X

Cinsel yönelim, romantik yönelim, cinsiyet kimliği, ilişki türleri ve ilişki davranışları sözlüğü

İlişkilerin sınırlarının belirli olmadığı, cinsellik ve toplumsal cinsiyet konularında yapılan araştırmaların literatüre her gün yeni bir kelime kazandırdığı günümüzde farklı cinsel kimlikleri, cinsel yönelimleri, romantik yönelimleri ve ilişki içinde en sık gözlemlenen ilişki davranışlarını sizler için bir araya getirerek oldukça kapsamlı bir ‘ilişkiler sözlüğü’ hazırladık.

Cinsel kimlik ve cinsel yönelim

Lezbiyen

Dişi olan, kendisini kadın gibi hisseden ya da dişi cinsiyete toplum tarafından atfedilmiş rolleri benimsemiş bireylerin başka bir dişi ya da kadın figürüne duyduğu romantik ve cinsel çekimi tanımlayan bir cinsel yönelim şeklidir. 

Gey

Erkek olan, kendisini erkek gibi hisseden ya da erkek cinsiyete toplum tarafından atfedilmiş rolleri benimsemiş bireylerin başka bir erkek figürüne duyduğu romantik ve cinsel çekimi tanımlayan bir cinsel yönelim şeklidir. 

Biseksüel

Her iki cinsiyetten olan (dişi ya da erkek) kişilere cinsel olarak ilgi duyma, ve onlarla duygusal ya da cinsel bir ilişki içine girmeyi temsil eden bir cinsel yönelimdir. Biseksüel biri her iki cinse de aynı ölçüde ilgi duymayabilir ve bu gösterilen bu ilginin derecesi zaman içinde değişebilir.

Trans / Transeksüel

Transseksüellik ya da trans birey olma durumu, kişinin doğuştan sahip olduğu cinsiyetine ait hissetmeyerek farklı bir cinsiyet kimliğini benimsemesi durumu olarak tanımlanabilir. Transeksüellik, cinsel yönelimi değil cinsiyet kimliğini belirtir. Dolayısıyla trans bir birey heteroseksüel, gey, lezbiyen ya da biseksüel gibi cinsel yönelimlere de sahip olabilir.

İnterseks

İnterseksüellik, hem erkeğe hem de dişiye ait cinsiyet özelliklerine sahip olan bireyleri tanımlar. İnterseksüel olmak her zaman için çift cinsiyetli olmak anlamına gelmez. Birey içinde hem erkek hem dişi özellikleri taşıyabilir ve her iki cinse karşı da duygusal ve/veya cinsel bir çekim hissedebilir.

Queer

Queer, heteroseksüel ya da ikili cinsiyet sisteminlerinin hiçbirine uymayan, cinsiyet kimliği, cinsel yönelim ya da her ikisini de içine alan şemsiye bir terimi tanımlıyor. Cinsel yönelimlerin, toplumsal cinsiyet rollerinin cinsel olduğu kadar sosyolojik, entelektüel ve politik faktörlere de bağlı olduğunu da içerir. 

Aseksüel

Aseksüel cinsel kimlik ya da cinsel yönelim, herhangi bir cinsiyetten birine karşı çok az cinsel çekim hisseden ya da hiç cinsel çekim hissetmeyen bireyleri tanımlamak için kullanılıyor. 

Androjenlik

Bedenleri hem dişi hem de erkek özellikleri taşıyan, dişi ya da erkek dışında kalan bireylere duyulan romantik ve cinsel çekimi temsil ediyor. Genel tanımıyla kadınlarda maskülenliği, erkeklerde feminenliği temsil eden bu yaklaşım tüm cinsel kimliklerin ‘cinsiyetsizleştirilmesi’ olarak açıklanıyor.

Alloseksüellik

Sadece aseksüel olan, yani herhangi bir cinsel çekim ya da cinsellik arzusu içinde olmayan kişiler tarafından kullanılan alloseksüel terimi, aseksüel kategorisi dışında kalan tüm ilişki kategorilerini nitelendirmek için kullanılıyor. 

LGBTIQA spektrumunda tartışılan 3 farklı kavram bulunuyor. Bu kavramlar;

  • Cinsel yönelim
  • Cinsiyet kimliği
  • İnterseks durumları

Cinsel yönelim

Cinsel yönelim, bireyin farklı cinsiyetten ya da aynı cinsiyetten olan kişilere  romantik ve cinsel eğilimini temsil ediyor. Cinsel yönelim,

  1. Heteroseksüel yönelim – Farklı cinsiyete ilgi duymak
  2. Homoseksüel yönelim – Aynı cinsiyete ilgi duymak
  3. Biseksüel yönelim – Aynı cinsiyete ya da farklı cinsiyetlere ilgi duymak
  4. Aseksüel yönelim – Hiçbir cinsiyeteilgi duymamak
  5. Panseksüel yönelim – Herhangi bir cinsiyeti gözetmeksizin ilgi duymak
  6. Poliseksüel yönelim – Hepsine olmasa da birden fazla cinsiyete ilgi duymak

Cinsel yönelimleri heteroseksüel, gey / lezbiyen ya da biseksüellik tanımlarına tam olarak uymayan kişiler bazen kendilerini queer olarak tanımlayabiliyorlar.

Pek çok aseksüel birey aseksüelliği dördüncü cinsel yönelim olarak görüyor olsa da,  aseksüel bireyler de homojen bir grup değil ve aseksüeller arasında da çok fazla çeşitlilik bulunabiliyor. Bazı aseksüel bireyler hiçbir romantik ya da cinsel çekime sahip değilken, bazılarının sadece cinsellik içermeyen romantik ilişkileri olabiliyor. Bu durumda, farklı bir cinsiyete, aynı cinsiyete ya da iki cinsiyete karşı romantik duygular hissedebilirler. Bu nedenle, bazı aseksüel bireylerin cinsel yönelimleri ile romantik yönelimleri arasında farklılıklar bulunabiliyor. 

Romantik yönelim

  1. Aromantik – Herhangi birine karşı romantik duygular beslememek
  2. Biromantik: Aynı cinsiyette ya da farklı cinsiyetteki bireylere karşı romantik duygular beslemek
  3. Heteroromantik: Farklı cinsiyetten bireylere romantik duygular beslemek
  4. Homoromantik: Aynı cinsiyetten bireylere romantik duygular beslemek
  5. Panromantik: Cinsiyetine bağlı olmaksızın birine romantik duygular beslemek
  6. Poliromantik: Hepsine olmasa da birden fazla cinsiyete romantik duygular beslemek

Cinsel kimlik

Cinsel kimlik bireyin kendisini erkek, kadın, her ikisi gibi hissetmesi ya da hiçbir cinsiyete ait hissetmemesidir. Biyoloik cinsiyet, doğuştan getirdiğimiz cinsel organlarımıza ve fizyolojik durumumuza göre belirlenirken cinsiyet kimliği, bireyin biyolojik cinsiyetiyle eşleşebilir ya da eşleşmeyebilir. Dolayısıyla, cinsiyet kimlikleri iki ayrı gruba ayrılabilir:

  1. Cisgender: Cinsel kimliği biyolojik cinsiyetiyle eşleşen bireyleri tanımlar
  2. Transgender – Cinsel kimliği biyolojik cinsiyetiyle eşleşmeyen bireyleri tanımlar

Pek çok trans birey kendisini erkek ya da kadın olarak tanımlıyor. Bununla birlikte, kendilerini hem erkek hem de kadın, cinsiyetsiz ya da bu kategorilere girmeyen herhangi başka bir cinsiyet üzerinden tanımlayan trans bireyler de bulunuyor.

Trans bireyler kadar cisgender bireyler de herhangi bir cinsel yönelime sahip olabiliyor.

İnterseksüellik

Bazı insanlarda, her iki biyolojik cinsiyete ait fiziksel özellikler bir arada bulunabiliyor. Kromozom bozuklukları, genital organlardaki tipik olmayan gelişim bozuklukları, cinsellikle ilgili hormonların salınımındaki farklılıklar gibi sebeplerle oluşabilen interseks durumlarının 100’den fazla farklı çeşidi bulunuyor.

İnterseks bireyler ve interseks olmayan bireyler herhangi bir cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine sahip olabiliyorlar.  Çoğu durumda, kendilerini kadın ya da erkek olarak tanımlasalar da, bazı interseks bireyler kendilerini her iki cinsiyete de ait ya da her ikisinin de dışında tanımlayabiliyorlar. 

İlişki türleri ve ilişki davranışları

Açık ilişki

Açık ilişki, adından da anlaşılabileceği üzere birlikte olunan kişiden başka insanlarla benzer romantik ya da cinsel ilişki kurmak üzere iki tarafın da birbirini kısıtlamadığı, birbirine izin verdiği ve ilişkide herhangi bir kurala bağlı olmaksızın ya da belirli kurallar dahilinde başkalarıyla da ilişki kurulmasının yolunun açıldığı ilişki türüdür. Açık ilişki, diğer insanlarla yakınlık olasılığını kabul eden iki partner arasında birincil duygusal ve samimi bir ilişkinin olduğu bir ilişkiyi belirtir.

Breadcrumbing: İki ileri bir geri 

İki ileri bir geri ilerleyen bu ilişki türünde karşınızdaki kişi size bir taraftan hem davranışlarıyla hem de söyledikleriyle umut verip, ilgi gösterip, sizi sevdiğini söyleyip bir taraftan da işi olduğu, zamanı olmadığı gibi bahanelerle sizden kaçmaya çalışır.

Demiseksüellik

Hiç hissetmediği kadar derin bir ruhani ve duygusal bağlantıyla karşısındakine bağlanan, ilişkide cinsel dürtülerinin harekete geçmesi için karşıdaki kişiye gerçek değer verdiklerini ve değer gördüklerini hissetmeleri gereken, ilişkide duygusal bir frekans yakalamayı her şeyin önüne koyan kişileri tanımlar. 

Friends with benefits: Arkadaştan öte, sevgiliden beri

Modern dünyanın yeni ilişki türlerinden biri olan bu ilişki dinamiği, genel bağlamda arkadaşlık unsurlarını içeren ve ‘arkadaşlık’ olarak tanımlanabilecek ancak bu arkadaşlığa bir de romantik ve cinsel çekimin eklenmesiyle arkadaşlık-sevgililik arasında kalmış bir ilişki türü. Kuralları ve sınırları ilişkiden ilişkiye değişiklik gösterebilen ‘friends with benefits’ türü ilişkide,  arkadaşlığa ek olarak gelen ‘faydalar’ partnerler tarafından ortak olarak belirleniyor. Kişilerin böyle bir ilişkiyi tercih etmelerinin en önemli sebebiyse dışarıdaki diğer fırsatlara açık olurken bir taraftan da duygusal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılayabilme isteği. 

Gaslighting

Duygusal istismara giren bir ilişki davranışı olan Gashligting, size sürekli çok hassas olduğunuz, çok anlayışsız olduğunuz, çok boğucu davrandığınız gibi ithamlarda bulunulan, ilişkinin tüm sorumluluğunu sizin sırtınıza yükleyen, devamlı olarak kendinizi suçlu hissettiğiniz, problemin sizde olduğunu düşündüğünüz, duygusal olarak manüpüle edildiğiniz bir ilişkilenme şekli. 

Ghosting: Ortadan kaybolmak

İngilizce’de ‘hayalet’ anlamına gelen ghost kelimesinden türemiş olan bu ilişki davranışı, adından da anlaşılabileceği gibi birlikte olduğunuz kişinin bir görünüp bir ortadan kaybolmasını tanımlar. Hiçbir haber vermeden uzun süreliğene ortadan kaybolan ve bir anda tekrar ortaya çıkan kişilerin ilişki davranışını açıklayan ghosting de, duygusal şiddet ve manipülasyonun bir türüdür.

Lovebombing: İlgiye boğma

İlişkinin özellikle ilk aşamalarında görülen, birlikte olduğumuz kişinin abartılı hediyelerle, çok fazla ilgiyle ve sevgi gösterileriyle kendini gösteren bir manipülasyon davranışıdır. Kaşrınızdaki kişi sizi anında hayatına dahil ederek tüm ailesiyle ve arkadaşlarıyla tanıştırır, sizinle ilgili her şeyi abartılı şekilde herkese anlatır. Bu yolla güveninizi, ilginizi ve sevginizi kazandıktan sonraysa tüm ilgiyi bir anda geri çeker.  

Microcheating: Mikroaldatma

Birlikte olduğunuz kişiye yalan söylemeseniz de ondan bir şeyler saklamak (eski sevgilinizle olan mesajlaşmalarınız, gizli gizli flört uygulamaları kullanmak ya da flört amaçlı başkalarıyla buluşmak gibi) mikro aldatma olarak adlandırılan bir ilişki davranışı. Aldatmadan farklı olarak cinsel bir birliktelik ya da ilişki kurmayı gerektirmeyen ancak yine de romantik ya da cinsel çekim hissedilen bu davranışlar, genelde kişinin ilgi görme ve beğenilme isteğinden kaynaklanıyor. 

Monogami: Tek Eşlilik

Monogami, ilişkideki iki kişinin de yalnızca birbiriyle partner olmayı, cinsel ya da romantik/duygusal  ihtiyaçlarını sadece birbirleriyle karşılamayı kabul ettiği bir ilişki türünü tanımlar. Evlilik, uzun süreli ya da kısa süreli beraberlik gibi herhangi bir zaman dilimiyle kısıtlı olmayan tek eşlilikte fiziksel, romantik ya da cinsel ilişki sadece birlikte olmayı taahhüt eden iki insan arasındadır. 

Otoseksüellik

Bu terim hayatında başka birinin olmasına ya da olmamasına bağlı olmaksızın cinsel arzularını mastürbasyon yoluyla karşılayan bireyleri tanımlamak için kullanılıyor. 

Peacocking: Kendini abartma

Dişinin dikkatini çekmeye çalışan bir erkek tavus kuşunu gördüyseniz, güzel tüylerini sergileyerek nasıl gösteriş yaptığını mutlaka fark etmişsinizdir. Aynı durum romantik ilişkilerde, taraflardan birinin diğerinin ilgisini çekebilmek için aşırıya kaçan, abartılı davranışlar sergilemesini temsil ediyor. Herhangi bir enstürüman çalma, yemek yapma becerisi, kariyerinde başarılı olma gibi özelliklerini kişinin karşısındaki kişiyi etkilemek için abartılı şekilde öne çıkarmasını içerir.

Platonik aşk

Platonik aşk, bir ilişkinin içindeki cinsel arzu ve fiziksel yakınlık dışında kalan tüm duygusal ve romantik öğeleri içeren ilişki türünü tanımlar.

Poliamorus: Tek seferlik çok eşlilik

Herhangi spesifik bir zaman diliminde birden fazla kişiyle kurulan duygusal, romantik ya da cinsel ilişkiyi tanımlar.

Poligami: Sürekli çok eşlilik

Poliamorus ilişkiden farklı olarak poligami, bireyin birden fazla yasal ya da kültürel olarak bilinen ilişkiye ya da eşe sahip olma arzusuna dayalı bir ilişki dinamiğidir.

Sapyoseksüellik

Bireyin karşısındaki kişinin sahip olduğu entelektüel birikime, zekasına ya da zihinsel becerilerine cinsel ve romantik ilgi duymasını içerir. 

 

Kaynaklar: Lgbtiqa.greenparty.org.uk, Health Line, TAPV

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Sürdürülebilir çözümlerin izinde: VitrA’dan dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu

‘Biricik’ dünyamız günden güne artan çevreler baskılar ve azalan doğal kaynak sorunları ile karşı karşıya. İklim krizi, küresel ısınma, atık sorunları, hava kirliliği ve daha nice çevresel sıkıntı, hem dünyamızın hem de insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarına sahip olmanın önemi her zamankinden kat ve kat daha fazla. Böylesi bir gerçekliğin farkında olan tüm endüstrilerde de yenilikçi ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi oldukça büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda VitrA, büyük bir adım atarak çevreye saygısını ve döngüsel ekonomiye olan katkısını gözler önüne seriyor.



VitrA’dan bir ilk; %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo

Çevresel ayak izlerini azaltma yolunda önemli adımlar atan VitrA, sektörün değişim öncülerinden biri olarak bizi yeni çevre dostu lavabosu ile tanıştırıyor. Dünyanın ilk ve tek %100* geri dönüştürülmüş seramik lavabosu özelliğini taşıyan bu lavabo, atık olarak kabul edilen malzemelere yeniden hayat veriyor. Yeni çevre dostu lavaboların içerik olarak yaklaşık %100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan oluşuyor.

VitrA’nın sürdürülebilirlik konusundaki vizyon ve öncülüğünü yansıtan bu yenilikçi ve çevre dostu lavabolarla, seramik sektöründe sürdürülebilir tasarım konusunda da yeni bir standart ortaya çıkıyor. Tasarım harikası ve fonksiyonel bir ürün olmanın ötesinde geri dönüştürülmüş seramik lavabolar, çevresel bilinç ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını da destekleyen güçlü bir mesaj taşıyor.

%30 oranında iyileşen küresel ısınma potansiyeli

ISO 14040:2006 ve 14044:2006 standartlarına uygun yapılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sonuçlarına göre, atıkların kullanılması çevresel etkilerden küresel ısınma potansiyelini %30 oranında iyileştiriyor. Geri dönüştürülmüş lavaboların üretilmesi sayesinde, ürün başına, daha az hammadde kullanılarak %36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kilogram hammadde tasarrufu ve %38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor.

Sadece bir lavabo olma işleviyle kalmayan, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik geniş bir vizyonu temsil eden bu ürün, çevreye duyarlı bir gelecek için atılmış çok büyük bir adım. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin çevre dostu lavabolarla benimsediği bu üretim yaklaşımı, döngüsel ekonomiye katkıyı da en üst seviyeye çıkarıyor.

Sürdürülebilir bir gelecek için hijyenik ve şık bir ilham kaynağı

Küresel ısınma potansiyelini iyileştiren, çevre dostu bir tasarım harikası olmasının ötesinde VitrA’nın geri dönüştürülmüş lavaboları, hijyen endişesini de ortadan kaldırıyor; çünkü bu lavabolar VitrA Hygiene teknolojisiyle kaplanıyor. Bakteri gelişimini %99,9 oranında önleyen VitrA Hygiene teknolojisi sayesinde, seramik lavaboların kullanımı sırasında yüzeye bulaşan bakteriler etkisiz hale geliyor. Böylece, bir numaralı önceliğimiz olan hijyenden ödün vermeden çevre dostu seçimler yapmak da kolaylaşıyor.



Ayrıca, her zevke, her alana uygun seçimler yapmak da yine VitrA ile oldukça kolay. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan bu çevre dostu çanak lavabolar, ilk olarak mat bej renkte ve 5 formda tasarlanmış olsa da VitrA’nın geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renklerin eklenmesi de planlanıyor.

VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabonun hikayesi, gelecekteki çevre dostu ürünler ve teknolojiler için de büyük bir ilham kaynağı. Daha sürdürülebilir bir dünya için gelecekte atılacak tüm adımlara şimdiden ilham olduğu kesin. Siz de yaşam alanlarınızı çevre dostu bir bilinç ile şekillendirmek ve bir eşi daha olmayan dünyamızın geleceği için önemli bir adım atmak istiyorsanız hemen tıklayıp VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo çeşitlerini keşfedebilirsiniz.

* İçerik olarak yaklaşık %100’ü üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretilmiştir.

* Bu içerik VitrA katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale