X

Bedeninizle aranızda sevgi dolu bir iletişim inşa etmenin yolları

Bedeninizle aranızdaki ilişkiyi nasıl tanımlıyorsunuz? Mutlu bir birliktelik mi yaşadığınız yoksa çatışmalarla mı dolu? Kendinizi sürekli fazla kilolarınızdan şikayet ederken mi buluyorsunuz yoksa tüm benliğinizi sevgiyle, şefkatle kucaklarken mi? Eğer, bedeninizle aranızda bir nevi toksik bir iletişim olduğunu düşünüyorsanız bu yazı olumlu bir dönüşümü başlatmak için iyi bir fırsat olabilir. Hem bedeninizi hem de bedeniniz hakkındaki düşüncelerinizi sadece fiziksel gücünüzü kullanarak değil zihin gücünüzden faydalanarak da iyileştirebilirsiniz. Nasıl mı? Çeşitli zihinsel egzersizlerle. Bu yazımızda bedeninizle daha iyi ilişki kurmak için zihninizde cevaplamanız gereken soruları, görselleştirmenin (visualisation) ve olumlamaların gücünü keşfedebilirsiniz.

Kendinize sorular sorun

Kabul edelim ki birçoğumuz fiziksel benliklerimizle güçlü bir sevgi bağına sahip değiliz. Bunun yerine, bedenlerimize bütünümüzün bir parçası değilmiş gibi yaklaşma eğilimi gösterebiliyoruz. Hem davranışlarımızla hem de bedenimiz hakkında sahip olduğumuz olumsuz düşüncelerimizle onunla aramızdaki bağı giderek zayıflatabiliyoruz. Bu durum da zaman içinde hem fiziksel hem zihinsel mutsuzluğu beraberinde getirebiliyor. Bedenimize pozitif yaklaşmadıkça, onunla sağlıklı bir ilişki kuramadıkça bedensel memnuniyeti daha da uzağa itebiliyoruz.

Ünlü terapist ve yazar Martha Kauppi, danışanlarına bedenleriyle aralarındaki ilişkiyi geliştirebilecekleri bir dizi egzersiz önerdiğini paylaşıyor ve bu egzersizler sayesinde hem çok daha iyi hissettiklerine hem de zihinsel, duygusal ve bedensel bir bütünlük içinde olabildiklerine dikkat çekiyor. Aşağıdaki sorulara cevap vererek herkesin kolayca bedeniyle sağlıklı bir bağ kurmaya başlayabileceğini söylüyor:

Şu anda bedeninizle ne tür bir ilişkiniz var?
Bedeninizle nasıl bir ilişkiye sahip olmak isterdiniz?
Bedeninizle olan ilişkiniz için hedefleriniz neler ve bu hedefler sizden ne kadar uzakta?
Bedeniniz, zihninizin bu günlerde bedeninizle ilgili kararları ele alış şeklinden memnun mu?
Bedeninize nasıl daha nazik davranabilirsiniz?

Kauupi, bunlar ve benzeri sorular yardımıyla bedeninizle konuştuğunuzda, aynaya baktığınızda, zihninizin bedeniniz hakkında neler söylediğini fark ettiğinizde bir şeyleri değiştirebileceğinize vurgu yapıyor. Sahip olduğunuz düşüncelerin, verdiğiniz mesajların bedeninizin içinde olmayı isteme hissini destekleyip desteklemediğini bulduğunuzda değişim için hazır olduğunuzu söylüyor. Ona göre beden, hala gizemini koruyan bir dizi mucizeden ibaret. Bunu fark ederek ona neyin iyi neyin kötü geleceğini bulmak mümkün.

Martha Kauppi, beden ve beynin tamamen iç içe olduğunu, birbirinden farklı güçler olmadığına da dikkat çekiyor ve şunları ekliyor: “Kendinize dürüstçe vücudunuz hakkında olumlu şeyler söylemeyi öğrenmek, iyileşmenin (ve aynı zamanda uyarılmanın) gerçekleştiği “dinlen-ve-yenile” parasempatik sinir sistemine dokunmanıza izin verir. Bunların hepsi vücudunuz için harika gelişmelerdir. Ruh sağlığınız ve fiziksel sağlığınız birbirinden ayrı değildir. Derin nefes alın, gevşeyin ve kendinizi sevin.” Ek olarak bedeninizle nasıl bir ilişki kurmak istediğinize yalnız siz karar verirsiniz diyerek ilham verici bir değişimin herkes için mümkün olduğuna ışık yakıyor.

Görselleştirme (visualisation) ile bedensel gücünüzü artırın

Fitness eğitmenlerinin, bireysel spor koçlarının görselleştirmenin önemini ne sıklıkla dile getirdiğini hiç fark ettiniz mi? Potansiyel fiziksel başarınıza zihninizin gözünden tanık olmak, odaklanmayı artırmaya ve öz güveni geliştirmeye yardımcı oluyor; ayrıca gerçek anlamda kaslarınızın güçlenmesini de sağlıyor. Evet, şaşırtıcı ama gerçek. Zihninizde yapacağınız canlandırmalar, gerçekten fiziksel bir egzersiz yapmışçasına kaslarınıza iyi geliyor.

Ohio Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından yürütülen 2014 tarihli bir çalışma, zihinsel imgeleme egzersizlerinin, bir kası hareket ettirmeden bile fiziksel kas zayıflığını önleyebildiğini ortaya çıkarıyor. Yani, kendinizi egzersiz yaparken hayal etmek daha güçlü bir bedene erişmenizi sağlayabiliyor. Düşünce gücünün gerçekten bu kadar etkili olabileceğini tahmin edebilir miydiniz?

Peki, zihinsel imgeleme yani görselleştirme, kasları nasıl güçlendiriyor? Yapılan bu araştırmada dört hafta boyunca bazı katılımcıların bileklerinin etrafına kasların hareketini engellemesi için alçı sarılıyor. Bir gruba her gün 11 dakika boyunca kol kaslarını esnettiklerini görselleştirmeleri söylenirken, diğer gruba herhangi bir talimat verilmiyor. Dört haftanın sonunda zihinsel güçlerini kullanarak yani sadece görselleştirme ile kol kaslarını çalıştırdıklarını düşünenlerin, diğer katılımcılardan iki kat daha fazla fiziksel güce sahip olduğu ortaya çıkıyor.  

Araştırmayı yürüten ve Ohio Üniversitesi’nde fizyoloji ve sinirbilim profesörü olan Brian Clark, “Çalışmamızın önerdiği şey, bir sağlık sorunu kişinin hareketliliğini kısıtladığında kasların zayıflamasını önlemek veya yavaşlatmak için görüntü egzersizleri etkili bir araç olabilir.” diyerek zihin gücü ile bedensel gücü artırmanın mümkün olduğuna dikkat çekiyor.

Diğer yandan, New Jersey’deki Hudson Premier Fizik Tedavi ve Spor’un kurucusu ve rehabilitasyon dünyasında çok tecrübeli bir fizyoterapist olan Sandra Gail Frayna bu araştırmanın sonucunu ve Brian Clark’ın sözlerini destekleyici yorumlarda bulunuyor:

“Zihinsel imgeleme egzersizleri, genellikle rahatlamak ve daha iyi bir zihin alanına girmek isteyen insanlar için kullanılan görselleştirme tekniklerine nörobilişsel bir yaklaşımdır ve burada uyarıcıyı önceden almadan zihinlerinde duyusal bilgilerle deneyimler yaratırlar.”

Birçok uzmana ve araştırmaya göre, görselleştirme sadece sporla uğraşanlar ya da fiziksel sakatlanmalar yaşayanlar için değil; bedenini güçlendirmek ve bu konuda zihinsel gücünden faydalanmak isteyen herkes için benzer etkiyi yaratabilir.

Sporcular genellikle bu yaklaşımı vücutlarını aşırı zorlamadan yarışmalara hazırlamak için kullansalar da fiziksel bir eforun mümkün olmadığı durumlarla karşılaştığınızda -tıpkı bilekleri alçıya alınmış katılımcılar gibi- ya da daha güçlü, daha sağlıklı bir beden için tüm imkanlarınızı değerlendirmek istediğinizde siz de zihinsel egzersizle fiziksel egzersiz etkisi yaratabilirsiniz. Zihinsel gücünüzü kullanmayı, bedeniniz için daha fazla iyilik yapmayı istediğinizde görselleştirmenin yanı sıra bedensel olumlamaları da bu sürece katabilirsiniz.

Olumlamalardan faydalanın

Sağlıklı beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak elbette ki fazla kilolardan kurtulmak ve ideal kiloyu korumak için gerekli en önemli iki unsur. Ancak, bazen daha fazlasını yapmak da fayda sağlayabilir. Kilo verme sürecinizi desteklemenin yanı sıra bedeninizle aranızdaki olumlu ilişkiyi daha da derinleştirmek için olumlamalardan faydalanabilirsiniz.

Günlük olarak tekrarladığınızda kendinize olan güveninizi, motivasyonunuzu, öz saygı ve öz sevginizi artırmaya yardımcı olacak; zihninizdeki olumsuz düşüncelerden oluşan engelleri kaldırmanızı sağlayacak olumlamaları, bedeninizle ilgili iyileştirmeler yapmak için kullanabilirsiniz. Özellikle kilo verme sürecinizde işler zorlaşmaya başladığında motivasyonunuzu yeniden aktive edebilirsiniz. Olumlamalarla bilinçaltınıza yediğiniz yiyecekleri egzersiz, sağlık ve diyetle ilgili olumlu inançların kaynağına nasıl dönüştürebileceğinizi öğretebilir; bedeniniz hakkındaki olumsuz düşüncelerinizi dönüştürebilir; sağlıklı ve güçlü bir beden algısı geliştirebilirsiniz.

Bedeninizi sevmenize yardımcı olacak olumlamalar

Olumlamaları tekrarladıkça daha doğru gelmeye başladığını ve zihninizde yerleştiklerini hissedebilirsiniz. İşte sağlıklı beden algısı, sağlıklı beslenme, ideal kilo, güçlü beden gibi farklı konular için tekrarlayabileceğiniz olumlamalar:

Her gün daha da güçleniyorum.
Ben, kafama koyduğum her şeyi başarabilecek güçlü, kararlı bir insanım.
Kendimin en iyi versiyonu oluyorum.
Kilo verme yeteneğine sahibim.
Kendime iyi bakmaya kararlıyım.
Kilo verme yolculuğumda başarılı olacağımdan eminim.
Kilo verme yeteneğime güveniyorum.
Daha sağlıklı bir yaşam süreceğim için heyecanlıyım.
Abur cubur yerine sağlıklı gıdaları yiyerek, fazla kilolarımdan kurtulacağım.
Sağlıklı bir vücuda ve zihne sahip olduğum için şanslıyım.
Verdiğim kilolara şükrediyorum.
Sağlıklı ve fitim.
Sağlıklı yiyecekler yiyorum çünkü ideal kiloma ulaşabiliyorum.
Yediklerim bedenimi ve zihnimi besler.
Vücudumun kontrolü bende ve kilo vermem bunun kanıtı.
Kendimi ve vücudumu sevmeyi öğreniyorum.
Sağlıklı bir hayat yaşıyorum.
Kilo veriyorum ve sağlıklı bir yaşam yolculuğuna başlıyorum.
Yağları eritiyorum, yediklerimi değiştiriyorum.
Vücudumla gurur duyuyorum.
Olumsuz kendi kendine konuşma, abur cubur ve duygusal yeme alışkanlıkları artık geçmişte kaldı.
Hissettiğim mutluluğu ve sağlığı hak ediyorum.
Mutlu ve sağlıklı olmayı hak ediyorum ve kilo vermek oraya ulaşmanın bir yolu.
Sevilmeyi ve olduğum gibi kabul edilmeyi hak ediyorum.
Kilo verme sürecim sağlıklı yiyeceklere ve daha sağlıklı bir yaşam tarzına bağlı.
Hayatımı değiştirecek güce sahibim.
Sağlıklı yeni yaşam tarzıma uyan dengeli bir vücut ağırlığı oluşturacağım.
Bedenime uygun kıyafetlerde iyi görünüyorum.
Besleyici gıdalara ve sağlıklı alışkanlıklara dayalı sağlıklı bir yaşam tarzı yaratıyorum.
Bedenime saygı duyduğum için kilo vereceğim ve ideal kilomu koruyacağım.
Hayatımda bir denge bulacağım, devam edeceğim ve asla pes etmeyeceğim.
Vücudum için sağlıklı seçimler yapacağım.
Kalbim belimden daha büyük ve kilom kim olduğumu belirlemez.
Kilo vermeye çalışmak, harcadığım zamana ve çabaya değer.

Tüm bu adımları takip ettiğinizde siz de bedeninizle aranızdaki bağı güçlendirebilir, sevgi, şefkat ve zihinsel gücünüzle ideal kilonuzda ve fiziksel gücünüzde olabilirsiniz.

Kaynak: psychologytoday, wellandgood, psychnewsdaily

İlginizi çekebilir: Bedenini sevmek ve olduğu gibi kabul etmek isteyenler için ipuçları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale