X

Başkalarından beklemeyi bırakmanız gereken şeyler

Ömrümüz sürekli bir şeyleri beklemekle geçiyor. Bazen gelmeyen bir otobüsü, bazen mesai bitişini, bazen hafta sonunu, mezuniyetimizi, düğünümüzü, hayalini kurduğumuz tatili… Kısacası, pek çok şeyi beklemekle geçiyor zaman. Ama en önemlisi de başkalarından bir şeyler beklemekle… Hayatın birçok alanında başkalarından bir şeyler bekliyoruz; bizi sevmelerini, anlamalarını, onaylamalarını, takdir etmelerini, kabullenmelerini, kısacası bize karşı iyi bir şeyler yapmalarını. Peki, bunu neden yapıyoruz?

Üstelik çoğu zaman bizi hayal kırıklığına uğratacaklarını bildiğimiz halde… Çünkü, insan sosyal bir varlık ve doğası gereği başkalarıyla etkileşim halinde. Dolayısıyla, sevgi görmek, anlaşılmak, onaylanmak, takdir edilmek istiyoruz ama bunu beklemenin bizi ne kadar yıprattığını çoğu zaman gözden kaçırıyoruz. Çünkü kendi değerimizi belirlemek, gerçek mutluluğu yaratmak, kendimizi, hayatı anlamak, yalnızca bizim elimizde. Tam da bu nedenle başkalarından bir şeyler beklemeyi bırakmalıyız. Eğer siz de hayatınızın kontrolünü eline almaya, mutluluğunuz için dümene geçmeye hazırsanız işte bir an önce başkalarından beklemeyi bırakmanız gereken şeyler… Beklemeyin:

1. Her zaman sizinle aynı fikirde olmalarını

Daha önce kaç kez bir başkasına haklı olduğunuz ya da doğru bulduğunuz bir konuyu savunduğunuzu bir düşünün… Ne büyük zaman ve emek kaybı, değil mi? Çoğu zaman başkalarının da fikirlerimize katılmasını, bizimle aynı yolda olduklarını görmek istiyoruz. Ancak, yaşam böyle bir şey değil. Herkesin kendine ait fikirleri var. Hepimizin değer yargıları, inançları, doğruları farklı, dolayısıyla bir başkasından sizin her doğrunuza katılmasını beklemek pek gerçekçi değil. Farklı bakış açılarını kabul edin ve bunları yaşamın zenginliği olarak görmeyi deneyin. Böylece, herkesin sizinle aynı fikirde olmasını beklemek yerine, bu farklılığı takdir etmeyi öğrenir, kendinize bolca zaman kazandırırsınız.

2. Size sizin kendinize duyduğunuzdan daha fazla saygı duymalarını

Kendinize gerçekten saygı duyuyor musunuz? Yoksa bunu başkalarından bekleme eğiliminde misiniz? Önce şunu aklınızın bir köşesine not edin; sizin kendinize duymadığınız saygıyı başkaları size karşı duyamaz. Başkasının size veya başkasına ne kadar, nasıl göstereceğini belirleyemezsiniz ancak, öz saygınızı koruyabilir ve önce kendi kendinize saygı duymayı öğrenebilirsiniz. Kendi değerinizi ancak siz belirleyebilir, insanların size nasıl davranabileceklerini şekillendirecek kişisel sınırları ancak siz inşa edebilirsiniz. Saygı da bu doğrultuda gelişir. O yüzden başkalarının size saygı duyması için boş beklentilere girmek yerine, siz kendinize saygı gösterin ve yolunuza devam edin.

3. Sizi sevmelerini ve onaylamalarını

Şüphesiz ki bu dünyada verdiğimiz en büyük savaşlardan biri ‘kendimiz olma’ savaşı. Ancak, sık sık da kaybettiğimiz savaşlardan biri. Çünkü, başkalarının bizi sevmesine, onaylamasına o kadar kendimizi kaptırıyoruz ki, kendimizi sevmeyi, kabul etmeyi unutuyoruz ve kimliğimizi kaybedebiliyoruz. Bu, sizin de içine sık sık düştüğünüz bir tuzaksa başkalarının sizi sevmesini, onaylamasını bekleyerek hayatta daha fazla zaman kaybetmeyin. Kimsenin sevgisini kazanmak zorunda değilsiniz, kendinizi sevin, yeter. Kimsenin onayına ihtiyacınız yok, siz yaptıklarınızın arkasında duruyorsanız, bu yeterli. Başkalarının sürekli sevgi ve onayını kazanmaya çalışmak, kendi öz saygınızı, öz sevginizi ve değerinizi dış faktörlere bağlamaktan öteye gitmez. Kendi değerinizi yine kendi içinizde bulabilirsiniz. Bunun için başkalarından sevgi ve onay beklemeyi artık bir kenara bırakmaya ne dersiniz?

İlginizi çekebilir: Neden onaylanmaya böylesine ihtiyaç duyuyoruz?

4. Kafanızda onları yerleştirdiğiniz kalıplara uymalarını

Hepimiz, hayatımızdaki insanları zihnimizde birtakım kalıpların içerisine yerleştirmeye meyilliyiz… O şöyle, bu böyle, o bunu yapmaz, şöyle der, demez… Ama bunlar sadece kafamızda kurduğumuz kalıplar. Gerçekte öyle olmak zorunda değiller. Dolayısıyla, kimse onlar için belirlediğiniz çerçevenin içerisine oturmak zorunda değil. İnsanlar olarak çoğumuz, gerçek anlamda birbirimizi tanımıyoruz bile, ne kadar yakın olsak bile, acı ama gerçek. Etrafınızdaki insanların kim olduklarına dair inşa ettiğiniz kalıplara uymalarını beklemeyi bırakın. Çünkü çoğu zaman uymayacaklar ve siz hayal kırıklığına uğramış olacaksınız. Bu beklentinizi terk etmeyi başarabilirseniz, herkesin özgünlüğünü, farklılığını kabul edebilir, daha az hayal kırıklığı ile karşılaşırsınız ve bu da yaşam kalitenizi ciddi anlamda artırır.

5. Aklınızdan geçenleri okumalarını

Kimse, akıl okuyucu değil. Siz söylemezseniz, kimse sizin ne hissettiğinizi, ne düşündüğünüzü bilemez. İster eşiniz ister en yakın dostunuz ister iş arkadaşınız olsun, birine aklınızdakileri söylemediğiniz sürece tam olarak bilmesi imkansız. Üzgünseniz, kızgınsanız, kırıldıysanız, bunu dile getirmelisiniz. Üzgünüz ama insanların aklınızdan geçenleri okumalarını beklerseniz daha çok beklemek zorunda kalabilirsiniz… Doğru iletişim kurmayı deneyin, iletişim becerilerinizi geliştirin, kendinizi mümkün olan en doğru şekilde anlatın ve kimsenin sizi siz anlatmadan anlamasını beklemeyin. Anlaşılmak istiyorsanız, insanlara ne düşündüğünüzü söyleyin ve akıl okuyucu olmalarını beklemekle zaman kaybetmeyin.

İlginizi çekebilir: İçimizde birikenleri boşaltma vakti: Dertlerinizi anlatın, yoksa büyürler

6. Birden değişmelerini

Ne güzel söylemişler; insan 7’sinde ne ise 70’inde de o… Birinin değişmesi, pek kolay bir şey değil, daha doğrusu onu değiştirmeniz pek gerçekçi değil -o istemediği sürece-. O yüzden biriyle aranızdaki ilişkinin gidişatını onun değişimine bağlıyorsanız, çok yanlış bir yerden baktığınızı söyleyebiliriz. Çünkü, değişim ancak ve ancak kişinin kendi çabası ve isteği ile olur, buna siz karar veremez ve durumu yönlendiremezsiniz. Sevdiğiniz birinin ‘sevmediğiniz’ bir davranışının zamanla ortadan kalkmasını içten içe istiyor, umut ediyor olabilirsiniz ama kimseden değişmesini beklememelisiniz. Onun iyiliğini ya da ilişkiniz için daha iyisini istiyorsanız, bunu açıkça konuşabilirsiniz.  Ancak çoğunlukla insanları değiştiremeyeceğinizi de bir yandan kabul etmelisiniz, aksi halde yaşadığınız hayal kırıklıkları çok yıpratıcı olabilir.

7. Mizah anlayışına sahip olmalarını

Mizah, güzel bir duygu ve beceri. Ancak, herkes mizah anlayışa sahip olmayabilir. Sizin yaptığınız bir ‘şaka’, bir başkasına ‘şaka’ gelmeyebilir. Mizah, sizin için hayatı daha yaşanabilir kılan, eğlenceli bir detay iken başkası için gereksiz ya da kırıcı olabilir. Ayrıca, ‘komiklik’ kişiseldir ve insanlar farklı şeylere gülebilir. Dolayısıyla, bir şaka yaptığınızda ya da gülünecek bir şeyler olduğunuzu düşündüğünüzde karşınızdaki kişilerden de sizinle aynı tepkiyi vermelerini beklemeyin. Mizah, insanları birleştiren, eğlendiren ve hayatı daha neşeli hale getiren güzel bir ayrıntı olabilir, ancak herkes mizah anlayışına sahip olmayabilir ve bu beklentiye girmek sizi yıpratabileceği gibi ilişkilerinize de zarar verebilir.

8. Sizden özür dilemelerini

Yine en yıpratıcı beklentilerden biri; başkasının özür dilemesi. Bir dostunuz, yakınınız, arkadaşınız ya da eşiniz sizi kırmış, üzmüş olabilir. Ancak, bunun farkında olsa da olmasa da özür dilemek istemiyor olabilir. Ya da nasıl dileyeceğini bilmiyordur. Bir ihtimal daha; pişman olmamış olma ihtimali de var. İnsanlardan size nasıl hissettirdiklerini, sizin neler düşündüğünüzü anlamalarını beklememeniz gerektiğini gibi, onların sizden sırf siz istiyor diye özür dilemelerini de beklememelisiniz. Çünkü insanlar, farklı kişiliklere, deneyimlere ve değerlere sahiptirler. Kimi insanlar özür dilemeyi kolayca yapar, kimi ise bu konuda daha çekingen olabilir. Bu beklentiye girmek, yalnızca yıpranmanıza ve ilişkinizin zarar görmesine neden olabilir.

9. Her şeyi sizinle paylaşmalarını

Ne kadar yakınınız olsa da herkes, her şeyi sizinle paylaşmak zorunda değil. Ortak bir arkadaşınızdan yakın bir arkadaşınızla ilgili bir şey duymuş ve ‘neden bana anlatmadı’ diye günlerce düşünmüş olabilirsiniz… Belki de daha önce bu sebepten o yakın arkadaşınıza küsmüşlüğünüz bile var. Sizi bu dertten kurtaralım ve başkalarının sizinle her şeyi paylaşmalarını beklememeniz gerektiğini hatırlatalım. Konuşmak istediği kişi siz olmayabilirsiniz, her şeyini anlatsa da o konuyu sizinle paylaşmak istememiş olabilir, utanmış, çekinmiş, korkmuş olabilir… Ya da illaki geçerli bir sebep de olmak zorunda değil; yalnızca söylemek istememiştir. O yüzden bu beklentiyi bırakın ve sizinle paylaşılanlar üzerine yoğunlaşın, gerisi karşınızdaki kişinin meselesi, sizin değil.

10. Her zaman yanınızda olmalarını

Çok sevdiğiniz, her zor anında yardımına koştuğunuz, hatta bir günü bile ayrı geçirmediğiniz yakınlarınız, sizi çok sevseler ve destekleseler de her an yanınızda olamayabilirler -ki olmak zorunda da değiller-. Eğer onlardan her ihtiyaç duyduğunuzda veya duymasanız bile yanınızda olmalarını bekliyorsanız, bu onlara yapacağınız büyük bir haksızlık olabileceği gibi gerçekçi bir yaklaşım da olmaz ve yalnızca ilişkilerinizin zarar görmesine zemin hazırlar.

Sonuç olarak tüm bunları ve belki de çok daha fazlasını beklemek, sizi hayal kırıklıklarına, üzüntülere sürükleyebilir. İnsanlardan beklentilerinizi karşılamalarını ‘beklemeyin’, emin olun çok daha tatmin dolu bir yaşam yaşayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Mutluluğun formülü çok açık: Sıfır beklenti, maksimum mutluluk

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale