X

Çerofobi: Mutlu olmaktan korkuyor musunuz?

Sık sık mutlu bir an yaşadıktan sonra başınıza kötü bir şey geleceğini mi düşünüyorsunuz? Eğer günlük hayatınızda bu tarz bir düşünce, korku veya endişe deneyimliyorsanız çerofobiye sahip olabilirsiniz. Bu yazımızda, büyük bir mutsuzluğa sürükleyen çerofobinin ne olduğunu ve bu fobi türüyle nasıl mücadele edilebileceğini sizler için kaleme aldık.

Çerofobi nedir?

Çerofobi, örümcek veya yükseklik fobisi gibi büyük bir korku türü olup mutlu olma korkusu olarak tanımlanıyor. Bu fobi, insanların mutluluktan kaçmasına ya da korkmasına yol açıyor. Bu fobiye sahip bireyler, kendilerini mutlu edecek her unsura karşı isteksizlik duyuyorlar ve sürekli kötü düşünceleri benimsiyorlar.

Her ne kadar çerofobi DSM-5’te (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı) resmi bir tanı olarak yer almasa da dünya çapında birçok insan bu fobiyi deneyimliyor. Ayrıca, pek çok psikolog ve psikiyatrist bu fobi türünün varlığını kabul ediyor.

Mutluluk hissinin ardından kötü bir olay yaşanacağına dair yoğun bir endişeyi açığa çıkaran çerofobi, farklı nedenlerden dolayı kendisini belli edebiliyor. Travmatik deneyimler, kültürel ve ailevi inançlar ve kontrolü kaybetme düşüncesi bu fobinin arkasında bulunabiliyor. Örneğin, geçmişte mutlu olduktan hemen sonra olumsuz bir olay deneyimlemiş olan bir kişi çerofobiyi geliştirebiliyor. Aşırı mutluluğun kibir, şımarıklık ya da dikkatsizlik olarak öğretildiği ailelerin çocukları da yetişkinlik dönemlerinde bu fobiye yakalanabiliyor. Aynı zamanda, bazı kişiler mutluluğu kontrolsüz ve belirsiz bir his olarak algılayıp bu duygudan kaçabiliyorlar.

Çerofobinin belirtileri nelerdir?

Çerofobi, çeşitli belirtiler aracılığıyla anlaşılabiliyor. İlk olarak, bu fobiye sahip kişilerin genellikle içine kapanık olduklarını ve tek başlarına kalmak istediklerini belirtmeliyiz. Bununla birlikte, bu bireylerin hayatlarının her anında mutsuz görünmediklerini de vurgulamalıyız.

Parti, kutlama ya da düğün gibi keyifli etkinliklerden bilinçli olarak uzak durulmasına yol açan çerofobi, aynı zamanda mutlu hissedildiği zaman kötü bir şey olacakmış gibi düşünme belirtisiyle de öne çıkıyor. Ayrıca, bu fobiye sahip insanlar ‘’Mutluluk kısa sürede sona erer.’’ ve ‘’Çok güldüm, kesin başıma bir şey gelecek.’’ mottolarını somutlaştırıyorlar. Bunlarla birlikte, bu kişiler sosyal izolasyona girerek hem romantik ilişkiden hem de diğer insanlarla vakit geçirmekten kaçabiliyorlar; bu bireyler herhangi bir insan ilişkisi boyunca deneyimleyebilecekleri potansiyel olumsuzlukların ya da ilişkinin bitişi gibi durumların getireceği mutsuzluğu düşünüyorlar.

Son olarak, ileri derecede çerofobiye sahip kişilerin çevrelerindeki diğer insanların da mutlu olmasını istemeyebildiğini de belirtmek istiyoruz. Kötü niyete dayanmayan bu isteksizlik, çerofobili kişilerin diğer insanların mutlu olduktan sonra zarar göreceklerini düşünmelerinden kaynaklanıyor.

Çerofobiyle nasıl başa çıkılır?

Çerofobi günlük yaşamı ve insan ilişkilerini negatif etkileyen bir durum olduğu için bu fobiden kurtulmak büyük bir önem taşıyor. Eğer çerofobiye sahip olduğunuzu düşünüyorsanız bu fobiyle mücadele etmek ve hayattan keyif almak için aşağıdaki pratikleri uygulayabilirsiniz.

Mutlu olmayı hak ettiğinizi kabul edin

İlk olarak, mutluluğun herkesin doğal bir hakkı olduğunu ve bu hissiyattan kaçmamanız gerektiğini kabul etmelisiniz. Ayrıca, bu kabullenme sürecinde mutluluğun geçici olmasının onun değersiz bir duygu olduğu anlamına gelmediğini de algılamalısınız. Olumlu anlarınızı takdir ederek ve kendinize şefkat göstererek mutlu olduğunuz zaman suçluluk hissetmeyi arkanızda bırakabilirsiniz. Bu kabullenme sürecinde gün içinde karşınıza çıkan küçük mutluluk anlarını fark etmeye ve bu anları içselleştirmeye özen göstermelisiniz. Bu sayede, mutluluğu zaman içinde daha doğal ve güvenilir bir duygu olarak benimseyebilirsiniz.

Farkındalık uygulamalarına başvurun

Mindfulness yani farkındalık, içinde bulunulan anı yaşamak anlamına geliyor. Mindfulness pratikleri, mutluluk korkusuyla başa çıkmayı kolaylaştırabiliyor. Anda kalmak ve mutlu hissettiğiniz anları yargısız bir şekilde kabul etmek için bu pratiklere başvurabilirsiniz. Bu pratikler arasında meditasyon, nefes egzersizleri ve bilinçli farkındalık pratikleri bulunuyor. Bu pratikleri günlük hayatınızın birer parçası haline getirerek anı yaşama yetinizi geliştirebilirsiniz ve mutluluğu bir tehdit olarak değerlendirmek yerine ona alan açabilirsiniz.

Gevşeme egzersizleri uygulayın

Stres ve kaygıyla bağlantılı olan çerofobi için gevşeme egzersizlerini göz önünde bulundurabilirsiniz. Bu egzersizler aracılığıyla kendinizi daha rahat ve huzurlu hissedebilirsiniz. Otojenik gevşeme egzersizi, progresif kas gevşetme ve yoga gibi pratikleri rutinleştirerek vücudunuzun strese karşı verdiği tepkiyi azaltabilirsiniz. Ayrıca, bu egzersizlerle mutluluğa eşlik eden kaygıyı minimize edebilirsiniz ve mutluluk dolu anları özgürce deneyimleyebilirsiniz.

Uzman desteği alın

Eğer mutlu olma korkusuyla tek başınıza mücadele edemediğinizi düşünüyorsanız bir sağlık profesyoneline danışmayı düşünebilirsiniz. Psikologlar ve psikiyatristler, geçmiş travmalarla, olumsuz inançlarla ya da anksiyeteyle bağlantılı olabilen çerofobinin kökenini anlamaya yardımcı oluyor. Bu fobi için genellikle bilişsel davranışçı terapiye başvurularak olumsuz düşünce kalıpları değiştiriliyor. Profesyonel destek sayesinde bu korkuyu aşmak için uygulayabileceğiniz bilinçli stratejiler öğrenebilirsiniz ve daha sağlıklı bir zihin yapısı geliştirebilirsiniz.

 

İlginizi çekebilir: Zihninizi neşeyle programlayın: Mutluluğun sırrı ‘joy therapy’

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale