X

Bitmek bilmeyen tepkiler: Toksik stres

Yataktan kalktığınız zaman ‘’Bugün çok stresliyim, günü nasıl bitireceğim?’’ düşüncesiyle dürtüklendiğiniz oldu mu? Eğer bu soruyu başınızı yukarı aşağı sallayarak cevapladıysanız, insanın en basit savunma mekanizmasını deneyimlemiş olduğunuzu belirtmek istiyoruz. Stres, insan vücudunun ve zihninin uyarılmış bir pozisyona geçmesini sağlayan önemli bir duygu olarak tanımlanıyor. Bu duygu, genellikle insanın halledemeyeceğini düşündüğü bir durum ya da tehlike ile karşılaştığı zaman kendisini gösteriyor. Vücut sıcaklığının yükselmesine, nefes alışverişinin hızlanmasına ve kalbin hızlı bir şekilde atmasına neden olan stres, hem olumlu hem de olumsuz sonuçlarla karşılaşılmasına yol açıyor.

Her ne kadar stresin olumsuz sonuçlar doğurabildiğini belirtmiş olsak da stressiz bir hayatın var olmadığını da vurgulamalıyız. Küçük ya da büyük bir karar alınacağı zaman beliren stres duygusu, her alanda elimizi tutuyor diyebiliriz. Örneğin, çalışan bir insan yetiştirilmesi gereken mesleki bir görevi düşünürken veya bir üniversite öğrencisi yüksek almak istediği vizeye çalışırken stresle karşılaşabiliyor.

Olumlu stres, doğru kararın verilmesine ve yapılması gerekenlerin uygun bir şekilde halledilmesine yardımcı oluyor. Anlayacağınız, bazı zamanlarda stresli hissetmek o anı iyiye evirmek için bir kapı aralıyor. Bir de olumsuz stres kavramı bulunuyor. Olumlu stresin tam tersi olan olumsuz stres, insanların hayatını zindana çeviriyor ve yaşam standartlarını düşüşe geçiriyor. Bu noktada, herhangi bir patolojik durum olmaması durumunda olumlu stresin olumsuza ve olumsuzun da olumluya çevrilmesinin tamamen bireyin kendi elinde olduğunu belirtmek istiyoruz.

Toksik stres nedir?

İnsan hayatında stresin varlığının hissedilmesi çok önemli fakat bu durum süreklilik ve sabitlik kazanırsa sağlıksız bir yola girildiği söylenebilir. Stresin sürekli ve sabit bir duyguya evrilmesine toksik stres deniyor.

Fiziksel ya da psikolojik bir tehditin hissedilmesi durumunda kortizol olarak bilinen stres hormonu salgılanır. Bu hormonun salgılanmasıyla da sempatik sinir sistemi aktif hale gelir. Eğer hissedilen stres etkilerine yönelik bir koruyucu kendisini belli etmezse sempatik sistemin aktifliği süreklilik kazanır. İşte, bir süre sonra beyne zarar vermeye başlayan bu süreklilik de toksik stres kavramının bilimsel halidir.

Toksik stresin belirtileri nelerdir?

Bilim dünyasında önemli bir yer kaplayan toksik stres, çeşitli durumlarla kendisini somut bir şekilde gösterebiliyor. Bu belirtilerin başında sık sık benlik üzerine düşünme durumu yer alıyor. Bununla birlikte, sağlıklı insan ilişkilerinin kurulmasının zor bir hal alması, agresif tavırlar, dürtü kontrolü, çeşitli psikolojik vakaların içinde bulunma, obezite ve diyabet gibi sağlık problemleri ve sürekli alkol tüketimi gibi sağlıksız aktivitelere yönelme de toksik stresin diğer belirtileri olarak biliniyor.

Stres neden ‘toksik’leşir?

Olumlu sonuçlarla hayat standartlarını yükseltebilen stres, bazı durumlar ve olaylar sonucunda toksikleşebiliyor. Bu toksikleşme durumu, genellikle çocukluk döneminde başlıyor ve yetişkinlik çağında belirtilerini daha net bir şekilde gösteriyor.

Uzmanlara göre, bir çocuğun küçükken ebeveynleri tarafından hem maddi hem de manevi açıdan ihmal edilmesi toksik stresi başlatan bir numaralı faktör. Ayrıca, cinsel istismar, duygusal istismar, ekonomik sıkıntılar ve şiddet gibi durumlar da toksik stresin altında yatan diğer sebepler arasında bulunuyor.

Toksik stres için uygulanabilecek çözümler

Her psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi toksik stres için de uzman kişilerden yardım istemek en önemli çözüm olarak biliniyor. Tabii, bu çözümle birlikte bireyin kendi başına atabileceği adımlar da var.

Öncelikle, toksik stresle baş etmeye çalışan bir kişinin sağlıklı bir hayat tarzı benimsemesi gerekiyor. Bu noktada yeteri kadar uyumanın, egzersiz yapmanın, çeşitli hobiler edinmenin ve dengeli ve düzenli beslenmenin önemini vurgulamak istiyoruz. Bunlarla birlikte, toksik stresi yenilgiye uğratmak adına her zaman pozitif bir tutum sergileyen insanlarla ilişki kurmanın kritik bir pozisyonda yer aldığını da belirtmeliyiz. Son olarak, kontrolsüz hissetmenin stresi körükleyebileceğini ve her şeyin kontrolümüz dahilinde olmadığını sizlerle paylaşmak istiyoruz. Unutmayın ki, kontrolümüz dışında gerçekleşen şeyler üzerine kafa yormak bizi toksik strese yaklaştırıyor. Bu yüzden, kontrol edebileceklerimize ve geleceğe odaklanmamız gerekiyor.

Daha fazla öneri ve ipucu için aşağıdaki yazılarımıza da göz atabilirsiniz:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale