X

Dışarıda yemek yerken asla sipariş etmemeniz gereken yiyecekler

Dışarıda yemek çoğu zaman hepimize cazip gelir. Hem evde yemek pişirme, sofra kurup toplama ve bulaşık yıkama gibi uğraşlardan uzaklaştırdığı için; hem de değişiklik yapmanın kendisi keyifli olduğu için… Ancak dışarıda sağlıklı yemek seçenekleri özellikle son zamanlarda artsa da, ne yazık ki hala sağlıklı gıdalar tüketebileceğimiz yerleri her yerde ve her zaman bulamıyoruz. Bu yüzden dışarıda yemeyi ne kadar sevsek de bir alışkanlık haline getirmemek bizim yararımıza…

Peki dışarıda yemenin kaçınılmaz olduğu, ya da çok bunaldığımız için bir değişiklik yapmayı istediğimiz durumlarda ne yapacağız? Aslında sağlıklı seçenekleri hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla siparişlerimizde nelere yer vermemiz gerektiğini de. Peki dışarıda yemek yerken asla sipariş etmememiz gereken şeylerden haberdar mıyız? Aşağıda, yemek yemek için çıktığımız restoranlarda farklı nedenlerle asla sipariş etmememiz gereken yiyecekleri sıraladık:

Dışarıda sağlıklı yemek seçenekleri özellikle son zamanlarda artsa da, ne yazık ki hala sağlıklı gıdalar tüketebileceğimiz yerleri her yerde ve her zaman bulamıyoruz.

Açık su

Şişe sulardan daha ucuz olduğu için tercih edilebilen açık sular, aslında pek çok risk taşıyor. Oda sıcaklığında bekletilen açık suyun bakterilere davetiye çıkardığını biliyoruz. Bunun dışında masanıza gelen suyun musluktan direkt doldurulmadığının da garantisi yok.

İlginizi çekebilir: Daha yeşil bir gelecek için Yeşil Nesil Restoran Hareketi

Açık çerez

Barda sipariş ettiğiniz çerezlerin masanıza gelene kadar kimlerin elinden geçtiğini asla bilemezsiniz.

Ekmek

Ne yazık ki restoranlarda bir masadan artan ekmekler ziyan olmaması için, diğer masalara koyulabiliyor. Yiyeceğiniz ekmeklere sizden önce dokunanların ellerinin temiz olup olmadığı bir muamma. 

Tavuk göğsü

Restoranlar için genellikle kurtarıcı görevi gören tavuk göğsü, özellikle yemek seçen müşterilerin yöneldiği risksiz seçeneklerden. Ancak düzgün pişirilmediğinde gıda kaynaklı hastalıklara sebep olabilen tavuk göğsünü, bilmediğiniz restoranlarda sipariş etmemenizde fayda var.

Fettucine Alfredo

Genellikle menünün en sağlıksız yemeği olan Fettucine Alfredo, aslında fazla pişirilen ve dolayısıyla besin değerini kaybeden makarnanın ağır bir kremayla buluşmuş hali. Besleyici özelliğinin olmamasıyla birlikte, aynı zamanda ağır bir yemek de olduğu için aldığınız kalorilere ve harcadığınız paraya değmeyecektir.

Fettucine Alfredo

Su ve diğer içeceklerle birlikte limon

Suyunuzun, sodanızın ya da diğer içeceklerinizin içine atmak için istediğiniz limon dilimleri muhtemelen kesilmeden önce yıkanmadı. Biraz fazla seçici olduğumuzu düşünebilirsiniz, ancak Journal of Environmental Health dergisinde yayımlanan bir araştırma da bu söylediğimizi kanıtlar nitelikte: Buna göre 21 farklı restorandan alınan limonları test eden araştırmacılar, bunların neredeyse üçte ikisinin bakterilerle dolu olduğunu gördüler. Eğer içeceğinizi limonlu seviyorsanız, bardağınıza limonun suyunu sıkmayı tercih edebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Restoranda oturacağınız yeri dikkatli seçerek sağlıklı beslenin

Zeytinyağı ve ekmek

Sınırlı miktarda tüketmeye dikkat ediyorsanız bir sorun yok demektir. Ancak sağlıklı bir seçenek olduğu için genellikle kalorileri göz ardı edilen zeytinyağının bir kaşığı, aynı miktardaki tereyağından daha fazla kaloriye sahip. Bu yüzden zeytinyağı-ekmek ikilisini tüketirken de dikkatli olmalısınız.

Diyet içecekler

Üzerinde ‘diyet’ ibaresinin bulunması, bir ürünün sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Bu durum özellikle de asitli içecekler için geçerli. Üstelik votka gibi alkollü içeceklerin yanında sipariş edildiklerinde daha kötü etkisi olan bu tür içeceklerle ilgili yapılan bir araştırma, günlük olarak diyet ürün içenlerin, içmeyenlere göre yüzde 43 daha fazla kalp krizi riski taşıdığını gösteriyor.

Sınırsız içecekler

Söz konusu su, sade kahve veya çaysa ikinci bardağı almanızda hiçbir sakınca yok. Ancak tatlı veya asitli içecekler söz konusu olduğunda, ikinci bardağı almanız, zaten almamanız gereken kalori miktarını ikiye katlamanız anlamına geliyor. Bir bardak limonatanın 99 kalori olduğunu düşünürseniz, söylediğimiz şey daha da mantıklı gelecektir.

İlginizi çekebilir: Sağlıklı beslenmek hayata farklı bir açıdan bakmaktır

Kaynak:

theactivetimes.com

health.com

thedailymeal.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale