X

Haftanın ilk gününe yumuşak bir geçiş: Pazartesi sendromu nasıl azaltır?

Haftanın ilk iş gününde pek çok insanın motivasyonu düşük olabiliyor. Bu düşüklük de kısaca pazartesi sendromu olarak adlandırılıyor. Pazartesi sendromuyla etkili bir şekilde mücadele edilmediği zaman da verimlilik ve üretkenlik azalıyor. Bu nedenle, bu durumla başa çıkmak için çeşitli stratejiler uygulanıyor ve bu stratejilerden biri de türkçeye çevirdiğimizde “Asgari Pazartesi” olan bare minimum monday karşımıza çıkıyor. Bu yazımızda, Asgari Pazartesi yönteminin faydalarını ve nasıl uygulandığını sizler için kaleme aldık.

‘Asgari Pazartesi’ nedir?

https://www.tiktok.com/@itsmarisajo/video/7090685108864208170

 

TikTok’ta popülarite kazanmış olan Asgari Pazartesi, pazartesi sendromunu kolayca atlatmak için tercih ediliyor. Bu yöntem, haftanın ilk iş gününde gerekli olan minimum miktarda iş yapma çabası anlamına geliyor.

Asgari Pazartesi, pazartesi günleri uzun raporlar hazırlanmasına, büyük toplantılara katılmaya ve kritik kararlar alınmasına karşı çıkıyor. Bir başka deyişle, bu yöntem pazartesileri emaillere geri dönüş yapmak gibi basit eylemleri kapsıyor. Kompleks ve kapsamlı görevleri diğer günlere aktaran bu yöntem, temelde haftaya daha dengeli bir şekilde başlangıç yapmayı amaçlıyor. Aynı zamanda, bu pratiğin burnout yani tükenmişliği önlemeyi hedeflediğini de belirtmeliyiz.

Asgari Pazartesi’nin faydaları nelerdir?

Asgari Pazartesi, sadece acil ve mutlaka tamamlanması gereken temel görevleri merkeze yerleştiriyor. Bu yöntem, aşağıdaki faydaları sunarak çalışanların pazartesi günlerini daha yavaş bir tempoyla geçirmelerine yardımcı oluyor:

  • Stresi ve kaygıyı azaltır: Çalışanlar, bu yöntemi uygulayarak haftaya yüksek performans baskısı olmadan başlıyorlar. Bu sayede, pazar gününden itibaren kendisini hissettiren pazartesi sendromuyla etkili bir şekilde başa çıkılıyor. Kısacası, bu yöntem iş stresini azaltırken zihnin aşırı yüklenmesini de engelliyor.
  • Enerjiyi korur: Bare minimum monday, haftanın ilk iş gününden tüm enerjinin tüketilmesinin önüne geçiyor. Enerjiyi haftanın diğer günlerine yayan bu yöntem, çalışma saatlerinde esneklik sağlıyor. Bu esneklik de çalışanların öz bakım ve çeşitli kişisel aktivitelere daha fazla vakit ayırmasına yardımcı oluyor.
  • Odaklanmayı ve verimliliği artırır: Bu pratik, toplantı ve acil olmayan iletişim karmaşasından pazartesileri uzak durulmasını sağlıyor. Bu sayede, çalışanlar gerçekten önemli görevlere daha iyi bir şekilde odaklanabiliyorlar. Aynı zamanda, derinlemesine çalışma da bu yöntemle destekleniyor.
  • Çalışma motivasyonunu yükseltir: Çalışanlar, bu yöntemi benimseyerek haftaya daha dinlenmiş ve daha az stresli başlayabiliyorlar. Bu durum da diğer iş günlerini daha yüksek moral ve motivasyonla sürdürmelerine yardım ediyor. Yüksek motivasyon da beraberinde üretkenliği ve verimliliği getiriyor.

Asgari Pazartesi yöntemini nasıl uygulayabilirsiniz?

Asgari Pazartesi yöntemini uygulayarak pazartesi günlerini daha iyi yönetebilirsiniz ve haftaya etkili bir şekilde hazırlanabilirsiniz. Peki, bu yöntemi nasıl uygulayabilirsiniz? İşte, bu pratiğin temel uygulama adımları:

  1. Haftalık planınızı önceden yapın: Cuma veya pazar günü pazartesi için en acil birkaç görevinizi içeren bir planlama yapın. Diğer görevleri ise salı, çarşamba, perşembe ve cuma günlerine bırakın.
  2. Pazartesi sabahına sakin başlayın: İşe başlamadan önce kendinize zaman tanıyın. Keyifle sabah kahvenizi yudumlayın, meditasyon yapın, kitap okuyun veya kısa bir yürüyüşe çıkın. Pazartesi sabahının ilk saatlerini çok fazla zihinsel enerji gerektirmeyen işlere ayırın. Kendinize vakit ayırdıktan sonra, dosya düzenleme veya email cevaplama gibi basit görevlerle işe koyulun.
  3. İletişimi sınırlandırın: Yalnızca en acil emaillere pazartesi günü yanıt verin ve diğer iletişimleri haftanın öbür günlerine bırakın.
  4. Öz bakımı önceliklendirin: Gün içinde kısa yürüyüşler, nefes egzersizleri ve esneme hareketleri yapın. Eğer işiniz asenkron çalışmaya izin veriyorsa işe başlama saatinizi biraz erteleyerek kendinize ek zaman yaratın.

Asgari Pazartesi yönteminin işten kaytarmak anlamına gelmediğini fark ederek pazartesi günleri sadece acil işleri tamamlayabilirsiniz. Bu yöntem aracılığıyla, tükenmişliği hayatınızdan uzak tutabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Pazartesi sendromuyla başa çıkmanın 5 yolu

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale