; hayatın her alanında sınırsız potansiyellerinin % 100'ünü kullanarak, daima yüksek performansta kalabilmeleri için stratejiler üretiyor. Power Coaching'in ve Anthony Robbins Türkiye oluşumlarının kurucu ortağı. Birlikte çalışacağı kişi ve kurumların hedef ve hayallerini merak ediyor ve şöyle söylüyor: "İstiyorsan yaparsın! Asıl soru şu: Harekete geçmek için ne kadar isteklisin?"

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale