Dopamin dekorasyonu: Yaşam alanlarınızda daha fazla mutluluğa yer açın!

Dopamine dressing kavramını daha önce konuşmuştuk, peki ya dopamine decor? Nasıl ki kıyafetlerimiz, mutluluğumuzu etkiliyorsa mobilyalarımız da etkiliyor. Yaşam alanlarımızı mutluluğumuzu artırmaya yönelik dekore etmek ‘dopamine decor’ olarak tanımlanıyor. Bir düşünün, kendinizi hangi durumda daha iyi hissedersiniz: En sevdiğiniz renklerle, figür ve desenlerle dekore edilmiş bir odaya girdiğinizde mi, sizin zevkinizle yakından uzaktan alakası olmayan parçaların bulunduğu bir yerde mi? Elbette ki çoğumuzun cevabı ilki olurdu. İşte dopamin dekoru tam da bunu anlatıyor. Kişisel zevkimize hitap eden, sevdiğimiz doku ve desenlerle yaşam alanlarımızı taçlandırmamız, dopamin dekorasyonun en öz açıklaması.

Dopamin dekorasyonu (dopamine decor) nedir?

2023 yılında TikTok’ta 124 milyonun üzerinde görüntülenmeye sahip olan dopamin dekoru, evlerimizin nasıl ‘görünmesi gerektiğine’ dair beklentileri bir kenara bırakıp sadece bizi mutlu eden parçalarla yaşam alanlarımızı dekore etmekle ilgili. Dekorasyon trendleri, genel geçer fikirler, herkes tarafından kabul görmüş veya ‘havalı, modern, geleneksel’ gibi etiketler bir yana, sadece kendi iyi hissetmemize odaklanarak seçtiğimiz mobilyaların, renklerin, desenlerin bir araya gelmesiyle oluşan bir dekorasyonu anlatıyor dopamine decor…

Dolayısıyla da tek bir türü, uygulanış şekli ya da herkese hitap eden kuralları, parçaları yok. Tamamen kişisel zevkleri ve dokunuşları barındırıyor. Yani, bir başkasının beğenip beğenmemesini umursamayarak ve güncel trendleri göz ardı ederek sadece kendi mutluluğumuzu artıracak parçalarla gönlümüzce bir dekorasyon yapabiliyoruz dopamin dekorunda.

Peki, herkes için geçerli kuralları, ipuçları yoksa, yaşam alanlarımıza dopamin dekoru nasıl getirebiliriz? Elbette ki bu dekorasyon akımı, herkes için farklı görünebilir, ne de olsa zevkler ve renkler tartışılmaz. Ama birkaç anahtar noktayı göz önünde bulundurarak dopamin dekorasyonunu yaşam alanlarınıza taşıyabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Evinizde rahatlatıcı bir Zen köşesi hazırlamanıza yardımcı olacak ipuçları

Dopamin dekorasyonu yaşam alanlarınızda uygulamanın püf noktaları

İlk adım; bir eşya sizi mutlu ediyorsa, onun trend olup olmaması, ‘cool’ bir değer taşıyıp taşıması, başkalarının beğenmesi ya da beğenmemesi, modası geçmiş, geleneksel, eski, yeni, kısacası önündeki etiketi, sıfatı ne olursa olsun fark etmez. Tek kural bu; seçeceğiniz, dekorasyonunuzda yer vereceğiniz eşyaların, her detayın sizi mutlu etmesi. Bu adımı benimsedikten sonra bu dekorasyon tarzını uyarlamanız çok kolay olacak.

Sıra geldi renklere… Dopamin dekoruyla donatılmış alanlar çok renkli olma eğiliminde olsa da siz ‘black is my happy color’ diyorsanız, o da olur Önemli olan sevdiğiniz renkleri ön plana çıkaracak şekilde duvarlarınızda, mobilyalarınızda kullanabilmeniz.

Dopamin dekoru, eğer size keyif veren şey buysa, gökkuşağının tüm renkleriyle duvarlarınızı süslemenize ya da tamamen siyah, gri ya da beyaz, sevdiğiniz renk ne ise odanızı onunla çevirmenize olanak tanıyor. Örneğin, kırmızı en sevdiğiniz renk ise odanın en geniş duvarını kırmızı, diğer duvarlarını ise daha açık bir renk boyayarak onu ön plana çıkarabilirsiniz. Ya da odadaki en büyük mobilyayı en sevdiğiniz renk ne ise ondan seçebilirsiniz.

Diğer yandan dopamin dekoru çoğu zaman maksimalist olsa da bu bir gereklilik değil, minimalist ve dopamin dekoruna sahip alanlar da tasarlayabilirsiniz. Çünkü dopamine decor, belirli bir tasarım estetiğinden ziyade, birey olarak sizi neyin mutlu ettiğiyle ilgilidir. Renkli sehpalar, boy boy minderler, duvarları kaplayan resim ve çerçeveler, ortama hareket ve neşe katan büyük dekoratif objeler, irili ufaklı her renkten mumlar, çeşit çeşit koltuk şalları kullanabilir veya sizi mutlu ediyorsa minimal çizgilere sahip, sade, şık ve sevdiğiniz renklerdeki mobilyaları seçebilirsiniz.

Seçtiğiniz her parça sizi mutlu etsin yeter. Yaşam alanlarınızı tamamen doldurmanız ya da büyük çoğunluğunu boş bırakmanız gerekmiyor. Nasıl mutlu hissediyorsanız, öyle kalmalı.

Bir diğer konu ise eğer maksimalist tarza biraz daha yakınsanız, katmanlar eklemek. İster koltuklarınızın, minderlerinizin, puflarınızın üzerine kırlentler, örtüler ekleyin, ister duvarlarınıza ince/kalın, büyük/küçük, geniş/dar farklı ebat ve formlarda raflar asın, isterseniz de sehpalarınızın üzerini objelerinizi koymadan önce dekoratif kutularla, ahşap küçük parçalarla ya da kitaplarla doldurup öyle istediğiniz parçaları sergileyin. Yatak odanıza da farklı dokularda ve renklerde katmanlar ekleyebilirsiniz.

Ekstra yastıklar, yorgan, battaniye, şal ile yatağınızı daha konforlu, renkli ve sizi mutlu edecek forma büründürebilirsiniz. Duvarlarınıza da dilerseniz çerçevelerle dilerseniz duvar kağıtları veya stickerlarla katmanlar ekleyebilir, odanızı farklı bölümlere bölmek için de bu katmanlardan faydalanabilirsiniz. Örneğin, yatak başını ayrı, yatağın karşısındaki duvarı ayrı süsleyebilir, birine çizimler yapabilir, diğerini duvar kağıdı ile kaplayabilirsiniz.

Size mutluluk veren detayları dekorasyonunuzda kullanmayı unutmayın. Yalnızca renkler, dokular değil, mutlu anılarınızdan da faydalanın. Özellikle mutlu çocukluk anılarınızı dekorasyonunuza ekleyerek aynı zamanda nostaljinin getirdiği o mutluluk duygusunu da yaşayabilir, dekorasyonunuzda gördüğünüz, dokunduğunuz her parçanın sizi ‘siz’ hissettirmesini sağlayabilirsiniz. Belki bir fotoğraf, belki bir çocukluktan kalma oyuncak, belki de yaptığınız ilk resim… Sizin için hangisi daha mutluluk vericiyse…

Sonuç olarak bu dekorasyon tarzının kesin ve katı kuralları yok, önemli olan sadece kendi tarzınız ve sizi mutlu eden detaylar. O yüzden, yanlış yapma gibi bir ihtimaliniz yok. Gönlünüzden nasıl geliyorsa, hangi renkleri kullanmak, hangi eşyaları eklemek istiyorsanız, öyle yapın. İçinizdeki çocuktan da ilham ve destek alabilirsiniz!

İlginizi çekebilir: Evinizi kış mevsimine hazırlamanıza yardımcı olacak ipuçları