X

Anksiyeteye iyi gelen şeyler: Farkındalık becerilerilerinizi artırın

Anksiyeteye iyi gelen şeyler neler, merak ediyor musunuz? Farkındalık, yaşadığınız anda etrafınızda neler olup bittiğinin ve neler deneyimlediğinizin farkında olmaktır. Anda olurken herhangi bir yargıda bulunmamayı da kapsayan farkındalık, bu yanıyla kulağa zor gelse de, aslında tüm insanlar bu kapasiteye sahip…

Farkındalık sayesinde yaşadığımız her anı dolu dolu, hakkını vererek yaşamanın yanı sıra anksiyete gibi zorlayıcı duygularla da çok daha kolay baş edebiliriz. Her ne kadar bu mekanizmanın nasıl çalıştığını anlamak için daha çok araştırmaya ihtiyaç duyulsa da, farkındalık, anksiyeteye, korkuya, endişeye yol açan reaksiyonları engelliyor. Anda gerçekleştirdiğiniz aktüel deneyimlerinize farkındalık getirerek davranışlarınız ve duygu dünyanız üzerinde daha fazla kontrol sahibi olabilirsiniz.

Anksiyeteye iyi gelen şeyler

Anksiyete bozukluğu üzerine çalışırken sahip olmamız gereken belli başlı farkındalık becerileri bulunmaktadır. Farkındalık becerilerinizle ilgilenerek, pratiğinizi destekleyebilir ve farkındalığınızın gelişmesine yardımcı olabilirsiniz. “Peki ama nasıl?” diye soruyorsanız, doğru yerdesiniz. Anksiyeteye iyi gelen şeyler hangileri, sorusundan yola çıkarak size yol gösterecek farkındalık becerilerini sizin için derledik…

1. Niyet ve irade

Anksiyeteye iyi gelen şeyler listemizin ilk maddesi niyet ve irade. Çünkü tüm davranışları destekleyen nitelik, irade ve niyettir. Anksiyete üzerine çalışırken niyetinizi olaya dahil ettiğinizde, kendinizi çok daha yetenekli ve güçlü hissetmeye başladığınızı göreceksiniz.

2. Yepyeni bir perspektiften bakmak (Beginner’s mind)

Yeni bir perspektiften bakmak çok dönüştürücü olabilir. Anksiyetenizi bu şekilde merakla karşıladığınızda, deneyimi dönüştürme adına yol almaya başlamışsınız demektir. Başka bir bakış açısına sahip olmaya gönüllü olduğunuzda, yeni olasılıklar belirecek ve bu da alışkanlığa bağlı duygu ve düşüncelerinizi değiştirerek anksiyeteyle mücadelede size yardımcı olacaktır.

3. Sabır

Anksiyeteye iyi gelen şeyler arasında yer alan sabır da anksiyete zorlayıcı bir hal aldığında tahammül etmenize ve dayanıklı olmanıza yardımcı olur. Sabretmek size daha geniş bir perspektif sunarak, endişe dolu dakikaların zamanla geçeceğini görmenizi sağlar.

4. Kabul etme

Deneyimi olduğu gibi karşılama niteliğidir. Örneğin, anksiyeteyi olduğu gibi karşılayıp olduğu gibi deneyimlemeye çalışın. Her ne kadar sevmeseniz de anksiyeteyi anda kabullenebilir, sabırlı bir şekilde onu gözlemleyebilir ve bu deneyimin geçeceğine kendinizi inandırabilirsiniz.

5. Yargılamama

Bu durum temelde, yaşadığınız anı değerlendirme filtresinden geçirmeden deneyimlemedir. Peşin hükümlü bakış açısından uzaklaşmak olayları daha açık bir şekilde görmenizi sağlayacaktır.

Değerlendirmelerden uzaklaşırsanız, anksiyetenin birçok kaynağı da ortadan kaybolacaktır. Endişe hissettiğinizde, değerlendirmeden uzak bir duruşa sahip olmak zihninizi sıfırlamanıza ve daha dengeli bir ruh haline geçmenize yardımcı olacaktır.

6. Çaba göstermeme

Hiçbir deneyimi değiştirmeye çalışmadan, olduğu gibi karşılamadır. Çaba göstermediğinizde, deneyime sıkı sıkıya bağlanmamayı veya deneyimi reddetmemeyi öğrenebilirsiniz.

Güçlü bir endişenin ortasındayken, genellikle ilk tepki o durumdan kaçmaya çalışmaktır. Eğer bir an duraklayıp çaba göstermeden deneyiminizle olmaya çalışırsanız, yaşadığınız deneyimi daha açık bir şekilde anlamakla ilgili bir fırsat yakalarsınız ve bu sayede vereceğiniz tepkiyi seçme şansınız olur. Böylelikle anksiyeteye eşlik eden düşüncelere, hislere ve duygulara karşı daha az korku duyarsınız.

7. Öz güven

Öz güven, içsel güveninizi geliştirmek adına önemli bir niteliktir. Bu nitelik, deneyiminiz yoluyla kendinizi görmenizi ve doğru olanla doğru olmayanı anlama farkındalığına sahip olmanızı sağlayacaktır.

Pratikle beraber, kendinize güvenme becerisini, anksiyete ve diğer rahatsız edici duygularla karşı karşıyayken bu durumu yönetme yetisini geliştirebilirsiniz. Bu duygulara yönelirken, diğer farkındalık niteliklerini de deneyiminize taşımanız, duygularınıza izin vermeniz ve onların oldukları gibi var olmalarına izin vermeniz oldukça önemlidir. Bu noktada özgüveninizi artırmak için ilgili yazımızı incelemek isteyebilirsiniz: Özgüveninizi arttıracak 10 öneri: Başarana kadar numara yapın!

8. Kendi haline bırakma veya izin verme

Kendi haline bırakmak veya izin vermek, çaba göstermemeyle benzer durumlardır. Bu nitelik, anda karşılaştığınız her şeye gerektiği kadar alan vermeye işaret eder. Örneğin, meditasyon yaparken anksiyete baş gösterirse, bu duygunun orada bulunmasını seçip bu şekilde çalışmayı tercih edebilirsiniz. Zamanla, anksiyete yok olana kadar onu nasıl kullanabileceğinizi öğrenebilirsiniz, tıpkı fırtınanın gökyüzünde kendi yolunu izlemesi gibi…

9. Öz duyarlılık

Kendinizi iyilikle karşılama niteliğidir. Günümüzde ne yazık ki birçok insan, kendi kendinin en büyük düşmanıdır. Muhtemelen çoğu zaman kendimize, başkasına davranamayacağımız kadar kötü davranıyoruz. Öz duyarlılık, meditasyon yaptığınızda doğal olarak gelişecektir. Bu niteliği anksiyete deneyimine taşıdığınızda, zorlukların ortasında kendinizin en iyi arkadaşı olacak, ihtiyacınız olduğu anda kendinize yardım eli uzatabileceksiniz. Öz duyarlılığınız geliştikçe, kendiniz için burada bulunduğunuzu bileceksiniz ve anksiyeteniz de doğal olarak azalacak.

10. Denge ve sükunet

Bu nitelikler bilgeliği besler ve olaylara daha geniş bir perspektiften bakmanıza yardımcı olur. Bu perspektiften baktığınız zaman, her şeyin zamanla değişebileceğini anlarsınız. Bu deneyim, geçici anksiyete deneyimlerinden ve diğer zorluklardan çok daha zengin ve geniş bir deneyimdir.

11. Pratik

Anksiyeteye iyi gelen şeyler hakkında artık bilgi sahibisiniz… Şimdi tanımları yeniden okumak için kendinize biraz zaman verin. Her birini okurken bir dakika durun ve bu niteliğin sizin için ne anlama geldiği üzerine kafa yorun, özellikle de anksiyete üzerine çalışmaya başladığınızda… Her bir davranışı denemeye çalışın ve bu davranışların size nasıl hissettirdiğine bakın. Sonuç olarak, her bir davranışı deneyimleyin, deneyiminizi tarif edin ve neler hissettirdiğini not edin. Örneğin, belli bir davranışı kendinize adapte etmek kolay mıydı, yoksa zor muydu? Eğer zorsa, bunun nedeni sizce neydi? Davranış tanıdık değil miydi veya kendinize bir noktada engel mi oldunuz?

İlginizi çekebilir: Anksiyeteyi tetikleyen gıdalar ve iyi oluşu destekleyen şifalı bitkiler

Kaynak
Mindful.org
Mbsrtraining.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale