X

Çift terapisi nasıl fayda sağlar, terapi sürecinde hangi teknikler kullanılır?

Her ilişkide çatışmaların, anlaşmazlıkların olduğunu sanıyoruz ki birçoğumuz kabul edebiliriz. İletişim sorunları, sadakatsizlik, güven problemleri, kırgınlıklar, umutsuzluklar ve benzeri birçok olumsuz duygu ve durum çiftlerin birbirlerinden uzaklaşmalarına, geçim mücadelesi vermelerine neden olabiliyor. Hele bir de birden fazla problemle aynı anda karşılaşıldığında partnerler arasında uyumu ve mutlu bir birlikteliği sağlamak fazlasıyla zorlaşabiliyor. Böyle durumlarda partnerler arasında yeniden sağlıklı iletişim sağlamak, aralarındaki bağı güçlendirmek ve sorunlarını çözmeleri için rehberlik etmek için çift terapisi etkili bir çözüm olabiliyor.

Çiftler neden çift terapisine başvurur?

Çiftler aşağıdaki durumlara benzer birçok nedenden çift terapisine başvurabiliyor:

  • Aldatma veya aldatmadan sonra güveni yeniden inşa etme
  • Fiziksel, duygusal veya cinsel tatminsizlik
  • Travmanın üstesinden gelme
  • Geçiş sürecinin içerisinde olma
  • Çelişen görüşlere sahip olma
  • İlişkideki kıvılcımı yeniden alevlendirme
  • Kısırlık
  • Yas süreci ile baş etme
  • Kaybolmuşluk hissi
  • Geniş aile çatışması
  • Finansal sorular
  • Üvey ebeveynlik
  • Kariyer baskıları veya iş değişiklikleri gibi çeşitli zorlayıcı durumlar çiftlerin çift terapisine başvurmalarının en yaygın nedenleri arasında yer alıyor.

Çift terapisi nasıl fayda sağlar?

Çift terapisi sayesinde partnerler:

  • Birbirlerini daha iyi anlayabiliyor
  • İlişkilerindeki sorunları tanımlayabiliyor
  • İletişim becerilerini güçlendirebiliyor
  • Çatışmaları çözmek için adım atabiliyor
  • Birbirlerini ‘gerçekten’ dinleyebiliyor
  • İlişkilerinin kalitesini artırabiliyor
  • Öfke kontrolü yapabiliyor
  • Bağlılıklarını güçlendirebiliyor ve en önemlisi birlikteliklerine daha mutlu bir şekilde devam edebiliyorlar.

Psikoloji alanında çiftlerle yapılan birçok çalışma, çift terapisinin etkinliğini ortaya koyuyor ve verimli sonuçlar alındığını kanıtlıyor. Araştırmalar, partnerlerin çift terapisi sayesinde başta affetme olmak üzere olumlu duygular pekiştirdiklerini; problem çözme becerilerini iyileştirdiklerini, sorunlarını çözüme kavuşturabildiklerini ve ilişkideki doyumun, memnuniyetin arttığını gösteriyor.

Çift terapisine başlamadan önce dikkat edilmesi gerekenler

Eğer partnerinizle aranızda çözülmesi gereken birtakım anlaşmazlıklar olduğunu düşünüyorsanız ya da birlikteliğinizi güçlendirmek, birbirinizi daha iyi anlamak istiyorsanız ve bu nedenle çift terapisine başlamayı düşünüyorsanız önce kendinizi bu sürece çok iyi hazırlamalısınız.

Şöyle ki; ilk seanstan itibaren açık fikirli ve dürüst olmanız gerektiğini asla unutmamalısınız. İlişkinizle ilgili duygularınızı ve ilişkinizde neleri geliştirmek istediğinizi önden belirlemek, terapistinizin sizin için elinden gelenin en iyisini yapmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, partnerinizle ortak bir paydada buluşmanızı da sağlayabilir.

Çift terapisinde duygularınızı açık ve dürüst bir şekilde ifade etmeniz, terapistinizle samimi bir ilişki geliştirmenizi ve süreçten maksimum fayda sağlamanızı kolaylaştıracaktır. Benzer şekilde, gittiğiniz terapiste süreç sonundaki beklentinizin ne olduğunu açık şekilde söylemek, ilişkinizi nasıl iyileştirmek istediğinizi tüm detaylarıyla paylaşmak yol haritanızın çok daha kısa sürede belirlenmesine yardımcı olacaktır.

Diğer yandan, partnerinizi suçlayıcı bir tutumdansa ilişkide yaşadığınız zorlukların sizi nasıl etkilediğini tartışmak ve terapi boyunca ‘ben dili’ kullanmaya dikkat etmek de sorunların çözümüne ulaşmak için gerekli olan iletişim kanallarının sürekli açık kalmasına zemin oluşturacaktır.

Bunların tam tersine terapi süresince terapistinizden partnerinizden sır saklamasını istemek, “Her zaman” veya “hiçbir zaman” gibi kesin yargılar içeren cümleler kullanmak, gerçekleri saklamaya çalışmak ve yaşananları olduğu gibi yansıtmamak gibi tutumlarsa iletişim kanallarının bloke olmasına, güvensizlik duygusunun açığa çıkmasına ve terapi sürecinden yeterince faydalanamamanıza hem zamanınızın hem de paranızın boşa gitmesine neden olabilir.

Tüm bunları göz önünde bulundurduğunuzda hem kendinizin hem de partnerinizin sürece hazır olduğunu düşünüyorsanız, işte o zaman çift terapisinden gerçek anlamda verim alabilir, ilişkinizi güçlendirebilirsiniz.

Çift terapisi konusunda birçok farklı yaklaşım bulunsa da temelinde hepsi partnerlerin birbirlerini daha iyi anlamalarına ve ilişkilerini daha sağlıklı bir noktaya taşımaya hizmet ediyor. Öte yandan, farklı teknikler çift terapilerinde kullanılabiliyor. En yaygın çift terapisi teknikleri arasında şunlar yer alıyor:

Çift terapisinde kullanılan teknikler

1. Yansıtma tekniği

Yansıtma tekniği, çift terapisi bağlamında kullanıldığında, çiftlerin savunuculuğun bir çatışmaya girmesini önlemeye yardımcı olur. Her iki partnerin de duyulduğunu, dinlendiğini hissetmesini sağlar. Yansıtma tekniğinde bir taraf konuşurken diğer taraf dinler ve duyduklarını kendi cümleleriyle tekrar eder; yani yansıtır. Bu sayede yanlış anlaşılmalar önlenebilir. Ancak bu teknikteki kritik nokta gerçekten içten bir şekilde dinlemek ve yansıtmaktır. Alaycı ya da tepeden bakan bir yaklaşımla sözler tekrar edilmemelidir; aksi halde daha büyük bir anlaşmazlık oluşabilir.

2. Fiziksel temas

Çiftlerin birliktelikleri ne kadar uzun sürerse sürse bazı hassas konuları gündeme getirmek zor olabilir. Reddedilme, yargılanma, cinsel uyumsuzluk gibi birçok çift için zorlayıcı olan konular konuşulmadıkça halının altında süpürülebilir. Fakat konu ne kadar zorlayıcı olursa olsun çözüme kavuşmadıkça ilişkinin başarısını tehdit eder. Partnerlerin zor bir konu hakkında konuşmalarını kolaylaştırmak için fiziksel temas yardımcı olabilir. Yakınlaşmak, el ele tutuşmak veya sarılmak gibi besleyici fiziksel dokunuşları kullanmak önemlidir. Bu fiziksel dokunuşlar her iki tarafın da gardını indirmesini kolaylaştırır ve zorlu konuşmalarda mümkün olan en iyi sonucu sağlayabilir.

3. Gottman Tekniği

Çift terapisi dendiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Gottman Tekniği, çiftlerin ilişkilerindeki çatışmaları yönetirken birbirlerini anlamalarını derinleştirmelerine yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Ayrıca, yakınlığı ve uyumun artmasını da destekler. Bu teknik iki tarafın da duygularına, düşüncelerine, geçmişlerine odaklanan bütüncül bir yöntemdir ve ilişkideki sorunlara farkı bakış açılarıyla yaklaşarak işlevsiz duygu, düşünce ve davranışları fark edip kaldırmayı hedefler.

4. 6 saniye öpücük

Gottman Tekniği’nin yanı sıra Gottman Enstitüsü’nün kurucusu Dr. John Gottman, çiftlerin aralarındaki sorunları konuşmaya başlamadan önce 6 saniyelik bir öpücükle işlerin daha iyi gitmesini sağlayabileceklerini de savunuyor. İçten bir öpücük, tıpkı zorlayıcı konuları konuşurken fiziksel temasın kolaylaştırıcı etkisi gibi süreci iyileştirmeye destek olabilir.

5. Silahsızlandırma Tekniği

İyi Hissetmek El Kitabı’nın yazarı David Burns, Silahsızlanma Tekniği’ni Etkili İletişimin Beş Sırından biri olarak anlatır ve Silahsızlandırma Tekniği’ni diğer kişinin söylediklerinde açıkça yanlış, mantıksız veya abartılı görünse bile gerçeği bulmak olarak tanımlar. Bu teknik gerginliği azaltma ve diyalog için fırsat yaratmaya izin verir; böylece güçlü ve anlaşılır bir iletişim kurmanın önü açılmış olur.

6. Olumluyu görebilme

Odaklandığımız her şey büyür ve bu durum ilişkiler için de geçerlidir. Diğer bir deyişle, eğer partnerler her zaman ortaya çıkan sorunlara odaklanırsa, ilişkilerinin çoğu büyüyen sorunlarla dolu olacaktır; önemli olan pozitif olanı görebilmektir. 1986’da David Cooperrider, pozitif, güçlü yönlere dayalı bir değişim yaklaşımını sundu ve ilişkilerde keşife, takdire, pozitifliğe odaklanılması gerektiğine dikkat çekti. Partnerlerin ilişkilerindeki olumsuzluklara, kötü giden şeylere odaklanması yerine iyi olanı, güzel olanı görmelerinin aralarındaki bağı güçlendirebileceğini savunan bu teknik, ortak hayaller kurarak ve ilişkilerindeki iyi giden her şeyi yeniden keşfederek partnerler arasındaki bağın güçleneceğini savunuyor.

7. Zaman aşımı yöntemi

Çiftler, öfkeden pişman olacakları bir şey söylemekten veya yapmaktan kaçınmak için gerginliklerin yüksek olduğu zamanlarda ayrı kalmaları gerektiğini bilirler; ancak çoğu zaman bunu uygulayamazlar. Zaman aşımı tekniği ise kısaca mola vermek anlamına gelir. Kriz anlarında ya da duygusal olarak zorlayıcı bir zamanda konuşmaya ara vermek, partnerlerin birbirlerine kırıcı sözler söylemelerini önler ve daha kontrollü tepkiler vermelerine yardımcı olur.

8. Anlaşılmaya değil, anlamaya çalışma

Anlaşılmak, elbette ki hepimizin ihtiyacı ancak anlamaya çalışmak da ilişkiler için oldukça kritik. Erich Fromm’un Sevme Sanatı adlı kitabında, iki insan arasında bir sevgi birliğine sahip olmak için üç unsurun var olması gerektiğini belirtir: Saygı, ilgi ve bilgi. Partnerinizi tanımak, birbirinizle güvene dayalı ve sevgi dolu bir bağ kurmanın çok önemli bir parçasıdır; çift terapisinde partnerlerinin karşı tarafı anlamaya çalışmaları süreci kolaylaştırmaya yardımcı olur.

9. Imago Tekniği

1980 yılında Dr. Harville Hendrix ve Dr. Helen LaKelly Hunt tarafından geliştirilen Imago ilişki terapisi, tıpkı Gottman Tekniği gibi bu alanda en sık başvurulan yöntemlerden biridir. Bu teknik, yetişkin ilişkileri ile çocukluk deneyimleri arasındaki bağlantıyı vurgular. Imago Tekniği, çocukluk çağı travmasını anlayarak, çiftleri daha empatik ve birbirlerini daha anlayışlı hale getirmeyi amaçlar. Bir problemi çözmeye odaklanmadan önce çiftler arasında güvenli bağ inşa etmeyi hedefler.

10. ‘Icebreaker’ (buzkıran)

Icebreaker yani buzkıranları, en zorlayıcı anlarda ortamı ısıtan bir konu, davranış, söz veya eylem olarak düşünebilirsiniz. Partnerler arasındaki iletişimin yıkıcı bir hal almaması için bir buzkıran ortamdaki sükuneti sağlayabilir. Bu teknik romantik olmayan sosyal ilişkilerde de kişilerarası iletişimi iyileştirmek için kullanılabilir.

Tüm bu teknikler ve çok daha fazlası çift terapilerinde kullanılabilir. Siz de partnerinizle aranızda çözmeniz gereken sorunlar olduğunu ve ilişkinizin taze bir soluğa, etkili bir rehbere ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız bir profesyonelden destek alabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Çift terapisi sürecinde en sık karşılaşılan problemler ve baş etmeye yardımcı ipuçları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Cildimiz bizden ne ister: Almond Shower Oil ile cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım

Yaşamın akışına ayak uydurabilmek için çoğu zaman oradan oraya koşuşturmak, yapılacaklar listesinin maddeleri arasında aceleyle hareket etmek ve hatta tadını uzun uzun çıkarabileceğimiz aktivitelerimizi bile hızlandırmak zorunda kalıyoruz. Ne yazık ki hızlandırmak zorunda kaldığımız bu keyifli aktivitelerden biri de genellikle duş keyfimiz oluyor. Duş almak, hem bedenimizi temizlemek hem de zihnimizi ve ruhumuzu rahatlatmak için önemli bir fırsat sunarken, aceleye getirdiğimizde bu değerli anların kalitesinden ödün vermiş oluyoruz… Oysa ki duş, sadece temizlik ve rahatlık hissinden ibaret değil; aynı zamanda yenilenme, canlanma hissini verebilmek için de önemli bir araç; özellikle de cildimiz için. Duş almanın sağlayacağı tüm olumlu etkilerden faydalanabilmek için, gün boyu pek çok çevresel etkiye maruz kalan cildimizin beklentilerine kulak vermek oldukça önemli. Peki, cildimiz bizden ne ister?



Vücut bakım ritüelinizde ilk sırada, temizlik!

“Cildimiz bizden ne ister?” sorusuna pek çoğumuz gibi cildimizin ilk vereceği cevap temizlik. Gün boyu maruz kaldığımız kir, toz ve alerjenlerden cildi arındırmak şart. Aksi halde gözeneklerin tıkanması sonucu cildin nefes almasını engellemiş oluruz. Bu da farklı cilt problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Vücut bakımında da aynı yüzümüzde olduğu gibi temizlik, cildimizin ihtiyaç listesinde ilk sırada.

L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’in altın renkli yağ dokusu, duş sırasında su ile birleştiğinde süt kıvamına dönüşerek hafifçe köpüren yapısı ile cildimizi nazikçe temizler ve arındırır. Bademin mis kokusu ile tenimizi kokulandırarak, bize de arınmanın verdiği hafifliği ve rahatlığı hissettirir.

Yoğun nem

Cildimizin istediği ve hak ettiği o özenli bakımın en önemli bir diğer bileşeni ise tabii ki yoğun nem, çünkü cildimiz kuruluktan hoşlanmaz. Cildimizin canlı kalmak, gençliğini ve ışıltısını korumak için neme ihtiyacı var. Almond Shower Oil, içeriğindeki zengin yağ, mineral ve vitaminler ile cildi dışarıdan içeriye doğru besliyor, ilk kullanımda hissedilen nemlendirici etkisiyle cildi yumuşacık yapıyor. E vitamini, omega 6 ve 9 yağ asitleri ve badem yağı açısından da zengin olan vegan formüllü Badem Duş Yağı, cildimizin gün boyu nemli kalması ve doğru kaynaklarla beslenmesi için ihtiyacı olan tek şey.



Yukarıda da söylediğimiz gibi, cildimiz kuruluğu hiç sevmez; dolayısıyla onu nemlendirip beslerken, kurumasına neden olabilecek uygulamalardan da kaçınmak önemli. Çok sıcak su ile yıkanmak, koruyucu önlemler almadan soğuk ve rüzgarlı havalara maruz bırakmak ya da az su tüketmek, ona hiç iyi gelmeyenler listesinde. Ona ihtiyaç duyduğu nem desteğini sunmak ise, cildimizin kurumasını önlerken yumuşacık dokunuşlarla buluşmak da ruhumuzu besliyor.

Güzel kokmak

Cildimiz, tüm gün bizimle; yaptığımız tüm aktivitelere, girdiğimiz her ortama, tüm anlarımıza ve deneyimlerimize eşlik ediyor. Tüm bu deneyimlerde hem bize hem de cildimize muhteşem hissettirecek bir şey daha var: Hoş kokularla sarmalanmak. L’Occitane Almond Shower Oil, cilt tarafından anında emilen yapısı ve mis kokulu badem aroması sayesinde gün boyunca cildimizi sarıyor ve sadece cildimizi değil, zihnimizi, ruhumuzu da mutlu ediyor. Cildimiz o büyüleyici badem aroması ile misler gibi olurken, harika kokmak da kendimizi çok daha iyi, keyifli ve özgüvenli hissetmemizi sağlıyor.



Narin dokunuşlar

Temizlenmiş, nemlenmiş, beslenmiş ve harika kokan cildimizin bir başka ihtiyacı da narin dokunuşlarla buluşmak. Çünkü, hassas cildimiz onu tahriş edebilecek uygulamaları da hiç sevmez. Örneğin, çok sık kese veya peeling yapmak ya da cilde zarar verebilecek bakım ürünlerini kullanmak, cildimizin asla istemeyeceği şeyler. Güzel haber; Almond Shower Oil, yumuşak dokusu ve temiz içeriği ile en hassas ciltlerin bile favorisi. Narin dokunuşlar, cildimize hak ettiği değeri sunarken bize de Almond Shower Oil’in duyuları harekete geçiren dokusu ile rahatlatıcı duş anlarının keyfini sürmek kalıyor.

Duyusal bir deneyim

Cildimiz biraz da şımartılmayı hak etmiyor mu? Elbette. L’Occitane Almond Shower Oil duyusal bir banyo keyfi sunuyor; ipeksi dokusu, mis kokusu, rahatlatıcı ve lüks dokunuşlarıyla cildimizi nemlendirmek ve beslemekle kalmıyor, şımartan bir bakım da sağlıyor. Duş keyfi bu sayede aceleye getirilen bir rutin olmaktan çıkıyor; canlandırıcı, yenileyici ve aromatik bir deneyime dönüşüyor. 

Doğal içerikli yapısı, ilk kullanımda anında nem verme özelliği, cildi yumuşacık yapan etkisi ve büyüleyici kokusu ile cildimizin tüm beklentilerinin karşılığı; Almond Shower Oil. Cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım için siz de hemen tıklayın ve L’Occitane Almond Shower Oil ile tanışın.

*Bu yazı L’Occitane katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale