X

Algılarınız gerçek dünya değildir: Farkındalığın kapanan kapağını açmak deneyimden geçer

Yaşam boyunca edinilen deneyimlerin sonucu oluşturulan algılar ve kullanılan dil ile şekillenen içsel temsillere bağlı olarak herkesin kendine ait bir dünya görüşü var. Yaşadığınız dünyayı nasıl yorumlayıp nasıl tepki verdiğinizi, deneyim ve davranışlarınızı nasıl anlamlandırdığınızı belirleyen şey ise gerçeğin kendisinden çok gerçek hakkındaki içsel temsiliniz. Gerçek dünyaya ilişkin içsel temsilinizi zenginleştirmenin yolu ise deneyimden geçiyor.

Dünyaya ilişkin içsel temsilini genişletip zenginleştirebilen kişilere baktığımızda, aynı gerçeklik içinde kendilerine sağlanan seçeneklerden çok daha fazlasını algılayabildiklerini, sonuç olarak da yaptıkları ne olursa olsun bunu çok daha etkin bir biçimde gerçekleştirebildiklerini görüyoruz. Böyle kişilerin deneyimleri de oldukça zengin oluyor. Deneyim, algı ve duyum süreçleri ile bu süreçler sonucu oluşan içsel tepkilerin tümü. Deneyim iç dünyaya ait anılar, duygular ve hayallerle birlikte duyu organları kanalı ile dış dünyadan alınan bilgiler aracılığı ile oluşuyorlar. Bu özelliği ile deneyimleri yaşam boyunca biriktirilmiş bilgiler diye de özetleyebiliriz. Duyu organları kanalı ile alınan bu bilgilerin sürekli olarak önceki bilgilerle yeniden kodlanıp şifrelenmesi içsel temsilinizin hammaddesi olan deneyimlerinizi oluşturuyor.

Duyu organları dünyaya açılan pencerelerdir. Ancak her insanın düşünce, inanç, değer ve kimliklerinden oluşan bir bilgi ağı var. Bu bilgi ağı duyulara odaklanarak adeta bir içsel filtre gibi onları yönetir. Bu içsel filtre dış dünyadan alınan verileri siler, çarpıtır ve genelleştirir. Gerçeklik hakkındaki yeni bilgilerin daha önceden var olan bilgilerce sürekli filtrelenmesi maalesef duyusal zenginliği engelliyor. Bu nedenle duyusal deneyimi zenginleştirmek çok önemli.

Aldoux Huxley bunu “Farkındalığın kapanan kapağını açmak” şeklinde ifade ediyor. Yani en etkili değişimlerin yolu, duyusal deneyimleri en üst seviyeye çıkarmaktan geçiyor. Duyum yeteneğini artırmak, içsel filtrelerden arınıp deneyimi dolaysız ve doğrudan yaşamayı gerektiriyor. Bu deneyim zamanın üstünde ve zamansız olmayı gerektiriyor. Yani bunun için tüm duyumsal farkındalığı yaşanılan ana (şimdi ve burada) odaklamak gerekiyor.

Dünyayı daha iyi algılama ve yaşamdan doyasıya zevk alma, ancak şu andaki deneyimin artmasıyla mümkün. Duyu organları aracılığıyla dış dünyadan fiili olarak alınan bilgiler birincil deneyim iken, birincil deneyimi temsil etmek için yaratılan sembolik ve sözel temsiller ise ikincil deneyim olarak adlandırılıyor. Başka bir ifadeyle birincil deneyim dolaysız algılamaların bir sonucuyken, ikincil deneyim birincil deneyimin içsel temsil filtresinden geçerek yorumlanmış hali. Ancak ikincil deneyimler önemli ölçüde silme, çarpıtma ve genellemeye maruz kalmış oluyorlar.

Herhangi bir olayı veya anı doğrudan ve dolaysız olarak, filtresiz deneyimlemek çok daha zengin bir içerik sağlıyor. Bu nedenle yaşamdan zevk alan ve başarılı insanlar, hiçbir beklentileri olmadan deneyime açık, -meli, -malı sınırlandırmaları olmayan, dünyayı daha doğrudan deneyimleme yeteneğini geliştirmiş oluyorlar.

Yaşadığınız öznel deneyimler tamamen kendi gerçeğiniz. Yaşanan hiçbir deneyimin sübjektif geçerliliği sorgulanmaz. Deneyimin sosyal yanı veya nedenleri ile ilgili yorum veya teoriler sorgulanıp tartışılabilir ancak yaşamınıza dair en temel veri deneyimin kendisidir. Herhangi bir olayın yargı veya yorumlamalarla bozulmaksızın doğrudan deneyimlenmesinin bu olay karşısındaki tepkilerinizi çok daha anlamlı ve zengin kılması nedeniyle deneyim çok önemli.

Yukarıda anlattıklarım doğrultusunda yargısız ve dolaysız deneyime yatırım yapmanın oldukça önemli olduğunu söyleyebilirim. Deneyimin dolaysız olmasının önündeki engelin de zihinsel filtrelerin farkına varmaktan geçiyor. Farkındalık kapılarını açarak bakış açınızı zenginleştirir ve daha fazla dolaysız deneyimle daha anlamlı ilişkiler kurarsınız. Bunun için burada ve şimdi içinde bulunduğunuz ana dikkatinizi vermenizi ve tüm duyularınızla yaşadığınız anı gözlemlemenizi tavsiye ederim. Bu konuda bir psikolojik danışmandan online danışmanlık almak için ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresine yazarak bana ulaşabilirsiniz.

Sevgiyle kalın.

Kaynak: Dilts, R. B. (1999). Sleight of Mouth. Meta Publications

İlginizi çekebilir: Söz büyüdür: Söylemleriniz hayatınızı nasıl şekillendirir?

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale