X

Bu ne stres bu ne celal?

Gündelik hayatta zihnimiz ve bedenimizin hayatta kalma iç güdüsünü, korumak, hareket akışını devam ettirmek ve geliştirmek için doğal veya yapay şekilde uyaranlara ihtiyaç duyar. Bu uyaranlardan önemli bir tanesi ise strestir. Birçoğumuz stresi olumsuz olarak algılasak da gündelik hayatta gelişmemizi ve devam etmemizi sağlayan önemli şeylerden biridir stres. Genel olarak stresi tanımlayacak olursak bedenimizde zihinsel ve bedensel tepkimelere yol açan uyaranların tümü diyebiliriz. Stres, vücudumuzda kimyasal, fiziksel ve zihinsel uyarılarda bulunarak bizi olumlu ve olumsuz durumlara sokabilir. Hayatta birçok şeyde olduğu gibi yaptıklarımızın ve yaşadıklarımızın düzeyi bizi etkilemektedir. Eğer strese maruz kaldığımız düzey kapasitemizin üzerinde veya kontrollü ve kademeli düzeyde değilse süreç bizim için olumsuz ilerleyebilir. Burada biraz daha üzerinde durmak istediğim konu kademeli stres olacak. Kademeli stres hayatta aslında her alanda karşımıza çıkar. Doğduk, emekledik, yürüdük, konuştuk, okuduk, hareket ettik, geliştik, iş yapmayı öğrendik bunların hepsi kademeli stres ile ilerler. Yürümeyi öğrenmeden, koşmayı öğrenemezsiniz.

Örneğin; bir egzersiz programı uygulayacağız. Sizin bedeninizi tanıdık, bir program oluşturduk, size uygun olan bir stres düzeyine bedeninizi maruz bıraktık, bir süre sonra vücut buna adapte olduğunda gelişim sağladık ve giderek arttırmaya devam ettik.

İşte size kendi alanım içerisinden bir kademeli stres örneği, siz bu örneği hayatınızdaki her ilerleyen psikolojik ve fiziksel durumda görebilirsiniz. Burada önemli olan kendinize uygun olan ve sizi bir anda çok yüksek stres seviyelerine çıkarmayacak şekilde, özen göstermek ve hazır olduğunuz düzeylerden ilerlemek.

Hayatta her alanda kendi farkındalığınızı geliştirdikçe ve bedeninizin stres düzeyini keşfettikçe gelişmeye devam edersiniz. Uygun olmayan düzeyleri zorladıkça da ne yazık ki süreçler olumsuz olacaktır. O yüzden lütfen hayatınızı, içinde yaşamış olduğunuz bedeninizi tanıyarak, keşfederek ve ondan kopmadan geçirmeye özen gösterin. Günümüz dünyası her geçen gün bedenimizden uzaklaşmaya bizi zorlasa da siz ona geri dönmeye, onunla zaman geçirmeye ve onunla birlikte ilerlemeye devam edin. O size her zaman yol göstermek için elinden geleni yapar. Ama bir his, ama bir duygu, ama bir düşünce, ama bir ağrı, ama bir acı vb. bunların hepsi onun sizinle konuşma dilidir.

Günümüzde sosyal medyanın da etkisiyle insanlar çok fazla bilgi kirliliğine maruz kalabiliyor ve egzersiz, sağlık, kişisel gelişim gibi alanlardan, daha kendi bedenlerini, zihinlerini ve strese dayanıklılık düzeylerini öğrenmeden bir çok farklı uygulamayı kendi üzerlerinde gerçekleştirebiliyor, bazıları şanslı olup olumlu tepkiler yakalasa da sonuç herkes için aynı olmayabilir, çünkü her insan, her beden, her zihin, aynı parmak iziniz gibi size özeldir ve size uygun olan yolda ilerlemeniz ve bu yolu keşfetmeniz gerekir. Bir başkasının yolunu değil, kendini yolunuzu öğrenmeli, diğer insanların tecrübelerinden yolunuzu keşfetmek adına ipuçları yakalamak konusunda fayda sağlayabilirsiniz. Daha önce ilk yazımda bahsettiğim gibi bu yolculuğun başlangıcı bedeninizi tanımaktan geçer.

Hadi gelin bu yazımızın sonunda yine bir egzersiz ile devam edelim. Hem kademeli strese örnek bir çalışma olsun, hem de küçük ama sizde fiziksel ve zihinsel değişim yaratacak bir çalışma olsun. Daha sonraki yazılarımda size nefes ve vücuttaki etkilerini uzun uzun anlatacağım. Bu çalışmayı küçümsemeyin ve lütfen her gün kendi seviyenizde uygulamaya çalışın. İki hafta sonra ilk balonunuz ile son balonunuz arasındaki farka bakın, nefes kapasiteniz nasıl değişmiş. Eğer isterseniz sonuçları benimle de Instagram üzerinden mesaj yoluyla paylaşabilirsiniz.

Çalışma

Çalışma için bir adet balona ihtiyacınız olacak. Derin büyük bir nefes aldıktan sonra tek nefes ile şişirebildiğiniz kadar balonu şişirmenizi istiyorum. Sonrasında bu balonun telefonunuzla fotoğrafını çekin ve saklayın. Bu egzersizi iki hafta düzenli her gün yaptıktan sonra son şişirdiğiniz balonunda fotoğrafını çekin ve fotoğrafları kıyaslayın aradaki farkı göreceksiniz.

Not: Bu çalışmayı lütfen başta da konuştuğumuz gibi kendi stres düzeyinizde gerçekleştirmeye çalışın herhangi bir sağlık veya nefes probleminiz varsa da size iyi gelebilecek bir egzersizdir ancak düzeyini kendinize göre belirleyin, gerekirse zorlanırsanız iki değil üç haftalık sürece yayın. Bedeninizi tanıyın, bu sırada da hem vücudunuzu kademeli strese adapte ederken, hem de akciğer sağlığınıza da fayda sağlamış olacaksınız.

İlginizi çekebilir: ‘Bir bakmışım bir kopmuşum’: Bedeninizden kopuk yaşıyor olabilir misiniz?

Mert Bağ: Merhabalar, ben Mert Bağ. Erken yaşlarda ilk olarak voleybol branşını hayatıma kattıktan sonra basketbolla tanıştım ve uzun yıllar basketbol ve voleybol branşlarında çeşitli takımlarda oynadım. 2012 yılında aktif sporculuk hayatımı bırakarak, Marmara Üniversitesi Spor Yöneticiliği bölümünü bitirdim. Üniversitedeyken pazarlama, iletişim ve psikoloji alanlarında daha çok uzmanlaşmaya çalıştım ve birçok farklı spor branşını da tecrübe etme şansı buldum. Kısa bir süre spor pazarlaması alanında çalıştıktan sonra, 2017 yılından itibaren insan bedeni üzerine egzersiz, nefes, fiziksel ve zihinsel beden travmaları gibi alanlarda yurt içinden ve yurt dışından eğitimler alarak bu alanlarda çalışmaya ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Kendi bedensel travmalarımı çözmek adına çıktığım bu yolculukta çok fazla farklı keşiflerin içerisinden geçtim ve insanı anlamaya dair her bilimsel alanın içerisinde dolanmaya çalışıyorum. O yüzden burada yazmaya, sizlerle paylaşmaya çalışacağım şeylerde kendi geçtiğim yollardan, bu yolda karşılaştığım farklı öğrencilerim ve danışanlarımla tecrübe ettiğimiz deneyimlerden, araştırmış olduğum farklı konulardan bahsetmek olacak. Bir gün psikoloji ile ilgili bir yazıya denk gelmişken, bir sonraki yazıda egzersiz, bir sonrakinde biyolojiden, bir başka yazıda nefesten bahsetmiş olabilirim sizlere, insanın işleyişi ve bağlantılı olduğu veya yoldayken karşılaşmış olduğum ne varsa bütün bu deneyimleri sizlerle paylaşacağım. Bu uzun ince karışık bir adamın insanı, işleyişi ve evreni keşfetmek adına çıkmış olduğu bir serüven, bu serüvenin içerisinde durağımız şu anda burası. Burada olmaktan umarım siz de keyif alırsınız.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale