X

Bir şeyleri zorluyorsanız, orası sizin gelişiminize hizmet etmiyordur

‘If you have to force it, leave it. Relationships, Friendships, Yoga poses, Perfect pony tails. Just Leave it ‘
Eğer zorlamak zorunda kalıyorsan bırak! İlişkileri, arkadaşlığı, yoga pozlarını, mükemmel at kuyruğunu sadece bırak.
Hayatta hiçbir şeyi itip çekerek olduramayız! İttirerek ne yoga pozlarını, ne ilişkileri, ne de aklınıza gelebilecek hiçbir şeyi aslında yapabilme şansımız yok.
Tüm bunlarla birlikte gelişim, değişim bizi zorlar! Zorlanarak büyümeyi öğreniriz! Yürümeyi öğrenmek için sizce kaç kere düştük? Gelişmemiz için kelebeğin kozasından çıkması gibi sıkıştığımız yerden genişleyerek özgürleşmeyi öğreniriz.
Ve benim anladığım ayrımı yapmakta zorlanıyoruz!
Ne zaman gitmemiz, ne zaman sükûnet içinde sabırla o yolda, o ilişkide kalmamız gerekiyor? Ayrımı yapamadığımız için karışıyoruz!
Ayrım nerede biliyor musunuz?

BİR ŞEYLERİ ZORLUYORSANIZ, ORASI NE SİZİN GELİŞİMİNİZE HİZMET EDER, NE DE SİZE İYİ GELİR!

Yaşamı, kendimizi ittirmeye başladığımız yerler; nefesin ve kalbin sıkıştığı yerler… Kendimizi zorladığımız yoga pozları, alamadığınız ilgiyi almak için koşturmalarımız, sevmeye çalışıp sevemediğimiz işimiz, yanında huzurlu olmak için kendimizi zorladığımız ama beceremediğimiz sevgilimiz, arkadaşımız…

Sıkıştığımız yerler de yine aslında aynı! Nefesin ve kalbin sıkıştığı yerler ama olan duruma yaptığımız bir müdahale yok. Durumun kendisi belki ilişkimiz, sağlık sorunlarımız, işimiz bizim sıkışmamıza neden oluyor. Ve aslında sıkışmalar, taşların yeniden dağıtılıp, oyunun yeniden başladığı yer.

Ayrım için rehber; gerçekte olanı görmeye duyulan istek…

Geçen gün yoga uzmanlık eğitimini benden alan bir öğrencim ile konuşuyordum. Mezun olduktan sonra Goa Yoga’da (bizim stüdyomuzda) staj hocası olarak dersler verdi. Yeni dönemde yine olsun, istiyordum. Ama hayatındaki önceliklerinde yoga eğitmeni olmak yok, bir stüdyoda ders verip, orada eğitimler alıp, adanmak yok! Adanmak istediği şey yoga değil, dans!

Burası birlikte yürüdüğümüz yolun bittiği yer… Bunu görüp, hayır yoga eğitmeni olarak kariyer yapman lazım demeye başladığım an, onu ve onun hayatını ittiriyorum demek oluyor. Biliyorum, yol bir şekilde bazen yan yana, bazen bizi kilometrelerce çok uzaklara süreklese de kalp bağımız baki kalacak!

Ben böyle olmasını istiyorum dediğim olaylar, durumlar, ilişkiler yok mu? Var. Sadece gerçeği görmeyi niyet ediyorum ve çoğu zaman gerçek hoşuma gitmese de, nehrin nereye, nerelere akacağını bilmesem de ona güvenmeyi seçiyorum.

Ve yeniden buraya, bu ana, benden büyük olana güven duyma pratiğine geçiyorum. Sessizleşiyorum, bazen isyan ediyorum, sonra yeniden sessizleşiyorum. Kendi dış kaynaklarıma dönüyorum. İçimdeki vahşi çocuğu eninde sonunda her seferinde yeniden kucaklamayı öğreniyorum. Ve evet, tüm pratik boyunca ne kadar sürüyorsa, zorlanıyorum.

Sıkışmalar ne olursa olsun,
Gelişimimiz için…
Her sıkışmanda aslında bir yol bitmek üzere, tüm çalkanmaların bundan,
İşte buranın üstünü örtme,
İtip çekme, değişmemezlik yapma,
Ben burayı bırakmayacağım deme,
Tüm sıkışmalarının meyvesini almak üzeresin,
Sıkıştığın yerler, genişlediğin yerlere dönüşecek,
Üstünü örtme!
Kapıyı kapatmadan, başka kapıların varlığını göremeyeceksin!
Hayatta neye güveneceğini şaşırıp, iç görün bulanıklaştığında;
Geri çekil,
Aldığın ve verdiğin nefeslerin rehberliğinde yeniden bak bu ana,
Nefesinin sıkıştığı hangi yollar, hangi yüzler varsa, bu yolların süresi dolmaya başlamış olabilir. Ve bu kimsenin suçu değil,
Suç da değil!
En derin pratiğimiz:
Akmayan yolları aktırmaya çalışmadan,
Kendimiz için gürül gürül akan yolu bulmak…
Onu bulmanın ilk adımı, nefesin akmadığı yolları bırakabilmekten geçiyor. 
Gelişimize katkı sağlamış ama vadesi dolan
Oldurmaya çalışırken yorgun düştüğümüz ne varsa
Hepimize kolaylıkla bırakabilme gücü diliyorum!
İnanıyorum ve en derinimde biliyorum ki, hepimize yol adım adım açılıyor, sadece istediğimiz gibi olmuyor.
Kalp bağından uzaklaşmadan, yolda yürümeye devam ederken, görmek istediğimizi değil de, gerçeği görme araştırmasında olmak; EN GERÇEK PUSULAMIZ.
Ve bunu en ileri yaşam pratiğimize dönüştürme niyetimiz oranında hayatımız, kolaylaşıyor.
Keyifli pratikler, dostlar!

İlginizi çekebilir: Kendin olma cesaretini gösterebilir misin?

Özde Çolakoğlu: Çalışma Ekonomisinden mezun oldu. Mezun olduktan sonra metin yazarlığı, editörlük, sosyal medya uzmanlığı gibi farklı alanlarda uzun yıllar çalıştı. 2009 yılında yoga ile tanışmasının ardından farklı uzmanlar ve stillerle çalışma şansı yakaladı. Bedende başlayan bu öğretiyi daha da derinleştirmek isteyen Çolakoğlu bu amaçla ilk temel yoga uzmanlık eğitimini 2012 yılında aldı. O zamandan itibaren farklı birçok eğitime katıldı ve katılmaya devam ediyor. Ocak 2018’de Yoga Alliance’ın E- RYT 500 Sertifikasını almaya hak kazandı. 2013 senesinden itibaren çeşitli yoga merkezlerinde ders vermeye başlayan Çolakoğlu, 2017 yılında Githa Yoga ekibine katıldı ve stüdyonun ana hocalarından biri oldu. Bu dönemde stüdyonun büyümesi için kurucu ekip ile birlikte çalıştı, atölyeler ve eğitimler verdi. Çolakoğlu, yoga uzmanlık programları düzenleyerek uzmanlar yetişiyor. 200 ve 300 saatlik temel ve ileri yoga uzmanlık programları ve kamplar düzenliyor. 2021’de bu mesleğini stüdyo sahipliğine dönüştürmüştür. Kadıköy, Moda’da kurulan, Yoga ve Ayurveda merkezi Goa Yoga’nın kurucu ortağıdır.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale