X

Depresyonda olan yakınlarınıza yardımcı olmak için 9 yöntem

Depresyon, yaşayan kişinin yanı sıra çevresi için de oldukça zorlayıcı bir süreçtir. Peki, depresyonda olan yakınlarınıza yardımcı olmak için ne yapacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. 

En yakın arkadaşınız birdenbire sizi aramayı bırakıyor. Artık cumartesi sabahları birlikte gittiğiniz yoga dersinde size eşlik etmek istemiyor. Onu en son gördüğünüzde, sanki bir başkası onun bedeninde yaşıyormuş gibi hassas ve üzgün görünüyor. Partneri, ne yapacağını bilemediğinden arkadaşınızı neşelendirmek için sizden yardım istiyor.

Belki bu kişi çok daha yakınınızdaki kardeşiniz. Son birkaç aydır depresyonla mücadele ediyor. Bu süreç boyunca bir psikiyatristten yardım aldı ve antidepresan kullanıyor, ancak ilerleme gösteriyor gibi gözükmüyor.

Bu mod bozukluğunun her vakası kendine has ve değişik tedavilere cevap veriyor olsa da, depresyon yaşayan yakınlarınıza iyileşme ve sağlığına yeniden kavuşma yolunda yardım edebilmek adına deneyebileceğiniz birkaç farklı yöntem bulunuyor.

Kendinizi eğitin

İnsanlar 20 yıl öncesine göre depresyon ve anksiyete konusunda daha bilinçli hale gelmiş olsa da, beynin nasıl çalıştığını anlayabilmek için hala gidilmesi gereken çok yol var. Neden bazı insanlar trafik kazası gibi ciddi bir durumda bile kahkahalarla gülerken, bazıları bunu sadece düşününce bile kontrol edilemez bir şekilde ağlamaya başlar? Görünen o ki, sorun beynimizde bir grup tembel nörotransmiterin aldığı mesajı belli nöronlara götürememesinden çok daha fazlası…

Mod bozukluğu olan bir arkadaşınıza ya da bir aile üyesine yardım etmek için nörolog olmanız gerekmiyor. Depresyon ve anksiyete konusunda birkaç temel bilgi edinmek, sizi iyi niyetli ama kırıcı şeyler söylemekten kurtarır. Karşınızdaki kişinin neler yaşadığını anlamıyorsanız ona destek olmakta zorlanırsınız.

Soru sormaktan çekinmeyin

Depresyon ve anksiyete durumlarında soru sormak kritik bir öneme sahip çünkü bu alan çok geniş ve bu rahatsızlıkları kişilerin deneyimleme şekli birbirinden oldukça farklı. Arkadaşınız haftalardır intihar planları yapacak kadar depresyonda olabilir ya da sadece işte yoğun stres altında kalmıştır. Ağır bir majör depresyon evresinde olabilir ya da sadece biraz daha fazla D vitaminine ihtiyacı vardır. Soru sormaya başlamadan bunlardan hangisiyle karşı karşıya olduğunuzu bilemezsiniz.

  • Ne zaman kendini kötü hissetmeye başladın?
  • Bunu tetiklemiş olabileceğini düşündüğün bir şey geliyor mu aklına?
  • İntihar etmeyi hiç aklından geçirdin mi?
  • Seni daha iyi hissettirebilecek bir şey var mı?
  • Daha kötü hissetmene neden olan şey ne?
  • D vitamini eksikliğin olabilir mi?
  • Son zamanlarda beslenme düzeninde değişiklikler yaptın mı?
  • İş yerinde yoğun stres altında mısın?
  • Tiroid ölçümü yaptırdın mı?

Bilmesi gereken şeyleri öğrenmesine yardımcı olun

Psikiyatristlerin ve psikologların belli alanlarda uzmanlıkları var. Bu uzmanlıklar kişinin depresyonla mücadele etmesinde oldukça kritik bir geri bildirim olabilir, ancak, arkadaşlar ve ailelerle ilgili hatıralarda da kişileri umutsuzluk batağından çıkarabilecek çok sayıda değerli bilgi saklı olabilir.

Kardeşinizi, arkadaşınızı ya da babanızı çoğu ruh sağlığı uzmanından daha iyi tanıyorsunuz, bu yüzden ona depresyon belirtilerini saptama konusunda yardımcı olun. Depresyonunun kökeninde neler olabileceğini birlikte bulmaya çalışın. Depresyona sebep olan şey fizyolojik ya da duygusal olabilir. Problemin çözümünde önemli olan şey, sorunun nerede olduğunu tespit etmek.

Rahatsız olduğu şeyler hakkında konuşun 

Kahvaltıda, öğle ve akşam yemeğinde lahana çorbası ya da ananaslı smoothie içiyor, Tibetli keşişler gibi günde 8 saat meditasyon yapıyor, geceleri bebek gibi uyuyor olabilirsiniz. Yine de, eğer stres altındaysanız damarlarınız zehirle dolar ve beyniniz bir süre sonra farklı çalışmaya başlar.

Stres hem bedensel hem de zihinsel olarak oldukça zararlı bir mod bozukluğu ve kan dolaşımınıza kortizol yüklediği sürece size her anlamda zarar vermeye devam ediyor. Yani, bir arkadaşın ya da depresyonla savaşan birinin yakınının en önemli görevlerinden biri, depresyonda olan kişinin stres seviyesini azaltacak stratejiler oluşturmasına yardım etmek.

Depresyonla başa çıkması konusunda ona destek olun

Kişi tamamen iyileşmek için hayatında desteğe, yani rahatça açılabileceği, ona bu mücadelede yalnız olmadığını hatırlatacak birine ihtiyaç duyar.

Araştırmalar depresyonla savaşan kişilerin iyileşmesi sürecinde destek gruplarının etkili olduğunu ve hastalığın nüksetme ihtimalini azalttığını gösteriyor. The New England Journal of Medicine’in 2001’de yaptığı ve 158 metastatik meme kanseri kadının katıldığı bir araştırmada, hastalardan destekleyici ve anlatımlı terapilere gitmeleri istendi. Bu kadınlar destekleyici terapi görmeyen kontrol grubundaki meme kanseri olan kadınlara oranla fizyolojik belirtiler konusunda daha fazla iyileşme gösterdi ve daha az acı hissettiklerini söyledi. 

Hastalıkla başa çıkabilecek kadar güçlü olduğunu sık sık hatırlatın

Depresyon geçiren arkadaşınıza, kız kardeşinize, erkek kardeşinize ya da babanıza güçlü yönlerini göstermeye çalışın. Belli başarılarından ve kazandığı zaferlerden söz ederek öz güvenini pekiştirin.

Gülümsemesine yardım edin

Araştırmalar gülmenin özellikle ruh sağlığımız için yapılabilecek en iyi şeylerden biri olduğunu söylüyor. Mizah, çok sayıda hastalığı atlatmamıza yardımcı olabilecek kadar güçlü bir silah.

Umutsuzluğa kapılmasına izin vermeyin

Bir arkadaş ya da aile bireyi olarak en zor göreviniz depresyonla mücadele eden yakınınızın umudunu yeniden kazanmasını sağlamak, yani onu iyileşeceğine inandırmak. Kalbine dokunduğunuz zaman, bedeni de kısa sürede aynı yolu izleyecektir.

İyi bir dinleyici olmaya çalışın

Yukarıda yazılan hiçbir şeyi yapabilecek kadar güçlü hissetmiyor olsanız da, karşınızdaki kişiyi yalnızca dinlemeniz bile büyük bir fark yaratacaktır. Tüm önyargılarınızı bir kenara bırakın ve her türlü etkileşime girin. Kusursuz bir göz teması kurun ve kulaklarınızı iyice açın. Rachel Naomi Remen “Kitchen Table Wisdom” adlı kitabında şöyle yazıyor:

“Başka bir insanla bağlantı kurmanın en temel ve güçlü yolunun dinlemek olduğunu düşünüyorum. Sadece dinlemek… Galiba, birbirimize verebileceğimiz en önemli şey dikkatimiz, özellikle de içten yapıldığında. İnsanlar konuştuğunda, onların ne dediğini anlamaktan başka hiçbir şeye gerek yok. Sadece söyleneni idrak edin. Ne dediklerini dinleyin. Dedikleri şeyi umursayın. Çoğu zaman karşıdakinin ne dediğine dikkat etmek, söylenen şeyi anlamaktan daha önemlidir.”

Kaynak
Psychcentral

İlginizi çekebilir: Depresif bir ruh halinden kurtulmanın formülü

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale